Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/756 E. 2022/1064 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/756
KARAR NO : 2022/1064

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 04/10/2022
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … A.Ş. ve S.G.K Başkanlığını hasım göstererek … İş Mahkemesi nezdinde … E. Sayılı dosya ile hizmet tespit davası açtığını, ancak …Ticaret A.Ş.’nin ticaret sicilinden resen terkin edildiğinin yapılan yargılamada öğrenildiğini, iş mahkemesinde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından … İş Mahkemesince işbu davayı açmak için mehil verildiğini, … Ticaret A.Ş.’nin terkin edilmeden önceki merkez adresinin … olduğunu, işbu şirket ticaret sicilinden … tarihinde resen silindiğini, Ticaret Sicil Gazetesinin… tarihli ve … sayılı nüshasında ilan edildiğini, 6335 sayılı kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen geçici 7. madde gereğince “Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.” işbu davayı ikame etme gereği hasıl olduğunu, bu nedenlerle …nün sicilinde kayıtlı …Ticaret A.Ş. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; davanın kabulüne kanaat getirilmesi hâlinde; Yargıtay içtihatları gereğince, sermaye artırım yükümlülüğünü yerine getirmediği için ticaret sicilinden re’sen terkin edilen şirketin, tekrar ticari faaliyetlerine devam edebilecek şekilde ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesi mümkün olmadığından; taleple bağlı kalınarak … İş Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile sınırlı olarak dava konusu şirketin ek tasfiyesine karar verilebileceğini ve tasfiye memuru atanması gerektiği hususlarının mahkemenin takdirinde olduğunu, müvekkili Ticaret Sicil Müdürlüğüne … ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan …Ticaret Anonim Şirketi’nin dosyasında yapılan incelemede, şirketin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi”, “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve Kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “sermayesinin yasal tutarının altında olduğu” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince re’sen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 15.04.2014 tarihinde sicil kaydının re’sen terkin edildiğini, müvekkili Ticaret Sicili Müdürlüğünün, 6102 Sayılı TTK m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle müvekkili ticaret sicili müdürlüğü, “yargılama giderleri” ve “vekâlet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, davacı vekilinin bu yönde bir talebinin bulunmadığı da gözetilerek, müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğini, re’sen terkin işlemi hukuka ve kanuni prosedüre uygun olduğunu, davacı vekilince re’sen terkin işleminin eksik veya usulsüz olduğuna dair bir iddia ileri sürülmediğini, dava konusu şirket bakımından üçüncü kişi konumunda olan davacı tarafça, bu yönde bir iddianın ileri sürülebilmesinin de mümkün olmadığını, bu nedenlerle müvekkili müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava; TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edilen şirketin TTK 547. maddesine dayanan ek tasfiye amacıyla yeniden tescili davasıdır.
TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.
Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Somut olayda davacı ile ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dosyanın görülüp sonuçlandırılması için terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunludur. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1277 E.) TTK 547. maddesi kapsamında açılan davada ise zamanaşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir.
İhyası istenen … A.Ş.’nin 6102 Sayılı TTK geçici 7. maddesi ile 30.12.2012 tarih 28513 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ”Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerinden Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” tebliğin 5.1-b bendi uyarınca sicil kaydının 15/04/2014 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından … İş Mahkemesinin …Esas sayılı dosyasında terkin edilen şirket aleyhine hizmet tespit davası ikame edilmiş olduğu, davacının dosyada verilecek hükmün infazı için ihya talep etmekte menfaatinin bulunduğu ve davacının TTK 547. Maddesi gereği ek tasfiye için ihya talep edebileceği anlaşılmakla ek tasfiye amacıyla şirketin ihyasına, sicile tescil ve ilanına ve yargılama neticesinde ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesini teminen tasfiye memuru atanmasına ve bu hususunda sicile tescil ve ilanına karar verilmesi gerekmiş, davalı sicilin yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması mümkün görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
2-… Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı … ANONİM ŞİRKETİ’nin TTK. 547. maddesi uyarınca ek tasfiyesi amacıyla İHYASINA,
Tasfiye memuru olarak … 2 Nolu Barosu’na kayıtlı … TC kimlik numaralı …’in atanmasına, tasfiye memuru ücreti ile ve tasfiye masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere davacı tarafından karşılanmasına,
Kararın tescil ve ilanına,
3-Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
4-Davalı yasal hasım olduğundan aleyhine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/12/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …