Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/355 E. 2023/711 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/355 Esas
KARAR NO : 2023/711

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 26/05/2023
KARAR TARİHİ : 22/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … Şirketi’nin ortaklarından olduğu; diğer ortağın ise davalı … olduğu; şirket ortaklığı ana sözleşmesine göre de …’ın kurucu ortak olduğu ve aksi karar alınana kadar şirket müdürü olarak seçildiğinin belirtildiği; davacı asil … tarihinde, … 26.Noterliği’nin … yevmiye numaralı limited şirket pay ve hisse devri sözleşmesi ile 200 pay ve hissesini ( 200 paya karşılık olan 5.000 ,00 TL ) …’e bir protokol yaparak devir ettiği; hisse devrinin gerçekleşmesi ve yine protokol şartlarının yerine getirilmesi için her ihtimale karşı … 26.Noterliği’nin…tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalılardan …’e ihtarnamede gönderildiği ancak bir sonuç elde edilemediği; davacının sağlık sorunları sebebiyle hisse ve pay devrini süresinde yapamadığı ancak 15.09.2022 tarihinde … adına davalı … Sicil Müdürlüğü’nce Ticaret Sicilinden silinmesi talebinin mahkeme kararı sunulmasına rağmen reddedildiği; …’ın davalılardan …’e pay ve hissesinin devrinin Sayın Mahkenizce kabulü ile bu devrin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü gazetesinde yayınlanarak adının ticaret sicilinden kati silinmesi; dava yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
SAVUNMA/
Davalı İTO vekili cevap dilekçesinde özetle, huzurdaki dava nedeniyle husumetin dava dışı şirkete ve diğer davalıya yöneltilmesi gerektiği bu nedenle husumetin yöneltilemeyeceği; müdürlük tarafından verilen bir red kararı bulunmadığından dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiği; davacının 15.09.2022 tarihli başvurusu, tescil başvurusu niteliğinde olmadığı ve harç yatırılmadığı gibi, müvekkil müdürlüğün 16.09.2022 tarihli cevabi yazısı da tescil talebinin reddine dair olmayıp, cevabi nitelikte, açıklayıcı ve bilgi mahiyette olduğu; mevzuata uygun bir “red kararı” bulunmadığı açık olduğundan, huzurdaki davanın usûlden reddi gerektiği; pay devir sözleşmesi 18.06.2019 tarihli olmasına karşın, pay devrinin onaylandığı bir genel kurul kararı bulunmadığı gibi; müvekkil Müdürlüğe yapılmış bir başvuru da bulunmadığı; öncelikle husumet yönünden müvekkil Müdürlük hakkında açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, sayın mahkemeniz aksi kanaatte ise davanın açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkil Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … adına usule uygun tebligat çıkarıldığı ancak cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, davacı asil …’ın … Şirketi’nde buluna tüm payını davalı …’e devretmesi neticesinde bu hususun ticaret sicile kaydı ile ilgili ticari şirket ortaklığından çıkma talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın, davacının … Şirketi’nden … 26.Noterliği’nin… yevmiye numaralı limited şirket pay ve hisse devri sözleşmesi ile 200 pay ve hissesini ( 200 paya karşılık olan 5.000,00 TL) …’e protokol yaparak devir etmesi neticesinde davalı … Sicil Müdürlüğü’nce Ticaret Sicilinden silinmesi talebinin reddedilmesi nedeniyle davacının limited şirketteki hisselerinin davalıya devrinin tespiti ile ticaret siciline tescili ve ilanı istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
… Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkere cevabında… Şirketi ortaklarının davacı … ve dava dışı … olduğu şirketin son tescilinin 14/10/2016 tarihinde yaptırıldığı bu tarihten sonra davacı tarafın sicil müdürlüğüne pay devrine ilişkin herhangi bir bildirimde bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili dava dilekçesi ekinde yer alan davalı …’a … 26. Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarname ile 25.07.2019 tarihli protokol kapsamında yükümlülüklerini yerine getirmesini talep ettiği sonrasında … Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduğu ancak başvuru harcı ödenmemesi ve şirket müdürünün görevinin sona erdiğine dair tespitin tescil ve ilanına ilişkin mahkemem kararı sureti ile başvurulması durumunda tescil ve ilanın talep edilebileceği tespit edilmiştir.
Davalı … yönünden yapılan değerlendirmede, limited şirketlerinin kuruluşları ve ortaklardan her birinin ad ve soyadları da tescil edilecek hususlardandır.
TTK m.31 ve Ticaret Sicili Tüzüğü’nün 38. maddelerine göre, tescil edilmiş konulardaki her türlü değişiklerin de tescili gerekir. Limited şirketlerde tescil, ilgililer veya yetkili temsilcileri ile hukuki halefleri tarafından istenir. Davacı asil ortağı bulunduğu limited şirketin hisselerini davalı …’a devredildiğini işbu şirketin bağlı olduğu İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne bildirerek şirket hisselerinin devrinin ticaret siciline tescilini talep edebilecektir. Davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar HMK’nın 114/1-h bendi gereği dava şartı olup hakim tarafından re’sen gözetilecektir. Bu nedenle davacının İTO başvurarak harç yatırmak suretiyle davalı …’a payını devrettiğine dair bilgi ve belgeleri de sunarak bu hususu tescil ettirebilme imkanı varken dava açmasında hukuki yarar bulunmaması nedeniyle Ddvalı … hakkındaki davanın, HMK’nın 114/1-h bendi uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğu sebebiyle aynı Yasa’nın 115/2. Maddesi gereği usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının davayı yönelttiği İTO yönünden yapılan incelemede ise davacının usule uygun ticaret sicil müdürlüğüne yapılan başvurusu bulunmadığı, İTO müzekkere cevabında da eksik hususların tamamlanması durumunda ilgili müdürlüklerden talepte bulunabileceği belirtilmekle talebin kabulü ya da reddi yönünde karar vermediği anlaşılmıştır.
Yargıtay 11. HD 29.06.2020 tarih, 2019/5291 Esas 2020/3282 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, Türk Ticaret Kanunu’nun 33. maddesinin birinci ve üçüncü fıkralarında; ”(1) Tescili zorunlu olup da kanuni şekilde ve süresi içinde tescili istenmemiş olan veya 32’nci maddenin üçüncü fıkrasındaki şartlara uymayan bir hususu haber alan sicil müdürü, ilgilileri, belirleyeceği uygun bir süre içinde kanuni zorunluluklarını yerine getirmeye veya o hususun tescilini gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır. … (3) Süresi içinde kaçınma sebepleri bildirildiği takdirde, sicilin bulunduğu yerde ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesi, dosya üzerinde inceleme yaparak tescili gerekli olan bir hususun bulunduğu sonucuna varırsa, bunun tescilini sicil müdürüne emreder, aksi takdirde tescil istemini reddeder.” hükmü bulunmaktadır.
Ticaret Sicil Yönetmeliği 36. maddesinin birinci ve ikinci fıkrasında ise; (1)”Tescil edilmesi gereken bir olgunun ilgilisi tarafından tescil ettirilmediğini haber alan müdürlük, tescil başvurusunda bulunmakla yükümlü kişileri, otuz gün içinde tescil başvurusunda bulunmaya veya tescili gerektiren sebeplerin bulunmadığını ispat etmeye çağırır. Bu davette, kanuni dayanaklar gösterilmek suretiyle davetin gerekçesi, tescili gereken belgeler ve tescil yükümlülüğünün yerine getirilmemesinin yaptırımları belirtilir. (2) Birinci fıkra gereğince yapılan çağrı üzerine, süresi içinde tescil isteminde bulunulmaması veya kaçınma sebepleri bildirilmiş olmasına rağmen kaçınma sebeplerinin yeterli görülmemesi halinde müdürlük, durumu sicilin bulunduğu yerdeki ticari davalara bakmakla görevli asliye ticaret mahkemesine bildirir. Mahkemenin tescile hükmetmesi halinde olgu resen tescil edilir.” hükmü yer almaktadır.
Bu durumda, sicil müdürlüğünce tescili gereken bir hususun sicile tescil edilmemesi halinde ilgili kişiler, ticaret sicil müdürlüğü tarafından TTK’nın 33. ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36. maddeleri uyarınca tescile davet edilir. Sicil müdürlüğü tarafından tescile davet edilmesine rağmen süresi içinde tescil için başvuru yapılmaması veya tescilden kaçınma sebeplerinin bildirilmesi halinde, işbu durum karar verilmek üzere ticaret sicil müdürlüğü tarafından asliye ticaret mahkemesine bildirilir. Mahkeme, ilgili durumun sicile tescili gerektiğine kanaat getirirse, sicile tescil emrini içeren bir karar vermelidir.
Davaya konu olayda davacı asilin davalı şirketin dava dışı ortağına hisselerin devrinin tescili için TTK’nın 33. ve Ticaret Sicil Yönetmeliğinin 36. maddeleri uyarınca usule uygun bir tescile davet bulunmadığı anlaşılmakla TTK m.34 kapsamında davacının şirket ortaklığından hisse devri ve müdürlük görevinin sona erdiğine dair şirket kararı ve şirketteki pay ve hissesinin yeni ortağa devri için gerekli harcın ödenmemesi nedeniyle usule uygun yapılan bir başvuru bulunmadığından davalı … Sicil Müdürlüğü hakkında TTK’nun 34/1 uyarınca talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … hakkındaki davanın, HMK’nın 114/1-h bendi uyarınca hukuki yarar dava şartı yokluğu sebebiyle aynı Yasa’nın 115/2. Maddesi gereği USULDEN REDDİNE,
2-Davalı … Sicil Müdürlüğü hakkında TTK’nun 34/1 uyarınca talebin REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 269,85 TL karar harcından 179,90 TL peşin harcın mahsubu ile noksan 89,95 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalı … vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı İTO vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 179,90 TL
Karar Harcı : 269,85 TL
Noksan Harç : 89,95 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 17.744,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 710,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 00,00 TL
Posta Giderleri : 96,25 TL