Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/657 E. 2023/684 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/657 Esas
KARAR NO : 2023/684

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/02/2016
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasında Mahkememizin 2016/146 Esas sayılı dosyasından 04/11/2022 tarihli duruşma zaptı uyarınca dosyanın tefrikine karar verildiği, Mahkememizin 2022/66 Esas sayılı dosyasına kaydı yapılan tefrik dosyasından 22/03/2022 tarihinde verilen görevsizlik kararı ile dosyanın görevli İş Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, … 20. İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası ile tevzii edildiği, … 20. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasından … Esas, …Karar, 20/10/2022 tarihinde karşı görevsizlik kararı verilerek görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesine gönderildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 2023/13 Esas, 2023/2361 Karar, 25/09/2023 Tarihli kararı ile yargı yeri olarak Mahkememizin görevlendirildiği anlaşılmış olup, Mahkememizin 2023/657 Esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizin 2016/146 Esas sayılı dosyasının 07/11/2023 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 16.05.2013 tarihinde davalı sürücü … yönetimindeki davalı … A.Ş.’ye ait … plakalı kiralık otomobil ile … istikametinde seyir halinde iken, yolun karşısına geçmek isteyen müvekkili…’a çarparak davacı müvekkili …’ın iyileşmesine olanak bulunmayacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiğini, trafik kazasına sebebiyet veren söz konusu aracın, zorunlu mali mesuliyet sigortası kapsamında davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … numaralı poliçe ile sigortalandığını, olayla ilgili olarak … 63. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile davalı sürücü hakkında ceza yargılaması başlatıldığını ve dosyadan alınan muhtelif bilirkişi raporları ile davalı sürücünün KTK 52/a-b maddelerine göre kural ihlalinde bulunarak kazanın meydana gelmesinde kusurlu bulunduğunun tespit edildiğini, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği tarih itibariyle henüz 13 yaşında bulunan davacı müvekkilinin kaza nedeniyle nedeniyle %73 oranında sürekli maluliyete uğradığını belirterek, davacı … için kalıcı maluliyetin getirdiği çalışma gücü kaybı ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıp olarak 10.000,00 TL maddi tazminatın olay tarihinden, aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans yasal faizi ile birlikte SGK hariç diğer davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacı … için tedavi ve bakım masrafları olarak 1.000,00 TL maddi tazminatin olay tarihinden aksi halde dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve mütesekilen tahsiline, davacılar … ve … için 50.000,00 TL’şerden cem’an 100.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden aksi halde dava tarihinden itibaren, davacı … için 100.000,00 TL manevi tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte SGK ve Sigorta Şirketi hariç diğer davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, argılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 6552 sayılı Kanun ile getirilen kuruma müracaat şartının dava açmadan önce uygulanması gerektiği nazara alındığında dava şartı niteliğinde olduğunu, kuruma talepte bulunmadan açılan iş bu dava yönünden dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, 5510 sayılı Kanunun ”sağlık hizmetlerinden yararlanma şartları” başlıklı 67. Maddesinin birinci fıkrasına 13.02.2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanun’un 36. maddesi ile “trafik kazası halleri” ibaresi eklendiğini, 5510 sayılı Kanun’un 101. maddesinin “bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar konusunda iş Mahkemelerinin görevli olduğunu, 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren “6113 sayılı Kanun’un Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 59 uncu maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun yeniden düzenlenen 98 inci maddesi: “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kunum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır.” Denmekte iken, 4/4/2015 tarihli ve 6645 sayılı Kanunun 60. maddesiyle, bu fıkraya “kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın” ibaresinden sonra gelmek üzere “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresi eklendiğini, Bu nedenle yapılan tedavi giderlerinden kurumun sorumlu olduğu miktarın tespitinde artık bu yeni madde hükmünün dikkate alınması gerektiğini, Hazine Müsteşarlığı’nca 27.08.2011 tarihli ve 28038 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin “Trafik kazalarından kaynaklanan sağlık giderleri” başlıklı 4 (1) inci maddesi: “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan kükümler doğrultusunda karşılanır.” hükmüne, diğer ilgili isteğe bağlı sigortalar” başlıklı 7. maddesi: “Trafik kazaları sebebiyle sağlık hizmeti talebine konu olabilecek isteğe bağlı sigortaları düzenleyen sigorta şirketlerinin anılan poliçeler çerçevesindeki sorumlulukları saklıdır.” hükmüne tabi olduğunu, ayrıca trafik kazaları sonucu oluşan sağlık giderlerinin karşılanmasına ilişkin usul ve esaslar ile ilgili olarak 08.02.2012 tarihinde Kurumlarınca yayımlanan 2012/5 sayılı Genelge’nin “6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden sonra verilen hizmetler” başlıklı maddesinde; “(1) Trafik kazasının oluş tarihine ve kazazedenin genel sağlık sigortalısı olup olmadığına bakılmaksızın 25/02/2011 tarihinden itibaren Kurumla sözleşmeli/protokollü üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık Kurum ve Kuruluşlarınca verilecek tüm sağlık hizmet bedelleri Sağlık Uygulama Tebliği (SUD) hüküm ve ekleri esas alınarak Kurumca karşılanacaktır.” ibaresinin bulunduğunu, söz konusu kanun, yönetmelik ve genelge hükümleri çerçevesinde, trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin (tedavi, tibbi malzeme, ilaç, refakatçi ve yol giderleri) SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİ (SUT) KAPSAMINDA Kurumlarınca karşılandığını, iş göremezlik ve bakıcı giderleri gibi Kurumca karşılanmayan talepler için sigorta şirketlerinin sorumluluklarının devam ettiğini, müvekkil kurumun mevzuat çerçevesinde üstüne düşen ödeme yükümlülüğünü ifa ettiğini belirterek, davanın müvekkili kurum yönünden reddini, dava şartı yokluğu nedeni ile davanın reddine, görev itirazının kabulü dosyasının görevli İstanbul İş Mahkemesi’ne gönderilmesine, yargılam giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)davasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166.maddesinde; “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
İstinaf incelemesi ayrı dairelerde yapılması gereken davaların da bu madde hükmüne göre birleştirilmesine karar verilebilir. Bu hâlde istinaf incelemesi, birleştirilen davalarda uyuşmazlığı doğuran asıl hukuki ilişkiye ait kararı inceleyen bölge adliye mahkemesi dairesinde yapılır.” hükmü yer almaktadır.
Mahkememizin 2016/146 Esas sayılı dosyasından, 04/11/2022 tarihli duruşma zaptı uyarınca tefrikine karar verilen Mahkememiz dosyanın, Mahkememizin 2016/146 Esas sayılı dosyasında birleştirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 166. maddesi gereğince iş bu dosya ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunan … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın birleştirilen … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
3-HMK’nın 166. maddesi gereği birleştirme kararının derhal … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasına bildirilmesine,
4-Yargılama gideri ve sair hususların birleştirilen dosya üzerinden karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.08/11/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza