Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/700 E. 2023/257 K. 30.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/700 Esas
KARAR NO : 2023/257

DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 13/09/2022
KARAR TARİHİ : 30/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin planladığı projelerini gerçekleştiremediğini, 2019 yılında tasfiye sürecine girdiğini, halihazırda ticari bir faaliyeti olmadığını, çalışanı da bulunmadığını, şirket adına kayıtlı taşınır veya taşınmaz bir malının da bulunmadığını, pasif varlıklarının aktif varlıklarının çok üzerine çıktığını, ticari faaliyeti olmadığından borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, TTK 376, 377 ve İİK 178. madde kapsamında iflasın açılması istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı, aciz halinde olup olmadığı ve TTK 376 ve İİK 178 kapsamında doğrudan iflas koşullarının oluşup oluşmadığı konularından ibarettir.
Dava, borca batık durumda bulunan şirketin resen borca batık durumda olduğunun belirtilerek iflasın ihbarı niteliğinde bulunan iflas davası istemine ilişkindir. Konuyu düzenleyen 2004 sayılı İİK nın 178-179 ve 6102 sayılı TTK’nın 376.maddelerinde sermaye şirketlerinin herhangi bir icra veya iflas takibine maruz kalmadan temsilcileri tarafından borca batık durumda oldukları mahkemeye yapılacak bir başvuru ile iflasını isteyebilecekleri düzenlenmiştir.
İİK’nın 178. ve 179. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir. Aciz hali borçlunun ödeme araçlarından yoksunluğu nedeniyle, derhal ödemesi gereken para borçlarını ödemek konusundaki iktidarsızlığıdır, borca batıklıkta ise, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borçlunun aciz hali ne kadar ağır olursa olsun (İİK.nun 178/III deki durum olmadıkça) kendi iflasını isteyen borçlu aciz halinde bulunduğunu ispat etmek zorundadır. İflas talebi üzerine mahkemede bilirkişi incelemesi yaparak iflas talebinin yerinde olup olmadığını belirler. Borca batıklığın tespiti için TTK’nın 324. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. TTK’nın 324. maddesine göre borca batıklık bilançonda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Bunun için mahkemeye ibraz edilen bilanço üzerinde mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Borca batıklık, TTK’nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti gerekir. Bu tespitin yapılmasında, davacının sunduğu delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporlar da değerlendirilmelidir. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.” (Bkz. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/1607-1904 E. K. sayılı ilamı)
İİK. 181. Maddesinde de, İİK. 159, 160, 164, 165, 166. Maddelerinin bu fasıl hükümlerine göre vukua gelen iflaslara da tatbik olunacağı ifade edilmiştir.
Anılan düzenlemeler çerçevesinde İİK. 166. Maddesi kapsamında ticari sicil gazetesi ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetede ilan yapılarak dosya içine sağlanmıştır.
Davacı şirketin sicile kayıtlı olduğu adresin … olduğu görülmekle bu davaya bakmakta mahkememizin kesin yetkili olduğu tespit edilmiştir.
Davacı şirketin güncel rayiç değerlere göre borca batık durumunda olup olmadığı hususunda dosyanın bilirkişi Yeminli Mali Müşavir …’e tevdi edildiği, bilirkişi 17/11/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin fiziki olarak tuttuğu 2021 ve 2022 yılları envanter defterlerinin açılış tasdiklerine ilişkin noter onaylarının yasal süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, elektronik olarak tutulan yevmiye ve kebir defterlerinin açılış ve kapanış onayları yerine geçen e-defter beratlarının yasal süresi içerisinde ve usulüne uygun olarak oluşturulduğu, bu kapsamda, davacı şirketin 2021 ve 2022 yıllarına ait ticari defterlerin delil niteliği taşıması konusunda takdir Mahkemeye ait olmak üzere, bu defterlerin HMK md. 222 uyarınca kendi lehlerine ve aleyhlerine delil teşkil eder nitelikte oldukları, Tasfiye sürecinde olan davacı şirketin tasfiye süreci kapsamında KDV beyannamelerini, kurumlar vergisi beyannamelerini ve BA/BS formlarını bağlı bulunduğu … Vergi Dairesine sunduğu, davacı şirketin 2020, 2021 ve 31.07.2021 dönemi itibariyle dönem zararı elde ettiği, şirket Ssermayesinin korunamadığı, davacı şirketin özkaynağının 31.12.2020 itibariyle (-) 67.309,33 TL, 31.12.2021 itibariyle (-) 72.198,37 TL ve 31.07.2022 itibariyle (-) 244.263,58 TL olduğu ve kaydi değerlere göre davacı şirketin borca batık durumda olduğu, davacı şirketin 31.12.2021 ve 31.07.2022 tarihli bilançolarında Duran Varlıklar hesap grubunda herhangi bir bakiyenin bulunmadığı, dolayısıyla da bilirkişi marifetiyle değerlemesi yapılacak herhangi bir taşınır yada taşınmaz varlığın ve stokların bulunmadığı, bu çerçevede güncel rayiç değeri hesaplanması gereken bir varlığın ve dönem sonu stoklarının bulunmaması nedeniyle davacı şirketin 31.07.2022 tarihli Rayiç bilançosunun da aynı tarihli kaydi bilançosu ile aynı tutarlardan oluştuğu, davacı şirketin 31.07.2022 tarihli rayiç bilançosuna göre; Varlıklarının (+) 2.021,41 TL, Borçlarının (-) 246.284,99 TL ve davacı şirket özkaynağının (-) 244.263,58 TL olduğu ve davacı şirketin Rayiç Değerli Bilançoya göre borca batık durumda olduğu yönünde görüş ve tespitini bildirmiştir.
Bilirkişi raporu güncel rayiç değerlere göre düzenlenmemiş olduğundan rapor tarihi itibari ile güncel borca batıklık bilançosunun düzenlenmesi için dosyanın ek rapor düzenlenmek üzere aynı bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişi 20/02/2023 tarihli ek raporunda; davacı şirketin 30.01.2023 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısında şirket sermayesinin 350.000,00 TL artırılarak 50.000,00 TL’den 400.000,00 TL’sine çıkarılmasına, artırlan sermayenin tamamının şirket ortaklarının şirketten olan alacaklarından karşılanmasına karar verildiği, sermaye artışının 03.02.2023 tarihinde tescil edildiği ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 03.02.2023 tarihli ve 10762 sayılı nüshasında ilan edildiği, davacı şirketin 15.02.2023 tarihli kaydi mizan kayıtlarında Duran Varlıklar hesap grubunda herhangi bir bakiyenin bulunmadığı, dolayısıyla da davacı şirketin Teknik Bilirkişiler marifetiyle değerlemesi yapılacak herhangi bir taşınır yada taşınmaz varlık ve stoğunun bulunmadığı, güncel rayiç değeri hesaplanması gereken bir varlığın ve stoğun bulunmaması nedeniyle davacı şirketin 15.02.2023 tarihli kaydi mizan kayıtları esas alınarak oluşturulan kaydi bilançosu ile rapor tarihi itibariyle oluşturulan Rayiç bilançosunun aynı tutarlardan ibaret olacağı, davacı şirketin rapor tarihi (20.02.2023) itibariyle düzenlenen rayiç bilançosuna göre; Varlıklarının (+) 187.441,88 TL, Borçlarının (-) 2.551,02 TL ve davacı şirket özkaynağının (+) 184.890,86 TL olduğu ve davacı şirketin Rayiç Değerli Bilançoya göre borca batık durumda olmadığı yönünde görüş ve tespitini bildirmiştir.
İİK. 179. Maddesine dayalı doğrudan iflasa dayalı bu davada davacı şirketin gerçek malvarlığı bilançosunun çıkarılması ve borca batıklığının tespiti bakımından uzman bilirkişi heyeti vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor alınmış ve 20/02/2023 tarihli raporda davacı şirketin güncel rayiç değerlere göre borca batık olmadığı ve doğrudan iflas halinin mevcut olmadığı ifade edilmiştir.
Dosyada mevcut bulunan ve mahkememizce itibar edilen ek raporda belirtildiği üzere davacı şirketin borca batık durumda olmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine dair karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 179,90-TL olduğundan peşin alınan 80,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 99,2‬0-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, hazır bulunan davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.30/03/2023

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …