Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1243 E. 2018/717 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2014/1243
KARAR NO : 2018/717
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/09/2014
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin basım matbaacılık sektöründe hizmet verdiğini, davalı taraf ile müvekkili arasında imzalanan sözleşme uyarınca üretilerek davalıya teslim edilen ürünler karşılığında davalıdan 48.027,60 TL alacağının doğduğunu, alacağının tahsili için davalıyı defaaten yazılı ve sözlü olarak müracaat etmiş olmasına rağmen bir sonuç elde edemeyince davalı aleyhine İstanbul Anadolu… İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası ile 48.027,60 TL için ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının kendisine tebliğ edilen ödeme emrine karşı borcun 17.442,00 TL lik kısmına itiraz ettiğini, ürünlerin teslim anında muayene edilemediği ancak daha sonra yapılan muayenesinde eksik ve ayıplı olduğunu tespit etmeleri sebebi ile takip konusu borca kısmen itiraz ettiğini yapmış olduğu itirazın haksız olduğunu çünkü takip dayanağı faturaların sözleşmeye uygun olarak üretilen ürün bedellerine karşılık geldiğini, faturaya konu ürünlerin davalı tarafından teslim alındığını, bunun sevk irsaliyeleri ile de sabit olunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesine göre davacının teklif formunda belirtilen özelliklerde ürünleri sözleşmenin geçerli olduğu süre içerisinde davalı borçlu firmaya teslim etmeyi üstlendiğini, davalının ise sözleşmenin 6. Maddesi gereği teklif formunda belirtilen miktar ve özellikteki ürünü sözleşme süresi içerisinde almayı taahhüt ettiğini, ürünler teslim edilmiş olmasına rağmen davalının ürün bedellerini ödemekten haksız olarak imtina ettiğini, fatura konusu ürünlerin sözleşme de belirtilen şartlara uygun olarak teslim edildiğini, eksik ve ayıplı teslim iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, bir an için davanın itirazında haklı olduğu düşünülse dahi süresi içerisinde muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalının itirazlarının dinlenilmesinin mümkün olmadığını, sözleşmenin 8. Maddesinde ürün kalite problemleri teslimatı takip eden 15 gün içerisinde bildirilmelidir bu süre sonunda yapılan şikayetler kabul edilmeyecektir hükmünün mevcut olduğunu, ancak bu taahhüde rağmen davanın ürünleri kendisine tesliminden itibaren 15 gün içerisinde müvekkiline herhangi bir ayıp veya eksik bildiriminde bulunmadığını, ihbar ve muayene yükümlülüğüne uygun davranmayan davalının aleyhine takip başlatıldıktan sonra ifanın eksik ve ayıplı olduğu yönündeki itirazlarının son derece kötü niyetli olduğunu, alacağın likit olduğunu, verilen hizmet karşılığı olarak düzenlenen hesap ekstresi uyarınca takip konusu alacağın varlığı ve miktarı itibari ile taraflar arasında kesin ve belirli olduğunun açık olduğu ayrıca …Noterliği aracılığı ile keşide edilen 06/07/2013 tarih … yevmiye numaralı ihtarname ile cari hesapta borç olarak gözüken 48.027,60 TL nin ödenmesi için davalıya süre verildiğini, dolayısı ile davalının alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik haksız ve hukuki dayanaktan yoksun itirazlarının iptali ile icra iflas kanunu gereği takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak kaydı ile inkar tazminatına hükmolunarak, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dosyaya sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasında başlatılan takibe itiraz dilekçelerinde de belirttikleri üzere davacı tarafından bir kısım malların hiç teslim edilmediğini, bir kısım malların ise ayıplı olduğunu, kullanılamaz halde olduğunu, bu hususun davacı tarafça da bilindiğini, ayıba ilişkin sözlü olarak ihtar ve bildirimde bulunulduğunu, ancak davacı müvekkilinin mağduriyetini gidereceğini belirtmesi üzerine kanuni yollara başvurulmadığını, takibe dayanak irsaliyelerden 22/01/2013 tarihli irsaliyenin imza içermediğini, malların teslim olgusunun davacı tarafça ispatlanmasının gerektiğini, takibin dayanağını teşkil eden 20/05/2013 tarihli irsaliyenin 28/02/2013 tarihli faturalara istinaden düzenlendiği, ancak irsaliye tarihinin fatura tarihinden 3 ay sonrasına tekabül ettiğini, davacının usulüne uygun olarak mal teslimi yapmadığını gösterdiğini, bunun yanı sıra irsaliyeler malların sayılıp kontrol edilmek üzere teslim alındığının yazıldığını, yani alınan malların tam ve hasarsız alınmadığını, kontrol edilip herhangi bir ayıp içerip içermediğinin tespit edilmek üzere teslim alınan ürünlerin ayıplı olduğunun yapılan ilk muayenede fark edildiğini, durumun davacıya bildirildiğini, ancak davacının malların iadesini kabul etmediğini, göndermediği ürünlerin ve ayıplı gönderdiği ürünlere ilişkin bedel talep eden davacının kötü niyetli olduğunu belirtmiş davanın reddine karar verilerek davacının kötü niyet tazminatına çarptırılmasına yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesinde; dava konusu alacağın sözleşme konusunda belirtilen prim bedellerinden kaynaklandığını, davalının ise bir kısım malların hiç teslim edilmediği, bir kısım malların ise ayıplı olarak teslim edildiğini iddia ettiğini, … Noterliği vasıtası ile davalıya gönderilen 01/04/2013 tarih …yevmiye numaralı ihtarda faturaların kayıt altına alınması, ürün bedellerinin ödenmesine, teslim alınmayan ürünlerin 3 iş günü içerisinde alınmasının ihtar edildiğini, ihtarda belirtilen sürenin geçmesine rağmen ürünleri teslim almayan davalının borçlar kanunu 106. Maddesi uyarınca temerrüde düştüğünü, sözleşmeye uygun olarak basımı tamamlanan ürünlerin usulü dairesinde davalıya sunulduğunu, davalının adresine gönderildiğini, ancak davalının herhangi bir sebep ileri sürmeksizin ürünleri iade edilerek ilgili faturaları kayıt altına almadığını, ürünlerin teslim alınması gerektiğinin hususunun noter ihtarıyla bildirilmiş olmasına rağmen davalının … Noterliği aracılığı ile gönderdiği 20/03/2013 tarih … yevmiye numaralı ihtarında ürünleri ve ilgili faturaları kabul etmediği ancak taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 5/2 maddesinde de açıkca belirtildiği üzere “… sözleşmenin ayrılmaz parçası olan ekli teklif formundaki miktarda ve söz konusu formdaki özelliklere sahip ürünü sözleşme süresinde almayı her ay teslim alacağı ürün miktarının yine ekli teklif formunda yer alan minimum sipariş miktarından az olmayacaktır…” şeklinde düzenlendiğini, satın alım adetlerinin sözleşme hükmünde belirlendiğini, adetleri belirlenen ürünlerin satın alınması konusunda davalı… nin peşinen kabulünün bulunduğunu, sözleşmeye dayalı olarak önceden belirlenen ve üzerinde mutabık kalınan adetlerde ürünün alınmasının davalının asli yükümlülüğünün olduğunu, davalının ürünleri teslim almayacak temerrüde düştüğünü, müvekkilinin sözleşmeye uygun şekilde ürettiği ürünlerin bedeline hak kazandığını, davalının kendisinden bedel talep edilemeyeceği yönündeki itirazının yerinde olmadığını, davalı tarafça sunulan yazışmaların delil olarak değerlendirilemeyeceğini, taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı defterlerinin münhasır delil niteliğinde olduğu mail yazışmalarını kabul etmediklerini belirtmiş davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İcra dosyası dosya içerisine alınmış, tarafların delilleri toplanmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerin değerlendirilmesi yönünden dosya mali müşavir bilirkişiye tevdii olunmuş bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 06/04/2016 tarihli raporda özetle; davalının ticari defterlerine göre davacıya 22/08/2013 takip tarihi itibari ile 48.264,30 TL borcunun bulunduğunu, davacının takipte 48.027,60 TL talepte bulunduğunu, taraflar arasında sözleşme fiyat teklifi satış sözleşmesi adı altında sözleşmelerin bulunduğunu, ticari ilişkinin yazılı anlaşmaya dayalı olduğunu, faturanın ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisi olduğunu, borç doğurabilmesi için faturanın karşı tarafa tebliğinin ve teslim edilmesinin ispatının gerektiğini, ispat edilememesi durumunda ise davaya konu malların davalıya teslim edildiğinin muteber deliller ile ispatının gerektiğini davacının takibe dayanak olarak 28/02/2013 tarih… nolu ve 20.882,82 TL, 28/02/2013 tarih … ve 14.790,00 TL ile 28/02/2013 tarih … nolu ve 3.961,17 TL tutarındaki faturaların davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığını, davalının incelemeye ibraz ettiği ticari defterlerinin delil vasfına haiz olduklarının, davalının borca itiraz dilekçesine takip konusu borcun 17.442,00 TL lik kısmına itiraz ettiklerini, kabulünde olan tutarın 30.585,60 TL olduğunu, davacının ticari defterlerini ibraz etmemesi sebebi ile gerekli incelemenin yapılamadığını, mallardaki ayıp ve eksik teslim yönünden ticari defterlerin incelenmesinin gerektiğini ve konunun basılı ve görsel yayın konusunda uzman bilirkişi ve hukukçu bilirkişi tarafından değerlendirilmesinin gerektiğini, takip sonrası davalının 11/10/2013 tarihinde 5.000,00 22/10/2013 tarihinde 5.000,00 05/12/2013 tarihinde 10.000,00 03/04/2014 tarihinde 3.000,00 31/01/2014 tarihinde 7.000,00 TL olmak üzere 30.000,00 TL ödeme yapmış ise de bu ödeme ile borcun tamamı tahsil olunmadığından bu durumun icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesi gerektiği yönünde kanaat bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizin 05/01/2017 tarihli celsesindeki ara kararlar uyarınca dosya tekrardan heyete hukukçu ve basım yayın uzmanı bilirkişi de eklenmek sureti ile bilirkişilere tevdii olunmuş bilirkişiler tarafından düzenlenen 15/06/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında 01/01/2012 31/12/2012 tarihlerinde geçerli olmak üzere akdedilen 3 sayfa 2 de ek olmak üzere 5 sayfalık bir sözleşmenin bulunduğunu, buna göre “Renk uyumsuzluğu, üretim hatası, ürün teknik kusuru veya sözleşme ve ekleri ile belirtilen nitelikler dışınnda teslim edilen ürünler nedeni ile Umura iade edilen ürünlerin yerine yapılacak olan istenen özelliklerdeki ürünlerin en geç 3 iş günü içerisinde … ye teslim edilecektir, 3 iş günü içerisinde … ye teslim edilmemesi durumunda Umur geç teslim edilen her gün için geç teslim edilen ürünlerin fatura bedelinin %1 i oranında ceza ödemeyi kabul etmektedir. Bu durumun süreklilik arz ederek … nin iş ve zaman kaybına uğraması halinde … a 1 ay önceden yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir.” hükmünü içerdiğini, sözleşmeye göre dosya kapsamına bakıldığında talep edilen ürünlerin geç teslimi ile ilgili hiç bir cezai müeyyide işletilmediğini, siparişlerin gecikmesi ile ilgili en ufak bir uyarı olmadığı gibi e-mail hariç ürün kalitesi yönünden de bir şikayetin bulunmadığını, ürünün ayıplı olup olmadığına ilişkin davalının iddiası yönünden sözü edilen e-mail in de davacının icra işlem tarihinden (19/08/2013) çok sonra 08/10/2013 tarihinde yazıldığını, sözleşmenin bir parçası olan fiyat teklifi satış sözleşmesi bölümünde çizelgenin altında genel şartlar/sözleşme koşulları kısmında yer alan 8. Maddeye göre ürün kalite problemlerinin teslimatı takip eden 15 gün içerisinde bildirilmelidir bu süre sonunda yapılan şikayetler kabul edilmeyecektir, problemli olduğu belirtilen ürünler … bölümünün onayı alındıktan sonra iade alınabilir hükmünü içerdiğini, sözleşmenin bu maddesinden de anlaşılacağı üzere ayıplı ürünün varlığı ve ispatı konusunda belirli ve süre ve kontrolün ön görüldüğünü, ambalaj piyasasında ürünü beğenmeme önceden verilen karardan cayma modelden vazgeçme üretimi ani bir karar ile bırakma vb nedenler ile matbaaya verilen ve basımı yapılan ilerin alıcıya dönüşünde çeşitli bahaneler ile ürünü almama iade etme gibi olaylar ile karşılaşıldığını, bu nedenler ile davacının üretmiş olduğu ürünü geri alırken 8. Madde de belirtilen Umur kalite güvence bölümünün onayı ile iadenin ön görüldüğünü, ürün sevkiyatının … nin sözleşmede belirtilen adresinde yapılacağının ön görüldüğünü, şehir dışı teslimatları ücreti … ye ait olmak üzere yine… nin tarif ettiği yöntemler ile yapılacağının 6. maddede düzenlendiğini, 14. Madde de ise ürünlerin teslim yerinin alıcı firmanın belirttiği İstanbul içi adres olup satıcı o adrese ürünlerini ulaştırmakla teslim etmiş sayılır, ürünleri firmadan müşteri talimatı ile müşteri araç ve kargo ambar tarafından alınması veya teslim edilmesi durumunda sorumluluk alıcı firmaya aittir. İstanbul dışı teslimatlarda kargo/ambar a yapılmış teslimatlar müşteriye teslim edilmiş sayılır sorumluluk müşteriye aittir.” düzenlemesinin yer aldığını, ürünlerin teslimatı konusunda adres farklılıklarının bulunduğunu, ürünlerin teslimatı konusunda adres farklılıklarının bulunduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin 01/01/2012 – 21/01/2012 tarihleri için geçerli olduğunu, sözleşme bitiminden 30 gün öncesine kadar taraflar herhangi birinin yazılı fesih talebi gelmemesi durumunda sözleşmenin tüm koşulları ile kendiliğinden 6 ay uzamış olacağının (madde 4) sözleşmede kararlaştırıldığı, dosya kapsamına bakıldığında, sözleşmenin 2012 yılından 2013 yılına kadar uzatıldığı, birinci yılda taraflar arasında herhangi bir sorun yaşanmadığı, davacı şirketin incelenen ticari defterlerine göre 22/08/2013 takip tarihi itibari ile 48.029,60 TL alacağının bulunduğunu, davalının ticari defterlerine göre davacıya takip tarihi itibari ile 48.264,30 TL borcunun bulunduğu, davacının takipte 48.027,60 TL üzerinden talepte bulunduğu, her ne kadar davacının ticari kayıtlarında bulunmamakla birlikte 11/10/2013 tarihinde 5.000,00 TL 22/10/2013 tarihinde 5.000,00 TL ve 29/11/2013 tarihinde 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL ödeme yapıldığı, ödeme dekontlarının ibrazı halinde bu ödemeler takipten sonra yapıldığı için ödenen miktarların icra müdürlüğünce infaz aşamasında değerlendirilmesinin gerektiği yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili rapora ilişkin yazılı beyanlarında özetle; davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu ve haklılıklarının tespit edildiğini, davalı tarafça usulünce yapılmış ayıp ihbarının bulunmadığını, davalının taahhüdüne rağmen ürünlerin kendisine teslim edildiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde ayıp ya da eksik bildiriminde bulunmadığını, takip tarihinden itibaren faiz talep haklarının doğduğunu, icra inkar tazminat şartlarının oluştuğunu beyan etmiştir.
Davalı vekili rapora ilişkin yazılı beyanlarında özetle; raporun daha önceki heyetin sunduğu rapor ile aynı olduğunu, ayıp itirazlarının değerlendirilmediğini, taraflar arasında 10/05/2013 tarihi itibari ile 8.628,60 TL gibi cüzi bir miktar borç gözüktüğünü, bu nedenle 20/05/2013 tarihi itibari ile hesap yapılmasının doğru olmadığını, davacının malları her türlü ayıptan ari bir şekilde teslim edildiğini, davacının ispatlaması gerektiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili teslim alınmayan ve iade edilen mallar ile kayda alınmayan faturaya ilişkin yazılı beyanlarında özetle; davalının ayıp iddialarının dinlenmesinin mümkün olmadığını, davalının sözleşmeye göre belirlenen süre içerisinde her hangi bir ayıp ve eksik bildiriminde bulunmadığını, ayıba ilişkin olarak ispat yükünün davalıda olduğunu beyan etmiştir.
İş bu dava eser sözleşmesi kapsamında bakiye kalan alacağın tahsili istemi ile yapılan ilamsız takibe vaki İİK.67.maddesine dayalı itirazın iptaline ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul Anadolu…İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;taraflar arasında 01/01/2012 31/12/2012 tarihlerinde geçerli olmak üzere akdedilen 3 sayfa 2 de ek olmak üzere 5 sayfalık bir eser sözleşmesinin bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. Maddesine göre davacının teklif formunda belirtilen özelliklerde ürünleri sözleşmenin geçerli olduğu süre içerisinde davalı borçlu firmaya teslim etmeyi üstlendiği, davalının ise sözleşmenin 6. Maddesi gereği teklif formunda belirtilen miktar ve özellikteki ürünü sözleşme süresi içerisinde almayı taahhüt ettiği, sözleşmeye konu malların bir kısmının davacı tarafından davalıya teslim edilmiş ve taraf ticari defterlerine işlenmiş olmasına rağmen davalının faturalandırılan mallara ilişkin ödemede bulunmaması üzerine davacının İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası üzerinden alacağının tahsili amacıyla takibe geçtiği, davalının süresinde yapmış olduğu kısmi itirazı üzerine takibin durduğu, davacının süresi içerisinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, her ne kadar davalı bir kısım malların hiç teslim edilmediği bir kısmının ise ayıplı olarak teslim edildiği iddiasında bulunmuş ise de, davalının takibe konu faturaları ticari kayıtlarına işlediği, yine taraflar arasındaki sözleşme hükümleri gereği davalının belirlenen miktarda alım taahhüdü altına girmiş olmasına rağmen Üsküdar 5. Noterliği vasıtası ile kendisine gönderilen 01/04/2013 tarih … yevmiye numaralı ihtara rağmen bir kısım malları teslim almakta temerrüte düştüğü, davacının sözleşmede yer alan alım taahhüdü gereği ürettiği ve davalıya sunduğu faturaya konu mal bedellerini talep hakkının doğduğu, yine ayıp iddiasına ilişkin olarak sözleşme süresince herhangi bir ihtar ya da ayıp bildiriminin bulunmadığı, e- mail yazışmalarının takip sonrasına ilişkin olduğu, sözleşmede belirlenen süre içerinde taleplerini davacıya iletmediği, sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, takipte belirtilen ve taraf defterlerinde kayıtlı bulunan takip miktarı kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla davalının kısmi itirazının iptaline takibin aynen devamına karar vermek gerekmiş, itiraza uğrayan davaya konu kısım yönünden alacağın likit olduğu davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılmakla dava değeri üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından 17.442,00 TL yönünden yapılan KISMİ İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (17.442,00 TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 893,56 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 2.510,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’sine göre tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸