Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/661 E. 2022/810 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/661 Esas
KARAR NO : 2022/810

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 22/08/2022
KARAR TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 09/04/2021 tarihinde … Mah. İle … Sok. Ve fabrikalar kesişimi adresinde müvekkil şirketin mevcut yer altı güzergahında bulunan kablolar, davalı İski tarafından yapılan çalışmalar sırasında haksız ve hukuka aykırı bir şekilde hasar uğratıldığını, müvekkili tarafından haksız fiili gerçekleştirilen davalıya hasar bedeli ödeme yazısı gönderilmiş ve davalıdan hasar bedelinin ödenmesi talep edildiğini, ancak davalı tarafından bugüne kadar müvekkili şirkete herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkili şirket tarafından … 19. İcra dairesinin … Esas sayılı icra takibi başlatıldığını, ilgili dosyadan gönderilen ödeme emrine davalı tarafından 04/04/2022 tarihinde itiraz ederek takibi durduğunu, arabuluculuk görüşmesinde anlaşma sağlanamadığını, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği gibi meydana gelen hasarda müvekkili idarenin kusuru söz konusu ise bu ancak bir hizmet kusuru olabileceği, cevap dilekçesi ekinde sunulan uyuşmazlık mahkemesi kararı nedeniyle huzurdaki davanın idari yargıda görülmesi gerektiğini, müvekkili idare …’ye işbu davada husumet yöneltilemeyeceği, bu nedenle huzurdaki davanın husumet yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacı davasını hasar dosyasına tek taraflı olarak düzenlediği hasar tutanağına dayandırmakta ise de söz konusu dayanak delillerin tamamı dava dilekçesi ekinde müvekkili idareye tebliğ edilmediğini, davacının dilekçesinde belirtmediği ve/veya müvekkiline tebliğ ettirmediğini, söz konusu tebliğ edilmemiş bilgi ve belgelerle hasar dosyasına karşı beyanda bulunma delil ve tanık sunma haklarının saklı tuttuklarını, davacı dava dilekçesinde hasar meydana geldiğini iddia etmekte ise de bu hasarın müvekkili idarenin kusuru ile meydana geldiğine ilişkin herhangi bir kanıtının bulunmadığını, esasen itirazın iptali davası şeklinde ikame edilmiş olsa da huzurdaki dava bir tazminat davası olduğunu, Borçlar Kanununun 41.maddesine göre tazminat sorumluluğunun doğması için tazminat talep edilenen zarara neden olayda kasıt, ihmal, teseyyüp ya da kusurunun olması, tazminat talep edilen ile hasar arasında bir illiyet bağının bulunması gerektiğini, müvekkili idarenin olayda kastı, kusuru, ihmali bulunmadığı gibi bahse konu yerde hiçbir çalışma yapılmadığı için zararla müvekkili idare arasında bir illiyet bağının kurulmasının da mümkün olmadığını, müvekkili idarenin huzurdaki dava konusu hasara sebebiyet veren bir eylemi bulunmadığını, açıklanan nedenlerle davanın reddine, faiz oranının ve faiz isteminin tümüyle reddine, yargılama giderleri ve masrafların davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, haksız fiilden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili…’ın UYAP’tan göndermiş olduğu 22/09/2022 havale tarihli dilekçesiyle davada borcun ödenmesi sebebi ile davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücretinden feragat ettiğini beyan etmiş ve vekaletnamesinin incelenmesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun feragate ilişkin 307 ve devamındaki maddelerine göre; feragat, davacının, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaksızın talep sonucundan kayıtsız-şartsız vazgeçmesidir. Hükmün kesinleşmesine kadar yapılabilen feragat, kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
Yukarıda yazılı yasal düzenlemeye göre; davanın, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikteki davalardan olduğu, davacı vekilinin talep sonucundan kayıtsız, şartsız ve tamamen vazgeçtiği, feragat sebebiyle davacı tarafın davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerinden sorumlu olduğu hususu dikkate alınarak aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE
2-Peşin harcın mahsubu ile başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kalan kısmının kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa iadesine,
5-Yargılama gideri talep edilmediğinden 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 2.200- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/10/2022

Başkan

Üye

Üye

Katip