Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/871 E. 2023/369 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/871 Esas
KARAR NO : 2023/369 Karar

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 11/11/2022
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … Şirketi … A.Ş. Şirketinin özellikle inşaat projelerindeki telefon ve internet altyapı işlerinin uygulanmasında faaliyet gösterdiğini, … A.Ş. İle davalı şirkete ait …/…’daki … projesinin telefon ile internet altyapı ve şebeke işlemlerini müvekkili şirketin yapmış olduğunu, müvekkilinin yükümlülüklerini yerine getirmiş olduğunu, davalı yanın yapılan işler karşılığında müvekkili şirkete yapması gereken ödemeleri yapmadığını, müvekkilinin iki hakediş bedelinin faturalar kesilerek irsaliyeler düzenlenerek davalı yana teslim edildiğini, davalı yanın buna rağmen ödeme yapılmadığını, bunun üzerine … 35. İcra Müdürlüğü ….E. Sayılı dosya ile takip başlatıldığını, borçlunun iflas ettiğinin öğrenilmesi üzerine alacaklı olunan tutarın iflas masasına kaydı talep edildiğini, … 2. İflas Müdürlüğü, dosya kapsamında sıra cetveli düzenlemiş ve alacaklı ile müflis şirket arasındaki iş ilişkisini kanıtlayan ve hakedişe esas olan sözleşme ve belgelerin sunulmadığı gerekçesi ile alacağın reddine 22.08.2022 tarihinde karar verilmiş, kararın taraflarına 29.10.2022 tarihinde tebliğ edilmiş olduğunu, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, hakediş raporlarının her ikisini de de davalı firmanın … yetkili müdür şef teknik sorumluları tarafından imzalanmış olduğunu, müvekkilinin mağduriyetine sebep olan haksız ve hukuka aykırı kararın iptal edilmesi ve tüm müvekkillerin iflas eden şirketten olan alacakları toplamının sıra cetveline kaydının yapılmasını ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış ancak herhangi bir savunmada bulunmadığı görülmüştür.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, İİK 235.madde kapsamında, hak ediş alacağının davacı yana ödenmemesinden kaynaklanan alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
İşbu kayıt-kabul davasının açıldığı tarihte …Şirketinin, iflas eden şirket konumunda olduğu sabit olmakla birlikte mahkememizce … Şirketi hakkında 03.06.2021 tarih ve 2018/1184 Esas 2021/397 K sayılı kararla verilen iflas kararı Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 05/12/2022 tarih 2022/2546 Esas 2022/5635 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olduğundan dava dosyası mahkememizin 2022/1002 Esas sırasına kaydının yapıldığı ve dosyanın derdest olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce kayıt kabul davasının açıldığı tarihte davalı şirketin iflas eden şirket konumunda olduğu, esasen davalı şirket hakkında 03.06.2021 tarihinde iflas kararı verildiği,11/11/2022 tarihi itibariyle ile mahkememizde kayıt kabul davası açıldığı, mahkememizdeki yargılamanın devam ettiği aşamada ise müflis davalı şirket hakkındaki iflas kararının Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 05/12/2022 tarih 2022/2546 Esas 2022/5635 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu açıktır.
Buna göre Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2017/1908 Esas 2020/3039 Karar sayılı ilamı, bu Yargıtay uygulamasını benimseyen İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesi 2021/894 Esas 2021/1502 Karar sayılı ilamı dikkate alındığında, iflas kararının kesin olmak üzere kaldırılması nedeniyle davanın konusuz kaldığı kabul edilmekle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Bilindiği üzere davanın konusuz kalması durumunda HMK m.331 hükmü uyarınca davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumunun araştırılması gerekir. Esasen haklılık durumunun araştırılması sonrası tarafların lehine veya aleyhine kısmen veya tamamen yargılama gideri takdir edilecektir. Ne var ki hükmün verildiği tarih itibariyle davalı şirketi temsil eden iflas masasını temsil etmekte olan iflas idaresinin görevi son bulmuştur. Bir başka deyişle kayıt kabul davasında doğal olarak davalı konumunda bulunan iflas masasının bu davada taraf olma durumu sona ermiştir. Davanın açıldığı tarih itibariyle davalı sıfatına haiz olan tarafın bu sıfatının sonradan kalkması durumunda artık verilecek hükmün infaz kabiliyeti olamayacağından davanın açıldığı tarih itibariyle tarafların haklılık durumunun araştırılmasında hukuki yarar dahi yoktur.
HMK madde 33 uyarınca davanın konusuz kalması nedeniyle tarafların haklılık durumunun araştırılması ve buna göre taraflar lehine veya aleyhine yargılama giderinin takdiri ancak bu yargılama giderine hükmedildiği aşamada tarafın mevcut olması durumunda uygulanabilecek bir hükümdür. Oysaki davalı tarafında bulunan iflas masasının görevi sona ermiştir. Nitekim mahkememizce kabul edilen bu uygulama başkaca ilk derece mahkemeleri ve BAM uygulamalarında da kabul görmüştür. “Artık başvuru yapılan masanın kanuni temsilcisi olan iflas tasfiyesi ile ilgili iflas dairesinin görevi sona ermiş olduğundan bir an için aksinin kabulü ile yargılama giderlerine karar verilmesi halinde iş bu dosyada müflis şirket taraf olmayıp iflas idaresi taraf olduğundan infazı mümkün bulunmayacaktır. Bu nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 331.maddesindeki düzenleme kapsamında esastan sonuçlanmayan davada yargılama giderleri ile ilgili hükmün uygulanması mümkün görülmemektedir.” (İstanbul BAM 17.HD 2021/894E 2021/1052K.sayılı ilamı)
Nitekim davanın konusuz kaldığı tarihten sonra iflas durumu ortadan kalkan davalının dahi davada taraf olabilmesi söz konusu olamayacaktır. Zira iflas kararının kaldırıldığı an itibariyle dava konusuz kalmış, konusuz kaldığı an itibariyle ise dava dilekçesinde davalı konumunda olan müflis şirketin iflas masasının bu davada taraf sıfatı sona ermiş, davacı dava açmakta haklı olsa dahi infaz edilebilecek bir karar kalmamıştır. Dava tarihinden sonra iflas kararı hukuken ve kesin olarak kaldırılmış olmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 2018/1184 Esas – 2021/397 Karar sayılı dosyasında verilen 03/06/2021 tarihli iflas kararı kaldırılmış olduğundan konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 179,90 TL karar harcından, peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İflas kararı kaldırılmış olduğundan davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.02/05/2023

Katip
E-İMZA

Hakim
E-İMZA