Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/100 E. 2020/185 K. 20.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/100
KARAR NO : 2020/185

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/03/2014
KARAR TARİHİ : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kasasındayken hırsızlık sonucu çalınan çeklerden biri olan ve İstanbul … İcra Müd. … Esas sayılı dosyasıyla davalı tarafından icra takibine konu edilen …bank A.Ş. … şubesine ait 24/12/2013 tarihli 15.000,00-TL bedelli … Şti. Keşideli … seri no’lu çek bedelinin icra dosyasına ödendiği tarihten itibaren temerrüt faiziyle birlikte müvekkiline iade edilmesini, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödemenin ihtirazi kayıtla yapılmış olduğundan geçerli bir ödeme olmayıp davacının bedelin istirdadını talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu, sahte kaşe ve imzayla yapılan cironun ciro zincirini bozmayacağından ciro silsilesinin kopuk olduğundan ve müvekkilinin yetkili hamil olmadığından bahsedilemeyeceğini, faturayla çekin uyumlu olduğunu ve fatura düzenleyen şirketin ilgili çekin ciro silsilesinde yer alması halinde davaya konu çekin bir mal veya hizmet sonucu temlik alındığının kabulünün gerektiğini, ortada kendilerine yapılmış geçerli bir ödeme bulunmadığı ve çek ciro silsilesinin kopuk olmadığını beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …bank … şubesinin 25/07/2018 tarihli ve …bank Genel Müdürlüğünün 21/06/2018 – 19/10/2017 tarihli müzekkere cevapları, …A.Ş. Vekili tarafından sunulan temlikname, İstanbul … İcra Dairesi’nin… E. Sayılı dosyası ve İstanbul … ATM’nin … E. Sayılı dosyası, Gaziosmanpaşa CBS’nın 2013/30471 Sor. Sayılı dosyasının sureti Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, grafolog bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 20/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda
özetle; inceleme konusu …bank A.Ş. …şubesine ait 24/12/2013 tarihli 15.000,00-TL bedelli …Şti. Keşideli… seri no’lu çek aslının arka yüzündeki 1. cironun … Şti. Kaşe izi üzerinde şirket yetkilisi adına atfen atılmış imzanın davacı şirket yetkilileri … ve …’ın eli ürünü olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bankacı bilirkişi …’ye tevdii edilen dosyada tanzim olunan 30/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı …Şti.’nin işyerinden 22/09/2013 tarihinden diğer çeklerle birlikte çalınan dava konusu çekin 24/09/2013 tarihinde davalının yaptığı bir işlemde davalı tarafından teminat olarak alındığını, vadesinde ödenmeyen dava konusu çekin takibe konu edilmiş ve keşidecisi tarfından icra icra dairesine ihtirazı kayıtla 20.262,34-TL olarak ödendiğini ve bu tutarın icra dairesinde blokeli olarak muhafaza edildiğini, davalının kendi lehine delil defterleri ve sunduğu belgelerin incelenmesi sonucu işlemin mevzuata uygun olarak mal ve hizmet alımı olarak faturalandırıldığını, faturanın temlik alındığını ve dava konusu çekin işlemdeki diğer çeklerle birlikte teminat olarak teslim alındığını, davalının ödemeyi fatura alacaklısına ödemek suretiyle işlemi mevzuata uygun tamamladığı ancak işlemin ana dayanağının fatura olmasına karşılık fatura bedelinin usulüne uygun olarak teminat alınan çekin tahsiliyle tasfiye edileceğini, çekin ödenebilirliğinin araştırılmasını ve istihbarat çalışmasının alacağın tahsili için zorunlu olduğunu, dava konusu çekin 22/09/2013 tarihinde çalındığını ve 2 gün sonra işleme alındığını, arkasındaki lehtara ait kaşe ve imzanın sahte olduğunu, iyi niyetli hamil olan …Faktoring’in sadece çekin ilgili bankasını veya keşidecisini arayıp teyit etmesi dahi çalıntı çekin teminat olarak kabulünü önlemeye yeteceğini, davalıdan işlemle ilgili istihbaratın talep edildiği ancak temin edilememesi üzerine davalının çekin istihbaratını yaptığını ve kusursuzluğunu ispat edemediğini, bu çerçevede davalının eksik istihbarat nedeniyle çalıntı çeki teminat olarak kabul ettiğini, iyi niyetli hamil olmasına karşılık kusursuzluğunu tevsik edemediği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; çekin (icra dosyasına ödenen bedelinin) istirdatı istemine ilişkindir.
Söz konusu çek bedeli dava dışı keşideci tarafından davalının başlatmış olduğu icra dosyası kapsamında bedeli icra kanalıyla dosyaya ödenmiş ve artık çek vasfı bu surette ortadan kalkmış olmakla istirdat isteminin doğrudan bedele yöneltilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık görülmemiştir. Davalının; çek bedelinin keşideci tarafından ödenmiş olması nedeniyle davacının istirdat isteminde bulunmayacağı yönündeki savunması dayanak nitelikteki TTK 792. madde temelinde geçerli görülmemiştir.
Çekin keşidecisi tarafından (…Şti.) 31/01/2014 tarihi itibariyle icra dosyasına takip bedeli toplamının yatırıldığı sabittir. Bu surette çekin karşılığı ödenmiş olduğundan istirdat isteminin bedele yöneltilmesi mümkündür. Zira ödeme, icra dosyasında alacaklı görünen davalı … firmasına yapılmış olmakla keşideci borcundan kurtulmuştur. Şayet davalı çekin iktisabında ağır kusurlu veya kötüniyetli davranmışsa nasıl ki çekin istirdatı mümkün görülmekte ise bu kez bedelinin istirdatı aynen mümkün hale gelmektedir. Ağır kusur veya kötüniyet unsurlarının var olduğu kabul edilebilir ise davalı, davacı aleyhine ödeme nispetinde sebepsiz zenginleşeceğinden aldığını hak sahibine iadeyle yükümlü olacaktır. İcra dosyasına ödenen para üzerinde tedbir kararının tatbik edilmiş olması da ödeme olgusu karşısında davalının davacı aleyhine zenginleştiği olgusunu ortadan kaldırmayacaktır. Çek bedeli alacaklı görünen davalı uhdesinde sayılmaktadır. Buna engel bir durum yoktur.
6102 sayılı TTK’nın 792. maddesince;”Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”
Kötüniyet – ağır kusur açısından somut olay irdelendiğinde dosyada mübrez olan mali bilirkişi tarafından hazırlanan raporun denetlenebilir, açıklayıcı yeterli izahata sahip olduğu ifade edilmelidir. Dava konusu çek üzerinde yer alan imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı grafolojik inceleme kapsamında sabit haldedir. Hırsızlık hadisesi 22/09/2013 tarihinde yaşanmış, faktoring işlemi ise olaydan iki gün sonra 24/09/2013 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Bununla birlikte fatura üzerindeki kaşede fatura tutarının 24/12/2013 tarihinde temlik edildiği ifade edilmektedir. İmza yanında davacı kaşesi olarak görünen kayıt üzerinde yine davacı şirketin sicil numarasının yanlış yazıldığı da sabittir. Hadiseyle faktoring işlemi arasında iki günlük bir zaman dilimi olduğu da dikkate alınarak davalı … firmasının borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemlere başvurmadığı, çekin ödenebilirliği noktasında gerekli ve yeterli istihbarat çalışmasının yapılmadığı, keşideciye ulaşıldığına dair yine dosyaya yansıyan herhangi bir delile tesadüf edilmediği, mali bilirkişinin tespitinde de yer aldığı üzere faktoring firmalarının kuruluş ve organizasyonları itibariyle her türlü istihbarat yapma imkanlarına sahip oldukları ayrıca davalı … firmasının çeki tevdi almasında mevzuata uygun davrandığını ispat yükümlülüğü kendisine ait olmasına rağmen, raporda atıf yapılan husus dahilinde istihbarat föyünün inceleme esnasında bilirkişi tarafından talep edildiği halde temin edilemediği bildirilmekle davalının ispat külfetini yerine getirdiğinden de bahsedilemeyeceği, bu surette gerek TTK 792. Maddesi hükmü ve gerekse 04/02/2015 tarihinde yayımlanan Faktoring İşlemlerinde Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkındaki Yönetmelik 5. Maddesi nazarında faktoring firmalarının müşterilerinin mali durumlarının değerlendirilerek bunların itibarı ve işlem geçmişlerini dikkate almaları bununla birlikte “gerektiği” hallerde fatura borçlusu veya senet keşidecisine başvurarak borcun teyit edilmesini sağlayacak yöntemler geliştirmesine vurgu yapılmış olmakla davalının yasadan kaynaklanan araştırma yükümlülüğünü yerine getirmediği, çekin iktisabında ağır kusurlu olduğunun kabulü gerektiğinin takdiriyle davanın kabulüne karar verilmiş, keşideci tarafından davalı adına yapılan ödeme kapsamında davalının sebepsiz zenginleştiği kabul edildiğinden ödenen bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilinde yönelik neticeden aşağıdaki karar tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davalının ağır kusuruyla davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiği kabul edildiğinden 20.262,34-TL’nin istirdatıyla işbu bedelin 31/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.384,12 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 346,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.038,07 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca 3,400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 25,20 TL başvuru harcı, 346,05 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 1.450,00 TL bilirkişi ücreti, 136,30 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.961,35 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “