Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/314 E. 2023/759 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/314
KARAR NO : 2023/759

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 09/05/2023
KARAR TARİHİ : 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ile davalı şirket arasında bir kısım davaların takibi konusunda sözlü vekalet ilişkisi kurulduğunu, davalı şirket tarafından çıkarılan … 23. Noterliği… tarih … yevmiye numaralı vekaletnameye istinaden bir kısım davaların davalı şirket adına müvekkilince takip edilmeye başlandığını, tarafların iş bu davaların takibi için sözlü olarak değeri para ile ölçülen davalarda dava değeri üzerinden %15 + KDV + STP avukatlık ücreti, değeri para ile ölçülemeyen davalar için …’nun en az ücret çizelgesi karşılığında anlaşma sağladıklarını, davacı müvekkilinin yüklenmiş olduğu vekalet görevini sadakat borcu gereği özen ve doğruluk içinde yerine getirdiğini ancak tüm bunlara rağmen davalının … 23. Noterliği … tarih … yevmiye no’lu Azilname ile “gördüğümüz lüzum üzerine ” şeklindeki gerekçe ile haksız bir şekilde davacı müvekkilini azlettiğini, avukatlık vekaletinden haksız azil nedeni ile davalı firmaya karşı müvekkili … tarafından vekalet sözleşmesinden kaynaklanan akdi ve kanuni vekalet ücreti alacağı istemli davanın ilk derece mahkemesi olan … 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.11.2020 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararı ile reddine karar verildiğini, verilen bu kararın müvekkili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi’nin 02.02.2023 karar tarihli ve 2021/1187 Esas ve 2023/71 Karar sayılı kararı ile; “A.Davacının İstinaf Başvurusu Yönünden;
Davacının istinaf başvurusunun KABULÜNE, HMK 353/1-b-2 maddesi gereği, … 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 03.11.2020 tarihli ve … E. – …K. Sayılı kararının KALDIRILMASINA, B.Davanın Esası Yönünden;”Davanın KABULÜ ile; Davacı yan ıslah ile talebini akdi vekalet ücretine özgülediğinden dava ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulü ile 1.882.680,59-TL akti vekalet ücretinin 25.000,00-TL’sine 04.04.2017 dava tarihinden itibaren , bakiye kısmına ise 03.04.2019 ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacının yatırdığı 426,94-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Davacı tarafından yapılan 1.590,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükteki AAÜT’sine göre hesap edilen 193.134,03-TL vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacı tarafa verilmesine” yönünde verilen kararı tahtında, … 14. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı ilamlı icra takibi ile gönderilen icra emrinin davalı vekilince 19.03.2023 tarihinde okundu sayıldığını ancak davalı firma vekiline yapılan e-tebligata rağmen, icra emrinde belirtilen yazılı borcu (teminat) iş bu icra emrinin tebliği tarihinden itibaren (7) gün içinde icra emrini gönderen icra dairesine ait banka hesabına yatırmadığını; İcra ve İflas Kanununun 32. maddesi gereğince ve bu süre içinde borcu (teminatı) ödemediğini, icra mahkemesinden veya Yargıtay’dan veya yargılamanın yenilenmesi yolu ile ait olduğu mahkemeden icranın geri bırakılmasına dair bir karar getirmediğini, anılan icra takibi kesinleşmesine rağmen davalı firmanın alacaklarını bugüne kadar ödemediği gibi teminat da yatırmadığını, davalı firmanın ilamlı icraya rağmen icra emrinde belirtilen borcu ödemediği için İİK’da ifadesini bulan madde 177 uyarınca ilama dayanak alacakları icra emri ile istenildiği halde hala daha ödenmediğini, bu sebeple iş bu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı ve mahkemece resen gözetilecek nedenler çerçevesinde; İİK’nın 177. maddesi uyarınca davalı firmanın doğrudan doğruya iflasını, davalarının hukuki dayanağı olan İİK’nın 177/4. maddesi uyarınca davalı şirket yetkilisinin bir an evvel dinlenilmesini, tirajı en az 50.000 kişi olan ulusal bir gazetede gerekli ilanın yayımlanması için Basın İlan Kurumu’na UYAP üzerinden Ticaret Sicil Gazetesi’nde gerekli ilanın yayımlanması için … Ticaret Sicil Odası’na ilan müzekkerelerinin yazılmasını, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi’nin 02.02.2023 karar tarihli ve 2021/1187 E. ve 2023/71 K. sayılı mahkeme dosyası ile ilama dayalı alacağı takibe koydukları … 14. İcra Dairesi’nin … E. sayılı kesinleşmiş ilamlı icra takibinin dosyaya uyap üzerinden celbini, davalı borçlunun ileride iflas kararı verilip masa oluşturulduğu taktirde bu masaya girecek olan mal ve haklarının korunması amacıyla borçluya ait malların defterinin tutulmasını, davalı borçlunun borçlularına bildirim ile borçluya ödeme yapılmasının yasaklanmasını ve davalı borçlunun inşaat, maden sahası, şantiye, mağaza, depo, şube vb. varsa mühürlenmesine veya bu yerlerdeki faaliyetlerini iflas dairesinin denetimine bırakılmasını ve davalı borçluya ait taşınmazların devrinin engellenmesi yönünde tedbir kararları alınmasını, yargılama giderleri davanın sair sonuçları ve ücreti vekaletin davalı firmaya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın dava dilekçesinde, … 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., …K. sayılı red kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi’nin 2021/1187 E., 2023/71 K. ve 02.02.2023 tarihli kararı ile kaldırıldığını, bunun üzerine kararda hükmedilen alacakların tahsili amacı ile müvekkili şirkete karşı ilamlı icra takibine geçtiğini belirttiğini, davacı tarafın iş bu açmış olduğu davada, söz konusu istinaf ilamının kesinleşmiş izlenimi yarattığını, bunun doğru olmadığını, iş bu davanın açıldığı tarihten önce (01.03.2023 tarihinde) İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 46. Hukuk Dairesi’nin 2021/1187 E., 2023/71 K. ve 02.02.2023 tarihli kararına karşı müvekkili şirket tarafından temyiz kanun yoluna başvurulduğunu, yani davacı tarafın alacağı konusunda kesinleşmiş bir mahkeme ilamı bulunmadığını, bu hususun mahkemenin dikkatine sunduklarını, davacı yanın kesinleşmemiş bir borç sebebiyle müvekkili şirketin iflasını talep etmesinin, hukuka ve TMK m.2’de yer alan dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, salt bu nedenle dahi davanın reddi gerektiğinin açık olduğunu, davacı yanın alacağı kesinleşmiş bir alacak olsaydı dahi, bu takdirde yine de huzurdaki davanın reddi gerektiğinin açık olduğunu, zira davacı tarafın bu talebinde son derece kötüniyetli hareket ettiğini, şöyle ki; müvekkili …Şirketi’nin … İli, … İlçesi sınırları dahilinde bulunan Sicil:…numaralı imtiyazlı maden ruhsatını uhdesinde bulundurduğu gibi şirket üzerine kayıtlı 30’dan fazla taşınmazın da sahibi olduğunu, müvekkili şirketin güncel değeri, müvekkili şirketin taraf olduğu … 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası nezdinde hesaplandığını, Ek-1’de sunulan raporda da görüleceği üzere, 30.09.2022 tarihi itibariyle müvekkili şirketin güncel değerinin 959.328.211,54 TL olarak hesaplandığını, yani müvekkili şirketin 2022 yılı için 959.328.211,54 TL tutarında mal varlığına sahip olduğunu, bugün bu değerin çok daha fazla olduğunun izahtan vareste olduğunu, davacının iş bu davayı ikame ederek şirketin iflasını istediği borç tutarının ise 3.160.000 TL olduğunu, davacı yanın 3.160.000 TL’lik bir borç için en az 959.328.211,54 TL malvarlığı değeri olan müvekkili şirketin iflasını talep ettiğini, bu durumun hukuken korunmasının mümkün olmadığını, bunun yanında davacı tarafın müvekkili şirketin eski avukatı olması sebebi ile şirket malvarlığına da oldukça hakim biri olduğunu ancak buna rağmen … 14. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasından müvekkili şirketin mal varlığına hiçbir haciz işlemi uygulamadığını, bir başka ifadeyle davacının talebini kabul anlamına gelmemekle birlikte alacağını icra yolu ile tahsil edebilecek iken kötü niyetli olarak şirketin iflası talebi ile iş bu davayı ikame ettiğini, bu hususun davanın reddini gerektirdiğinin şüphesiz olduğunu, buna ilişkin davacı hakkında adli makamları yanıltmaya yönelik şikayet taleplerini saklı tuttuklarını, nitekim iflasın son çare olduğunu, davacının alacağını tahsil etmesi için başkaca hukuki yollara ve tedbirlere başvurması mümkün iken şirketin doğrudan iflasını talep etmesinin iflasın son çare olma ilkesine de aykırılık teşkil ettiğini, tüm izah edilenlerin TMK’nın 2. maddesi uyarınca korunması gereken dürüstlük kuralına da aykırılık teşkil ettiğini, tüm bunların yanında İİK’nın 177. maddesi alacaklı tarafından borçlunun doğrudan iflasının talep edilebileceği 4 hali düzenlediğini, müvekkili şirketin Türkiye’nin sayılı imtiyazlı maden ruhsatlarından birisine sahip olduğunu ve mal varlığı değerinin en az 959.328.211,54 TL olduğunu, dolayısıyla müvekkili şirketin iflası için hiçbir koşulun gerçekleşmediğini, müvekkili şirketin mal varlığının davacıya olan borcunun yaklaşık 300 katı olduğunu, bununla birlikte müvekkili şirketin mal varlığının müvekkili şirketin tüm borçlarını karşılamaya kat be kat yeter nitelikte olduğunu, tüm bunların yanında, ilam niteliğinde belgelere dayanarak ilamlı icra takibi yapılması halinde doğrudan iflas davası açılıp açılamayacağı hususunun ise tartışmalı olduğunu, Yargıtay’ın bu konuda çeşitli kararları mevcut olup, tüm bu nedenlerden dolayı; hukuka aykırı, haksız ve kötü niyetli olarak açılan işbu davanın reddini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ederiz.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,
Dava, İİK.nun 177. ncü madde hükümlerine dayalı olarak açılmış iflâs istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, İİK 177/1-4 maddesi uyarınca ilama bağlanan alacağın (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin 2021/1187 Esas, 2023/71 Karar sayılı ilamı) icra emri ile istenilmesine rağmen davalı tarafından ödenip ödenmediği, davalının iflasına karar verilmesi için İİK 177/1-4 maddesinde belirtilen koşulların oluşup oluşmadığı, vaki feragat nedeniyle davanın reddi koşullarının oluşup oluşmadığı konularından ibaret olup yargılama sırasında davacı vekili 07.12.2023 tarihli duruşmada: ”Alacağımızı dava dışı Nebahat Kutmangil’e temlik ettik, davadan kayıtsız şartsız feragat ediyorum, karşı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunmaması halinde bizim de talebimiz bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili 07.12.2023 tarihli duruşmadaki beyanında: ”Davanın feragat nedeniyle reddine karar verilsin, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebimiz bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenleye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken 269,85 TL maktu harçtan peşin yatırılan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Talep olmadığından davalı lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
6-İflas avansının kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük yasal süre içerisinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 07/12/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP