Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1055 E. 2018/46 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2014/1055 Esas
KARAR NO : 2018/46
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2014
KARAR TARİHİ : 16/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İstanbul … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 22/07/2009 tarihinde ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası yaptığını, gerçekleşen kaza neticesinde müvekkilinin eşi …’ un vefat ettiğini, mirasçıları olarak çocuklarının kaldığını, avans faizine hükmedilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve alacağın belirsiz olarak kabulünü, asgari 5000,00 TL bedelin davalıdan tahsilini, yargılama ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas… karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememizin … esas sayısına tevzi olmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; vefat eden şahısın müvekkilinin şirketinde sigortalı olduğunu, işletenin sorumluluğunu üstlenen müvekkil şirketinin işletenin vefat ettiği durumda sorumluluğunun devam etmeyeceğinin aşikar olduğunu davanın reddinin gerektiğii, kazaya karışan… plakalı araca ait, müvekkilinin şirketi nezdinde ZMMS temin edildiğini, ilgili poliçede ölen şahıs başına azami poliçe temanat limitinin 150.000 TL ile sınırlı olduğunu, açıklanan nedenler ile sigortalı araç işletinin vefatı sebebi ile üstlenilen sorumluğun sona erdiğini, müvekkilinin şirketi hakkında açılan davanın reddini, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkilinin şirketi aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmesini, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğini, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosya bilirikişi heyetine tevdii olunmuş 05/10/2015 tarihli raporda özetle; müteveffa …’ un kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olduğunu, müteveffanın kaza tarihinden günümüze kadar olan kazançlarının … tenzil edilmiş yasal asgari ücretler esas alınarak belirleneceğini, zararın davalı yanca tanzim edilen ZMMS örtüsü altında olduğunu, davacı eş …’ un müteveffanın vefat etmesi nedeni ile yoksun kaldığı desteğe ilişkin teminat limitleri dahilindeki davalı şirketten talep edebileceği maddi zararının 62.211,00 TL olduğunu, davalı … şirketinin davacının başvuru dilekçesinin kendisine teblğ edildiği 08/11/2013 tarihinden itibaren 8 iş günü geçmeden 14.11.2013 tarihinde başvuruyu reddetmiş olduğundan davalı … şirketinin 14/11/2013 tarihinde temerrüde düştüğü, bu nedenle ret tarihi olan 14/11/2013 tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekeceğini, taleple bağlı kalınarak uygulanacak faiz oranının yasal faiz oranı olacağınının kanaatine varıldığını rapor etmişlerdir.
Dosya bilirkişi heyetine tekrardan tevdii olunmuş 24/08/2016 tarihli ek raporda özetle; müteveffanın otelcilik ve inşaat gelirleri ölümünden sonra da devam edeceğinden mirasçılara kalan işletmenin gelirlerinin hesaba katılamayacağı, desteğin bu gelirlerin elde edilmesindeki kişisel katkısının belirlenmesi gerektiğini, destek yerine bir başka birinin aynı işleri üstlenmesi durumunda ona ödenecek ücretin ilgili meslek odasından sorulmasına müteakip hesaplama yapılmasının mümkün olabileceğininin kanaatine varıldığını rapor etmişlerdir.
Davalı vekili 03/08/2017 tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile yaptıkları sulh anlaşması ve ödemeye ilişkin belgeler ile sulh olduklarını beyan etmiştir.
Davacı vekili 05/12/2017 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Yargılamaya konu uyuşmazlık ölüm ve cismani zarar sebebiyle açılan tazminata ilişkindir.
HMK.nun 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat ve şekli açıkça belirtilmiştir. HMK 307. Maddesi düzenlemesine göre feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Feragat beyanı dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır, hüküm ifade etmesi için karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir (HMK 309. madde). Feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK 310. Madde).
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde davanın vaki feragat nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davanın vaki feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Peşin alınan harçtan alınması gerekli 35,90 TL harcın mahsubu ile kalan 49,50 TL harcın kararın kesinleşmesine müetakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda karar verildi.
Katip …
Hakim …
¸