Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/370 E. 2018/1189 K. 05.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2013/370 Esas
KARAR NO : 2018/1189
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/12/2013
KARAR TARİHİ: 05/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı temlik eden banka ile davalı şirket ile davalı … arasında 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde …Noterliği’nin 10/03/2005 tarih, … yevmiye, … sözleşme numaralı düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesi ve …Noterliği(nin 07/07/2015 tarih, … yevmiye numaralı düzenleme şeklinde Finansal Kiralama Sözleşmesine ek Tadilat Sözleşmesi akdedildiğini ve sözleşmeye konu “1 adet … Model … Seri Numaralı … ve 1 adet …Model …”in mülkiyeti davacıya ait olmak üzere finansal kiralama yolu ile davalılara kiralandığını, davalıların imzalanan sözleşme kapsamında 21/02/2006 tarihi itibari ile toplam 4.236,95 USD kira borcu ve 50,11 USD gecikme borcunu ödemeyerek temerrüde düştüğünü, davacı tarafça bu nedenle …Noterliği’nin 03/03/2006 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek borcun 60 gün içerisinde ödenmesi, aksi halde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalılara tebliğine rağmen borcun ödenmemesi sebebi ile sözleşmenin feshedildiğini, davalılar hakkında borçların ödenmemesi sebebi ile 17/01/2013 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların icra takibine itirazı üzerine takibin durduğu, davalıların itirazlarının haksız olduğunu, anılan nedenlerle davalıların icra dosyasına haksız itirazının iptali ile takibin devamına, davalıların %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan sözleşme ve ek tadilat sözleşmesi ile davaya konu makinelerin finansal kiralama yoluyla kiralandığını, kiralama konusu borcun büyük bir kısmının ödendiğini, ancak davalı şirketin ödeme güçlüğüne girmesi sebebiyle kalan 21/02/2006 tarih 4.236,95 USD borcun ödenemediğini, davacı tarafın sözleşmeyi feshederek kiralama konusu makineleri teslim aldığını, davacı tarafın ihtardan kısa bir süre sonra icra yoluyla makineleri teslim alarak malı sattıklarını, açılan davada makinelerin kime ne miktarda satıldığı belirtilmeden aradan 6 yıl geçtikten sonra faizlerle beraber 103.142,49 TL’nin tahsilini istediğini, makinelerin satış bedeli borçtan tenzil edilmediğini, davacı tarafın İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası ile aynı borç için takip yaptığını, bu takibin de itiraz ile durduğunu ve dava açılmadığını, dava konusu takibin mükerrer olduğunu, anılan nedenlerle davanın reddine, icra inkar tazminatının, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi ve Ek Tadilat Sözleşmesi uyarınca davacı tarafından kiralama bedellerinin tahsili amacıyla davalılar hakkında başlatılan icra takibine, davalıların itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı temlik eden banka tarafından, davalılar aleyhine 31.662,00 USD asıl alacak, 53.299,87 USD işlemiş faiz ve 5.937,00 USD sigorta ve diğer alacaklar olmak üzere toplam 90.898,87 USD’nin tahsili amacı ile takip başlatıldığı, başlatılan takibe davalılar tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu, esas davanın ise yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı temlik eden banka tarafından, davalılar aleyhine 1.998,68 TL asıl alacak, 292,31 TL işlemiş faiz ve 14,62 TL faizin %5 BSMV’si olmak üzere toplam 2.305,61 TL’nin tahsili amacı ile takip başlatıldığı, başlatılan takibe davalılar tarafından itiraz edildiği, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Makine Mühendisi …tayin edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; davacı tarafından haciz kararı ile teslim alınan menkullerin davalı tarafından yaklaşık 2 yıl süre ile ticari faaliyette kullanıldığı, bu durumda her iki makine için yıllık %20, 2 yıl için %40 yıpranma payı olduğu, buna göre 1 adet … model … Kesim Makinesi için 24.000,00 USD x %40 = 9.600 USD yıpranma payı olduğu, makinenin haiz tarihindeki değerinin 24.000 – 9.600 = 14.1400,00 USD olduğu, banka tarafından 16/08/2015 tarihinde verilen ilanda model ve diğer aynı özellikleri taşıyan menkulün fiyatının 16.000 USD olarak gösterildiği, yine 1 adet …model… seri numaralı solvent dijital inkjet printer için 50.000,00 USD x %40 = 20.000,00 USD yıpranma payı olduğu, makinenin haiz tarihindeki değerinin 50.000 – 20.000 = 30.000,00 USD olduğu, banka tarafından 15/08/2015 tarihinde verilen ilanda model ve diğer aynı özellikleri taşıyan menkulün fiyatının 25.000 USD olarak gösterildiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bu kez mahkememizce Mali Müşavir … aracılığıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; davalı tarafından yapılan ödemelerin tamamının davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının temerrüde düştükten sonra davacı şirkete yapmış olduğu ödemelerin 30.856,15 USD kısmının kira borcundan düşüm yapıldığı, 236,85 USD sigorta borcunun 1.952 USD’lik kısmının da diğer alacaklar hesabından düşüm yapıldığı, makinelerin teslim tarihi itibariyle 2007 yılındaki yıpranma payı düşülmüş şekli ile değerinin tespiti ve davacının davalılardan olan kalan bakiye alacağından düşülmek sureti ile davacının davalıdan 35.524,09 USD alacağının bulunduğu, makinelerin satışının yapıldığı 2013 tarihi itibari ile değerinin tespiti ve davacının davalılardan olan kalan bakiye alacağından düşülmek sureti ile davacının davalıdan 38.924,09 USD alacağı bulunduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Tarafların aldırılan bilirkişi raporlarına itirazı üzerine bilirkişilerden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, sunulan ek raporda; davalı şirketin 30/03/2007 sözleşme feshedildiği tarih itibari ile finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı borcunun tamamının 71.566,74 USD olduğu, finansal kiralamaya konu makinelerin haczedildiği 20/02/2007 tarihinde değerlerinin 44.400 USD olduğu dikkate alındığında davacının davalı şirketten 27.166,74 USD alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı şirketin makine satışlarının yapıldığı 14/01/2013 tarihi ve 17/01/2013 icra takip tarihine kadar finansal kiralamadan kaynaklı ana para borcunun 70.396,75 USD, sigorta borcunun 236,85 USD ve icra takip tarihine kadar ana paraya işlemiş faiz borcunun 10.481,25 USD olduğu, buna karşılık davalının 33.045 USD ödeme yaptığı ve haczedilen makine bedellerinin satış tarihindeki değerlerinin 41.000 USD olduğu dikkate alındığında davacının 14/01/2013 makine satış tarihi ve 17/01/2013 icra takip tarihi itibariyle davalılardan 7.102,97 USD alacaklı olduğunun tespit edildiği, 17/01/2013 icra takip tarihi itibari ile davacının finansal kiralamadan doğan kalan 7.102,97 USD alacağına davalının en son ödeme yaptığı 06/02/2008 tarihinden takip tarihi 17/01/2013 tarihine kadar yıllık %20 oranı üzerinden işleyecek temerrüt faizinin ise 7.130,59 USD olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, icra dosyaları, aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargılama aşamasında alacağını temlik alan …AŞ’ye temlik eden … AŞ ile davalı …Şti ve … arasında …Noterliğinin 10/03/2005 tarihli …yevmiye nolu finansal kiralama sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşme uyarınca sözleşmeye konu menkul malların, davalılara teslim edildiği, davalılar tarafından bir süre kiralama bedellerinin ödendiği, daha sonra davalıların kalan finansal kiralama borçlarını ödememesi sebebi ile taraflar arasındaki sözleşmenin davacı şirket tarafından feshedildiği, sözleşmeye konu menkul malların da davalılardan geri alındığı, daha sonra davacı … şirketi tarafından söz konusu malların 3.bir şahsa finansal kiralama yapıldığı ve bu finansal kiralama sonucunda da sözleşmeye konu mallardan birinin 566,22 TL’ye, diğerinin ise 472,00 TL’ye 3.bir şahsa satıldığının belirtildiği ve bu bedelin de davalıların borcundan düşüldüğünün ileri sürüldüğü görülmüştür. Her ne kadar davacı … şirketi tarafından sözleşmenin feshinden sonra sözleşmeye konu malların 3.şahsa satılmasından sonra satış bedelinin davalıların finansal kiralama borcundan düşüldüğü ileri sürülmüş ise de davaya konu makinaların davacı firma tarafından teslim alındıktan 6 yıl sonra toplam 1.000,00 TL’den daha az bir bedelle satıldığı iddiasının inandırıcı olmadığı, mahkememizce yaptırılan teknik bilirkişi raporuna göre gerek sözleşmenin feshedildiği tarih itibariyle, gerekse makinaların satıldığı tarih itibariyle makinaların toplam değerinin 45.000,00-50.000,00 USD olduğu, dolayısıyla söz konusu makinaların doğrudan bir satışa konu olmaksızın önce başka bir 3.şahsa finansal kiralama suretiyle kiralandığı ve bu kiralama sonucu satış işleminin gerçekleştirildiği, dolayısıyla davacı … şirketinin hem davalılardan vadesi gelmemiş tüm kira borçlarını istediği, hemde davalılardan teslim aldıkları finansal kiralamaya konu makinaların 3.bir şahsa kiralayıp daha sonra satmak suretiyle aynı makinadan mükerrer olarak kiralama bedeli tahsil ettiği ve bu şekilde sebepsiz zenginleştiği görülmüştür. Her ne kadar taraflar arasındaki hukuki ilişki 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu döneminde akdedilmiş ve aynı dönemde sona ermiş olsa da 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’nda 6361 sayılı yasanın 33.maddesi uyarınca düzenlenen şekli ile sözleşmenin feshinden sonra sözleşmeye konu malların geri alınması halinde iade edilen malın 3.şahıslara satılması yada kiralanması halinde bu bedelin vadesi gelmemiş kira borçlarından düşüleceği ve şayet mal daha fazlaya satılmış ise aradaki bedelin kiracıya iade edileceği, daha ucuza satılırsa da aradaki farkın kiracıdan tahsil edileceğine yönelik düzenleme mevcut değil ise de gerek Yargıtay uygulamaları, gerek BK’daki sebepsiz zenginleşme hükümleri, gerekse hakkaniyet gereği davacı … şirketi tarafından söz konusu tahsil edilen bedellerin davalılara ait kira borcundan indirilmesi gerekmiştir. Bu noktada davalı şirket tarafından mahkeme incelemesine ve bilirkişilere 3.şahıs şirkete yapılan kiralama bedellerini belirtmeksizin sadece makinaların kiralama sözleşmesi sonunda finansal kiralama sözleşmesinin niteliği gereği cüzi miktarda kararlaştırılan satın alma bedelini bildirmesi mahkememizce doğru görülmemiş, yine makine mühendisi bilirkişiye yaptırılan inceleme sonucunda söz konusu malların gerek sözleşmenin feshedildiği ve malların teslim alındığı 2007 tarihi itibari ile gerekse icra takibinin başlatıldığı 2013 tarihi itibari ile her iki makinanın toplam değerinin 44.400,00 USD olduğu tespit edilmiş ve bu değerin davalıların borcundan düşülmesi gerekmiştir. Buna göre davalıların 14.634,13 USD muaccel hale gelmiş kira borcu, 52.762,62 USD’de vadesi gelmemiş kira borcunun bulunduğu, ayrıca 236,85 USD sigorta alacağı, 933,14 USD ise faiz alacağı (sözleşmenin fesih tarihi olan 30/03/2007 tarihine kadar) olmak üzere toplam 71.566,74 USD borcunun bulunduğu, söz konusu borçtan makinaların teslim alındığı tarihteki değeri olan 44.400,00 USD düşüldüğünde borç miktarının 27.166,74 USD olduğu görülmüştür. Dolayısıyla davacı şirketin makinaları teslim aldığı tarihteki davalılardan toplam alacağı makina değerleri düşüldükten sonra 27.166,74 USD’dir. Buna göre davalılar tarafından davacı şirkete sözleşmenin feshinden sonra yapılan ödemelere kadar sözleşmedeki faiz oranı üzerinden faiz işletildiğinde davalının sözleşme feshinden sonra 26/07/2007 tarihinde 20.630,00 USD, 09/11/2007 tarihinde 8.252,00 USD, 19/12/2007 tarihinde 2.063,00 USD, 06/02/2008 tarihinde 2.100,00 USD ödeme yaptığı görülmüştür. Her ne kadar muhasip bilirkişi tarafından faiz işletilmesi icra takip tarihi olan 2013 yılına kadar sürdürülmüş ve daha sonra ödemeler mahsup edilmiş ise de aslında uygulanması gereken BK 100.maddesine göre alacak miktarının tamamına ödeme tarihine kadar faiz işletilmesi, ödeme tarihinde yapılan ödeme sonrası ödemenin öncelikle faiz ve ferilerinden düşülmesi, bakiye kalırsa ana paradan düşüm yapılarak, bir sonraki ödemeye kadar kalan ana para üzerinden faiz işletilmesi gerekmektedir. Buna göre bu işlem mahkememizce yapılabilecek nitelikte görüldüğünden yeniden yeni bir ek rapor alınmaksızın aşağıdaki şekilde faiz hesabı yapılmıştır.
Tahsil Tarihi
Ana Para
Tahsilat Tutarı
Gün (Adat)
İşleyecek Faiz Tutarı
Gecikme Faizi
Ana Para + Faiz Toplamı
Kalan Ana Para
26/07/2007
27.166,74 USD
20.630,00 USD
119
%20
1.771,42 USD
28.938,16 USD
8.308,16 USD
09/11/2007
8.308,16 USD
8.252,00 USD
106
%20
482,56 USD
8.790,72 USD
538,72 USD
10/12/2007
538,72 USD
2.063,00 USD
40
%20
11,81
USD
550,53 USD
+1.512,47 USD fazla tahsilat
06/02/2008
2.100,00 USD
+ 2.100,00 USD fazla tahsilat
Hesaplama ana para x 20/100 (yıllık faiz oranı) x adat/365 gün hesabı üzerinden yapılmıştır. Bulunan faiz ana paraya eklenmiş, yapılan ödemeler önce faizden olmak üzere düşülmüş ve kalan ana para üzerinden yeniden bir sonraki ödemeye kadar faiz işletilmiştir.
Yukarıdaki tablodan da görüldüğü üzere davacı şirket tarafından sözleşme feshinden sonra davalılardan teslim alınan sözleşmeye konu malların değeri davalıların borcundan düşüldükten sonra, davalıların kalan 27.166,74 USD borcunun, BK 100.maddesi uyarınca ödemelerin yapıldığı tarihe kadar işletilecek faiz ile ana para toplamı öncelikle faiz ve feriden düşüm yapılarak kalan miktarın ana paradan düşülmesi ve daha sonra kalan ana paraya yine bir sonraki tarihe kadar faiz işletilmesi durumunda davalılardan en geç 10/12/2007 tarihinde 2.063,00 USD’lik tahsilat ile davalıların tüm borcunun tahsil edilmiş olduğu ve bu tahsilatta 1.512,47 USD fazla tahsilatın sağlandığı, ayrıca 06/02/2008 tarihinde yapılan tahsilatın fazladan yapıldığı, dolayısıyla henüz icra takibi başlatılmadan önce davacı şirketin her iki davalıdan olan alacağını faizi ile birlikte tahsil etmiş olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının subut bulunmadığından reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 1.366,49 TL’den mahsubu ile bakiye 1.330,59 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 11.801,42 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalılar tarafından yapılan 16,00 TL posta masrafının davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …