Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/579 E. 2023/517 K. 11.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/579 Esas
KARAR NO : 2023/517
DAVA : Ticari Şirket (Hisse Devri İşleminin İptali ve Tazminata İlişkin)
DAVA TARİHİ : 07/09/2023
KARAR TARİHİ : 11/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Hisse Devri İşleminin İptali ve Tazminata İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; bankanın halka açık Anonim Şirket olması nedeniyle, sermaye şirketlerine sermaye koyan pay sahiplerinin, ortak olmalarının asli amacı olan, şirkettin kârından pay alma ve gelir elde etme hakkını kullanmasına ve şirket ortaklarının zarar görmesine neden olduğunu, davacı müvekkilinin bankanın halka açık kısmından … Pay Piyasasından 1.730 LOT almış olduğu banka hisseleri nedeniyle, paydaş olarak zarar görmesinin söz konusu olduğunu, bu nedenle dava hakkı doğduğunu, bankanın halka açık şirket olması nedeniyle, bankanın düzenlemiş olduğu finansal tabloları ve bağımsız denetim raporunu kullanarak yatırım kararı veren, banka ile ticari faaliyette bulunan tüm paydaşlar ile bankanın faaliyetine devam ettiği sürede hukuki olarak yerine getirmek zorunda bulunduğu bağlı olduğu birlik, düzenleyici ve denetleyici kurumlar ile diğer tüm finansal tablo kullanıcılarını, bankanın finansal durum tablosunu kullanarak bankaya likidite ve kredi sağlayan ulusal ve uluslararası kredi kullandıran tüm kuruluşların yanıltıldığını, bankanın; 2022 yılı faaliyet döneminde, faaliyet raporunda bilgisi verilen … A.Ş.’ye ait, … tarafından sahip olunan ve … A.Ş.’nin sermayesinin %51’ine karşılık gelen toplam 22.950.000 TL nominal bedelli 22.950.000 hissenin 981.000.000 TL bedel ile satın alınmasına karar verilen ve 21 Ekim 2022 tarihinde imzalanan sözleşme ile … ‘dan devir alınan hisselerin, örtülü sermaye transferine konu olması, kuvvetli karine içerdiği için söz konusu devir işleminin de iptal edilmesi gerektiğini, ayrıca, söz konusu şirketin devir alınması ile ilgili, hem 2021 yılı Genel Kurulunda hem de 2022 yılı Genel Kurulunda gündeme gelmediğini, yönetim kurulu kararı ile devir işlemi gerçekleştirildiğini, banka yönetiminin yaptığı bu işlemler, banka Yönetim Kurulu’nun; Banka yönetimin 2022 yılı ile uyguladığı yönetim politikası, TMK’nun 2. (dürüstlük) ve 3. Maddesi (iyiniyet kurallarına) ile TTK’nun 18. Maddesinin 2. Fıkrasına (Basiretli Tacir hükmü), 6362 sayılı SPK’nun 21. Maddesinin 2. Fıkrasında yer alan (Basiretli Tacir) hükmüne aykırı olduğunu, iş bu davanın, şahsi davadan daha çok, bankanın kamu yarına kurulmuş olması nedeniyle, finansal tabloları kullanan tüm tarafları ve özellikle de kamuyu (vergi ve diğer hususlar yönünden) ilgilendirmesi nedeniyle, kişisel davadan daha çok kamu yararı davası olduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, örtülü sermaye transferi ile ilgili banka yönetiminin yanlış uygulamaları ile ilgili bilgiler, 3. sayfada örtülü sermaye transferi değerlendirilmesi bölümünde ve Kâr Dağıtımı bölümünde detaylı açıklandığını, özellikle, iştirak hissesini emsaline göre yüksek fiyattan almak, örtülü sermaye transferi olarak değerlendirileceğini, banka yönetim kurulu kararı ile yapılan söz konusu devir işleminin iptal edilmesini, TL-Euro ortalaması olarak 96.253,74 TL zararımın işlem gerçekleşme tarihinden itibaren yasal faizleri ile müvekkili zararının tazmin edilmesini, Mahkemece atanacak bilirkişi kurum, kuruluş veya gözetiminde ve ilgili kamu kurumu denetiminde söz konusu işlemin, yeniden tesis edilmesine karar verilmesini, banka hisselerinin %99,88’i kurumsal ortak … ‘a ait olduğunu, geriye kalan %0,12’lik kısmının pay piyasasında işlem gördüğünü, banka yönetiminin de, bu haliyle aile şirketi gibi bankayı yöneterek, küçük yatırımcıyı korumaktan uzak yönetsel faaliyet gösterdiğini, banka borsa kotundan çıkartılıp dolaşımdaki tüm hisseleri toplanıp, küçük yatırımcıya da zarar vermeden, faaliyetine devam etmesi gerektiğini, bankanın bu haliyle, halka açık olmanın nimetlerinden faydalanıp, küçük yatırımcıyı da yok sayarak, borsa da işlem gördüğünü, bu durumunda ortadan kaldırılması, hem bankanın, hemde küçük yatırımcının lehine olacağını, bankanın bu haliyle halka açık şirket statüsünden çıkartılıp pay piyasasındaki işlemlerinin kaldırılıp, borsa kotundan çıkarılması için SPK’dan görüş alınarak, bankanın halka açıklığının kaldırılmasın yönünde karar verilmesini, mevcut yönetim kurulunun halen işbaşında olması nedeniyle ihtiyati tedbir kararı verilmesine, neticeten 30.03.2023 tarihinde yapılan 2022 mali dönemine ait olağan genel kurulunun iptaline karar verilmesini, dava konusu tüm işlemlerin, bankanın 2022 yılı faaliyet raporundan elde edilen verilerden hareketle, yönetim kurulunun yönetsel zaafiyetleri olması nedeniyle, dava masraflarının tamamının banka tarafından da gider yazılacak olması nedeniyle tüm masraflarından banka tarafından karşılanmasına, yönetimin kusuru oranında Yönetim Kuruluna rücu edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, Bankacılık Kanunu’na göre faaliyet yürüten davalı bankanın, iştirak hisselerinin devrine ilişkin işlemin iptali ve bu sebeple uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesinin 25/11/2021 tarihli 1232 sayılı kararı uyarınca; 13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, 2) 22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç
verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,
3) 19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142. maddesinde
düzenlenenler hariç),
4) 23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan,
5) 21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve
Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan,
6) 06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,
7) 20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri,
Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşlar Hakkında Kanun’dan,
Kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari
nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere;
a) İki veya üç asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 2 numaralı,
b) Dört veya beş asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 4 numaralı,
c) Altı veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerler de 6 numaralı,
d) On veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6 ve 7 numaralı,
e) On dört veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7 ve 8
numaralı, f) Yirmi veya daha fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 6, 7, 8 ve 9
numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına,
(Örneğin asliye ticaret mahkemelerine bu kapsamda gelecek dava ve işlere;
a) Kayseri’de iki asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 2 numaralı, b) Konya’da dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 4 numaralı,
c) İzmir’de yedi asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 numaralı, d) İstanbul Anadolu’da on üç asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6 ve
7 numaralı,
e) Ankara’da on dört asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7 ve 8
numaralı,
f) İstanbul’da yirmi bir asliye ticaret mahkemesi bulunması nedeniyle 6, 7, 8 ve
9 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin bakmasına) karar verilmiş olup davacı talebi ile ilgili uyuşmazlığın Bankacılık Kanunu ile Sermaye Piyasası Kanunu’nda yer alan hükümler uygulanarak çözülmesi gerektiği, talebin Finans Mahkemelerinin görev alanında kaldığı anlaşılmakla davacının talebi hakkında karar verilmek üzere dosyanın İstanbul 6,7,8,9 Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-c ve HMK 115/2 gereği usul (görev) yönünden REDDİNE,
2-HMK 20. maddesi uyarınca süresinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İstanbul 6,7,8,9 Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine, ihtiyati tedbir ve sair taleplerin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
3-HMK 20. maddesi gereği süresinde dosyanın görevli İstanbul 6,7,8,9 Asliye Ticaret Mahkemelerinden birine tevzi edilmek üzere görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/09/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …