Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/731 E. 2022/947 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/731
KARAR NO : 2022/947

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 23/09/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’un tasfiye halinde … Şti.’nde 01.01.2011-31.12.2019 tarihleri arasında kesintisiz olarak çalıştığını, işçilik alacaklarının kendisine ödenmediğini, … 31. İş Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile işçilik alacaklarına ilişkin olarak dava açıldığını, davanın 03.03.2022 tarihinde sonuçlandığını, 13.05.2022 tarihinde kesinleştiğini, Mahkeme kararında yer alan alacak kalemlerinin tahsili için icra takibi başlatılması aşamasında, söz konusu şirketin terkin edilmiş olduğunun anlaşıldığını, bu nedenle icra takibi açmadan önce, şirket tüzel kişiliğinin ihyasını talep etme zorunluluğunun ortaya çıktığını, tasfiye memuru …, kötü niyetli olarak hukuka aykırı ve suç teşkil edecek şekilde resmi beyanlar ile tasfiyeyi sonlandırdığını, tasfiye memuru sıfatıyla ilgili şirket hakkında açılan davadan ve icra takibinden bilgisi olmasına rağmen şirketi sonlandırmış olduğunu, bu şekilde resmi mercileri ve iyiniyetli üçüncü kişileri yanılttığını, TTK hükümleri gereği borçlu olduğundan, tasfiyesi sonlandırılamayacak olan bir şirketin tasfiyesini sonlandırdığını, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile kesinleşmiş olan … 31. İş Mahkemesi …Esas ve …Karar sayılı ilamı ve buna bağlı olarak açacağı icra takibi ve bağlı tüm alacakları yönünden, Tasfiye Halinde …Tic. Ltd. Şti.’nin ihya edilmesine, ticaret sicile ve ilgili vergi dairesine yeniden kayıt yapılmasına karar verilmesini, bu hususta görevlendirme yapılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin de karşı tarafa yükletilmesine, müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini, ihya istemini kabulüne karar verilmesi halinde, ek tasfiye işlemlerini yapması için son tasfiye memuru yahut memurlarının yahut da yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanıp, keyfiyetin tescil ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verileceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, Müvekkil Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, emsal ve yerleşik içtihatlar ve davacı vekilinin dava dilekçesinde yer alan tasfiye memurunun resmi mercileri yanılttığı şeklindeki açıklamaları karşısında da yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönündeki talebinin mesnetsiz olduğunu, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’e usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte değerlendirildiğinde,
Dava, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen şirketin, TTK 547. maddesine dayanan ek tasfiyesi amacıyla yeniden tescili davasıdır.
TTK’ nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerde ki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.
Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Somut olayda davacı ile ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dosyanın görülüp sonuçlandırılması için terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunludur. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1277 E.) TTK 547. maddesi kapsamında açılan davada ise zamanaşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir.
İhyası istenen Tasfiye Halinde … Şirketinin tasfiye sebebi ile sicil kaydının 28/05/2021 tarihinde terkin edildiği anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı tarafından … 31. İş Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında terkin edilen şirket aleyhine ”İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan Alacak” davası ikame edilmiş olduğu, davacının dosyada verilecek hükmün infazı için ihya talep etmekte menfaatinin bulunduğu ve davacının TTK 547. Maddesi gereği ek tasfiye için ihya talep edebileceği anlaşılmakla ek tasfiye amacıyla şirketin ihyasına, sicile tescil ve ilanına ve yargılama neticesinde ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesini teminen tasfiye memuru atanmasına ve bu hususunda sicile tescil ve ilanına karar verilmesi gerekmiş, davalı sicilin yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması mümkün görülmemiştir. Ancak tasfiyenin eksiksiz bir şekilde tamamlanmasından sorumlu olan tasfiye memurunun derdest dava mevcutken tasfiyeyi sonlandırmış olması sebebi ile HMK 326.maddesi kapsamında tasfiye memuru aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
TTK. 547. maddesi kapsamında ek tasfiyesi amacıyla … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE … LİMİTED ŞİRKETİ’nin İHYASINA,
Şirketin son tasfiye memuru olarak görünen …’in tasfiye memuru olarak atanmasına,
Kararın tescil ve ilanına,
2-Harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat ücreti 70,00-TL, mahsup edilen harçlar toplamı 172,90 TL olmak üzere toplam 242,90 TL yargılama giderinin davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalı …’ten tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/11/2022

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …