Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/452 E. 2023/611 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/452
KARAR NO : 2023/611

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 10/07/2023
KARAR TARİHİ : 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tasfiye halinde … Şirketine karşı açtıkları hizmet tespitine ilişkin davalarında taraf teşkilinin sağlanamadığını, … 20. İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasının 05/06/2023 tarihli ara kararı ile taraflarına ihya davası açılması için süre ve yetki verildiğini, … 20. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında … Ticaret Sicil Müdürlüğünün 31/05/2023 tarihli yazısı ile davalı şirketin ”31/08/2001 tarihinde tescil edildiğinden sicil kaydı terkin edilmiştir. ” ticaret sicilden terkin edildiğinin öğrenildiğini, açılan hizmet tespiti davasına devam edilebilmesi için şirketin ihyası davası açmak zorunda kaldıklarını, iş bu nedenle usulüne uygun yapılmayan tasfiyenin geçersiz olduğunu ve şirketin ihyasının gerektiğini; tüm bu nedenlerden dolayı Tasfiye halinde … Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin Ticaret Sicil Müdürlüğü dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ticaret Sicili Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde özetle; icaret Sicili Müdürlüğü’nün TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, mahkemece dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilmesi durumunda TTK m. 547/2 gereğince tasfiye memuru atanmasının zorunlu olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, tüm bu nedenlerden dolayı; müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Şirketi’nin tasfiye memuru olarak tüm tasfiye sürecini eksiksiz ve kusursuz olarak yürüttüğünü, şirketi tasfiye ettiğini ve şirketin 05/09/2001 tarihinde ticaret sicilinden terkin edildiğini, müvekkilinin TTK’ya uygun olarak süreci yönettiğini, davacı tarafın şirketin terkin edilmesinden yaklaşık 25 yıl geçtikten sonra şirket aleyhinde hukuka aykırı nitelikte hizmet tespit davası açtığını, şirketin tasfiye sürecinin sonlanmasından çok sonraki bir tarihte şirket aleyhinde dava açıldığı dikkate alındığında müvekkilinin tasfiye sürecinde kusurlu olmadığının anlaşılacağını ayrıca davacı tarafından açılan hizmet tespiti davasının haklı görülüp görülmeyeceğinin de bu aşamada tam olarak tespitinin mümkün olmadığını, şirketin terkin edilmesinden bu yana yaklaşık 25 yıl geçtiğinden davacının ihyası istenen şirkete karşı yönetebileceği tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerden dolayı; davanın reddini, müvekkilinin tasfiye sürecinde hiçbir kusurunun bulunmaması nedeniyle davanın kabulüne karar verilse dahi yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhyası istenen şirketin sicil kaydı ve dayanılan diğer deliller celp edilip incelenmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava; tasfiye sonucu terkin edilen şirketin TTK 547. maddesine dayanan ek tasfiye amacıyla yeniden tescili davasıdır.
Uyuşmazlık, tasfiye sonucu terkin edilen şirketin yeniden tescili için gereken koşulların oluşup oluşmadığı, davalı tasfiye memurunun TTK 541. maddesi uyarınca alacaklıların çağrılmasına ilişkin ilanları yaptırıp yaptırmadığı, tasfiye memurunun yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olup olmadığı konularından ibarettir.
TTK’ nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.
Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Somut olayda davacı ile ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dosyanın görülüp sonuçlandırılması için terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunludur. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1277 E.) TTK 547. maddesi kapsamında açılan davada ise zamanaşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir.
İhyası istenen Tasfiye Halinde … Şirketi’nin tasfiye sebebi ile sicil kaydının 31/08/2001 tarihinde terkin edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından … 20. İş Mahkemesi ’nin… Esas sayılı dosyasında terkin edilen şirket aleyhine hizmet tespitine ilişkin dava ikame edilmiş olduğu, davacının dosyada verilecek hükmün infazı için ihya talep etmekte menfaatinin bulunduğu ve davacının TTK 547. Maddesi gereği ek tasfiye için ihya talep edebileceği anlaşılmakla ek tasfiye amacıyla şirketin ihyasına, sicile tescil ve ilanına ve yargılama neticesinde ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesini teminen tasfiye memuru atanmasına ve bu hususunda sicile tescil ve ilanına karar verilmesi gerekmiş, davalı sicilin yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması mümkün görülmemiştir. TTK 541. maddesi uyarınca davalı tasfiye memurunun 31/07/2000, 07/08/2000 ve 14/08/2000 tarihlerinde olmak üzere alacaklılara çağrı ilanı yaptığı, tasfiyenin usulüne uygun şekilde gerçekleştirildiği ve davanın açılmasına davalı tasfiye memurunun sebebiyet vermediği anlaşılmakla Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesinin 2023/1078 E, 2023/1062 K sayılı emsal kararında belirtildiği gibi davalı tasfiye memuru aleyhine vekalet ücreti hükmedilmemiş, yargılama giderleri davacı üzerine bırakılmış ve davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı (Tasfiye Halinde) … ŞİRKETİ’nin TTK’nın 547. maddesi uyarınca … 20. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında verilecek kararların infazı amacıyla yeniden tesciline (İHYASINA),
Kararın tescil ve ilanına,
Tasfiye memuru olarak davalı …’ün atanmasına,
2-Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım olduğundan ve davalı … dava açılmasına sebebiyet vermediğinden aleyhlerine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.19/10/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP