Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/430 E. 2023/482 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/430
KARAR NO : 2023/482
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/02/2023
KARAR TARİHİ : 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile davalı borçlu arasında bankacılık hizmetleri ve kredi kartı sözlemesi akdedildiğini, davalının kredi kartı borcunu vadesinde ödemeyerek temerrüde düştüğünü, ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye rağmen borçların ödenmemesi üzerine ….İcra Dairesinin 2018/… E.sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davalının, …. İcra Müdürlüğü’nün 2018/… E. Sayılı dosyasının borca yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazın iptaline ve takibin takip talebinde talep edilen miktar üzerinden devamına, alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz uygulanmasına, davalı aleyhine, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın …. İcra Müdürlüğünün 2018/… sayılı takip dosyası ile itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebinde bulunduğunu, davacı tarafça müvekkiline hesap kat ihtarnamesi tebliğ edildiği iddia edilmekte ise de dosyaya tebligatın yapıldığına ilişkin herhangi bir evrak sunulmadığını, bu nedenle faiz oranına itiraz ettiklerini, itirazın iptali davası 1 yıllık süreye tabi olup süresinde dava açılmadığından gene hükümlere göre alacak davası olarak devam edilmesi gerektiğini, dolayısıyla müvekkilinden icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini, davacı şirket iflas nedeniyle tasfiye halinde olup fona devredildiğini, Bankacılık Kanunu 106/5 uyarınca Fon iflas idaresi, alacaklılar toplantıları ve iflas idaresinin görev ve yetkilerine sahip olduğunu, davanın iflas idaresi tarafından açılması gerekirken müflis şirket tarafından açılması karşısında müflis bankanın dava ehliyetinin mevcut olmadığını, kısaca sunulan nedenler karşısında davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Taraflar arasındaki ihtilaf, kredi kartı sözleşmesine ilişkin davacı müflis banka ile akdedilen tüketici işlemi niteliğindeki “Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” uyarınca taksitlerin ödenmemesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davacı-takip alacaklısı banka tarafından takibe konu edilen alacak yönünden, davalının, davacı yana borcunun bulunup bulunmadığı ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan öncelikle mahkememizce görev hususunda inceleme yapılması gerekmektedir.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” düzenlemesi vardır.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2.maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili DİĞER KANUNLARDA DÜZENLEME OLMASI, BU İŞLEMİN TÜKETİCİ İŞLEMİ SAYILMASINI VE BU KANUNUN GÖREV VE YETKİYE İLİŞKİN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASINI ENGELLEMEZ” hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, Tüketici Mahkemeleri olacaktır.
Somut olayda, kredi kartı sözleşmesine ilişkin davacı müflis banka ile akdedilen “Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” uyarınca taksitlerin ödenmemesinden kaynaklanmakta olup, dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, Tüketici Mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu nedenle, mahkememizin görevsizliğine ve dava şartı – görev yönünden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 04/06/2021 gün ve 2020/2108 E., 2021/902 K. Sayılı ilamı ; T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 12/02/2021 gün ve 2021/216 E., 2021/304 K. Sayılı ilamı ; T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 21/12/2020 gün ve 2020/1222 E., 2020/2297 K. Sayılı ilamı ,T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 05/07/2021 gün ve 2021/1659 E., 2021/1442 K. sayılı ilamı benzer niteliktedir.)
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davanın DAVA ŞARTI – GÖREV YÖNÜNDEN USULDEN REDDİNE,
2-)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-)Her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığı çıktığından HMK m.20, 21 ve 22 uyarınca dosyanın süresi içerisinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde görevli mahkemenin belirlenmesi açısından dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
4-)Harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair taraf vekillerinin yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, … Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/07/2023

KATİP …
¸e-imzalıdır

HAKİM …
¸e-imzalıdır