Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1325 E. 2018/1176 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1325
KARAR NO : 2018/1176
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 27/10/2014
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/10/2010 tarihinde meydana gelen ve plakası tespit edilemeyen kazada motosiklette yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını, kaza neticesinde sakat kaldığını, kaza olduğu sırada 37 yaşında olan müvekkilinin kaza nedeniyle iş ve güçten ayrı kaldığını belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik … için 1.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının davalı kurumun azami limiti ile sorumlu olmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı kurumdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan motorsikletin plakasının tespit edilerek kaza tarihi itibariyle geçerli bir zorunlu trafik poliçesinin bulunup bulunmadığının Sigorta Bilgi Merkezinden sorularak araştırılması gerektiğini, söz konusu motorsikletin kaza tarihi itibariyle geçerli bir trafik poliçesinin bulunmaması halinde müvekkili kurumun sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle geçerli limitinin 175.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının sürücüsünü ve plakasını bilmediği bir araçta yolculuk ettiğinin kabulünün mümkün olmadığını, kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, davacının avans faizi talebinin yasal dayanağının olmadığını, davacının kask takmaması nedeniyle kazada müterafik kusurunun bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, poliçe, hasar dosyası ile Alaşehir CBS’nin…soruşturma sayılı dosyası ile Alaşehir Devlet Hastanesine yazılan müzekkere cevapları celp olunmuştur.
(2)Dosya davacının maluliyet oranının tespiti bakımından rapor alınmak üzere Adli Tıp Kurumuna sevki yapılmış, Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 28/12/2016 tarihli raporunda özetle; Davacının E cetveline göre %5.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaati bildirilmiştir.
(3)Dosya Aktüer hesabı yapılmak üzere bilirkişi …’na tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 06/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya münderecatından, meydana gelen kazanın tek taraflı kaza olduğu anlaşılmış olup sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün %100 kusurlu olduğunun kabulü ile hesaplama yapılacağı, davacı vekili tarafından dosyaya davacının mesleğini ve gelirini ispatlar bir beyan ve belge sunulmadığı, herhangi bir meslek odasından emsal ücret yazı cevabının da celp olunmadığı tespit edildiğinden davacının kaza tarihinden günümüze kadar olan kazançlarının yasal asgari ücretler esas alınarak belirleneceği, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen motosikletin davalı … kapsamında olduğu, davacının 13/01/2010 tarihinde kaza geçirdiği, işbu kaza sonucunda %5,3 oranında meslekte kazanma gücü kaybına uğradığı ve geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabıleceği, hesaplamaya konu kazada hak sahibi davacıya … tarafından davalıya rücu edilebilecek ödeme yapıldığına dair dosyada mübrez herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamayacağı, davacı vekili dava dilekçesinin sonuç ve istek kısmının 4 nolu maddesinde sürekli sakatlık tazminatı talep ettiğinden, davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararından geçici iş göremezlik dönemine ait zarar miktarının tenzil edilmesi gerektiği, davacının davalı yandan talep edebileceği sürekli sakatlık tazminatının 25.012,23 TL olduğu, (Davacının talebi 1.000,00 TL) davacının dava tarihinden önce davalı …’na başvuruda bulunduğuna dair dosyada mübrez herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığından davalı …’ nın dava tarihinde temerrüde düştüğünün kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olduğu, plakası tespit edilemeyen araca ait ruhsat kaydı veya tramer kaydı vb belge dosyada bulunmadığından ve aracın kullanım amacının ticari olduğuna dair ispata elverişli herhangi bir bilgi veya belgeye de rastlanmadığından yasal faiz uygulanmasının yerinde olacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zarar nedeniyle TBK 54-(3) maddesi kapsamında açılan maddi tazminat davasıdır.
Somut olayda davacının 13/10/2010 tarihinde meydana gelen kazada yol kenarında otobüs beklemekteyken yoldan geçen sürücüsünün tespit edilemediği bir motosiklete el kaldırarak araca bindiği, yolda seyir halindeyken sürücünün hakimiyetini kaybederek tek taraflı meydana gelen kazada davacı asilin yol kenarına savrularak yaralandığı sabittir.
Zorunlu mali sorumluluk sigortasında rizikonun gerçekleşmesi halinde sigortacının ödeyeceği tazminat 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesinin yollamasıyla anılan Kanunun 85. maddesine göre belirlenmektedir. Buna göre; sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazmin zorunda olduğu zararlar olup, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar halinde bu zorunluluk …na aittir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Olayımızda mevcut deliller itibariyle; davacı motosiklette yolcu olarak bulunduğundan hatır taşıması olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında davacının taşıma esnasında can güvenliğini sağlayıcı nitelikte herhangi bir tedbir almadığı, kask, dizlik gibi koruyucuların takılmamak suretiyle hareket edildiği de anlaşılmaktadır. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. Bu minvalde davacı kendi kusurlu ve özensiz davranışıyla zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almadığından müterafik kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Hatır taşıması ve müterafik kusur farklı kavramlardır ve somut olayda her ikisi de söz konusu olduğundan olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı maluliyet durumu gibi unsurlar dikkate alınarak aktüer bilirkişi tarafından tespit olunan maddi tazminat miktarı, hesaplama yöntemi itibariyle hükme esas alınabilir nitelikte görülmekle hakimliğimizce (%20 hatır taşıması, % 10 müterafik kusur indirimi) yapılmak suretiyle 17.508,56 TL maddi tazminat bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine ilişkin davanın kısmi kabulüne yönelik neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Hatır taşıması ve müterafik kusur indirimleri re’sen uygulanmak suretiyle 17.508,56-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.196,00 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20 TL + 82,00 ıslah harcı olmak üzere toplam 107,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.088,80 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 2.180 TL maktu vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 25,20 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 25,20 TL başvuru harcı, 82,00 TL ıslah harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 228,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 964,70 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 675,28 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6) Davalı sigorta şirketi duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 01/11/2018
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”