Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/192 E. 2023/542 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/188 Esas
KARAR NO : 2023/543

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/03/2023
KARAR TARİHİ : 20/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’in sahibi olduğu … Plakalı Minibüs davalı sigorta şirketi tarafından … Poliçe numarası ile 23.01.2013-23.01.2014 tarihleri arasını kapsayacak şekilde sigortalanmış olduğunu, müvekkilinin aynı zamanda aracın zorunlu trafik sigortasını dava dışı … Sigorta’ya yaptırdığını, müvekkiline ait minibüs ile …’in sevk ve idaresindeki … Plakalı araç maddi hasarlı trafik kazası geçirdiğini, ilgili kaza nedeniyle minibüste yolcu olarak bulunan … tarafından müvekkiline ve … Sigortaya karşı … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açılmış, açılan işbu dava talepleri doğrultusunda davalı … SİGORTA A.Ş.’ye mahkemece ihbar edilmiş olduğunu, mahkemenin verdiği karar ile bir kısım tazminattan zorunlu trafik sigortası poliçesini düzenleyen dava dışı …Sigorta Şirketi ile birlikte müvekkilinin sorumlu tutulduğunu, diğer kalan kısımlardan ise müvekkilinin araç şoförüyle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu, davanın yukarıdaki gibi neticelenmesi sonucunda ilgili karar … 18. İcra Müdürlüğünün … Esas sayısı ile icraya konulmuş ve müvekkili … adına 16.12.2022 tarihinde 101.000,00 TL ödeme yapıldığını, mahkeme kararı gereği zorunlu trafik sigortası kapsamında olmayan 35.000,00 TL manevi tazminat ile manevi tazminata işlemiş faiz, manevi tazminat yönünden hükmedilen vekalet ücreti ve işlemiş faiz, yine bakıcı ve tedavi giderlerine işlemiş faizin bir kısmı ile geçici ve sürekli iş göremezlik alacağına işlemiş faizin bir kısmı ve icra vekalet ücretleri olan miktarlar için müvekkilinin toplamda 101.000,00 TL ödeme yapmış olduğunu, zorunlu trafik sigortası kapsamında olmayan ve müvekkili tarafından yapılan işbu ödemelerin davalı … sigorta şirketinden tahsil edilmesi gerekmekte olduğunu,. işbu ödemenin yapılması için 19.12.2022 tarihinde davalı sigorta şirketine başvuru yapılmış ne var ki davalı taraf tarafından herhangi bir ödeme yapılmamış olduğunu, bunun üzerine müvekkili arabuluculuk yoluna başvurmuş, burada da herhangi bir anlaşma sağlanamadığı için dava açmak zarureti hasıl olduğunu, tüm bu nedenlerle; rücuen alacak talepleri için fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak üzere … 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı ilamına istinaden ödenen ve zorunlu trafik sigortası kapsamı dışında olan ve müvekkili tarafından ödenen alacak için şimdilik; 101.000,00 TL’nin ödeme tarihi itibariyle Ticari Temerrüt Faiziyle birlikte ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava konusu trafik kazası anılan zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açıldığından zamanaşımı defi olduğunu, sigortalı araç sürücüsüne izafe edilen kusur oranının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, en doğru ve geçerli tespitin yapılabilmesi için hem İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden hem de Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, kaza esnasında başvuranın emniyet kemerinin takılı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, olası bir tazminat hesabına müterafik kusur indirimi uygulanması gerekeceğini, dava konusu trafik kazasına ilişkin başlatılan savcılık soruşturmasında taraflar arasında uzlaşma durumu bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerekeceğini, kabul anlamına gelmemek beraber bir an için başvurunun haklı olduğu varsayılsa bile müvekkili şirketin faizden ve hiçbir feri giderden sorumluluğu olmayacağını, tüm bu nedenlerle; Öncelikle usulü itirazları ve zamanaşımı def’in dikkate alınarak haksız davanın reddine, sorumluluk Taşımacılık Sigortası’nda olduğu için davanın esastan reddine, aksi takdirde, kusur oranının tespiti için yetkili merciden rapor alınmak üzere tekrar bilirkişi incelemesi yapılmasına, aleyhe faiz ve hiçbir fer’i gidere hükmedilmemesine, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlığın, 19/03/2013 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle hasar gören … plaka numaralı araçta meydana gelen maddi hasar sebebiyle davacı tarafından dava dışı sigortalıya ödenen tazminatın davalı şirketten rücuen tazmini talebinden kaynaklandığı anlaşıldı.
Mahkememiz ticari davalara bakmakla görevli olup bu davalar mutlak ve nispi ticari davalar olarak 6102 sayılı TTK m.4’de öngörülmüştür. Mutlak ticari davalar m.4/1-a kapsamında TTK’da münhasıran düzenlenmiş işler ile m.4/1-b-f arasında tek tek sayılmak suretiyle öngörülmüş davalardır. Nispi davalar ise her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan kaynaklanan davalardır. Nispi davalar bakımından tarafların dava konusu edilen ilişkinin her iki tarafın TTK m.11’de öngörülen (esnaf işletmesi için öngörülen sınır aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan, faaliyetlerin devamlı ve bağımsız bir şekilde yürüdüğü) özellikleri haiz ticari işletmesi ile ilgili olduğunu ispat etmeleri gerekmektedir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun … tarih … sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde belirtilmiştir.
Davacı, Tüm Oto Sigorta Poliçesi kapsamında sigorta şirketinden 19/03/2013 tarihinde dava dışı …’in sorumluluğunda davacıya ait … plakalı araçta yolcu olarak bulunan dava dışı …’ın yaralanması nedeniyle … 1. ATM … Esas … Karar sayılı ilamında dava dışı …’ın bakıcı ve tedavi giderleri, geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik giderleri ve manevi tazminatının tahsiline karar verilmesi nedeniyle açılan rücuen tazminat davasıdır.
Sigorta rücu davalarının TTK’nun 1472. maddesi hükmünden kaynaklanması nedeniyle TTK’nun uygulanmasından bahisle, aynı yasanın 4. maddesi hükmü uyarınca bu tür davaların mutlaka Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği düşünülebilir ise de, davanın TTK’nun 1472. maddesi hükmünden kaynaklanmış olması, halefiyet ilkesi dikkate alındığında, davanın sigortalı ile zarar sorumlusu arasındaki ilişkiye göre,Ticaret Mahkemesinde bakılıp bakılmayacağının değerlendirilmesi gerekir.
Somut olayda, rücu davasına konu borcu doğuran olay trafik kazasına dayalı haksız fiildir. Halefiyette zararı karşılayacak sigorta şirketinin hukuken sigortalı zarara uğrayan yerine geçmesinden kaynaklanmaktadır.
Yargıtay 17. HD 2014/5924 Esas 2016/2211 Karar sayılı ilamı da dikkate alındığında davacıya ait … plakalı araçta yolcu olarak bulunan dava dışı …’ın haksız fiil neticesinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacının yaptığı ödemelere ilişkin rücuen tazminat davasının haksız fiil neticesinde gerçekleşmesi nedeniyle 6100 sayılı HMK m.2 kapsamında İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan davacının davasının mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının mahkememizin görevsizliği nedeniyle dava şartı yokluğundan REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın İSTANBUL NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK m.331/2 uyarınca harç, masraf ve vekalet ücretinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/09/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır