Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/212 E. 2023/760 K. 07.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/212
KARAR NO : 2023/760

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 24/03/2023
KARAR TARİHİ : 07/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili 1992-1993 yılları arasında ihyası istenen … Şirketi’nde işçi olarak çalıştığını, müvekkilinin bu iş yerinde çalışması nedeniyle sigortalı hizmetinin tespiti amacıyla … 25. İş Mahkemesinin … Esas no ile ihyası istenen … Şirketi ve SGK aleyhine dava açıldığını, dava sırasında o davada davalı olan … Şirketi’nin sicil kaydının davalı … Sicil Müdürlüğü tarafından ticaret sicilinden resen terkin edilmiş olduğunun öğrenildiğini, … 25. İş Mahkemesinin ekte sunulan 14.03.2023 tarihli duruşmasında verilen ara kararı uyarınca o davada davalı olan ve daha önce … Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı bulunan … Şirketi’nin ihyası ile ticaret siciline tescili için taraflarına süre verildiğini, tüm bu nedenlerden ve resen gözetilecek nedenlerle … Ticaret Sicil Müdürlüğünde kayıtlı bulunan ve davalı tarafından resen sicilden kaydı silinen … Şirketi’nin … 25. İş Mahkemesindeki … Esas ile devam eden hizmet tespit davası için TTK geçici madde 7 ve madde 15 uyarınca ihyasının yapılarak tekrar ticaret siciline tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, mahkemece davanın kabulüne kanaat getirilmesi halinde; Yargıtay İçtihatları gereğince sermaye artırım yükümlülüğünü yerine getirmediği için ticaret sicilinden resen terkin edilen şirketin tekrar ticari faaliyetlerine devam edebilecek şekilde ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesi mümkün olmadığından taleple bağlı kalınarak … 25. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile sınırlı olarak dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilebileceğini ve tasfiye memuru atanması gerektiği, Ticaret Sicili Müdürlüğü 6102 Sayılı TTK m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yapıldığını, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğüne … ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan … Şirketi’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “sermayesinin yasal tutarının altında olduğu” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 31.07.2013 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiğinin anlaşıldığını, müvekkili ticaret sicili müdürlüğünün yargılama ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, resen terkin işleminin hukuka ve kanuni prosedüre uygun olduğu gibi davacı tarafça resen terkin işleminin eksik veya usulsüz olduğuna dair bir iddia ileri sürülmediğini, nitekim dava konusu şirket bakımından üçüncü kişi konumunda olan davacı tarafça bu yönde bir iddianın ileri sürülebilmesinin de mümkün olmadığını, müvekkili müdürlük aleyhine isnat edilebilecek bir kusur ve sorumluluk bulunmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde
Dava, ticaret sicilinden res’en terkin edilen şirketin, TTK 547. maddesine dayanan ek tasfiyesi amacıyla yeniden tescili davasıdır.
TTK’ nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.
Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Somut olayda davacı ile ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dosyanın görülüp sonuçlandırılması için terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunludur. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1277 E.) TTK 547. maddesi kapsamında açılan davada ise zamanaşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir.
İhyası istenen … Şirketinin 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun geçici 7. maddesine göre sicil kaydının 31.07.2013 tarihinde res’en terkin edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından … 25. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında terkin edilen şirket aleyhine İş (Kurum İşleminin İptali İstemli) davası ikame edilmiş olduğu, davacının dosyada verilecek hükmün infazı için ihya talep etmekte menfaatinin bulunduğu ve davacının TTK 547. Maddesi gereği ek tasfiye için ihya talep edebileceği anlaşılmakla ek tasfiye amacıyla şirketin ihyasına, davalı sicilin yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması mümkün görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı … ŞİRKETİ’nin TTK’nın 547. maddesi uyarınca ek tasfiyesi amacıyla YENİDEN TESCİLİNE,
Kararın tescil ve ilanına,
3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 269,85-TL olduğundan peşin alınan 179,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95-TL harcın davacıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
4-Davalı yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacının yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/12/2023

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …