Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/407 E. 2023/746 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/407 Esas
KARAR NO : 2023/746

DAVA : Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 20/05/2022
KARAR TARİHİ : 05/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Nitelikteki Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plakalı, … marka, … model aracını müşterisine kiraladığını, 04.03.2022 tarihinde saat 13.10 sıralarında … ili … ilçesi … otobanında, aracı kiracı … kontrolünde olan … plakalı araç seyir halindeyken sürücü …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın dava konusu araca arkadan çarpttığını ve bu hasara istinaden karşı tarafın sigorta şirketinden 50.000-TL’lik ödeme yapıldığını, davalılar tarafından, hasar onarım bedelinin kısmi olarak ödendiğini, müvekkilince üstlenilen hasar onarım tutarının tamamının davalılarca ödenmediğini, müvekkili … Şirket’nin … kasa, 2021 model … plakalı aracı kiralama maksatlı edindiğini, bu aracın üst segment dolu kasa olduğu göz önünde bulundurulduğunda müvekkili şirketin aracı kiraya veremediğini ve 22 gün süren tamirat süresince boşta kalan süre dolayısıyla yüklü miktarda zarara uğradığını, aracın aylık kiralama fiyatının piyasada 55.000-60.000-TL KDV arasında değişmekte olduğunu, düşük rakam olan 55.000-TL+KDV dikkate alındığında günlük 1.833-TL’ye tekabül etmekte olduğunu, aracın tamiri için 22 gün serviste kaldığı dikkate alındığında müvekkilinin 39.600-TL + KDV olmak üzere toplam 46.728,00-TL zararı doğduğunu, tüm bu açıklanan nedenler neticesinde, müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 130.000,00-TL, aracın hasar onarım bedeline istinaden ödenmeyen bakiye tutar için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 17.211,50-TL ve aracın hasar onarım sürecinde kalması sebebi ile müvekkil nezdinde doğan kazanç kaybı için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 46.728-TL olmak üzere toplam 193.939,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini, vekalet ücreti ile tüm yargılama giderlerinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
SAVUNMA:/
Davalı … vekili 20.06.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle: davacının aracın serviste kaldığı 26 gün boyunca kiralandığını ve bedelinin noksansız tahsil edildiğini, üstelik hiç giderleri olmadan, vergi ödemeden, aracında kullanımdan kaynaklı yıpranma olmamış gibi doğrudan tüm gelirini müvekkili davalıdan talep edebilmesinin mümkün olmayacağını, davacı tarafın maliki olduğu araç ile müvekkili davalının sevk ve idaresindeki aracın karışmış olduğu kaza sebebiyle kusura ilişkin itirazları uyarınca kusur durumunun yeniden belirlenmesini, yine davaya konu araçta meydana gelen hasarın gerçek onarım bedeli ile kusur durumuna göre değer kaybının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, kazanın oluşumunda davacının maliki olduğu aracın olay tarihindeki sürücüsünün kusurlu olduğuna dair tanıklarının mevcut olduğunu ayrıca haksız hüküm fiillerinin uygulanacağı işbu davanın ticari dava olmayıp genel mahkemelerde görülmesi gereken bir uyuşmazlık olduğunu savunarak mahkememizin görev yönünden de yetkisine itiraz etmekle, dosyanın görevsizlik itirazları uyarınca görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, davacının davasının tümden reddine, vekalet ücreti ile tüm yargılama giderlerinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … A.ş vekili 27.06.2022 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın müvekkili şirketçe 04.11.2021 tarihinde …’a satıldığını, taraflar arasında imzalanmış sözleşmede de 04.11.2021 tarihinden itibaren her türlü hukuki sorumluluğun alıcıya devredildiğinin açıkça kararlaştırıldığı, trafik kazası nedeniyle husumet yöneltilebilecek kişilerin kazaya karışan araç sürücüsü ve araç işleteni ile sınırlı tutulduğunu, işbu davanın ilgili mevzuat hükümleri kapsamında hukuki veya maddi açıdan herhangi bir sorumluluğu bulunmayan müvekkili şirket açısından husumet yokluğu nedeniyle esasa girilmeksizin reddedilmesi gerektiğini, davalı taraf araç kiralama şirketi olduğunu belirterek aracın boşta kaldığı süre boyunca kazanç kaybına uğradığını belirtmiş ve oluşan zararın davalılarca karşılanmasını talep etmiş ise de, herhangi bir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte hukuken talep edebilmesi mümkün olsa dahi; aracın 22 gün boyunca serviste kaldığını iddia eden davacının, bu dönemde aracının 22 gün boyunca da kiraladığı, üstelik aracın hiç giderinin olmadığı ve araçta kullanımdan kaynaklı herhangi bir yıpranmanın meydana gelmediğinin kabulü ile doğrudan elde edebilme ihtimali olan maksimum geliri davalılardan talep edebilmesinin de mümkün olmayacağını, söz konusu davanın, aracı 04.11.2021 tarihli sözleşme ile satın almış olan …’a ihbar edilmesini, bunların yanı sıra kusura ilişkin itirazları uyarınca kusur durumunun yeniden belirlenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin davacının üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
GEREKÇE:
Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davacıya ait … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı, aracın hasar onarım bedeline istinaden ödenmeyen bakiye tutar ve tamir gördüğü dönemde dava konusu aracın kiralanamaması sebebiyle tespit edilen net kazanç kaybının, aracın kiralanması sebebiyle yapılması gereken zorunlu giderlerin mahsup edilmesi suretiyle ne kadar olduğu hususunun tespitine ilişkin tazminat davasıdır.
Davalı tarafça her ne kadar husumet itirazında bulunulduğu görülmüş ise de, poliçe bilgilerinin incelenmesinde kaza tarihi itibari ile … adına sigortalanan … plakalı araç malikinin … Şirketi olduğu görülmekle husumete ilişkin usule yönelik itirazın reddine karar verilmiştir.
Kusur durumuna ilişkin İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan … tarihli adli tıp raporunda, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile kaza mahalli yolda seyir halindeyken gereken dikkatini yola vermesi, ön görüş alanını kontrolü altında tutması ve önünde seyrini sürdüren diğer sürücü idaresindeki otomobil ile arasındaki güvenli takip mesafesini koruması gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla gerçekleşen kazada kusurlu olduğu, sürücü … sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken, araca arkadan çarpan diğer sürücü idaresindeki otomobil ile karıştığı kazada atfı kabil kusuru bulunmadığı, sürücü …’ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’in kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek raporu ibraz edilmiştir.
Makine Yüksek Mühendisi … tarafından alınan 20/12/2022 tarihli kök raporda *04.03.2022 taribinde meydana gelen maddi basarlı trafik kazasında; Trafik kazası tespit tutanağındaki bilgiler ve dosya içeriğinde bulunan … plakalı araca ait hasar bilgilerinin … plakalı araç üzerinde oluşan basarlı parçalar ile uyumlu olduğu, Bu bilgiler dahilinde … plakalı … marka … tipi 2021 model araçta oluşan hasar bedelinin (parça+tişçilik) 67.211,50 TL, değer kaybı bedelinin 100.000,00 TL ve kazanç kaybı bedelinin 22.800,00 TL hesap edildiği, dosya içeriğinden … A.Ş. tarafından davacı tarafa 50.000,00 TL tutarın 27.04.2022 tarihinde ödenmiş olduğu” değerlendirmeleri rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazları doğrultusunda, Mahkemenizin 28.03.2023 tarihli ara kararı ile; davacı ticari defterlerin sunulması halinde makine mühendisi bilirkişisine bir mali müşavir bilirkişi eklenerek oluşacak bilirkişi heyetinden davacının ticari defterleri üzerinde inceleme yapılarak, davacının ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliğini haiz olup olmadığı, dava konusu aracın kiralanamaması sebebiyle tespit edilen net kazanç kaybının var ise aracın kiralanması sebebiyle yapılması gereken zorunlu giderlerin mahsup edilmesi suretiyle ne kadar olduğu hususunda taraf vekillerinin de itirazlarını karşılar mahiyette rapor tanzim edilmesinin istenilmesine karar verilmiş olup, Makine Yüksek Mühendisi … ve ayrıca bilirkişi olarak görevlendirilen muhasebe Finans Uzmanı …’nun da görevlendirmeye eklenerek sundukları 17/05/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda, davacı şirket tarafından incelemeye sunulan ticari defter kayıtlarında; araç kiralama bedeli ve araç satışları faturalarının gelir hesaplarında kayıtlı olduğu görülmekle birlikte, söz konusu kayıtlar üzerinde dava konusu … plakalı aracın kiralama bedeli olarak ayrıca belirtilmediği, dava konusu aracın kiralanamaması sebebiyle tespit edilen net kazanç kaybının var ise aracın kiralanması sebebiyle yapılması gereken zorunlu giderlerin mahsup edilmesi suretiyle ne kadar olduğu hususunda rapor hazırlanabilmesi için davacı şirket tarafından dava konusu araca ilişkin araç kiralama faturalarının beyan edilmiş olmasının gerektiği yönündeki tespitlerini içerir raporunu mahkememiz dosyasına sundukları görülmüş, dava konusu araç yönünden araç kiralama faturalarının bulunmadığı anlaşılmakla kök raporda yapılan tespit ve değerlendirmelere itibar edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, 04/03/2022 tarihinde meydana gelen kazada trafik tespit tutanağındaki bilgiler ve dosya içerisinde bulunan … plakalı araca ait hasar bilgilerinin mezkur araçta meydana gelen hasar parçaları ile uyumlu olduğu, makine mühendisi tarafından yapılan değerlendirmede ekspertiz tarafından hesaplanan işçilik tutarının serbest piyasa koşullarına ve dosya kapsamına uygun olduğu ve kadr-i maruf değer taşıdığı, toplam hasar bedelinin 67.211,50 TL olduğu ancak davalı yanın sigorta şirketi tarafından davacıya 27/04/2022 tarihinde 50.000 TL tutarında ödeme yaptığı dolayısı ile bakiye hasar bedelinin 17.211,50 TL olacağı, değer kaybı yönünden ise, dava konusu aracın kazasız muadillerine göre mevcut segment itibari ile lüks sınıfta yer alması ve mevcut teknik donanım özellikleri göz önüne alındığında kaza tarihi itibari ile piyasa rayiç değerinin 1.8880.000,00 TL olduğu, dosya içerisindeki hasar kalemlerinin şekli ve niteliği, değişen parça sayısı, tramer sorgulamasındaki hasar geçmişinin incelenmesinde kaza tarihinden önce hasar kaydının bulunmadığı hususları göz önüne alındığında dava konusu aracın hasarlı muadillerine göre serbest piyasa koşullarında kaza tarihi itibari ile piyasa rayiç değerinin 1.780.000,00 TL olduğu, davacı tarafa ait dava konusu … plakalı araçta hasarsız muadilleri ile hasarlı muadilleri arasında 1.880.000,00- 1.780.000,00= 100.000 TL fark oluştuğu dolayısı ile meydana gelen kaza sebebi ile davacının talep edebileceği değer kaybının 100.000 TL olabileceği belirlenmiştir. Davacı tarafça her ne kadar değer kaybına ilişkin itirazlarda bulunulmuş ise de, emsal Yargıtay kararları ışığında aracın modeli, markası özellikleri, hasarı, yapılan onarım işlemi, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, aracın kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre bilirkişi tarafından yapılan ek incelemede tespit edilen tutarın piyasa koşullarına uygun olduğuna dair görüş ve değerlendirmeleri dikkate alınarak itiraza itibar edilmemiştir. Kazanç kaybı yönünden yapılan değerlendirme sonucunda da … plakalı aracın meydana gelen hasardan dolayı, serviste, parça temini-onay aşaması ve hasarlı parçalarının tamir sürecinin makine mühendisi bilirkişisi tarafından yapılan tespite göre 12 iş günü olabileceği, dava konusu araca eş değer araçların kiralama bedellerinin piyasa koşullarına göre kaza tarihi itibari ile 1.900 TL olabileceği, bu doğrultuda 12 iş günü üzerinden davacının talep edebileceği kazanç kaybının 22.800,00 TL olabileceği hesaplanmıştır. Davacı tarafça her ne kadar kazanç kaybı tutarına itiraz edilmiş ise de, davacıya ait ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda hazırlanan ek raporda ticari defter kayıtlarda araç kiralama bedeli ve araç satışları faturalarının gelir hesaplarında kayıtlı olduğu ancak dava konusu … plakalı aracın kiralama bedeli olarak ayrıca belirtilmediği, davacı tarafından araç kiralama faturalarının da ayrıca dosyaya sunulmadığı gerekçesi ile belirlenen bedel hükme esas alınmış, davacının davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, 140.011,50 TL tazminatın 04/03/2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2- Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.564,19 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 3.312,00 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 6.252,19- TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 22.401,84 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 3.908,50 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 2.821,69 TL yargılama gideri ile 3.312,00 TL peşin harç ve 80,70 TL başvuru harcı toplamı 6.214,39‬ TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesi gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.600,00-TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 06/12/2023

Katip Hakim
e-imza e-imza