Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/920 E. 2023/786 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/920 Esas
KARAR NO : 2023/786

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/11/2022
KARAR TARİHİ : 13/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.08.2014 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla seyir halindeyken aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı, ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen bu trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü …’ın vefat ettiğini, trafik kazasında …’ın vefat etmesi nedeniyle davacı …’nin destekten yoksun kaldığı; sigorta şirketine başvurulduğu halde talebin sonuçlandırılmadığı 6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca toplanacak delillere göre (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) destekten yoksun kalma tazminat tutarı belirlenerek, zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak maddi tazminatın, sigortacı yönünden sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline, davalıdan alınarak davacıya ödetilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı araç müvekkili şirket nezdinde … numaralı 21.07.2014 – 21.07.2015 vadeli zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi bulunduğunu, davacının talebi teminat kapsamı dışında olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, huzurdaki davada kazanın meydana gelmesinde %100 oranında kusurlu olan müteveffa sürücünün Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında açıklanan yasal düzenlemeler gereğince üçüncü kişi olmadığı, dolayısıyla destekten yoksun kalma tazminatı talep eden davacının da üçüncü kişi olarak kabul edilemeyeceği anlaşıldığından müvekkili şirketin davacılara karşı sorumluluğu bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine, dava masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, 6098 sayılı TBK’nın 53.maddesinde düzenlenen ölüm nedeniyle yoksun kalınan destek tazminatının tahsili davasıdır.
Dosya kapsamında yapılan incelemede 03.08.2014 tarihinde sürücü (müteveffa) … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla seyir halindeyken … karşısında beton menfeze çarpması sonucu aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde tek taraflı ölümlü trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen bu trafik kazasında … plakalı araç sürücüsü …’ın vefat ettiği, davacı olan annesinin müteveffanın desteğinden yoksun kalması nedeniyle davalı sigorta şirketinden maddi zarar tazmininin tahsilini talep etmiştir.
Trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk davalarında, davalı işleten ile davalı sigortacının sorumluluğu paralel olup 2918 sayılı KTK 85 vd. maddelerinde düzenlenen tehlike sorumluluğu, sürücünün sorumluluğu ise 6098 sayılı TBK 49 vd. maddelerinde düzenlenen haksız fiilden kaynaklı kusur sorumluluğu olup, işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur. 2918 sayılı yasanın 86. maddesi kapsamında işleten ve sigortacı, zarara sebep kazanın ”mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri gelmiş” olduğunu ispat etmediği sürece meydana gelen zarardan sorumludurlar. Bu nedenle zarara sebep kazanın mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan meydana geldiğini ispat yükü davalı işleten ve sigortacıda olmasına karşılık TBK m.50 kapsamında meydana gelen zararın miktarını ispat külfeti zarar görenin kendisindedir.
Davacının nüfus kayıt örneği incelendiğinde vefat eden …’ın davacının oğlu olduğu anlaşılmıştır.
… CBS … soruşturma nolu dosyasında müteveffa …’ın 03/08/2014 tarihli “tek taraflı trafik kazası sonucu ölüm”e ilişkin müteveffanın … plakalı araç ile … karşısında beton menfeze çarpması sonucu olayda soruşturulması gereken suç ve suç unsuru bulunmadığından bahisle KYOK kararı verildiği anlaşılmıştır.
Davaya konu poliçe incelendiğinde poliçe başlangıç tarihinin 21/07/2014 bitiş tarihinin ise 21/07/2015 olduğu müteveffa … tarafından … plakalı araç için 3. Şahıs maddi zararlarında 268.000,00 TL sigorta bedeli ile sigorta güvencesine alındığı ve 03/08/2014 tarihinde meydana gelen kazanın sigorta kapsamında kaldığı görülmektedir.
SGK müzekkere cevabında 01.09.2014 tarihinden geçerli olmak üzere hak sahiplerine ölüm aylığı bağlandığı, ilgili trafik kazası ile ilgili peşin sermaye değerli ödeme yapılmadığı veya gelir bağlanmadığı tespit edilmiştir.
İhtilaf, 03/08/2014 tarihinde … plakalı aracın müteveffa … idaresinde tek yanlı kaza yapması neticesinde sürücünün vefat etmesi neticesinde davacı annenin müteveffanın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalıp kalmadığı, kaldı ise destek tazminatının tespiti ile bu tazminattan davalı sigorta şirketinin sorumlu olup olmadığı hususlarından kaynaklanmaktadır. Kusur oranı ve destek tazminatı miktarının tespiti konuları hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren haller olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirilmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda alınan 07/06/2023 tarihli bilirkişi raporu ile 03/08/2014 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç …’ın 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 52. Maddesinin 1/b bendi olan “Aracının hızını, aracın yük ve teknik özelliğine, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak” kuralını ve 56. Maddesinin 1-a bendi olan ” a) Şerit izleme: 1.Sürücülerin; geçme,dönme, duraklama, durma ve park etme gibi haller dışında şerit değiştirmeleri veya iki şeridi birden kullanmaları, 2. Kavşaklara yaklaşırken, yerleşim yerleri dışında yüz elli metre, yerleşim yerlerinde ise otuz metre mesafe içinde ve kavşaklarda şerit değiştirmeleri, 3. Araçların cinsine ve hızına uygun olmayan şeritten gitmeleri, 4. İşaret vermeden şerit değiştirmeleri, yasaktır.” kuralını ihlal ettiği asli ve tam kusurlu olduğu, 03/08/2014 tarihinde meydana gelen kazada müteveffanın kusuru haricinde bir kusuru olmadığının olay yeri inceleme raporu ve diğer verilerin incelenmesinde anlaşıldığı tespit edilmiştir.
Aktüer bilirkişi …’tan alınan 18/08/2023 tarihli bilirkişi raporu ile uyuşmazlık noktaları yönünden, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.02.2012 Tarih ve 2011/17-787 E, 2012/92 K.Sayılı kararında belirtildiği üzere, … plakalı araç sürücüsü müteveffa … %100 kusurlu olsa bile destekten yoksun kalan davacı hak sahibi eş ve çocuğun zarar gören üçüncü kişi konumunda olduğu kabul edilerek maddi tazminat hesabının yapıldığı, davacı anne …’ın talep edebileceği maddi zararının teminat limitiyle sınırlı ve garameten 29.664,39 TL hesaplandığı, temerrüt başlangıcının 15.11.2022 tarihi ve faiz nev’inin yasal faiz olduğu tespit edilmiştir.
Davacı vekili 16/11/2023 tarihli bedel artırım dilekçesi ile davacı … için destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davayı 29.614,39 TL artırarak 29.664,39 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap ve itiraz dilekçeleri incelendiğinde “Davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla tam kusurlu araç sürücüsünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, işletenin ve sürücünün desteğinden yoksun kalan davacıyı etkilemeyeceği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın kaza tarihi itibariyle yürürlükte bulunan hükümlerine göre ve …. destekten yoksun kalan davacı da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğuna göre, davalı kurum zararın tamamından kaza tarihinde geçerli olan trafik sigortası teminat limiti dahilinde sorumlu olacağından, davacı, davalı kurumdan destekten yoksun kalma tazminatı isteyebilecektir. (YHGK, 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas – 411 karar; YHGK., 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas, 2012/92 karar; YHGK, 16.01.2013 gün, 2012/17-1491 esas, 2013/74 karar).
Tüm dosya kapsamı ve alınmış olan bilirkişi raporları doğrultusunda yapılan incelemede 03.08.2014 tarihinde sürücü (müteveffa) … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla seyir halindeyken … karşısında beton menfeze çarpması sonucu aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde meydana gelen tek taraflı ölümlü trafik kazası sonucunda araca ilişkin trafik sigorta poliçe başlangıç tarihinin 21/07/2014 bitiş tarihinin ise 21/07/2015 olduğu, kazanın sigorta kapsamında gerçekleştiği görülmekle 3. Şahıs maddi zararlarında 268.000,00 TL sigorta bedeli ile sigorta güvencesine alındığı ve davacı yönünden garameten paylaştırma yapılmak suretiyle bakiye teminat limitiyle sınırlı maddi zararı kapsamında davacının, müteveffanın annesi olarak 29.664,39 TL destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandığı, davacı vekilinin talep artırım dilekçesi de dikkate alınarak davanın kabulü ile, davacı …’a 29.664,39 TL destekten yoksun kalma tazminatına hak kazandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından davalı sigorta şirketine 02/11/2022 tarihinde başvuru evraklarının tebliğ edildiği görülmekle 8 iş günü sonrası olan 15/11/2022 tarihinde temerrüde düşmesi nedeniyle 15/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta’dan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
Davacı …’a 29.664,39 TL destekten yoksun kalma tazminatının 15/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta’dan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.026,37 TL nispi karar harcının, peşin yatırılan 80,70 TL ve 102,00 TL ıslah harcından mahsubu ile noksan kalan 1.843,67 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktarın üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 3.108,00 TL yargılama gideri, 80,70 TL peşin harç, 102,00 TL ıslah harcı ve 80,70 TL başvuru harcı toplamı 3.371,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
6-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/12/2023

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 80,70 TL
Islah Harcı : 102,00 TL
Karar Harcı : 2.026,37 TL
Noksan Harç : 1.843,67 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.550,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.000,00 TL
Posta Giderleri : 108,00 TL