Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/176 E. 2023/487 K. 07.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/176
KARAR NO : 2023/487

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/03/2023
KARAR TARİHİ : 07/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş. … şubesine ait, … çek seri nolu ve yine … Bankası A.Ş. … şubesine ait, … çek seri nolu çek yaprakları boş halde müvekkilinin uhdesinde bulunmakta iken kaybolmak suretiyle zayi olduğunu, müvekkilin rızası dışında elinden çıkan boş çek yapraklarını ele geçiren kötüniyetli kişiler müvekkilinin hiçbir bilgisi ve rızası olmadan tamamen kendi istekleri doğrultusunda çek yapraklarını doldurduğunu, müvekkili adına sahte imza atmak suretiyle piyasaya sürdüğünü, … A.Ş. Altıyol şubesine ait, … seri nolu çek 160.000,00 TL bedelle 15/05/2022 tarihinde, …Bankası A.Ş. … şubesine ait, .. seri nolu 110.000,00 TL bedelli çek ise 10/03/2022 tarihinde davalı banka tarafından bankaya ibraz edilmek suretiyle tahsil edildiğini, o tarihe kadar hiçbir çeki yazılmayan müvekkili çeklerin arkasının yazılarak ticari itibarının zedelenmesini ve banka kredi notunun olumsuz etkilenmesini istemediği için davalı banka çek bedellerini tahsil ettiğini, oysa bu çekler müvekkili tarafından doldurulmadığını, çeklerin üzerinde yer alan keşideci imzasının müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait başkaca çeklerin de dava konusu çeklerle birlikte rızası dışında elinden çıkması sonucunda bu çekler üzerinde yer alan imzaların da müvekkiline ait olmaması sebebiyle müvekkilince açılan menfi tespit davalarında çek üzerinde yer alan imzaların müvekkiline ait olmadığı bilirkişi raporuyla tespit edildiğini, müvekkilinin kendi imzasını taşımayan ve kendisine ait olmayan bir borçtan ötürü sebepsiz olarak fakirleştiğini, davalı bankanın ise müvekkilinin rızası hilafına elinden çıkan ve hiçbir şekilde müvekkilinin yazı ve imzasını taşımayan bir çeki bankaya ibraz ederek müvekkilinin hesabından çek bedellerini tahsil ettiğini, bu nedenle de davalı banka tarafından tahsil olunan paraların müvekkiline iadesi gerektiğini, yapılacak inceleme neticesinde çeklerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığı ve kötüniyetli 3. kişilerce ele geçirilerek müvekkilinin bilgisi dışında doldurulduğunu, müvekkilinden tahsil edilen paranın haksız nitelikte olduğunun açığa çıkacağını, tüm bu sebeple müvekkilinin davalı bankaya, dava konusu edilen çeklerle ilgili hiçbir borcunun bulunmadığının tespiti ile, müvekkilinin dava konusu çekler nedeniyle davalı bankaya borçlu bulunmadığının tespiti ile 160.000,00 TL’nin 15/05/2022 tarihinden itibaren, 110.000,00 TL’nin ise 10/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müvekkile iadesini, vekalet ücreti ile yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden dolayı davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili davaya konu edilen kambiyo evrakında iyi niyetli meşru hamil olduğunu, meşru hamil sıfatı ile çekleri takastan ibraz ederek çeklerin tahsilatının sağlandığını, bu durumda haksız olarak mal varlığında zenginleşen çeki müvekkiline ciro eden … a.ş. olup, işbu davanın cansan prefabrik şirketine karşı ikame edilmesi gerektiğini, müvekkiline karşı işbu davanın yöneltilebilmesi mümkün olmadığını, davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini. müvekkili davaya konu edilen çekte iyiniyetli meşru hamil olmakla beraber kambiyo senetlerinde imzaların istiklali ve bağımsızlığı ilkesinin geçerli olduğunu, müvekkili meşru hamil sıfatı ile konu çeki süresi içerisinde takastan ibraz ettiğini, çekin ödendiğini, davacı tarafından kendisi adına verilen çekler üzerindeki imzanın tarafına ait olmadığını iddia ettiğini, bu hususa ilişkin hiçbir şekilde somut bir gerekçe sunamadığını, adına çek defteri verilen kişinin işbu defteri özenle saklama yükümlülüğü bulunduğunu, buna ilişkin hiçbir gerekçe içermeyen itirazların kabul edilmesi mümkün olmadığını, müvekkili banka çek üzerinde bulunan imzaların sıhhatini kontrol etme gibi bir yükümlülüğü bulunmadığını, davaya konu edilen çekin müvekkile …Tic. A.Ş. tarafından borçlarının ifası uğruna temlik cirosu ile ciro ve teslim edildiğini, bu nedenle öncelikle işbu şirketin davaya dahil edilmesini, mahkeme tarafından kabul edilmemesi halinde ise iş bu davanın …Tic. A.Ş.’ne ihbarını talep ettiklerini, davacı tarafından dava dilekçesi ile işbu davaya konu edilen çekler üzerindeki imzanın tarafına ait olmadığına ilişkin olarak … 10. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile bilirkişi tarafından tespitte bulunulduğu belirtildiğini, huzurdaki davada arabuluculuk dava şartı olduğundan ve davacı tarafından arabuluculuk başvurusu yapılmadan ikame edilen işbu davanın dava şartı yokluğundan reddine, huzurdaki davanın iyi niyetli müvekkiline karşı yöneltilebilmesi mümkün olmadığından davanın husumet yokluğundan reddine, …Tic. A.Ş.’nin dahili davalı olarak davaya dahil edilmesini, kabul edilmemesi halinde davanın iş bu şirkete ihbarını, yukarıda açıklanan sebeplere istinaden davacı tarafından ikame edilen haksız ve hukuka aykırı işbu davanın reddini, vekalet ücreti ve yargılama giderinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin… Esas sayılı dosyası,
2-… Vergi Dairesi Müdürlüğünden gelen …’a ait 2022 yıllık gelir vergi beyannamesi,
3-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacının davası çek bedelinin istirdadına ilişkindir.
19.12.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı Kanunun 20.maddesi ile, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/A maddesi eklenmiştir. Anılan maddeye göre; bu Kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır. Görüldüğü üzere, 6102 Sayılı TTK’ye eklenen 5/A maddesinde, Kanun’un 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri olan ticari davalarda arabuluculuk, dava şartı olarak belirlenmiştir. Madde gerekçesi “Maddeyle, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4 üncü maddesinde belirtilen davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurma zorunluluğu getirilerek bu uyuşmazlıkların temelinden, çok daha kısa süre içinde, daha az masrafla ve tarafların iradelerine uygun bir şekilde çözülmesi amaçlanmaktadır.” şeklindedir.
Yukarıda belirtildiği üzere gerekçede amaçlanan, taraflar arasındaki uyuşmazlıkların, arabuluculukda çözümlenmesi olup, madde metninde konusu …”bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava…” denilmek suretiyle dava türleri ayrımı belirtilmemiştir.
Somut davanın 7155 Sayılı Yasa’nın 20. maddesi ile TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Bahse konu maddeye göre TTK’nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartıdır. ( İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi 2023/345 Esas 2023/219 Karar)
Davacı vekiline, dava tarihinden önceki tarihli arabuluculuk son tutanağının aslını yahut arabulucu tarafından onaylanmış suretini dosyaya sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı vekili ekinde dava tarihinden sonraki tarihe ait arabuluculuk son tutanağı ekli beyan dilekçesi sunmuştur.
Her ne kadar davacı vekili, dava tarihinden sonra ve yargılama sırasında arabuluculuk dava şartının yerine getirildiğini ve istirdat davasının yanında menfi tespit talebinin olduğundan bahisle davaların yığılması durumunun söz konusu olduğunu, bu nedenle taleplerden birisi hakkında arabuluculuğa başvuru şartının olmaması halinde dahi tüm talepler yönünden arabuluculuğa başvuru şartının aranmaması gerektiğini ileri sürmüş ise de, ödenen paranın istirdadı talebinin davalıya borçlu olmadığı iddiasına dayandığı, eş deyişle istirdat talebinin davalıya borçlu olmadığının tespiti talebini de kapsadığı, bu durumda davaların yığılması durumunun söz konusu olmayacağı, arabuluculuk dava şartının da yargılama sırasında sonradan giderilmesinin somut olayda mümkün olmadığı kanaatine varılarak, davacı vekilinin aksi yöndeki iddialarına itibar edilmemiş, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davasının dava şartı yokluğundan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN USÜLDEN REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 4.610,93 TL harçtan mahsubu ile bakiye 4.431,03‬ TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/07/2023

KATİP
¸e-imzalıdır

HAKİM
¸e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 4.610,93 TL
Karar Harcı : 179,90 TL
Noksan Harç : 4.431,03‬ TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 710,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 200,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 72,5‬0 TL