Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/126 E. 2018/1179 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/126
KARAR NO : 2018/1179
TÜRK MİLLETİ ADINA KARAR VERMEYE YETKİLİ
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARARIDIR
DAVA : Sigorta (Hayat Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ: 16/04/2014
KARAR TARİHİ: 01/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan Sigorta davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi müteveffa … ile davalı arasında 28/05/2012 başlangıç tarihli “… Sigortası” akdedildiğini, 28/04/2013 tarihinde murisin nefes darlığı ve solunum yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmesi sonrasında 06/05/2013 tarihinde tazminat talebiyle davalıya müracaat edilmişse de ölümün beyin kanseri sebebiyle gerçekleşmesi ve teminat dışında olması gerekçesiyle reddedildiğini, oysa 12.600,00-TL tazminat tutarından kalan kredi borcunun mahsup edilerek kalan tutarın mirasçı sıfatıyla müvekkillerine ödenmesinin gerektiğini, bunların gerçekleşmemesi nedeniyle müvekkillerin dava açma hakkı saklı tutularak kalan kredi borcu olan 8.550,00-TLyi ödemek zorunda kaldıklarını, poliçede teminat dışı tutulmasına neden olan rahatsızlık ile murisin ölümüne neden olan rahatsızlığın aynı olmadığını ve bu hususun müteveffanın son olarak tedavi gördüğü hastaneden teyit edilebileceğini beyanla sigorta poliçesinin 6. Maddesi uyarınca 12.600,0-TL sigorta teminat bedelinin davalı şirkete müracaat tarihi olan 06/05/2013 tarihinden reeskont avans faiziyle davalıdan tahsili istemiyle huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müteveffanın kanser hastalığının vücudun diğer organlarında meydana getirdiği tahribata dayalı olarak ölüm olayının meydana geldiğini, kişi tarafından kanser hastalığına ilişkin doğru beyanda bulunulmuş olsa dahi bu hastalığın teminat kapsamı dışında olması nedeniyle sigorta bedelinin ödenmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin Özel Şart 11. Maddesinde yapılan değişiklikle sigorta öncesinden gelen kanser hastalığının teminat kapsamı dışında bırakıldığını, davacılar murisine düzenlenen …Sertifikasında kanser hastalığının teminat kapsamı dışında olduğunun belirtildiği ve işbu sertifikanın da davacılar murisi tarafından imzalandığını, kanser hastalığının teminat dışında bulunması nedeniyle davanın esastan reddini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; müteveffa ile davalı arasında akdedilen … no’lu … Sigortası poliçe sureti, Zonguldak 1. SHM tarafından verilen veraset ilamı sureti, davacılar tarafından ödenen tutarın dekont sureti,… Üni. Sağlık Uyg. Ve Araştırma Merk. Müd. 27/04/2015 havale tarihli müzekkere cevabı ekinde…’a ait tedavi evrakları, …Bankası … şubesinin 26/09/2016 tarihli muvafakat bulunmadığına dair müzekkere cevabı,… Bankası Genel Müdürlüğü’nün 18/10/2016 tarihli müzekkere cevabı, …Bankası … Şubesi’nin 19/07/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde epkriz raporları ölüm belgesi sigorta sertifikası ve sigorta dökümü, yine aynı şubenin 07/04/2017 tarihli kredi borcu yoktur beyanı, celp olunmuştur.
(2)Davacının maluliyet oranın tespiti amacıyla dosya İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, 19/10/2016 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Her ne kadar zamanında otopsi yapılarak dokularda makroskobik, mikroskobik ve toksikolojik incelemeler yapılmamış olmakla birlikte, adli dosyada kayıtlı bilgilerde kişinin 2008 yılından beri düşük gradeli glial tümör tanısıyla … Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde takip edildiği, 25/09/2012-12/10/2012 tarihleri arasında bilinç kaybı nedeniyle başvurduğu …Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde yapılan tetkiklerinde sol temporopariertal bölgede kanama saptandığı, sol temporalde düşük gradeli glial tümör nedeni ile takipli olduğu, duraplasti, galeal greft ile intraserebral hematom boşaltılması, kraniotomi operasyonu yapıldığı, 18/03/2013-26/04/2013 tarihleri arasında solunum sıkıntısı nedeniyle aynı hastaneye yatırıldığı, 5 aydır immobil olduğu, …’den beslendiği, opere beyin tümörü ve pnömoni tanılarıyla interne edildiği, antibiyoterapisinin düzenlendiği, tıkalı olan peg’inin yeniden açıldığı, koksiksteki grade 2 dekubitine günlük yara pansumanı yapıldığı, solunum sıkıntısı nedenli 24×2-4lt/dk O2 ve nebul ile bronkodilatör tedavi verildiği, kan gazı takibi yapıldığı, genel durumu stabil seyrettiği, önerilerle taburcu edildiği, 28/04/2013 tarihinde evinde ölümünün gerçekleştiğinin bildirildiği cihetle; kişinin ölümünün malign beyin tümörü ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğunun kabulü gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; hayat sigorta sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un yürürlük tarihi olan 28/05/2014’ten önce ikame edilmiş olduğundan uyuşmazlığı çözmekte mahkememizin görevli olduğu anlaşılmıştır.
Davacıların murisi sigortalının vefat sebebi ile poliçe başlangıç tarihinden önce tespit edilen kanser hastalığı (beyin kanseri) arasında illiyet bağı olduğu hastane evrakları ve ATK raporuyla açıkça tespit edilmiş olup bu hususta herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlığın esasının TTK’da yer alan sigorta mevzuatı kapsamında çözümlenmesi gereklidir. Davacılar murisi ile davalı arasında imza edilen kredi sözleşmesinin 15. Maddesi ve kredi sözleşmesi kapsamında imza edilen “grup hayat sigortası” sertifikasında açıkça yer verildiği üzere sigorta öncesinden gelen kanser hastalığı teminat dışında kalmaktadır.
“…Poliçede yer alan kanser rahatsızlığının teminat dışı olduğuna ilişkin özel şart göz önüne alındığında, davalıların murisinin bu tarihteki kanser rahatsızlığını poliçenin düzenlendiği tarihte gizlediği ve davalı sigorta şirketine bildirmediği anlaşılmaktadır.
TTK’nın, sigorta sözleşmesi kurulurken sigortalıya yüklenen doğru bilgi verme (ihbar) yükümlülüğünü düzenleyen 1435 maddesi, her ne kadar mal sigortalarına ilişkin bulunmakta ise de, Dairemizce hayat sigortalarında da uygulanmaktadır. Gerek TTK’nın 1435 maddesi ve gerekse …Sigortası Genel Şartlarının C-2.2. maddesi düzenlemesine göre; sigortalı, sözleşmenin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır
şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlüdür. ” (bknz. Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/371 E. 2018/7604 K. Sayılı ilamı )
Yukarıda yer alan ilamda değinildiği üzere davacılar murisi sigortalının sözleşmenin yapılması sırasında kendisinin bildiği ve sigortacının sözleşmeyi yapmamasını veya daha ağır şartlarla yapmasını gerektirecek bütün halleri sigortacıya bildirmekle yükümlü olup somut olayda ölüm sebebinin herhangi bir çelişkiye yer vermeyecek düzeyde tespit olunduğu üzere kanser hastalığı nedeniyle meydana geldiği sabit olduğundan davalının tazminat ödeme yükümlülüğünün ortadan kalktığının kabulüyle sübut bulmayan davanın reddi gerektiği takdir edilmiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan 215,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 179,30 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “