Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/876 E. 2023/11 K. 16.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/876 Esas
KARAR NO : 2023/11

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 14/11/2022
KARAR TARİHİ : 16/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davacı Müvekkilin Müflis … A.Ş.’den, Konkordato Komiserliği ile davalı iflas dairesine sunmuş oldukları talep dilekçelerinde belirtildiği … ili, … İlçesi, 4221 ada 1 parselde kayıtlı taşınmazın tevhidi ile 15 parsel numarası alması ve bu parsel üzerinde cins tashihi yapılarak inşa edilen …Sitesi A Blok 1. Kat, 20 no.lu bağımsız bölüm ile A Blok 4. Kat 68 nolu Bağımsız bölümleri ile ilgili aralarındaki satış sözleşmesine binaen 2 bağımsız bölümün satışı nedeni ile 530.000,00.-TL alacağı hem konkordato davasında kabul edilmiş hem Müflis şirketin ticari defter ve kayıtlarına işlenmiş olduğunu, ancak müflis şirketin tasfiyesiyle görevli … 2. İflas Dairesi, … tarihli ve … kayıt numaralı kararıyla; “… Müflis şirket ile yapılan gayrimenkul satış sözleşmesinin ibraz edilmediği , her ne kadar 530.000,00.-TL’ sı talep edilmişse de ibraz edilen dekontlarda 400.000,00.-TL ‘ sı ödeme yapıldığı , konkordato davasında alacağının kabul edilmesinin başlı başına iflas dosyasına alacağını ispatlayan bir belge olarak değerlendirilemeyeceği , bu hali ile işin yargılamayı gerektirdiği kanaatine varıldığından alacaklı vekilince talep edilen 530.000,00.-TL alacağın tamamının REDDİNE ..” karar verdiğini, Davalı İflas idaresinin bu kararı açıkça hukuka aykırı olduğu gibi gereğe aykırı tespitleri içermediğini, müvekkili ile müflis firma arasında gayrimenkul satış sözleşmesi mevcut olup, adi yazılı şekil ile yapıldığını, ayrıca bu sözleşmeye binaen havale yolu ile müflis şirket hesabına satış bedeli açıklaması da yapılarak ödeme yapılmış ve banka dekontları ile müflis şirket aleyhine keşide edilen ihtarnameler konkordato dava dosyası ile iflas idaresine sunulduğunu, müflis şirketin ticari defter ve kayıtlarında işbu alacağın kayıtlı olup konkordato/ iflas dava dosyasında yapılan bilirkişi incelemelerinde de alacağın teyit edildiğini, tüm bu nedenlerle, sıra cetveline yaptıkları itirazın kabulüne, müvekkilinin alacağı olan 530.000,00.-TL’nin tamamının sıra cetveline kaydına, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, İİK 235.madde kapsamında, satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacı ile davalı arasında satış sözleşmesinden kaynaklı alacak bulunup bulunmadığı, alacağın iflas masasına kaydının talep edilip edilemeyeceği konularından ibarettir.
Mahkememizin 03/06/2021 tarihli 2018/1184 E. – 2021/397 K. sayılı kararı ile borçlu şirketin borca batık durumda olduğu, revize projenin uygulanabilir nitelikte olmadığı, teklif edilen tutarın borçlunun kaynaklarıyla orantılı olmadığı ve tasdik koşullarının oluşmadığı gerekçeleriyle konkordato isteminin reddi ile borçlu … Tic. Anonim Şirketinin iflasına karar verilmiştir. Mahkememiz kararına karşı davacılar, bir kısım alacaklılar ve borçlu vekillerinin ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi tarafından, yapılan inceleme sonucunda davacılar, borçlu ve bir kısım alacaklılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan, bir kısım alacaklılar vekillerinin istinaf başvurularının usulden reddine karar verilmiştir. Bu kez kararın bir kısım alacaklılar vekilleri ile borçlu şirket vekili ayrı ayrı temyiz etmesi üzerine iflas kararı Yargıtay 6.Hukuk Dairesinin 2022/2546 E. – 2022/5635 K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Bozma sonrası dosyanın mahkememizin 2022/1002 Esas sırasına kaydedildiği , davanın derdest olduğu , bu suretle yargılama sırasında iflas kararının kaldırılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili 10/01/2023 tarihli dilekçesi ile davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Bilindiği üzere davanın konusuz kalması durumunda HMK m.331 hükmü uyarınca davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumunun araştırılması gerekir. Esasen haklılık durumunun araştırılması sonrası tarafların lehine veya aleyhine kısmen veya tamamen yargılama gideri takdir edilecektir. Ne var ki hükmün verildiği tarih itibariyle davalı şirketi temsil eden iflas masasını temsil etmekte olan iflas idaresinin görevi son bulmuştur. Bir başka deyişle kayıt kabul davasında doğal olarak davalı konumunda bulunan iflas masasının bu davada taraf olma durumu sona ermiştir. Davanın açıldığı tarih itibariyle davalı sıfatına haiz olan tarafın bu sıfatının sonradan kalkması durumunda artık verilecek hükmün infaz kabiliyeti olamayacağından davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumunun araştırılmasında hukuki yarar dahi yoktur.
HMK madde 33 uyarınca davanın konusuz kalması nedeniyle tarafların haklılık durumunun araştırılması ve buna göre taraflar lehine veya aleyhine yargılama giderinin takdiri ancak bu yargılama giderine hükmedildiği aşamada tarafın mevcut olması durumunda uygulanabilecek bir hükümdür. Oysaki davalı tarafında bulunan iflas masasının görevi sona ermiştir. Nitekim mahkememizce kabul edilen bu uygulama başkaca ilk derece mahkemeleri ve BAM uygulamalarında da kabul görmüştür. “Artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir.” (İstanbul BAM 17.HD 2021/894E 2021/1052K.sayılı ilamı)
Nitekim davanın konusuz kaldığı tarihten sonra iflas durumu ortadan kalkan davalının dahi davada taraf olabilmesi söz konusu olamayacaktır. Zira iflas kararının kaldırıldığı an itibariyle dava konusuz kalmış, konusuz kaldığı an itibariyle ise dava dilekçesinde davalı konumunda olan müflis şirketin iflas masasının bu davada taraf sıfatı sona ermiş, davacı dava açmakta haklı olsa dahi infaz edilebilecek bir karar kalmamıştır. Dava tarihinden sonra iflas kararı hukuken ve kesin olarak kaldırılmış olmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 2018/1184 Esas – 2021/397 Karar sayılı dosyasında verilen 03/06/2021 tarihli iflas kararı kaldırılmış olduğundan konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 179,90 TL karar harcından, peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İflas kararı kaldırılmış olduğundan davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 16/01/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP