Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/323 E. 2022/839 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/323 Esas
KARAR NO : 2022/839 Karar

DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 21/01/2020
KARAR TARİHİ : 19/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanmış 25/01/2019 tarihli sözleşmenin taşınmaz devrine ilişkin 5. maddesinin tamamı ile geri alım hakkı ile ilgili 6. maddesinin metninde yer alan hükümlerin TBK m.20-26 uyarınca hükümsüz ve geçersiz sayılmasına karar verilmesini, sözleşmenin 7. maddesinde öngörülen bir yıllık geri alım süresinin kullanılmasının karar kesinleşinceye kadar HMK m.389 ve devamı maddeleri ve özellikle m.391 uyarınca kullanılmasının durdurulması ve uzatılması hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz yerde açıldığını, huzurdaki davanın davacı … ve davacının da dahil olduğu bir kısım borçlular arasında akdedilen 25/01/2019 tarih ve Borç Tasfiyesi ve Geri Alım Hakkı Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin bazı hükümlerinin TBK’nun 20-26 maddeleri uyarınca yazılmamış sayılmasına karar verilmesi talepli bir dava olduğunu, tacir kişiler arasında imzalanan iş bu sözleşmenin 23.2 başlıklı maddesinde yetkili mahkemenin İstanbul Çağlayan Mahkemeleri olarak belirlendiğini, huzurdaki davanın sözleşmeyle yetkili kılınan İstanbul Çağlayan Mahkemelerinde ikame edilmesi gerektiğini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, taraflar arasında akdedilen 25/01/2019 tarihli sözleşmenin 5 ve 6. maddelerinin 6098 Sayılı TBK m.20-26 kapsamında yazılmamış hükmünde olduğunun tespiti davasıdır.
Dosyaya örneği sunulmuş olan 25/01/2019 tarihli ve “Borç Tasfiyesi Ve Geri Alım Hakkı Sözleşmesi” başlıklı sözleşme incelendiğinde, alacaklı … A.Ş borçlu … Ltd. Şti ile müteselsil kefil olan davacı … Ltd. Şti. arasında sözleşme akdedildiği, sözleşmenin konusunun 3. maddede “İş bu sözleşmenin konusu taşınmazın borçlarına mahsuben borçlu tarafından sözleşme uyarınca bankaya devredilmesi ve sözleşme kapsamında ilgili koşullar usulünce gerçekleşmesi üzerine borçlu tarafından bankadan geri alınmasına ilişkindir. İş bu sözleşme taraflar arasındaki kredi borçlarının yapılandırılması ve kredi borçlarının kısmen tasfiyesi amacıyla akdedilmiştir.” şeklinde ifade edildikten sonra iş bu dava ile yazılmamış hükmünde olduğu talep edilen ve “Taşınmazın Devri” başlıklı 5. maddenin ise “Malikler taşınmazlar üzerinde yer alan ipoteklerle beraber tüm masrafı müteselsilen maliklere ait olmak üzere makul sürede ve her halde sözleşmenin imza tarihinden itibaren en geç 5 gün içinde taşınmazları bankaya devredeceklerdir. İş bu sözleşmenin imza tarihi ve taşınmazların mülkiyetinin tapuda devri itibariyle malikler aşağıdaki hususları taahhüt eder…” şeklinde, “Geri Alım Hakkı ” başlıklı 6. Maddesinin ise “Banka, taşınmazların tapuda kendisine devrinden sonra devir tarihinden başlamak üzere 1 yıl süre ile (“Geri Alım Süresi”), malikler lehine bu sözleşme uyarınca geri alım hakkını kullandırmayı veya taşınmazları maliklerin göstereceği (6.2 maddede düzenlenen geri alım bedelinden düşük olmamak kaydıyla) kabul, beyan ve taahhüt eder. Geri alım bedelleri Ek 5’de belirtilen banka devir bedeli olarak belirlenmiştir….” şeklinde olduğu ve sözleşmenin 23.2 maddesi ile de iş bu sözleşmeden kaynaklanan ihtilaflar bakımından İstanbul Çağlayan Mahkemelerinin yetkili kılındığı görülmektedir. Sözleşme kül halinde değerlendirildiğinde, sözleşme ile davacı bankanın sözleşmenin ekinde yer alan 34 adet gayrimenkulü aldığı ve davacının dahil olduğu borçluların ise taşınmazı devretme yükümlülüğü altına girdiği, keza sözleşmede öngörülen geri alım hakkıyla da davalı bankanın davacılara geri alım hakkı tanınmış olduğu ve sözleşmenin adi yazılı şekilde akdedilmiş olduğu görülmektedir.
Oysa 6098 Sayılı TBK m.237/2 düzenlemesi gereği taşınmaz malikinin başkasına alım hakkı tanıdığı sözleşmeler ile geri alım hakkını öngören sözleşmelerin resmi şekilde yapılması emredici bir şekilde geçerlilik şartı olarak öngörülmüş olduğundan ve sözleşmenin dava konusu edilen 6 ve 7. maddeleri taşınmazın devri ve geri alım hakkını içerdiğinden sözleşmenin dava konusu edilen 6 ve 7. maddelerinin şekil şartı eksikliği nedeniyle hükümsüz olduğu görülmektedir.
Dosya kapsamı ile davacının devre (satışa) ve geri alım hakkına konu ipotekli taşınmazların kayıt maliki olmadığı açık ise de sözleşmenin hükümsüz olan maddelerinin iptal edilmeyerek ifası halinde ifayı gerçekleştiren ipotekli taşınmaz maliki borçlu yapmış olduğu ödemeden dolayı 6098 Sayılı TBK m.162 ve devamı maddeleri kapsamında kanun gereği ödemiş olduğu borç nedeniyle iç ilişkide müteselsil kefil sıfatıyla aynı borçtan sorumlu olan davacıya rücu sıfatıyla başvurma hakkına sahip olduğundan kanuna aykırı sözleşme hükümlerinin iptalinde davacının da hukuki yararının olduğu görülmektedir. Kaldı ki iptali istenen sözleşme maddelerinden müteselsil kefil sıfatıyla borçtan sorumlu olan davacının tasfiye sözleşmesinde imzasının olması, nispilik ilkesi gereği davacının da bu sözleşmeye konu hükümlerin iptalini talep etme hakkına sahip olduğu görülmektedir.
Tüm bu nedenlerden ve davaya konu ihtilaf hukuki değerlendirme yapmak dışında başka bir inceleme yapılmasını gerektirmediğinden taraflar arasında düzenlenmiş olan 25/01/2019 tarihli sözleşmenin 5 ve 6. maddelerinin 6098 sayılı TBK m.237 kapsamında şekil şartına aykırı olması nedeniyle geçersizliğinin tespitine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ İLE;
Taraflar arasında düzenlenmiş olan 25/01/2019 tarihli sözleşmenin 5 ve 6. maddelerinin 6098 sayılı TBK m.237 kapsamında şekil şartına aykırı olması nedeniyle geçersizliğinin TESPİTİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince hesaplanan 6.831,00 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 1.707,75 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 5.123,25 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 16.000,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan 113,80 TL yargılama gideri ile 1.707,75 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı toplamı 1.875,95 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 19/10/2022

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.707,75 TL
Karar Harcı : 6.831,00 TL
Noksan Harç : 5.123,25 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 940,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : TL