Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/620 E. 2022/948 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/620 Esas
KARAR NO : 2022/948

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 01/08/2022
KARAR TARİHİ : 17/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tasfiye edilmiş olan … Şirketi’nin yönetim kurulu başkanı ve tasfiye memuru olduğunu, … Anonim Şirketi … ticaret siciline … ticaret sicil no’su ile kayıtlı ve şirket merkezi … olan ve resmen tasfiye edilip bu durumu ticaret sicil gazetesinde yayınlanan ve kapanmış olan bir şirket olduğunu, tasfiyeden sonra anlaşılmış olan 7 taşınmazda şirket lehine ipotek olduğunu, bu ipoteklerin kapsadığı alacaklar borçlularından tahsil edilmediğini, ipoteklerin bedellerini tahsil/temlik/tasfiye edebilmesi için sadece bu konuda şirketin … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas … Karar sayılı dosyası ile “…Davacının davasının kabulü ile, … Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin 6102 sayılı yasanın 547/1 maddesi uyarınca şirket lehine verilmiş ipotek işlemlerine hasreten bakiye tasfiye yapmak üzere ihyasına…” karar verildiğini, bu karar ticaret sicil Gazetesinin 17 Eylül 2019 tarih ve 9910 sayısı ile ilan edildiğini, henüz ipoteklerin tasfiyesi ve tapu kaydından terkini gerçekleşmeden bu kere Ticaret Sicil Gazetesinin 22 Haziran 2020 tarih ve 10102 sayı ile şirket ticaret sicilden terkin edildiğini, halen ipotekler tapu kayıtlarında durmakta ve terkini/fekki mümkün olmadığını, bu nedenlerle … San. Anonim Şirketi’nin bu ipotek bedellerini tahsil/temlik/tasfiye edebilmesi için sadece bu konuda ihyasına TTK ve HMK hükümlerince karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ticaret Sicil Müdürlüğü cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün TTK.m. 32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m. 34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, yasal şartlar oluşmuşsa yapılan işlemle ilgili tescil kararı verileceğini, aksi halde, tescil talebini gerekçe göstererek reddedeceğini, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olması memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurları alacaklıların haklarını korumakla görevli olduğunu, henüz muaccel olmayan veya hakkında uyuşmazlık bulunan borçların notere depo edilmesi ya da kafi bir teminat ile karşılanması gerektiğini, bu yapılmadan şirketlerin tasfiye süreci sonuçlandırılıp, bakiyeler mevcut pay sahiplerine dağıtılmış ve şirket kayıtları sicilden terkin edilmiş ise, terkin işlemlerinin iptali ile şirket tüzel kişiliği ihya olunarak tasfiye sürecine yeniden geçilebileceğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini, Müvekkil Sicil Müdürlüğü’nün tespit etmesinin mümkün olmadığını, olağan tasfiye sürecinden kaynaklanan, tasfiye süreci eksik/erken sonuçlandıran tasfiye memurunun kusurundan dolayı Ticaret Sicili Müdürlüğünün sorumluluğu bulunmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, dava konusu şirketin, işbu davada ileri sürülen sebeplere dayalı olarak … 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. … K. sayılı ilâmıyla ek tasfiyesine karar verildiğini, mezkûr davada da müvekkili Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmediğini, bu nedenlerle müvekkili aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde,
Dava; TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca resen terkin edilen şirketin TTK 547. maddesine dayanan ek tasfiye amacıyla yeniden tescili davasıdır.
TTK’nun 547. maddesinde “Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurlarının, yönetim kurulu üyelerinin, pay sahibi veya alacaklıların ,şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemler tamamlanıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse ek tasfiye için yeniden tesciline ve bu işlemleri yapmaları için tasfiye memuru atayacağı düzenlenmiştir.
Belirtilen yasa maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür. Somut olayda davacı ile ihyası talep edilen şirketin taraf olduğu dosyanın görülüp sonuçlandırılması için terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunludur. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1277 E.) TTK 547. maddesi kapsamında açılan davada ise zamanaşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir.
İhyası istenen …Şirketi’nin 6102 Sayılı TTK geçici 7. maddesi ile 30.12.2012 tarih 28513 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ”Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler ile Kooperatiflerinden Tasfiyelerine Ve Ticaret Sicil Kayıtlarının Silinmesine İlişkin” tebliğin 5.1-b bendi uyarınca sicil kaydının 18/06/2020 tarihinde resen terkin edildiği anlaşılmıştır.
… 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas … K sayılı ek tasfiye için ihya kararının 17/09/2019 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, ihya kararı sebebiyle şirketin 11/09/2019 tarihinde sicile tescil edildiği ancak tasfiye memuru davacının 16/06/2020 tarihli dilekçesi ile tasfiye sonunu bildirmesi üzerine bu kez şirketin sicil kaydının yeniden 18/06/2020 tarihinde resen terkin edildiği, dosyaya celbedilen tapu kaydı ve ipotek akit senetlerinden ihyası istenen şirket lehine tesis edilen ipotekler nedeni ile ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılmakla terkin edilen şirketin sicile yeniden tescil ve ilanına ve yargılama neticesinde ek tasfiye işlemlerinin yerine getirilmesini teminen tasfiye memuru atanmasına ve bu hususun da sicile tescil ve ilanına karar verilmesi gerekmiştir. Davalı sicilin yasal hasım olması nedeniyle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması mümkün görülmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
TTK. 547. maddesi kapsamında ek tasfiyesi amacıyla … Ticaret Sicil Müdürlüğünün …sicil numarasında kayıtlı TASFİYE HALİNDE … ŞİRKETİ’nin İHYASINA,
Şirketin son tasfiye memuru olarak görünen … T.C. Kimlik numaralı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
Kararın tescil ve ilanına,
2-Harç peşin alındığından ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davalının yasal hasım olması nedeniyle davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının yasal hasım olması nedeniyle davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/11/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır