Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/177 E. 2023/161 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/177
KARAR NO : 2023/161

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 25/05/2021
KARAR TARİHİ : 13/03/2023

Mahkememizin 2021/364 Esas sayılı dosyasında davacı … yönünden davanın tefrikine karar verilen ve mahkememizin 2023/177 Esas sırasına kaydı yapılarak görülen Konkordato Tasdiki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket sermayesinin 4.000.000,00 TL olup bu sermayenin 3.394.246,46 Türk Lirasının ödendiğini, müvekkili şirketi temsil ve ilzama, müdürler kurulu başkanı …’ın münferiden yetkili olduğunu, müvekkili şirketin iştigal konusunun, ayakkabı ve deri giyim sektöründe bay ve bayan spor ayakkabı üretimi, satış ve pazarlama hizmetleri sağladığını, müvekkili şirketin, 2006 yılında kurulmuş olup, bay, bayan, çocuk spor ayakkabı, halı saha ayakkabısı ve krampon imalatı gerçekleştirdiğini, ağırlıklı olarak …, …, …, …, …, … gibi sektörün önde gelen marka kuruluşlarına fason üretim gerçekleştirdiğini, 2006 yılından bu yana sektörde yer alan müvekkili şirketin günlük 7.500 adet ayakkabı üretim kapasitesiyle piyasanın önemli üreticileri arasında yer aldığını, müvekkili şirketin yaklaşık yıllık 150.000 ile 300.000 USD tutarları arasında ihracat gerçekleştirdiğini, şirketin piyasa ve bankalar nezdindeki ticari itibari oldukça iyi seviyede olup, piyasaya ve bankalara tüm taahhütlerini şu ana kadar zamanında yerine getirildiğini, 30.04.2021 itibariyle ödenmemiş herhangi bir çek borcu ve banka kredi borcu bulunmadığını, Nisan 2021 tarihi itibariyle 96 çalışanı bulunduğunu, müvekkili şirketin üretimini gerçekleştirirken birçok tedarikçi firma ile çalışmakta ve istihdam üretmeye devam ettiğini, konkordato kesin mühlet kararının verilmesi halinde çalışan istihdamını sürdürecek, vergi ve SGK prim ödemeleri ile devlet hazinesine, tedarikçi firmalar ile gerçekleşen ticari ilişkileri dikkate alındığında ülke ekonomisine katkı sağlamaya devam edeceğini, müvekkili …’ın …’nın %100 hissedarı olup şirketin müdürler kurulu başkanı olup münferiden yetkilisi olduğunu, …’nın tamamına yakın sermayesinin ödendiğini, müvekkili …’ın yönetmelik gereğince beyanı gereken bir borcu bulunmadığını, konkordato ön projesinde detaylı olarak izah edileceği üzere müvekkili şirketin bankalara olan borcuna kefil olmaktan kaynaklanan borç bulunduğunu, müvekkili şirketim konkordato kaynaklarından bir tanesinin de müvekkili … tarafından gerçekleştirilecek sermaye artışı olduğunu, müvekkili …’ın %100 hissedarı olduğu … ile birlikte konkordato talebinde bulunduğunu, sermayesinin %100’üne sahip olunan şirketin kullanılan tüm kredilerde müteselsil kefalet sebebiyle borçlu bulunan müvekkili …’ın da bu kapsamda konkordato talebinde bulunmak zorunda kaldığını, müvekkili şirketin mali yapısının bozulduğu ve işletme sermayesinin yetersiz kaldığını, vadesi gelen ödemelerin yapılabilmesi için gerekli nakit fonlarını sağlayamadığını, satıcılara olan borçların ve kullanılan banka kredilerinin ödenememesi riski ile karşı karşıya kalındığını, müvekkili şirketin idari, finans ve hukuk birimlerince borç ödeme acziyeti içerisinde bulunulduğu kanaatine varıldığını, bu duruma ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından, aktif ve pasif dengesini düzeltmek, mevcut borçlarını şu an içinde bulunduğu ödeme güçlüğünden kurtararak ödemek, alacaklıların, alacaklarına tam olarak kavuşmalarını temin etmek amacıyla konkordato müessesinden yararlanma kararı aldığını, müvekkillerinin vadeye dayalı konkordato talebinde bulunduklarını, buna göre tüm alacaklıların alacaklarının tamamını konkordatonu tasdik edilmesiyle 2023 yılı başında 4 yıl vadede (aylık eşit taksitler halinde) toplamda 4 yılda, faizsiz, hiç bir icra takip ile ferisi ve çek tazminatı ödemeksizin borçların ödenmesini teklif ettiklerini belirterek müvekkilleri hakkında 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini, akabinde 1 yıl süre ile kesin mühlet kararı verilmesini ve geçici mühlet kararı verilmesi halinde kararın verildiği tarih ile konkordato tasdiki veya konkordato talebinin reddine dair kısa kararın verileceği tarih arasındaki süre ile sınırlı olmak üzere ve müvekkillerinin düzenlediği çeklerin bankalara ibraz edilmesi halinde bu çeklere “karşılıksızdır” kaşesi yerine, “konkordato tedbir şerhi” kaydının düşülmesini, bankalara tahsil ve/veya teminat için verilen çeklerin ve/veya tahsil edilen bedellerin müvekkillerine iadesini talep ve dava etmiştir.
Dava İİK. 286 ve devamı hükümlerinden kaynaklanan konkordatonun tasdiki talebine ilişkindir.
Adi Konkordato 2004 sayılı İİK. m. 285-309/ı arasında düzenlenmiştir.
Konkordato, borçlunun, kanunda öngörülen çoğunluktaki alacaklılar ile yapacağı ve ancak mahkemenin tasdiki ile borçlu ve alacaklılar bakımından (konkordatoya tabi ve ancak borçlu ile anlaşmaya varmayan alacaklılar dahil) bağlayıcı hale gelen bir cebri icra anlaşmadır. Konkordato kurumu, elinde olmayan sebeplerle işleri iyi gitmeyen ve ekonomik durumu bozulan veya bozulma ihtimali olan dürüst borçluları, iflastan korumak (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, 2. Baskı, Ankara: Adalet Yayınları, 2013 s.1443-1444) ve ödeme güçlüğü çeken borçlulara borçlarını yeniden yapılandırarak, işletmelerini iyileştirmelerine olanak sağlamak için ihdas edilmiştir. Konkordato kurumu ile borçluya, alacaklıların çoğunluğu ile anlaşarak borçlarını ödeme ve böylelikle iflastan kurtulma imkanı sağlanmak istenmiştir. Borçlu yapılacak olan anlaşma doğrultusunda borçlarını ödediğinde tüm borçlarından kurtulmuş olur. İsviçre doktrininde, konkordato sürecinde verilen konkordato kesin mühleti borçlunun mali durumunu iyileştirmesinin bir aracı olarak görülmektedir. İsviçre’deki kanun değişikliklerinin bir çoğunda açıkça iyileştirme kavramına yer verilmiştir. Konkordatoda alacaklıların menfaati olmakla birlikte esasen borçlunun menfaati daha ön plandadır. Adi konkordatoda, malvarlığının terki suretiyle konkordatoda olduğu gibi malvarlığının tasfiyesi değil borçlunun mali durumunun iyileşmesi ve işletmenin faaliyetine devam etmesi amaçlanır.(Hakan Pekcanıtez/Güray Erdönmez, 7101 Sayılı Yasa Çerçevesinde KONKORDATO, İstanbul: Vedat Kitapçılık 2018, s.3 ve6)
Adi konkordato, geçici mühlet, kesin mühlet, konkordatoya tabi (nisaba esas) alacaklı ve alacaklıların tespiti, alacaklılar toplantısının yapılması ve tasdik raporunun mahkemeye ibrazı ile başlayan tasdik aşamalarından oluşmaktadır.
Geçici mühlet aşamasında; geçici mühlet kararı verilebilmesi için davacının İİK. m. 286 gereği, dava dilekçesi ekinde, konkordato ön projesini, borçlunun malvarlığının durumunu gösteren belgeleri, alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren listeyi, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tabloyu, konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporunu mahkemeye ibraz etmesi gerekir. Mahkemece, bizzat veya bilirkişi marifetiyle yapacağı inceleme neticesinde bu belgelerin tam olduğunun tespit edilmesi halinde İİK. m. 287/1 gereği borçluya derhal üç ay geçici mühlet verilmesi gerekir. Şartları mevcut olduğunda İİK. m. 287/4 gereği 3 aylık geçici sürenin 2 ay uzatılmasına karar verebilir.
Mahkememizin 2021/364 Esas sayılı dosyasında İİK. 286. maddesinde yer alan belgelerin eksiksiz sunulduğu anlaşılmakla 27.05.2021 tarihi itibariyle davacı lehine üç ay süre ile geçici mühlet kararı verilmiş ve geçici komiser heyeti görevlendirilmiştir.
Mahkememizin 23/08/2021 tarihli duruşmasında İİK. 289. maddesi gereğince davacı … yararına 23/08/2021 tarihi saat 13:40’dan itibaren 1 yıl kesin mühlet verilmiştir.
Davacı vekili Av. … UYAP’tan göndermiş olduğu 30.06.2022 havale tarihli dilekçesi ile, geçici mühlet tarihinden itibaren müvekkili şirketin haciz ve icra tehdidi olmaksızın faaliyetlerine devam ettiğini, konkordato mühlet öncesinde durma noktasına gelen üretim faaliyetleri tekrardan canlandırdığını, hem geçici hem de kesin mühlet süresince konkordato komiser heyeti tarafından ara raporların dosyaya sunulduğunu, kesin mühlet süreci içerisinde periyodik dönemler ile konkordato sürecinin seyrine ilişkin komiser heyeti raporlarının dosyaya sunulduğunu, dosyaya son sunulan 22/06/2022 tarihli komiser heyeti raporunda “davacı şirketin mevcut çalışma düzenini koruduğu, mevcut projelerin yapımının devam ettiği, şirketin kamuya olan borçlarını 7236 sayılı kanun kapsamında yapılandırarak taksitler halinde ödemeye devam ettiği, şirketin 31.10.2021 tarihi itibariyle kaydi değerlere göre (+)5.312.260,59 TL borca batık durumda olmadığı, yine 28.02.2021 tarihli mali verilere göre (+) 9.041.330,28 TL tutarında rayiç olarak borca batık durumda olmadığı, şirketin 2022 yılının ilk beş ayındaki faaliyetleri sonucunda elde etmiş olduğu net satışların beklediği karı %108 oranında yakaladığı, yapılan açıklamalar çerçevesin hem şirket hem de ortaklarının konkordato projelerinin gerçekleşme ihtimallerinin kuvvetle muhtemel olduğu, alacaklılar toplantısı ve çekişmeli alacaklıların tespit edilebilmesi ve gerekli usuli işlemlerin tamamlanabilmesi için kesin mühletin 6 ay süre ile uzatılması gerektiği…” yönünde görüş bildirdiklerini, müvekkillerinin tüm iş ve işlemlerini komiser denetimi ve onayında sorunsuz bir şekilde devam ettirdiğini, kesin mühlet süreci içerisinde komiser heyetinin talimatlarına eksiksiz uyulduğunu, kesin mühlet süresinin bitimine yaklaşık olarak 2 ay kalmış olup konkordato yargılamasında tamamlanması gereken süreçler tamamlanmadığını, alacaklılar tarafından alacak kayıtları yapılmış olup bu alacaklara ilişkin olarak beyanlar komiser heyetine ibraz edildiğini, komiser heyeti tarafından çekişmeli alacak raporu tanzim edilerek dosyaya sunulduğunu, sonrasında çekişmeli alacaklara ilişkin çekişmeli alacak kararının Mahkemece tesis edileceğini, konkordato sürecinin en önemli aşamalarından biri olan alacaklılar toplantısı da bu çekişmeli alacak kararında sonra icra edilebileceğini, alacaklılar toplantısının gerekli mercilerde ilan edildikten en az 30 gün sonra yapılması kanuni bir zorunluluk olduğunu, dolayısıyla kesin mühletin bitimine kadar bu sürecin tamamlanması mümkün gözükmediğini, ayrıca müvekkili şirketin malvarlığının rayiç değerlerinin yeniden tespit edilmesi gerektiğini, kesin mühlet süresi içerisinde İcra ve İflas Kanunu 308/h maddesi kapsamında rehinli alacaklı olan bankalar ile görüşmelere başlanıldığını, görüşme yapılan bankalardan bazıları ile faiz ve vade hususunda anlaşma sağlanmış diğer bankalar ile de görüşmeler olumlu şekilde devam ettiğini, salgın sebebiyle bankalar ile toplu müzakerelerin gerçekleştirilmesi zor olmakta bu da sürecin ağır işlemesine sebebiyet verdiğini, yapılandırma sürecinin başarı ile sonuçlandırılması kuvvetle muhtemel olduğunu, rehinli alacaklılar ile yapılacak yapılandırma işlemlerinin gerçekleştirilmesi için kesin mühlet süresinin uzatılmasına müvekkillerinin ihtiyacı bulunduğunu, müvekkil şirketin faaliyetlerine aralıksız devam etmesi, çekişmeli alacak kararı, alacaklılar toplantısı için ilanların yapılması ve alacaklılar toplantısının yapılması iltihak süresi ve tasdik rapor sürelerinin tamamlanması, rehinli alacaklı bankalar ile İİK m. 308/h kapsamında yapılandırma görüşmelerinin devam ederek sonuçlandırılabilmesi, müvekkil malvarlıklarının rayiçlerinin yeniden değerlendirilmesi, komiser heyetinin ve alacaklılar kurulunun ihtiyaç görmesi halinde revize projenin de hazırlanabilmesi için zamana ihtiyaç duyulduğunu, müvekkillerinin projesinin başarıya ulaşma ihtimaline binaen yapılan tüm değerlendirmeler ve dosya kapsamındaki tüm veriler, komiser heyetinin olumlu raporu dikkate alınarak kesin mühletin 6 ay uzatılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Konkordato komiser heyetince sunulan 17.06.2022 tarihli aylık raporda özetle; Çekişmeli hale gelen diğer bir deyimle davacı borçlular tarafından kabul edilmeyen alacaklılara ilişkin detaylı bilgilerin 18.02.2022 tarihinde ibraz edilen aylık raporumuzda detaylı olarak sunulduğu, Mahkemenin 15.04.2022 tarihli ara kararıyla çekişmeli hale gelen alacaklarının geçici mühlet tarihi itibariyle tespit edilebilmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdiği, işbu rapor tarihi itibariyle bilirkişi raporunun 25.05.2022 tarihinde dosyaya sunulduğu, bilirkişi raporunun dosyaya sunulması ve Mahkemenin İİK 302. Maddesi gereği çekişmeli alacaklıların hangi oranda nisaba katılacaklarına ilişkin nihai kararını vermesinin ardından gerekli ilanlar yapılarak Alacaklılar Toplantısı yapılacağı, anılan işlemlerin yapılabilmesi için İİK m, 289 fıkra 5’e göre keşin mühlet süresinin 6 ay uzatılmasının uygun olacağı, netice itibariyle davacı şirketçe konkordato revize ön projesinde yer verilen kaynaklar neticesinde uygulanabilir ve gerçekleştirebilir olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 05/07/2022 tarihli ara kararı ile İİK. 289/5. maddesi çerçevesinde … hakkında 23.08.2021 tarihinde verilen 1 yıllık kesin mühletin, 23.08.2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 6 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.
Konkordato komiser heyetince sunulan 08.12.2022 tarihli tasdik şartlarına dair nihai raporda özetle, davacı borçlu …’ın 7 adli alacaklısının bulunduğu ve toplam alacak tutarının 6.680.046,02 TL olduğu, borçlu gerçek kişi lehine kabul beyanında bulunan alacaklı olmadığı, asgari alacaklı sayısı ve TL alacak tutarı bakımından İİK. m. 302/III a bendi çerçevesinde borçlu …’ın konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edilmediği, …’ın 1 rehinli alacaklısının bulunduğu ve toplam alacak tutarının 3.345.000,00 TL olduğu, borçlu gerçek kişi lehine kabul beyanında bulunan alacaklı olmadığı, …’ın rehinli alacaklılar tarafından konkordato teklifinin kabul edilmediği yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizin 13/12/2022 tarihli konkordato tasdik duruşması tensip tutanağı gereğince, her bir davacı bakımından İİK. 305/a,b,c maddelerindeki koşulların oluşup oluşmadığı, özellikle davacı şirket yönünden;
Konkordato komiser heyetinin “konkordato tasdikine dair gerekçeli raporlarının” içeriğinin bu açıdan denetlenmesi, bilirkişi kurulunun “raporlarını hazırlayacakları tarih itibariyle” İİK m.305/f.l-bend (a),(b) ve (d) hükümleri çerçevesinde konkordato tasdikine dair şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, konkordato nisap oranlarının borçlu şirket lehine oluşup oluşmadığı, İİK 305/f.1-(e) hükmü çerçevesinde yatırılması gereken harç tutarı hususlarının da gerekçeli ve denetime elverişli şekilde ele alınması, borçlu şirket açısından mevcut mali tablolar, borçlu şirketin mevcut dönen ve duran varlıkları, stoklar, borçlu şirketin Kurumlar Vergi Beyannameleri ve bilanço gelir tablosu mali verilerinin, firmanın faal olup olmadığının, mükellefiyetle ilgili güncel genel bilgilerin, beyanname verme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin, işyeri adresinde yapılan son işyeri yoklama tutanağının, işyerinin, dükkan, depo, şube gibi işyeri olup olmadığının, muhtasar beyannamede yer alan toplam işçi sayısı ve fiilen borçlu şirketin borca batık olup olmadığını tespit etmeye yarayacak tüm aktif ve pasiflerin rayiç değerleri ile ilgili inceleme yapılması, gerek komiser heyeti gerek dosyada bilgisine başvuruluna diğer teknik bilirkişi raporları denetlenerek ve gerekirse yerinde inceleme yapılarak güncel fiili borca batıklığın tespiti ile borçlu şirketin borca batık durumda olup olmadığı, batık ise hangi tutarda batık olduğu hususlarının fiili ve güncel olarak tespitinin araştırılması, ayrıca davacı gerçek kişinin iflasa tabi şahıslardan olup olmadığı konularında bilirkişi incelemesi yapılmasına, kesin mühletin 23/02/2023 tarihinde sona ereceği ve bilirkişi raporu tanzim edilmesi ile ilgili işlemlerin bu sürede tamamlanamayacağı anlaşılmakla tasdik yargılaması kapsamında İİK 304. maddesi kapsamında kesin mühletin 23/02/2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 1 ay süre ile uzatılmasına karar verilmiştir.
Tasdik koşullarının oluşup oluşmadığı konularında bilirkişi heyeti tarafından sunulan 09/03/2023 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, davacı …’ın gerçek kişi olarak, şahsı adına bir ticari işletmeyi işletmemekte ve ticari faaliyette bulunmadığı, bu bakımdan davacı … TTK. m. 12 ve İİK. m. 43 hükümleri bakımından iflas tabi şahıslardan olmadığı, borçlu gerçek kişinin defter tutma yükümlülüğü olmadığından, alacaklıları ve alacak rakamlarının tespiti için konkordato projesindeki beyan ettiği alacaklılar, alacak rakamları ve bu alacağı oluşturan dayanakların incelendiği, davacı …’ın konkordato teklifinin İİK. m. 302’de öngörülen ”….kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacaklıların yarısını veya kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacaklıların üçte ikisi….” şeklinde belirlenen her iki nisap ile kabul edilmediği, davacı gerçek kişi olması ve ticari faaliyetinin bulunmaması sebebiyle rapor tanzim tarihi itibariyle konkordato süreci içerisinde yeni bir cari borç oluşmadığından teminat gösterilmesini gerektiren bir tutarın bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Konkordato komiser heyetince sunulan 08.12.2022 tarihli tasdik şartlarına dair nihai rapor içeriğinde davacı borçlu …’ın 7 adli alacaklısının bulunduğu ve toplam alacak tutarının 6.680.046,02 TL olduğu, borçlu gerçek kişi lehine kabul beyanında bulunan alacaklı olmadığı, asgari alacaklı sayısı ve TL alacak tutarı bakımından İİK. m. 302/III a bendi çerçevesinde borçlu …’ın konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edilmediği, …’ın 1 rehinli alacaklısının bulunduğu ve toplam alacak tutarının 3.345.000,00 TL olduğu, borçlu gerçek kişi lehine kabul beyanında bulunan alacaklı olmadığı, …’ın rehinli alacaklılar tarafından konkordato teklifinin kabul edilmediği yönünde görüş ve kanaat belirtilmesi üzerine davacı gerçek kişi yönünden geçici mühlet, kesin mühlet ve mahkememizce verilen tüm tedbirler 09/03/2023 günü itibariyle kaldırılmıştır.
Davacı gerçek kişinin sunduğu konkordato projesi ve dosya kapsamına göre, davacının borçları, ortağı olduğu şirketin borçlarına kefil olmasından ve şahsi malvarlıkları üzerinde şirket borçları için rehin vermesinden kaynaklanmaktadır. Tüzel kişi ve kefillerinin konkordato taleplerini aynı dilekçede birleştirilmesi mümkün olmakla birlikte, konkordatonun tasdiki için gerekli koşulların her bir borçlunun şahsında gerçekleşmesi gerekir.
Alacaklılar toplantısı ve projenin kabulü için gerekli çoğunluk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 302. maddesinde, konkordatonun tasdiki şartları ise aynı kanunun 305. maddesinde düzenlenmiştir.
Konkordatonun tasdikine ilişkin yargılama, maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir. Tasdik yargılaması sonucunda oluşturulacak karar, daha çok konkordato prosedürünün yasal koşullara uygun yürütülüp yürütülmediğinin ve konkordatonun unsurlarının kanunun öngördüğü anlamda oluşup oluşmadığının saptanmasına ilişkin belirleyici nitelik taşıyan, tasdik faaliyetinin yürütüldüğü bir yargı işlevi özelliğini taşımaktadır. Bu nedenle tasdik yargılaması, özellikle komiserlik tarafından yapılan işlemlerin yasanın öngördüğü doğrultuda gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin denetlenmesini de içerir (Altay,Sümer / Eskiocak,Ali, Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku, 5.Bası, İstanbul 2019, s.334).
İİK’nın 305. maddesinde hükme bağlanan konkordato koşullarının tamamının bir arada bulunması halinde konkordatonun tasdikine karar verilebilecektir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun “Konkordatonun Tasdiki” başlıklı 305. Maddesi; (Değişik: 28/2/2018-7101/33 md):
” 302’nci madde uyarınca yapılan toplantıda ve iltihak süresi içinde verilen oylarla kabul edilen konkordato projesinin tasdiki aşağıdaki şartların gerçekleşmesine bağlıdır:
a) Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme halinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın İflas yoluyla tasfiye halinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
b) Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması (bu kapsamda mahkeme, borçlunun beklenen haklarının dikkate alınıp alınmayacağını ve alınacaksa ne oranda dikkate alınacağını da takdir eder ).
c) Konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş bulunması.
d) 206’ncı maddenin birinci sırasındaki imtiyazlı alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması (302’nci maddenin altıncı fıkrası kıyasen uygulanır ).
e) Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması. ” hükmünü ihtiva etmekte olup komiser heyeti tarafından sunulan 08.12.2022 tarihli rapor ile 09/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda borçlunun konkordato projesinin 302’inci maddede öngörülen çoğunlukla kabul edilmediği belirtildiği , tasdik koşullarının oluşmadığı , davacı borçlu …’ın iflasa tabi kişilerden olmadığı, konkordato teklifinin alacaklılar tarafından kabul edilmediği anlaşılmakla davacı …’ın konkordatonun tasdiki talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının konkordatonun tasdiki talebinin REDDİNE,
2-Bu dava nedeniyle alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar kesinleştiğinde davacı tarafından yatırılan ve artan gider avansının iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren on gün içinde İstanbul BAM nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/03/2023

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …