Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/95 E. 2023/469 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/95 Esas
KARAR NO : 2023/469

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/05/2015
KARAR TARİHİ : 21/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 19/05/2013 tarihinde, … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında …’un öldüğünü, geride mirasçısı olarak anne … ve babası …’un kaldığını, bu kazanın oluşmasında …’un … 1. Ağır Ceza mahkemesince tali kusurlu bulunduğunu, davalı sigorta şirketinin kazaya sebep olan aracın kazanın meydana geldiği tarihteki zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olması sebebiyle sorumlu olduğunu, bu kaza sonucu müvekkilleri anne ve babanın …’un desteğinden yoksun kaldıklarını tüm bu nedenlerle destekten yoksun kalma tazminatı olarak fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla müvekkiller anne … için 3.750. TL, … için 3.750.TL olmak üzere şimdilik fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla belirsiz alacakdavası olarak toplam 7.500.TL tazminat talep ettiklerini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili Davasında: Dava ve bedel arttırım dilekçesini tekrar ederek davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu talep karşısında müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davanın 19/05/2013 tarihinde meydana geldiğini huzurdaki davanın ise 20/05/2015 tarihinde ikame edildiğini davaya konu talebin zaman aşımına uğradığını ve davanın zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, bir kimsenin kendi kusuru ile kendi ölümüne sebep olması neticesinde ortaya çıkan zarara yönelik bir sorumluluğun hiçbir yasada düzenlenmediğini, bir kimsenin talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatı ancak desteğin talep edebileceği tazminat kadar olduğunu, desteğin ise ölmemiş olsaydı işletenden tazminat talep hakkı olamayacağını bu sebeple davacı yanın da kusurlu desteklerinden tazminat talep hakkı bulunmadığını, yetkili mahkemenin de HMK 6. md gereği davalı tarafın açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu bu nedenle davanın İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini belirterek davanın reddi ile mahkeme masraf ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 53.maddesinde düzenlenen ölüm nedeniyle yoksun kalınan destek tazminatının tahsili davasıdır.
Davacı vekili, 19/05/2013 tarihinde sürücüsü … olan, … plakalı araç ile sürücüsü … olan … plakalı araçların çarpışması neticesinde … plakalı araç sürücüsü davacı …’un vefat ettiğini, bu nedenle davacı babası … ve anne …’un destekten yoksun kaldığını, … plakalı aracın işletilmesinden kaynaklanan sorumluluğun davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS (Trafik Sigorta Poliçesi) ile sigorta güvencesine alınmış olması nedeniyle destek tazminatının tespiti ile fazlaya hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik anne … için 3.750,00 TL, baba … için 3.750,00 TL olmak üzere toplam 7.500, TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK’nın 85 v.d. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, davalı sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK’nun 49 v.d. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
İhtilaf, tarafların vaki kazadaki tazminata esas kusur oranı ve davcının yoksun kaldığı destek tazminatı miktarının tespiti noktalarında toplanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Müteveffanın davacıların çocukları olması nedeniyle müteveffa yaşasa idi davacılara destek olacak olduğu, böylece desteklik durumunun var olduğu mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 15/12/2017 tarih ve 14280 sayılı trafik kusur bilirkişi raporu ile vaki kazada … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’un %15, … plakalı araç sürücü …’in %85 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi Vedat Aykırı’dan alınan 03/06/2018 tarihli bilirkişi raporu ile; davacı anne …’un davalı sigorta şirketinden talep etmesi mümkün destek tazminatının 46.529,47 TL olduğu, davacı baba …’un ise davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destek tazminatının ise 34.236,75 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 20/06/2018 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile davasının HMK.m.107/2 kapsamında açılmış miktarı belirsiz alacak davası olduğu nitelendirmek suretiyle daha önce talep etmiş olduğu miktar dahil davacı anne … için 46.529,47 TL’nin, davacı baba … için ise 34.236,75 TL’nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Tüm bu nedenlerle mahkememiz 12/09/2018 tarih 2015/516 Esas ve 2018/849 Karar sayılı kararı ile; ”Davacı tarafça ibraz edilen deliler incelenmiş;talep edilen deliller toplanmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş bulunan ZMMS poliçesi ve Hasar dosyası ile kaza tespit tutanağı, Mirasçılık Belgesi, … 1.Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas-…Karar sayılı dosya örneği ile kesinleşmiş karar örneği celp edilmiştir.
Davacının ve ve davacının vefat etmeden önceki Sosyal ve ekonomik durumu araştırılması kolluk kuvvetleri vasıtası ile yapılmış, düzenlenen Tutanak incelenmiş, Müteveffanın öğrenim durumu dikkate alınarak muhtemel kazancı araştırılmış, gelen müzekkere cevabı incelenmiştir. SGK’ ya yazılan müzekkere ile Murisinin vefatı nedeniyle Davacıya rücuya esas ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun araştırılması yoluna gidilmiş, gelen müzekkere cevabı incelenmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas Dairesine yazılan talimat ile ; davacının Murisinin vefatına sebep olan kazada ki kusur oranlarının belirlenmesi için talimat yazılmış, düzenlenen 05/12/2017 Tarihli rapor ile davacıların Murisi Müteveffa …’un %15(Yüzde On Beş) oranında; Kazaya karışan diğer araç sürücüsü …’in %85(Yüzde Seksen Beş) oranında kusurlu olduğu yönünde mütalaada bulunulduğu görülmüş, düzenlenen raporun olaya, kanun ve yönetmeliklere uygun olduğu görülmüştür.
Dosyamız Müteveffanın mirasçısı olan davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması için Aktüerya Bilirkişisine Tevdii edilmiş;düzenlenen 13/04/2018 Tarihli rapora itiraz edilmesi üzerine, İtirazlar değerlendirilmek üzere dosyamız Bilirkişiye tevdii edilmiş, düzenlenen 03/06/2018 Tarihli rapor hüküm tesisinde dikkate alınmıştır.
Hernekadar Davalı taraf özetle Kazada vefat eden kişinin sigortalı aracın sürücüsü olduğunu,kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğunu bu nedenle tazminat isteğinin reddine karar verilmesini talep etmiş ise de;Tazminata konu olayın ” 19/05/2013 günü saat 23:30 sıralarında maktul sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyoneti ile …Devlet Karayolu üzerinde kaynaşlı istikametine seyir halinde iken kaza mahalli olan yaya geçidine geldiği esnada seyir istikametine göre sağ tarafından gelerek yaya geçidi orta refüj aralığına gelip diğer araçları kontrol etmekte olan davalı sürücü … sevk ve idaresindeki traktörün arkasındaki sol şeride taşan tarım aparatına çarpması neticesi meydana gelen kaza neticesinde davacıların murisinin vefat etmesine dayandığı; Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıkları, Kazanın 01/06/2015 Tarihinde yürürlüğe giren KARAYOLLARI MOTORLU ARAÇLAR ZORUNLU MALİ SORUMLULUK SİGORTASI GENEL ŞARTLARI’nın yürürlüğe girmesinden önce meydana geldiği, ölüm sebebiyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı; dolayısıyla kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, araç şoförünün desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı davalı sigorta şirketi, işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığına ve olayda sürücü kusurlu, destekten yoksun kalan davacılar da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduklarına göre, davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu olduğu ve davacıların davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecekleri hususu mahkememizce kabul edilmiş;Bilirkişi raporunda ki hesaplamalar mahkememizce yerinde görülmüş, dava ve bedel arrtırım dilekçesi de göz önünde bulundurularak davacı tarafın,davalı tarafı dava öncesinde temerrüde düşürmediği anlaşılmakla davacı tarafın talep ettiği tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklindeki gerekçe ile davacı …’un davasının kabulü ile ; 34.236,75.TL.nin 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, Davacı Yeter Yarımkol’un davasının kabulü ile; 46.529,47.TL.nin 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Davalı tarafın bu karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurması neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 40. Hukuk Dairesinin 16/11/2021 tarih 2019/3492 Esas ve 2021/1688 Karar sayılı ilamı ile ”Dava, çift taraflı trafik kazasında desteğin vefat etmesinden kaynaklı kusuruna isabet eden destekten yoksun kalma zararının, desteğin kullandığı aracın sigortacısı olan davalı taraftan tahsili istemine ilişkindir.
Kaza tarihi 19/05/2013 tarihi olup; kaza tarihindeki Yargıtay içtihadları ile ortaya konulan ilke ve kurallar ile 2981 sayılı Yasa hükümleri ve genel şartlar gereği değerlendirme yapılması gerekmektedir.
Destek zararı, ölenin mirasçılarının (yakınlarının) zarara neden olanlardan talep ettikleri bir tazminattır. İşletenin (sürücünün) yakınlarının uğradıkları destek zararının trafik sigortacısının sorumluluğu kapsamı dışında kaldığı konusunda açık bir yasal düzenleme bulunmadığı gibi poliçe genel şartlarında da böyle bir kısıtlamanın olmadığı anlaşılmaktadır. O halde; işletenin ölümü nedeni ile onun desteğinden mahrum kalanların trafik sigortacısından destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri ilke olarak kabul edilmelidir.
Nitekim davalı tarafın dayandığı karardan sonra verilen Hukuk Genel Kurulunun 14/03/2019 gün ve 2017/17-1089 Esas, 2019/294 Karar sayılı ilamında, işletenin ve şoförün, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup bu zarar gerek kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacıların hakkına, desteklerinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemeyeceğinden destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilebileceği kabul edilmiştir. (HGK’nın 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 Esas-411 Kararı, HGK’nın 22.2.2012 gün, 2011/17-787 Esas 2012/92 Karar sayılı kararı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 08/12/2015 tarih, 2014/3061 Esas, 2015/13605 Karar sayılı kararları da aynı yöndedir) Bu itibarla destekten yoksun kalma tazminatının koşullarının oluşmadığına dair istinaf itirazında isabet bulunmamaktadır.
Ancak destekten yoksun kalma zararının hesabında farazi desteğin gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. İlk derece mahkemesince, mühendisler odası yazı cevabı doğrultusunda, endüstri mühendisliğinde okuyan desteğin üniversiteyi bitirip çalışma hayatına atıldığında asgari ücretin 5,5 katı üzerinden gelir elde edeceği kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de; farazi desteğin gelirinin daha net ve ispata yarar somut delilerle ortaya konulması gerekmektedir. Davalı tarafın buna yönelik istinaf itirazları yerindedir.
Bu itibarla farazi desteğin mezun olacağı okul, mezuniyetinden sonra ne kadar sürede iş bulabileceği, yapabileceği iş kolları değerlendirilerek, üniversite öğrencisi olan müteveffanın mezun olduktan sonra kazanacağı aylık ortalama gelirinin ilgili (endüstri mühendisleri odası gibi) meslek kuruluşlarından sorulup araştırılarak TÜİK tarafından 2014 yılı itibarıyla bir endüstri mühendisinin brüt 4.581,00 TL gelir elde edeceği yönündeki istatistiki bilgi de göz önünde bulundurularak ortalama gelir durumu tespit edildikten sonra hükme esas alınan raporu düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınıp (davanın usuli kazanılmış hakları da gözetilerek) sonucuna göre karar verilmek üzere ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bu karar üzerine mahkememizin 2022/95 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gören davada istinaf kararı doğrultusunda müteveffanın kazancının tespiti amacıyla ilgili yerlere yazılarak cevabi yazıların dosyaya alınmasından sonra aktüer bilirkişi Ayla Ülkü’den alınan 07/03/2023 tarihli bilirkişi raporu ile; ATK’dan alınan kusur raporu doğrultusunda … plakalı araç sürücü …’un %15, … plakalı araç sürücüsü …’in %85 oranında kusurlu odluğu kabul edilmek suretiyle müteveffanın ve davacıların bakiye ömürleri THR-2010 yaşam tablosuna göre belirlenmek suretiyle ve davacılardan baba …’un dava aşamasında vuku vefatı nedeniyle davacı baba … bakımından müteveffanın ölümü ile davacı babanın ölüm tarihi arasında kalan süre esas alınmak suretiyle progresif rant yönetmeliğine göre yapılan hesaplamada davacı anne …’un davalı sigorta şirketinden talep edebileceği destek tazminatın 58.870,50 TL, davacı baba …’un ise talep etmesi mümkün destek tazminatının 12.696,75 TL olduğu ve davalı sigorta şirketinin dava tarihi olan 20/05/2015 tarihinde temerrüte düştüğü tespit edilmiştir.
Davacı vekili, 07/06/2022 tarihli dilekçesi ile davacı …’un 04/11/2021 tarihli vefat ettiği ve mirasçı olarak geride eşi …, Çocukları …, … ve …’un kaldığı dilekçe ekinde sunulan mirasçılık belgesinden her bir mirasçının bir pay sahibi olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, istinaf kararından sonra müteveffanın gelirini tespit etmek üzere ilgili yerlere yazılan yazıya verilen cevaplar ve alınmış olan bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı …’un maddi tazminat davasının kabulü ile; 58.870,50 TL’nin 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacı …’un maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; 12.696,75 TL’nin 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müteveffa …’un mirasçılarının miras payları oranında verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yargılama aşamasında …’un vefat etmiş olması nedeniyle bu davacının yaşadığı zamana kadar alma hakkına sahip olduğu tazminatın mirasçılarına geçmiş olması nedeniyle kısa kararda bu davacıdan dolayı mirasçılarına intikal eden ”12.696,75 TL’nin 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile müteveffa …’un mirasçılarının miras payları oranında verilmesine,” şeklinde kısa karar kurulmuş ise dosyaya örneği ibraz edilmiş olan veraset ilamından bu davacının geride kalan mirasçılarının terekede birer pay sahibi oldukları anlaşıldığından kısa karardaki 2 nolu hüküm fıkrasının 6102 sayılı HMK.m. 304 maddesi gereği hükmün uygulanmasında tereddüte mahal bırakmamak bakımından kısa karardaki hüküm fıkrasının ”davacı …’un yargılama aşamasında ölmesi nedeniyle 12.696,75 TL’nin 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile 1/4’nün … mirasçısı eşi …’un, 1/4’nün …’a, 1/4’nün …, Ve 1/4’nün …’a verilmesine” şeklinde tavzihine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı …’un maddi tazminat davasının kabulü ile;
58.870,50 TL’nin 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı …’un maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile;
Davacı …’un yargılama aşamasında ölmesi nedeniyle 12.696,75 TL’nin 20/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile 1/4’nün … mirasçısı eşi …’un, 1/4’nün …’a, 1/4’nün …, ve 1/4’nün …’a verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 4.888,76 TL nispi karar harcından peşin yatırılan 27,70 TL peşin harç, 293,24 ıslah harcı toplamından mahsubu ile noksan 4.567,82 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı … vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.419,28 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine,
5-Davacı … vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hükmolunan kısım üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı …’un mirasçılarının miras payları oranında mirasçılarına verilmesine,
6-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı … mirasçılarından tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 2.287,80 TL yargılama giderinden davanın kabul ret miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 1.758,52 TL yargılama gideri, 27,70 TL peşin harç, 293,24 ıslah harcı ve 27,70 TL başvuru harcı toplamı 2.107,16 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/06/2023
KATİP
¸e-imzalıdır

HAKİM
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 27,70 TL
Islah Harcı : 27,70 TL
Karar Harcı : 4.888,76 TL
Noksan Harç : 4.567,82 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.531,50 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.850,00 TL
Posta Giderleri : 437,80 TL