Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/694 E. 2023/604 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/304
KARAR NO : 2023/625

DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım)
DAVA TARİHİ : 11/04/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine … 34. İcra Müdürlüğü …Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takibin müvekkilinin bilgisi dışında ve usule aykırı olarak kesinleştirildiğini, zira müvekkil şirkete herhangi bir tebligat ulaşmadığı gibi işyeri kapısına çağrı kağıdı da yapıştırılmadığını, ödeme emrinin tebliğ mazbatasında adı yer alan …’in kim olduğu ve hangi sıfat ile tebligattan haberdar edilmiş olduğu da mazbatada yer almadığını, … Hâli’nde sebze-meyve komisyonculuğu ticari faaliyetiyle iştigal eden müvekkili şirketin mutad iş saatleri -Belediye tarafından belirlenen çalışma saatleri uyarınca- 21.00 ila 09.00 arasında olduğunu, fakat gelinen noktada menfi tespit talep edilen icra takibi; mutad iş saatleri dışında iki yan dükkan ile hangi sıfatla ilişkilendirildiği belli olmayan …’e haber verilmek suretiyle muhtara yapılan ödeme emri tebliği marifetiyle kesinleştirildiğini, müvekkili şirket dava konusu takipten 08.04.2022 tarihinde banka hesapları ile araçlarına haciz konulması ile haberdar olduğunu, ticari faaliyetleri durma noktasına geldiğini, öncelikle … 34. İcra Müdürlüğü nezdindeki …E. numaralı icra takibi dolayısıyla icra veznesine yatacak paranın davalı-alacaklıya ödenmesinin önlenmesini teminen teminatsız yahut takdiren İİK 72/3 uyarınca belirlenecek teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ardından dava konusu … 34. İcra Müdürlüğü nezdindeki … E. Numaralı dosya bakımından Müvekkil Şirket’in borçlu olmadığının tespiti ile icra takibinin iptaline karar verilmesini, müvekkili şirketin dava açmaya zorlayan haksız ve kötü niyetli icra takibi dolayısıyla, İİK 72/5 uyarınca dava konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davalı asil için “…” adresine tebliğe çıkarıldığını, davacı tarafın davalı müvekkilinin geçici süre ile ülke dışında (…) ikamet ettiğini bildiğinden kötü niyetli olarak tebligat adresi olarak yukarıda belirtilen adresi seçtiğini, PTT sorgulamasında tebligatın “iş yerinde daimi çalışana teslimi” şeklinde açıklama olduğu taraflarınca tespit edildiğini, bahse konu adres iş adresi değil yurt içi ikamet adresi olduğunu, ikamet adresinde daimi çalışan olmayacağı ve müvekkilinin SGK’lı çalışanının olmadığı da göz önüne alındığında tebligatın usulsüz olduğunun açık olduğunu, bu nedenle cevap verme süresinin ıttıla tarihi olan 11/05/2022 günü başladığını, davacı tarafa … 34. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasından ödeme emri usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, ayrıca davacı tarafın 08.04.2022 tarihinde muttali olduğunu ileri sürüldüğünü, ancak usulsüz tebligata ilişkin icra hukukta şikayet yoluna gitmediğini, borca da itiraz etmediğini, gelinen aşamada davacının usulsüz tebligatın söz konusu olduğunu ileri sürmesi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı aleyhine alacağın %20sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraf ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… 34. İcra Dairesinin …Esas sayılı dosyası,
2-Bilirkişi raporu,
3-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacının davası ilamsız icra takibine karşı menfi tespit davasıdır.
Davalı taraf, davacının yapmış olduğu sebze meyve satışına aracılık yaptığını, aralarında yapılan anlaşma gereğince ödenmesi gereken komisyon ücretinin davacı tarafından ödenmediğini ileri sürmüştür.
Uyuşmazlığın niteliği itibariyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin 2022/2384 Esas 2023/36 Karar sayılı emsal kararı doğrultusunda Mahkememizin görevli olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyaya celp edilen dava konusu … 34. İcra Dairesi’nin… Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davalı tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe dayanak olarak ticari alım satımdan doğan alacağın bildirildiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın çözümü açısından öncelikle konuyla ilgili yasal düzenlemelerin ve kavramların açıklanmasında yarar vardır.
Yargıtay Hukuk Gelen Kurulu’nun 2017/(19)11-3128 Esas 2021/1224 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere ;
Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı (Kuru-El Kitabı), İstanbul 2013, s. 346).
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Bu dava maddi hukuk ve usul hukuku bakımından genel hükümlere dayalıdır ve normal bir hukuk davası olarak açılır.
Eş söyleyişle kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233).
Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır.
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî İlişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6). Fakat, menfi tespit davasını açan davacı (borçlu), davalının (alacaklı) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkinin hiç doğmadığını iddia etmeyip, bilakis bu ilişkinin doğduğunu bildirerek başka bir nedenle hukukî ilişkinin geçersiz olduğunu veya son bulduğunu ileri sürmekte ise bu iddiayı ispat yükü TMK’nın 6. maddesi gereğince davacıya düşer. Örneğin; alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer (Kuru-El Kitabı, s.370 ilâ 372).
Somut olayda davaya konu icra takibine dayanak alacağın varlığı hususunda ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu Mahkememizce değerlendirilmiş, taraflara ticari defterlerini dosyaya sunmak üzere kesin süre verilerek, kesin sürelerin sonuçları hatırlatılmış, bir mali müşavir bilirkişisinden rapor alınmıştır.
Mali müşavir bilirkişisi tarafından dosyaya sunulan dosyaya sunulan 25.05.2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davalı tarafından ticari defterlerin dosyaya sunulamadığı, davalının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil niteliğini haiz olduğu, davacının ticari defterlerinde davalı alacaklıya fatura düzenlendiği ancak, tanzim edilen faturalara ve yapılan tahsilatlara ilişkin dayanak belgelere ulaşılamadığı, davalının dayandığı müstahsil faturalarının celbi için … Hal Şube Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye faturaların arşivlenmediğinden bahisle bila ikmal cevap verildiği, netice itibariyle tarafların birbirlerinden borç ve alacağının bulunmadığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre davacının davalı aleyhine başlattığı ilamsız icra takibine dayanak olarak yazılı bir delil sunamadığı, davanın niteliği nazara alındığında davalının davacıdan alacaklı olduğunu usulüne uygun olarak ispatlayamadığı anlaşılmakla davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-Davacının … 34. İcra Dairesinin …Esas sayılı takip dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin yasal şartlar oluşmadığından reddine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.831,00 TL nispi karar harcının, 1.707,75 TL peşin harçtan mahsubu ile noksan kalan 5.123,25‬ TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 1.765‬,00 TL yargılama gideri ile 1.707,75 TL peşin harç, 80,70 TL başvuru harcı toplamı 3.553,45‬ TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yatırılan teminatın ve bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/10/2023

KATİP …
¸e-imzalıdır

HAKİM …
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.707,75 TL
Karar Harcı : 6.831,00 TL
Noksan Harç : 5.123,25‬ TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.940,00 TL
Teminat : 20.000,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.500,00 TL
Posta Giderleri : 265,00 TL