Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1155 E. 2018/833 K. 26.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2014/1155
KARAR NO : 2018/833
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/06/2014
KARAR TARİHİ : 26/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı (temlik alan) vekili dava dilekçesinde özetle; … A.Ş.tarafından davalı… Şti. ne kredi kullandırıldığını diğer davalıların kredi sözleşmesini müşterek borçlu/müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine noter kanalıyla hesap özetleri ile birlikte ihtarname gönderilerek hesapların kat edildiğini, … A.Ş. ile davacı arasında akdedilen alacak temlik sözleşmesi ile davalılardan olan alacakların davacı şirkete devir ve temlik edildiğini, alacağın tahsili amacıyla İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20.den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; evvelce… Bankası … Şube Müdürlüğüyle yazılmış kredi sözleşmesinde davalılardan …’da yer verilmiş ve imzası alınmış gibi gösterilmiş ise de, bu davalının sözleşmeden haberi olmadığını ve imzanın kendisine ait olmadığını, diğer davalılara ihtarname keşide edilmediğini, temerrüde düşürülmediklerini, bu nedenle davacının icra takibi ve bu davanın dinlenme kabiliyeti olmadığını, icri takibi ve dava zamanışımı süresinin de geçtiğini, davalı …nin vekili olarak … Şube Müdürlüğüne ve… Bankası Genel Müdürlüğüne defalarca gidilip borcun netleştirilmesi için yaptığı görüşmeler neticesinde şirket borcunun 26.000 TL olarak kesinleştirilerek… Bankası … Şube Müdürlüğüne tarafından yatırıldığını, buna rağmen banka yetkilisinin başka bir borçtan söz ederek onunda tasfiyesi halinde ibra verilebileceğini şart koştuğunu, o borcun ne olduğunu bilmediklerini veya o borcun başka bir sebeple doğmuşsa ayrıca müzakere ve tasfiyesi gerektiğini haklı olarak ileri sürerek… Bankasına bloke ettiği borç meblağı sebebiyle borçtan kurtuldukları hususunun sabit olduğunu, ancak… Bankası adına bloke ettikleri meblağı tahsil etmediğini ve bankada kaldığını, Vergi Dairesine olan şahsi borçlarından dolayı bankalara yazılmış haciz müzekkeresi üzerine bankaca blokeye şerh konulduğunu, o zamana kadar davacı banka tarafından tahsil edilmeyen bu icra takibine ve davaya esas teşkil eden meblağı, Vergi Dairesinin alacağı kesildikten sonra bakiyesinin tarafına iade edildiğini, böylece gerek şirket gerekse diğer davalıların müşterek ve müteselsil borcundan söz edilemeyeceğini, çünkü borçlarını ödemiş olmalarına rağmen banka tarafından tahsil edilmeyince borcun sukut ettiğini, hiçbir sebeple davalıların takip ve dava konusu borcunun kalmadığını ve kalamayacağını, her ne sebeple olursa olsun bir borçları var ise temlik bedelinin esas alınacağını, davacının onun üzerinde böyle astronomik bir alacak talebinde bulunamayacağını, bu nedenlerle davalılarda …’ın davalılık ve borçluluk sıfatı olmadığından, imzası kendisine ait olmamakla, diğer davalılarında borçları kalmamış olduğundan haksız davanın reddine, haksız dava tazminatı olarak %20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Taraf delilleri toplanmış, dosya bankacı bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 13/11/2017 tarihli bilirkişi kök raporu ve 19/03/2018 tarihli ek rapor dosyaya sunulmuştur.
Taraf vekilleri 26/06/2018 tarihli celsede sulh olduklarını, davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı beyan etmişlerdir.
Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.)hükümlerine amirdir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün… takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Sulh 6100 sayılı HMK’nın 313 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre ” Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir. Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir. Sulh, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hâllerinde sulhun iptali istenebilir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde tarafların dava konusu hususunda sulh oldukları sulhe göre hüküm kurulması taleplerinin bulunmadığı yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı anlaşılmakla esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandğı üzere;
1-Davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA YER OLMADIĞINA,
2-Peşin alınan harçtan alınması gerekli 35,90 TL harcın mahsubu ile kalan 4.513,25 TL harcın kararın kesinleşmesine müetakip istek halinde davacıya iadesine,
3-Tarafların yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Talep gibi taraf vekilleri yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar kesinleştiğinde talep halinde bakiye gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸