Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/701 E. 2023/600 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/701
KARAR NO : 2023/600

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 13/09/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müflis … A.Ş.’den olan alacakların tahsili amacıyla … Vergi Dairesi Başkanlığı … Uygulama Grup Müdürlüğü’nün 23.164.529,21TL vergi alacağı alacaklar defterinin 1891. sırasına kaydedildiğini, kayıtlı alacağın 484.871,63 TL’si iflas idaresince kabul edilmiş kalan 22.679.657,58 TL’sinin ise reddedildiğini, şirket yetkilisinin şahsi borcu olmasını gerekçe göstererek ret kararı verdiklerini, iflas idaresinin vergi alacaklarının reddi kararları hukuki olmayıp reddi gerektiğini, iflas müdürlüğünün vergi alacaklarının reddi yerine vergi mahkemelerinde dava açması gerektiğini, kamu alacağının varlığına ve miktarına ilişkin uyuşmazlıkların vergi mahkemelerinde çözümlenmesi gerektiğini, iflas idaresinin kural olarak kamu alacağını resen araştırma görevi olmadığını, İİK 235/Son maddesi gereği iflas idaresinin kamu alacağını miktar bakımından aynen kabul edeceğini, fakat başka bir sıraya yazarsa kamu idaresi şikayet yoluna gideceğini, iflas idaresi kamu alacakları için ancak vergi borcunun ödendiği veya zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle red kararı verebileceğini, haricindeki gerekçelerle red kararı veremeyeceğini, bu bakımdan iflas idaresinin kamu alacağını sıra cetveline yazarak müflisin başvuracağı kanuni yollara müflis adına başvurması gerektiğini, 213 sayılı VUK.nun 162/1 maddesinde de tasfiye ve iflas hallerinde mükellefiyet vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam eder düzenlemesinin bulunduğunu, bu mükellefiyetin müflis yerine iflas idaresine düşeceğini, iflas müdürlüğü tarafından düzenlenen sıra cetveli kararlarının 07/09/2022 tarihinde tebliğ aldıklarını, alacaklar için İİK 223/3 maddesi gereği tebligat giderinin yatırıldığını, iş bu davayı 15 günlük yasal süresinde açıldığını, alacaklar defterinin 1891. Sırasına kaydı yapılan ve kısmen reddedilen 22.679.657,58 TL vergi alacağının 3. Sıra alacak olarak müflis şirket alacaklılar defterine kayıt ve kabulüne, iflas idaresinin ret kararlarının iptaline İİK 235. Maddesi gereğince kayıt ve kabulüne, alacaklılar toplantısına tedbiren katılma ve oy kullanma yetkisi verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesine özetle, davanın İcra İflas Kanunu 235. Md.nde belirtilen süre geçtikten sonra ikame edildiğini, süresinde açılmayan davanın süre yönünden reddi gerektiğini, iflas idaresince, alacak kayıt talebinde bulunan alacaklı kurumun iflas müdürlüğüne sunduğu dilekçe ekleri incelendiğinde kurumun üst yazı ekinde sunmuş olduğu 11 sayfadan oluşan borç tahakkuk fiş listelerinde yer alan …-Mahkeme … vergi kodlu tahakkuklara ilişkin davaların müflis şirket yetkilisi …’in şirket adına, kendi inisiyatifi ile şahsen açmış olduğu davalar olduğunu, iflas masasınca bu davaların açılışına yönelik müflis şirket yetkilisine yetki verilmediğini, davaların devamı sırasında işbu davaların görülmesine yönelik de iflas idaresinin vermiş olduğu bir muvafakat bulunmadığını, aksine, müflis şirket yetkilisinin açmış olduğu bu davalarda, müflis şirket iflas idaresinin davalılar arasında yer aldığını, … A.Ş. tarafından … 5. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. (…Eski Esas) sayılı “ihalenin feshi” davası, İİK MD. 226 gereğince müflis şirketi kanunen temsil yetkisini haiz olan iflas idaresi tarafından açılmış bir dava olmadığını, müflis şirket eski yetkilisi … tarafından ikame edilen haksız ihalenin feshi davaları nedeniyle mahkemelerin hükmettiği idari para cezasının müflis şirkete teşmil edilerek istenmesinin hukuka aykırı olduğunu, mahkemeler davanın reddi sebebiyle İİK md. 134 gereği davayı ikame eden aleyhine ihale bedelinin %10’u üzerinden idari para cezalarına hükmettiğini, mahkemeler tarafından belirlenen idari para cezalarına ilişkin, dava ikamesinde bulunmayan müflis şirket iflas idaresi aleyhine borç tahakkuk ettirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, işbu borç müflis şirket eski yetkilisi …’in şahsi borcu olduğunu, müflis şirket yönünden sorumluluk ve temerrüd şartları oluşmadığından, iflas idaresi tarafından, gecikme zammı dahil 22.679.657,58.-TL’nin reddine, 484.871,63-TL.’nin kabulü ile, sıra cetvelinde 3. Sıraya kaydının yapılmasına karar verilmesinin hukukun gereği olduğunu, talep edilen alacak ve fer’ileri zamanaşımına uğradığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte, asıl alacak bir yana, davacı kurum tarafından işletilmiş olan gecikme zamları oran ve miktarlarının fahiş olduğunu, bu nedenlerle müflis şirket açısından haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı taleplerle ikame edilen davanın öncelikle süre ve zamanaşımı yönünden reddine, her halukarda davanın esastan reddine karar verilmesini, dava dosyasından yapılacak olan tüm tebligatların aşağıda adresleri bildirilen iflas idare memurlarına tebliğini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Talep, amme alacağının iflas masasına kayıt ve kabulüne ilişkindir.
Uyuşmazlık, 6183 sayılı yasanın 48 ve 81. Maddesi kapsamında amme alacağının iflas tarihi olan 12/06/2013 tarihinden önce kesinleşmiş olup olmadığı, alacağın vergi alacağı olup olmadığı, hangi tarihte ve hangi sebeple tahakkuk ettirildiği konularından ibarettir.
Mahkememizce 6183 sayılı yasanın 48 ve 81. Maddesi kapsamında amme alacağının iflas tarihi olan 12/06/2013 tarihinden önce kesinleşmiş olup olmadığı, alacağın vergi alacağı olup olmadığı, hangi tarihte ve hangi sebeple tahakkuk ettirildiği konularında rapor tanzim için dosyanın vergi alanında uzman bilirkişi …’ye tevdine karar verilmiş, bilirkişi … tarafından sunulan 26.05.2023 havale tarihli raporda ,davalıya ait 24.328.026,50 TL. tutarındaki borcun vergi alacağı olduğu ve bu alacakların kesinleştiği yönünde görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
İflas masasının bu safi (net) mevcudu (masaya giren mal, alacak ve haklar), “alacakların ödenmesine tahsis olunur” (İİK m.184,I,c.1). Buradaki “alacaklar” teriminden maksat, aslında yalnız “iflas alacaklarıdır.” İflas alacağı, iflas açıldığı anda müflise karşı hukuken mevcut olan alacaklar yani müflisin iflasın açıldığı andaki borçları olup, iflas masasından istenebilirken (masaya yazdırılabilirken), müflisin iflas açılmasından sonra doğan alacakları, iflas alacağı olmadığından, iflas masasından talep edilemez.
Bu nedenle, iflas masasından istenen bir alacağın, iflas alacağı mı, yoksa masa alacağı mı olduğunu belirlemenin büyük önemi vardır. Kayıt kabul davaları, iflasından önce müflisten alacaklı olanların, bir diğer ifade ile iflas alacaklılarının alacaklarını iflas masasına kaydettirmek için açtıkları ve dayanağını İİK’nın 235. maddesinden alan davalardır.
İİK’nın 235. maddesine göre, kural olarak sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde ticaret mahkemesine dava açabilirler. Ancak aynı Kanun’un 223. maddesi hükmüne göre alacaklı tebligata elverişli adresini bildirip kararın tebliği için avans yatırmışsa 15 günlük dava açma süresi, kararın tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar. Davacının kararın tebliği için gerekli avansı yatırdığı, davanın 15 günlük hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
İflas masasına yazdırılan bir amme alacağı o konudaki amme alacaklarının tahakkuku usulüne göre iflastan önce kesinleşmişse veya iflası açıldıktan sonra kesinleşirse, bu kesinleşme, iflas idaresi için de bağlayıcıdır; o (kesinleşmiş) amme alacağının sıra cetveline kabul edilmesi gerekir. İflas idaresi, kesinleşmiş bir amme alacağını sıra cetveline kabul etmezse (reddederse), amme alacaklısı, sıra cetveline itiraz davası açabilir (İİK. m.235, II c.1)…İflas masasına yazdırılan bir âmme alacağı o konudaki âmme alacaklarının tahakkuku usulüne göre kesinleşmiş değilse, iflas idaresinin, o âmme alacağını, hakkında hiçbir karar vermeden, sıra cetveline yazması gerekir. Bu halde müflisin o âmme alacağına karşı başvurabileceği idari yargı yoluna (idare veya vergi mahkemesinde itiraz yoluna), müflis yerine, iflas idaresi başvurur. Buna rağmen, iflas idaresi, kesinleşmemiş bir âmme alacağının sıra cetveline yazılması talebini reddederse, âmme idaresi, iflas idaresi aleyhine (m.235, II c.1 hükmüne göre) ticaret mahkemesinde sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davası açabilir. Bu davada, ticaret mahkemesi, âmme alacağının esası (mevcut olup olmadığı) hakkında bir inceleme yapamaz; iflas idaresinin âmme alacağına karşı idari yargı yoluna başvurmak (idare veya vergi mahkemesinde dava açma) hakkı saklı kalmak üzere, âmme alacağının sıra cetveline kaydına karar verir (Yargıtay 23. HD’nin 2014/6312 Esas, 2015/6689 Karar sayılı kararı)
Kamu alacağının haklı olup olmadığını iflas idaresinin ya da kayıt kabul davasına bakan mahkemenin inceleme yetkisi olmayıp, bu konuda yetki idari yargıya aittir. Ancak ödeme ya da mükerrer kayıt iddialarının asliye ticaret mahkemelerinde incelenmesine yasal bir engel bulunmamaktadır.
Açıklanan ilkeler ışığında ve İstanbul BAM 17. Hukuk Dairesinin 2018/2231 E. 2021/302 K. Sayılı emsal kararı kapsamında 26.05.2023 tarihli bilirkişi raporunda ile vergi alacağı olduğu tespit edilen alacak kayıt talebi ile ilgili iflas idaresi tarafından ödeme ve mükerrer kayıt iddiası bulunmadığı anlaşılmakla davalının idari yargı yoluna başvuru hakkı saklı kalmak üzere iflas masasına kaydedilen 484.871,63 TL’ye ek olarak 22.679.657,58 TL’nin davacı alacağı olarak iflas masasına kayıt ve kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davalının süresinde idari yargı yoluna başvurma hakkı saklı kalmak üzere; iflas masasına kaydedilen 484.871,63 TL’ye ek olarak 22.679.657,58 TL’nin davacı alacağı olarak iflas masasına kayıt ve kabulüne,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 269,85 TL maktu harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ile 420,00 TL posta ve tebligat gideri toplamı 2.420,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılıp mahsubuna karar verilen 80,70 TL ‘nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre hesap ve takdir edilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
12/10/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP