Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/940 E. 2023/1 K. 05.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/940
KARAR NO : 2023/1

DAVA : Tazminat (Yönetim Kurulu Üyeliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ : 05/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Yönetim Kurulu Üyeliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007 yılları Banka Genel Kurullarına sunulmak üzere düzenlenen 18.08.2008 tarihli Denetim Kurulu Raporu, BDDK raporu değerlendirilerek, 27.10.2008 tarihli Genel Kurul Kararı ile, Bankayı zarara uğratan yönetim kurulu üyeleri aleyhine mali mesuliyet davası açılmasına karar verildiğini, 18.08.2008 tarihli 2003, 2004, 2005, 2006, 2007 yıllarına ilişkin Denetim Kurulu Raporu aynen; “ … A.Ş. lehine teminatsız ve usulsüz bir şekilde verilen teminat mektuplarından, 29.08.2003 tarihinde tazmin edilen 200.000 EURO’lk, 01.10.2003 tarihinde tazmin edilen 200.000 Euro’luk ve 31.10.2003 tarihinde tazmin edilen 250.000 Euro’lık olmak üzere toplam 3 adet teminat mektubundan kaynaklanan banka riskinin tasviyesine yönelik olarak; … A.Ş.’nin yöneticileri, …,…,…,…, …, … ve … hakkında yukarıda belirtilen tazmin tarihleri ile tutarları esas alınarak mali sorumluluk davası açılmasına” şeklinde olduğunu, HL Esasen, Bankalar Yeminli Baş Murakıbı … ve Bankalar Yeminli Murakıbı … tarafından Bankamız nezrimde yapılan incelemeler sonucu 11.06.2004 tarih ve R-9 , R-3 sayılı raporlar tanzim edilmiş ve BDDK. Kurumuna ibraz edildiği tespit olunduğunu, Söz konusu raporlarda Bankaca kredi değerliliği ve geri ödeme gücü olmayan kağıt üzerinde kurulu ve gayri faal olan … A.Ş. ‘ne beş adet halinde kullandırılan 1.050.000 EURO tutarındaki gaynakdi krediyi oluşturan teminat mektuplarından 650.000 EURO tutarlı üç adedinin nakde tazmin olduğu, kredinin teminatında hiçbir iktisadi varlık, hak ya da alacak bulunmaması nedeniyle bankanın bu alacağı tahsil etme imkanının bulunmadığı, söz konusu kredilendirme işlemlerinin 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 22/3 maddesinde belirtilen zimmet suçunu oluşturduğu, kredi değerliliği ve geri ödeme gücü bulunmayan … A.Ş.’ni hiçbir teminat alınmaksızın kredilendirmek vasıtasıyla 4389 sayılı Bankalar Kanunu’nun 22/3 maddesinde ifade edilen zimmet suçunu işleyen … A.Ş. yöneticilerinin; … (Yönetim Kurulu Başkanı), … ( Yönetim Kurulu Başkan Vekili), … ( Yönetim Kurulu Üyesi), … ( Yönetim Kurulu Üyesi), … ( Yönetim Kurulu Üyesi), … ( Yönetim Kurulu Üyesi), …, (Yönetim kurulu Üyesi), … ( Krediler Müdürü), olduğu ve bu şahıslar hakkında Cumhuriyet Savcılığı’na 4389 sayılı yasanın 22/3 maddesi gereğince suç duyurusunda bulunulması gerektiği kanaati ile tespitte bulunulduğunu, akabinde, iş bu 11.06.2004 tarih ve … sayılı raporların BDDK.’a sunulması ile birlikte; BDDK Kuruluşlar Dairesi tarafından Bankalar Kanunu’nun 24/1 maddesi düzenlemesi gereğince 02.08.2004 tarih ve BDDK.KRI .22.3-9196 sayılı şikayet dilekçesi ile … Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu (… Cumhuriyet Savcılığı … Hz. numaralı dosya ile) tespit olunduğunu, … Cumhuriyet Savcılığı’nın … Hz. numaralı dosyasından gönderilen 01.12.2004 tarihli “ açık adres ve kimlik bilgisi sorulması konulu” müzekkerenin … A.Ş.’ye 29.03.2005 tarihinde tebliğ edilmesi ile birlikte vakıf olunmuş ve Akabinde … A.Ş, Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından inceleme başlatılmış ve 30.03.2005 başlangıç – 11.04.2005 bitiş tarihli ve 2 nolu inceleme raporu tanzim edildiğini, Firmaya, 21.04 2003 tarihinde Yönetim Kurulu tarafından 2 Trilyon TL limitli gayri nakdi kredi tahsis edildiği, kredi tahsis edilirken firmaya ait Ticaret sicil gazetesi, İmza sirküleri ve vergi levhasının alındığı, 31.03.2003 tarihli firma ilk bilançosuna ait fotokopilerin ise kredi tahsis ve kullandırımından çok sonra, 03.10.2003 tarihinde temin edildiği, kredi ile ilgili düzenlenen Genel Kredi Taahhütnamesinin ise teminat mektuplarının teslimi sırasında, şubece 24.04.2003 tarihinde firma yetkilisine yazı ekinde imzalanması amacıyla teslim edildiği ancak, sonraki tarihlerde de yazı ile ve ısrarla talep edilmesine rağmen firma tarafından imzalanmadığı ve iade edilmediği, mevcut belgelerden, firmanın 21.01.2003 tarihinde kurulduğu ve firma ortaklarının ise; … (%88), … (%2), … (%5), … (%3), … (%2) olduğu, şirketi temsilen … , …, …ın seçildiği, ancak 27.05.2003 tarihli firma Yönetim Kurulu Kararı gereğince; şirketi temsil yetkisinin 1. derece imza ile İcra Kurulu Başkanı …) a verildiği, önceki temsilcilerin ise 2. derece imza yetkisine haiz oldukları, diğer grup firmalarında olduğu gibi, … A.Ş. firmasının yönetiminde de … ailesinden fertler bulunduğu, kredinin tahsisi sırasında; genel müdür … ile Krediler Müdürü … tarafından 21.04.2003 tarihinde kredinin Yönetim Kurulu Başkanlığı’na önerildiği ve Yönetim Kurulu Başkanı … ile Yönetim Kurulu Üyeleri Dr. …, …, …, …, …, … tarafından kredinin aynı tarihte ve aynı belge üzerinde onaylandığı, yine, kredinin tahsis edildiği 21.04.2003 tarihli Yönetim Kurulu Kararı” ndan (3) gün sonra ve 24.04.2003 tarihinde, Banka Kredi Komitesi tarafından “Kredi Tahsis Kararı” ile “Kredi Kullandırım Talimatı” belgelerinin düzenlendiği ve … Şube tarafından da aynı günde “Kredi Teklif Mektubu” hazırlandığı, ayrıca, fakslanan boş bir teminat mektubu emprimesi üzerine el yazısı ile teminat mektuplarının vade ve meblağlarının dökümü yapılmış ve “Sn İC” (Genel Müdür …’ a) “uygundur, 22/04“ şeklinde yazılarak sevk edildiği, el yazısının, o tarihteki Yönetim Kurulu Başkanı …’ a ait olduğu, kredi tahsisinden sonra, 24.04.2003 tarihinde … Şube tarafından, toplam 1.050.000.EURO tutarında (kesin ve süreli) 5 adet teminat mektubunun Krediler Müdürlüğü’ nün onayı ile düzenlenerek firma yetkilisi …” a teslim edildiği, söz konusu teminat mektuplarının, … adlı şahsa ait gayrimenkulün taksitler halinde firmaca satın alınması karşılığında verildiği, dosya tetkikinden, 3 ay önce kurulduğu anlaşılan ilgili firmaya, büyük montanda kredi verilirken herhangi bir teminat alınmadığı, ayrıca, kredi tahsis edilirken, kredi konusu gayrimenkul üzerine ipotek konulması suretiyle dahi kredinin teminatlandırılması yoluna gidilmediği, firmanın 31.03.2003 tarihli ilk bilançosunda ise, aktif ve pasif kalemlerinin birkaç mecburi hesap haricinde bakiyesinin bulunmadığı, 1 trilyon TL tutarındaki sermayesinin ödenmemiş olduğu, gayrimenkul ve menkulünün bulunmadığı, ayrıca, firmanın beyan ettiği adrese gidildiği ancak adreste firma tabelasına rastlanılmadığı, mahalle muhtarı ile bina güvenlik görevlilerinden de binada böyle bir firmanın bulunmadığı yönünde teyit alındığı bu hususun, firmanın beyan ettiği adreste faaliyette olmadığını göstermekte olduğu ve bilançosundaki demirbaş ve menkul hesaplarına ait bakiyelerin bulunmamasının nedenini açıklamakta olduğu, yine, şubenin firmayla olan irtibat telefonları ile faks numaralarının da Telsim firmasının İkitelli” deki faaliyet binasına ait olduğu şube yetkililerince şifahi olarak ifade edildiği, sonuçta, kredi verilen bir firmanın faaliyet yerine ulaşılamaması, şirketin bir tabela firması olduğunun göstergesi olduğu, toplam tutarları 650.000 EURO olan diğer 3 adet teminat mektubunun vadelerinin gelmesi ile birlikte muhatap tarafından mektup tutarlarının Bankadan tazmin edilmiş olduğu, firma tarafından mektup bedelleri yatırılmadığından dolayı da kredi 22.09.2003 tarihinde kanuni takibe intikal ettirildiği, Bankalar Yeminli Murakıpları tarafından inceleme konusu yapılmış olan teminat mektuplarının tazmin edilmesi ile birlikte, Banka tarafından alacağın tahsili için borçlu … A.Ş. aleyhine, 25.09.2003 tarihi itibarıyla; 200.500.-EURO ana para ve BSMV vs. ve 450.000.-BURO depo miktarı olmak üzere toplam 654.680 USD.’nin icra harç ve masrafları ile vekalet ücretinin tahsili için …. 14. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takibe geçilmiştir. Takip kesinleşmiş ancak herhangi bir tahsilat sağlanamadığını, hiçbir malvarlığı mevcut olmayan ve borca batık durumundaki firmaya, herhangi bir teminat alınmaksızın kredi tahsis edilmiş ve bu aşamada da tasfiyesi ilan edildiğinden , davalılar tarafından, … A.Ş. kredi alacağının tahsilinin mümkün olmadığı ve büyük zarara uğratıldığını, TTK. hükümleri gereğince, bir anonim ortaklık yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğu için; “T. Yönetim kurulu üyesinin sorumluluk doğurucu kanunun veya esas sözleşmenin yüklediği vazifelere aykırı) bir işlem veya eyleminin varlığı, bu işlem veya eyleminde ayrıca kusurunun bulunması,3. Yine bu işlem veya eylemden dolayı şirketin bir zarara uğraması, 4. Ve nihayet zarar ile zarar doğurucu işlem veya eylem arasında bir illiyet bağının bulunması,” gereklidir. Nitekim, yukarıda açıklanan tüm somut veriler karşısında yasal unsurların gerçekleştiği ve davalıların iş bu zarardan sorumlu olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları ve munzam zarar talep etme hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak üzere; öncelikle gerekçeleri ayrıntılı olarak açıklandığı üzere 29,08.2003 tarihi itibariyle 635.000.-EURO nun TL karşılığı 964.718,67 TL tutarındaki anaparaya GKS’nde belirtilen ilk ay için 9530 takip eden aylar için yıllık %30 oranında sözleşme faizi uygulanmak suretiyle feri haklar ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkili kuruma ödenmesine, yargılama, harç ve masrafların davalılara tahmil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, yönetim kurulu üyelerinin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup dava dilekçesi ekinde arabuluculuk son tutanak aslı veya örneği sunulmadığı görülmüştür.
6102 sayılı TTK’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince arabulucuya başvurmadan konusu bir miktar paranın ödenmesine ilişkin ticari dava açılamayacağından, 6102 sayılı TTK.na 7155 sayılı Kanunla eklenen 5/A maddesi gereği dava öncesi zorunlu arabuluculuğa tabi olan davada 6325 sayılı Kanuna yine 7155 sayılı Kanunla eklenen 18/A maddesi ikinci fıkrası gereği dava şartı yönünden dosya üzerinden inceleme yapılıp karar verilebileceği anlaşılmakla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 5/A maddesinin 1.fıkrası gereğince dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan avansın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, tarafların yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize ulaştırılacak dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 16/01/2023

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …