Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/40 E. 2023/374 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/40
KARAR NO : 2023/374

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 17/01/2023
KARAR TARİHİ : 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 1-11.11.2021 tarihinde müvekkili şirkete … sayılı kasko sigorta poliçesi ile sigortalı (EK1)… plakalı araca maliki …sürücüsü … olan … plakalı araç %100 kusurlu bir şekilde hasar verdiğini, kaza tarihinde tanzim edilen kaza tespit tutanağına göre …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araç müvekkili şirkete sigortalı olan … plakalı aracın sağ arka yan kısımlarına çarparak savrulmasına ve park halinde duran … plakalı araca çarpmasına sebep olduğunu, bu nedenle ilgili kaza tespit tutanağında sürücü …’in kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu olduğu KTK 57 1 b maddesini ihlal ettiği kanaatine varıldığını, müvekkili şirket sigortalısının uğradığı zararı tazmin edebilmek için söz konusu hasar sebebiyle yaptırılan ekspertiz sonucunda hasarlı araç için 20.01.2022 tarihinde 97.294,84-TL hasar tazminatı ödediğini, Kusuru nedeniyle kazanın gerçekleşmesine neden olan davalı tarafın zarardan sorumlu olduğunu, karşı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin bulunduğu davalı sigorta şirketi de zarardan poliçe limitleri kapsamında sorumlu olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun madde 85 hükmü gereğince … plakalı aracın sahibinden aracın sürücüsünden ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu … Sigorta A.Ş.’nden halefiyet ilkesi gereğince sigortalıya yapılan ödemeyi talep etme zorunluluğunun hasıl olduğunu, uyuşmazlığın çözümü ve söz konusu bedelin rücuen tazmini için dava şartı kapsamında arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, … Arabuluculuk Bürosu … (EK5) Arabuluculuk numaralı dosyası kapsamında anlaşma sağlanamadığını, davanın kabulünü, ödenen 97.294,84-TL tutarındaki maddi tazminatın davalılardan ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte (sigorta şirketinden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafların Savunmalarının Özeti:
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili şirket genel müdürlük adresi Sarıyer İstanbul olduğunu, bu sebeple yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, Sayın yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın görevsiz mahkemede açıldığını, zira bir davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde açılabilmesi için tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili husustan doğan bir hukuk davası olması gerektiğini, davacı tarafın aracının ticari olmadığını, hususi bir araç olduğunu, bu kapsamda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, dava konusu talebin muaccel olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğunun yalnızca poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket sigortalının mali mesuliyet sigortasından kaynaklanan sorumluluğundan sigortalının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davacının iddia ettiği ödeme tarihinden itibaren faiz işletme talebi hukuka aykırı olduğunu, tarafımıza ikame edilen haksız ve mesnetsiz davayı kabul etmemek kaydıyla müvekkili şirketin faiz sorumluluğu sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere talep edilen maddi tazminat bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerekmekte olup davacının talebinin fahiş olduğunu, poliçe teminatı kapsamında ekspertiz ücreti bulunmadığını, aleyhe hüküm kurulması halinde parça ve işçilik iskontosu uygulanmalı bu oran da en az yüzde otuz olması gerektiğini, müvekkili şirketin KDV’den sorumluluğunun bulunmadığını, baro pulu ve vekalet harcından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, bu giderlerin vekaleti sunan avukata ait olduğunu, Mahkeme nezdinde açılmış olan davanın öncelikle görevsizlik itirazlarının kabul edilerek görevli mahkemeye gönderilmesine, Mahkeme aksi kanaatte ise yetki itirazımız kabul edilerek yetkili mahkemeye gönderilmesine, Mahkeme aksi kanaatte ise usule yönelik cevapları dikkate alınarak usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise esasa yönelik cevapları dikkate alınarak esastan reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle, işbu davanın görevsiz ve yetkisiz mahkemede açıldığını, huzurdaki davanın yetkili mahkemede de açılmamış olmasının göz önüne alınması gerektiğini, işbu davada talep edilen meblağ için faiz oranı ve faiz başlangıç tarihi hukuka aykırı şekilde belirtildiğini, ayrıca talep edilen bedele ilişkin davacının ödeme tarihinden itibaren faiz istemesi de hukuka aykırılık teşkil ettiğini, davacı sigorta şirketi kendi sigortalısına gerçekleştirdiği ödemeye ilişkin müvekkillerine yönelik ihtarname veyahut icra takibi yoluna gitmediğini, dolayısıyla Borçlar Kanunu gereği işbu dava açılana dek muaccel hale gelmemiş olan borca ilişkin ödeme tarihinden itibaren faiz talep edilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, talep edilen tüm alacaklar yönünden zamanaşımı itirazımızını ileri sürdüklerini, olay anında müvekkili … … plakalı araç ile yola çıkarken yolun sol tarafında park halinde araçların bulunması nedeniyle yoldan gelen araçların kontrolü amacıyla yavaş şekilde ilerlediğini, müvekkilinin aracını gören … plakalı araç sürücüsü aşırı süratli olması nedeniyle kaza yapacağını düşünerek sola yönelik manevra yaptığını, manevra sonucu araç hakimiyetini kaybederek önce müvekkilinin aracının ön kısmına aracının sağ arka kısmını çarptığını, çarpmanın etkisiyle ilk olarak orta refüje ardından da refüjden sekerek park halindeki …plakalı araca çarparak durabildiğini, kazanın hemen ardından müvekkilleri aracından inerek kazaya karışan diğer araçtaki kişilere yardıma gittiğini, yardım sırasında müvekkilinin aracının arkasından başka bir olay için ambulansın gelmesi nedeniyle müvekkili … geri dönüp aracı ileri aldığını, ardından olay yerine gelen kolluk ekipleri tutanak hazırlayıp olay yerinin fotoğraflarını çekerken müvekkiline ait araç kaza anındaki konumunda değil yolun ilerisinde göründüğünü, olay yerine gelen kolluk görevlileri ile görüşen müvekkiller kendileri ile ilgili bir mesele olup olmadığını sorduğunda, “sizlik bir mesele yok, yarın karakoldan tutanakları alırsınız” denildiğini, bunun üzerine müvekkilleri olay yerinden ayrıldığını, Ancak ertesi gün karakolda müvekkillerine teslim edilen tutanakta kazada %100 kusurlu taraf olarak müvekkilleri tespit edildiğini, somut olayda müvekkili KTK 57/1-b maddesindeki hükümleri ihlal etmediğini, aksine … plakalı araç sürücüsü KTK 51/1, 52/1-a,b maddelerindeki hız sınırlarına uyulması ve hızın sürücü tarafından şartlara uygun şekilde azaltılmasına ilişkin hükümleri ihlal ettiğini, somut olayda kazanın ve zararın meydana gelmesinde tam kusurlu olan taraf … plakalı araç sürücüsü olduğunu, Kaza Tespit Tutanağında müvekkili asli kusurlu tespit edildiğini, bahse konu KTT’deki tespitler tarafımızca kabul edilemeyeceğini, bu nedenle öncelikle olay yerinde trafik bilirkişisi ve tanık eşliğinde keşif yapılmasını ve bilirkişiden olaya karışan araçların kusur oranına ilişkin rapor alınmasını talep ettiklerini, davacı sigorta şirketi somut olay neticesinde … plakalı araçta toplam 97.294,84-TL tutarında zarar oluştuğunu, bu nedenle yapılan ödemenin tarafımızdan tahsil edilmesini talep ettiğini, davacının dava ve iddialarını kabul anlamına gelmemek kaydıyla somut olay neticesinde … plakalı araçta meydana gelebilecek hasar ve bu hasarın makul tamirat bedelinin hesaplanması gerektiğini, dosyaya sunulan faturadaki tamirat kalemlerinin hangilerinin dava konusu trafik kazası neticesinde ortaya çıktığı, hangilerinin ise kaza ile ilgisi olmadığı halde tamirata dahil edildiği hususu şüpheli olduğunu, davacının 97.294,84-TL tutarındaki zarar talebi taraflarınca kabul edilmediğini, Davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise, zararın ZMM Sigorta Şirketinden tahsiline, Her türlü yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… Sosyal Güvenlik Kurumundan gelen …’a ait iş göremezlik belgesi,
2-… Sigorta A.Ş.’den gelen … plakala numaralı aracın karıştığı 11/11/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle tanzim edilen hasar dosyasının bir sureti,
3-… Sigorta Şirketinden gelen davaya dayanak trafik kazasına ilişkin hasar dosyasının ödeme belgeleri, ibraname ve temlik belgesi,
4-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacı sigorta şirketinin davası, davacı tarafından sigortalanan … plaka numaralı aracın karıştığı 11.11.2021 tarihli maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar bedelinin davalılardan rücuen tazminine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre, bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun, 3 Temmuz 1944 tarih ve 5746 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 22.3.1944 tarih ve 37 E. – 9 K. sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Somut olayda, uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK’nın 1472. (6762 sayılı TTK’nın 1301) maddesi uyarınca, dava dışı sigortalı … adına kayıtlı … plakalı aracın hasarlanması nedeniyle oluşan hasar bedelinin halefiyet ilişkisine dayalı olarak davalılardan rücuan tahsili talebine yöneliktir. Davacı sigorta şirketi, sigortalısı … yerine geçerek dava açmıştır. Davacı şirketin halefi olduğu sigortalının tacir olduğuna dair dosyada bir delilin bulunmadığı, sigortalı aracın da hususi araç olduğu, anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel hükümler uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir.
Yapılan yargılama, toplanan deli,ller ve tüm dosya kapsamına göre davacının davasının Mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK 20. maddesi gereği süresi içinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretlerinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 05/05/2023

KATİP
¸e-imzalıdır

HAKİM
¸e-imzalıdır