Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/314 E. 2023/395 K. 17.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/314 Esas
KARAR NO : 2023/395

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/04/2022
KARAR TARİHİ : 17/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında 14.05.2019 tarihinde ülkemizde yapılacak fuarlara katılım için sözleşme imzalandığını, müvekkilinin yoğunlukla tekstil alanında faaliyet göstermekte olduğunu, bu sektör kapsamında firmasının tanıtımı ve iş bağlantılarını genişletmek amacıyla davalı firma tarafından 20-24 Eylül 2021 tarihleri arasında düzenlenmesi kararlaştırılan …’na katılmak için anlaştıklarını, … Fuarı’nın 20-24 Eylül tarihleri arasında düzenlenmesi kararlaştırılsa da, fuar tarihine günler kala fuarın Mayıs 2022’ye ertelendiğinin bildirildiğini, erteleme sebebi olarak pandemi gerekçe gösterilse de, aynı tarihlerde davalı firma tarafından, 1-4 Eylül 2021 tarihlerinde gıda fuarı, 8-12 Eylül 2021 tarihleri arasında …ve yine belirlenen zamanında … gibi sektörel fuarlarının düzenlenmesi ertelemenin pandemiye dayanmadığı, ertelemenin gerekçeden yoksun olduğunu, fuar katılım ücreti 33.883.56TL olarak kararlaştırıldığını, bu tutarın 3.388,56TL’si 15.05.2019 tarihinde … Bankası üzerinden EFT ile gönderilmek üzere peşin, kalanı ise; 10.165,00TL tutarında … Bankası … çek numaralı, 10.165,00TL tutarında … Bankası 0203190 çek numaralı ve 10.165,00TL tutarında … Bankası … çek numaralı çekler ile ödendiğini, fuardaki standın büyütülmesi için davalı firmaya fuar katılım ücretine ek olarak 5.212,86TL ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu tutar … Bankası’nın 5.212,86TL tutarlı … çek numaralı çekiyle ödendiğini, ayrıca davalı firmaya stant elektrik ve altyapısı için de 1.475,00TL ödeme yapılmasının kararlaştırıldığını, bu tutar 25.08.2021 tarihinde … Bankası üzerinden FAST yöntemiyle gönderildiğini, bu tutarların yanı sıra, fuar için yüksek bütçeli koleksiyon ve fuar stantları hazırlandığını, seyahat ve konaklamaya ilişkin harcamalar yapıldığını, davalı firma tarafından haklı bir gerekçeden yoksun şekilde fuarın ertelenmesi sebebiyle müvekkili yüksek miktarda maddi zarara ve kazanç kaybına uğradığını beyan ederek; davanın kabulü ile sözleşmenin feshi, fuar katılım ücreti olan 40.571,42TL’nin dava tarihinden itibaren hesaplanacak aylık kanuni faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerine bırakılmasına; karar verilmesinin talep ve dava edildiği görülmüştür.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … bünyesinde yurt içi ve yurt dışında, dünya çapınca çeşitli fuarlar düzenleyen organizatör şirket olduğunu, davalı şirket ise tekstil sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 21-25 Nisan 2020 tarihleri arasında düzenlenecek …Fuarı (…) için “Fuar Katılım Sözleşmesi” akdedildiğini, COVİD-19 salgını nedeniyle fuar, haklı sebeplerle ileri bir tarihe ertelendiğini, ertelenen fuar 10 — 14 Eylül 2022 tarihleri arasında gerçekleştirildiğini, yapılan sözleşmede yer alan hükümler gereğince müvekkilinin fuarı erteleme hakkına sahip olduğunu, yapılan erteleme ile katılımcıların hakları aynen korunacak olması, aynı şartlarda fuarın gerçekleştirilecek olması nedeniyle fuar katılım bedelinin iade edilemeyeceği hususunun da kararlaştırıldığını, davacı tarafından ödemelerin yapıldığına ilişkin iddialarına itiraz ettiklerini, bu kapsamda ilgili banka kayıtlarının celbi gerektiğini, müvekkilinin pandemi nedeniyle devlet tarafından alınan kararlar ve yayınlanan genelgeler nedeni ile fuarı ertelemek zorunda kalındığını, belirlenen tarihte yurt dışından misafirlerin pandemi nedeniyle katılamayacak olmaları nedeniyle fuar katılımcıları tarafından ertelenmesi talep edildiğini, müvekkilinin söz konusu fuarları yapabilmek için fuar alanını en az 1 yıl önceden kiralanmakta, bunun için reklam ajanslarıyla anlaşmalar yapılmakta, personel alımı gerçekleştirilmekte, ses ve görüntü sistemleri için anlaşmalar yapılmakta, temizlik şirketleriyle anlaşmalar yapılmakta olduğunu, bir fuarın organize edilme bedeli milyon liraları bulduğunu, ayrıca Ticaret Bakanlığı, TOBB, Belediye ve diğer ilgili kurum ve kuruluşlardan prosedür gereği izin alındığını, söz konusu fuarın Covid-19 kaynaklı nedenlerle yapılamaması müvekkili şirketi de telafisi oldukça zor zarara uğrattığını, bu hususta mahkemenin taraflar arsındaki menfaatler dengesini göz önünde bulundurması gerektiğini, ayrıca davacı tarafından, aynı dönem başka fuarların yapıldığı ancak … fuarının yapılmadığı yönündeki değerlendirmesi yerinde olmadığını, her fuarın dinamikleri birbirinden farkı olduğunu, söz konusu Gıda Fuarı ve … fuarları birkaç yıldır düzenlenen fuarlar olup daha çok ulusal nitelikli fuar olduğunu, ancak … fuarı 2005 yılından beri toplamda 25 defa düzenlenmiş olan bir fuar olup uluslararası bir fuar olduğunu, kaldı ki yalnızca dava konusu fuar değil yaşanan süreç nedeni ile başkaca fuarlarında etkilendiğini, fuarın ertelenmesi nedeniyle Ticaret Bakanlığı tarafından müvekkili şirkete inceleme başlatılmış, inceleme sonunda müvekkili şirket hakkında herhangi bir müeyyide uygulanmamış ve müvekkili şirket lehine sonucun çıktığını, görüldüğü üzere … fuarının Mayıs 2022’ye ertelenmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, söz konusu ev tekstil fuarı 10-14 Eylül 2022 tarihlerinde gerçekleştirilmiş olup, davacıya fuar alanında yer tahsisi yapılmasına rağmen katılım sağlamadığını, müvekkili şirketin, fuar tarihini değiştirme hakkı bulunduğunu, fuar tarihinin değiştirilmesi katılımcılara sözleşmeyi fesih ve ödenen bedelin iade hakkı vermediğini, davalı şirket ile yapılan “Fuar Katılım Sözleşme: 2. Maddesinde; “Fuar Katılım Sözleşmesini imzalayarak işbu Form’da belirtilen Düzenleyici’nin organize ettiği sergi veya fuara katılmayı kabul eden katılımcı, bu imzadan sonra fuara katılmayı reddetse dahi Katılımcı’nın maddi ve manevi yükümlülükleri devam eder. Katılımcı, fuar katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, Katılımcı’nın fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, unvanı vb. hususlarda, Düzenleyici’nin, sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir. Katılımcı’nın ücret ödeme yükümlülüğü devam eder. Katılımcı, ancak Düzenleyici’nin yazılı teyidi ile fuardan çekilme hakkına sahiptir. Düzenleyici, Fuardan 3 gün öncesine kadar, hiçbir sebep göstermeksizin yazılı bildirimde bulunarak sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir ve Katılımcı’yı fuardan çıkarabilir.” hükmünün yer aldığını, buna göre; müvekkili şirketin sektörden gelen talepler, organizasyon gerekleri yahut hiçbir sebep göstermeksizin fuar tarihini değiştirme hakkına sahip olduğunu, bu durumda katılımcının itiraz etme hakkı olmadığı gibi, bu durum bir fesih sebebi de olmadığı, bu sebeple davalı şirketin, Fuar Katılım Sözleşmesini feshetme ve vapmış olduğu ödemeleri talep hakkı bulunmadığını, beyan ederek; davanın reddine, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine, karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava alacak davasıdır.
Davacı vekili, davacı ile aralarında 20-24 Eylül 2021 tarihinde yapılacak olan …’na katılamak üzere sözleşme yapıldığını, toplam katılım bedelini 33.883,56 TL olduğunu, bu bedelin 3.388,56 TL’sini EFT yolu ile 30.495,00 TL’sini ise üç adet senet ile ödendiğini, ayrıca kullanılacak standın büyütülecek olması nedeniyle 5.212,86 TL’lik bir çek ödendiğini, ayrıca altyapı ve elektrik hizmetleri 1.574,00 TL ödeme olmak üzere toplam 40.571,42 TL para ödendiğini ve ancak fuar tarihinin birçok kez ertelenmesi nedeniyle sözleşmenin feshedildiğini buna rağmen davacı tarafından ödenmiş olan bedelin iade edilmemiş olması nedeniyle 40.571,42 TL’nin davalıdan dava tarihinden itibaren aylık kanunin faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
İhtilaf, taraflar arasındaki akdedilmiş olan fuara katılım sözleşmesi kapsamında davacının davalıya ödemiş olduğu bedeli iade hakkı olup olmadığı varsa miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Bu hususun tespiti için davacı defter ve kayıtlarının incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hal olduğundan 6100 sayılı HMK m.266 gereği mahkemenin tarafların talebi yahut kendiliğinden vereceği karar ile bu hususları bilirkişiye tespit ettirmesi mümkündür.
Bu kapsamda mali müşavir bilirkişi … ve Borçlar Hukuku uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 16/03/2023 tarihli bilirkişi raporu ile; tarafların ibraz olunan ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış noter tasdiklerinin yapıldığı görülmekle her iki taraf ticari defterlerinin de sahibi lehine delil vasfına haiz olduğu, tarafların ticari defterlerine göre, kaydi olarak davacının 14.04.2022 dava tarihi itibariyle 39.096,42TL davalıdan alacaklı göründüğü, taraf ticari defterlerinin 14.04.2022 dava tarihine kadar olan kayıtlarının biribiri ile tam olarak örtüştüğü, dava tarihinden sonra olmak üzere, davacının 09.11.2022 tarihli … numaralı 33.883,56TL tutarlı ve 10.11.2022 … numaralı 4.212,86 TL tutarlı 2 adet e-fatura ile davalının davacıya olan kaydi borcunun itfa edilerek sıfırlandığı, dava konusu fuarın muhtevası nazara alındığında edimin sonraki bir tarihte ifa edilebilmesi mümkün olsa da, alıcının bu edimden elde edeceği menfaatin ortadan kalktığı şeklinde yorumlanabileceği ve bu yönü ile imkânsızlığın söz konusu olabileceği, kusurun, tazminat sorumluluğun doğması açısından önem arz eden bir kavram olduğu, huzurdaki davanın ise konusu itibariyle kusur (tazminat) sorumluluğuna ilişkin olmayıp; davacı tarafından ifa edilen bedelin iadesine ilişkin olduğu; bu nedenle tarafların üstlendikleri edimleri sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca iade ile yükümlü oldukları, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 10. maddesi dikkate alındığında katılımcının (davacının) ağır yükümlülükler altına girdiği ve tüm riskleri üstlendiği; öte yandan dosyaya mübrez sözleşme suretinin de önceden hazırlanıp; içeriği hakkında karşı tarafa karşılıklı görüşme ve pazarlık imkânı sunulmadan kabul ettirilen sözleşme niteliğini haiz olduğu, bu durumda ilgili hükmün yazılmamış sayılabileceği ve böylelikle taraflar açısından bağlayıcı olmayacağı, Fuar Katılım Sözleşmesi uyarınca sözleşme belirlenen 33.883,56 TL ve fuar alanının genişletilmesi için ticari taraf ticari defterlerine yansımış olan 5.212,86 TL bedelin davalıya ödendiği, ancak karşı edimin ifa edilmediği; dolayısıyla davalının bu bedelleri sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davacıya iade etmesi gerektiği, davacının alacak iddiasının benimsenmesi durumunda; davacının belirlenen 39.096,42TL asıl alacağına 14.04.2022 dava tarihinden itibaren, taleple bağlılık ilkesi gereği yıllık %9 ve değişen oranlarda kademeli olarak yasal faiz yürütülebileceği tespit edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen fuar katılım sözleşmesinin 2. maddesinde; “Fuar Kanılım Sözleşmesini imzalayarak, iş bu formda belirtilen DÜZENLEYİCI’nin C… ‘nde (kısaca …) organize ettiği sergi veya fuara (kısaca fuar) katılmayı kabul eden KATILIMCI, bu imzadan sonra, fuara katılmayı reddetse dahi KATILIMCI’nın maddi ve manevi yükümlülükleri devam eder. KATILIMCI, fuara katılım koşulları, sergi veya fuarın yeri, KATILIMCI’nın fuar alanındaki yeri, düzenleme tarihleri, unvanı vb hususlarda, DÜZENLEYİCI’nin, sektörün talebi, ekonomik durumu, organizasyon gerekleri veya kendi takdiri ile yapacağı değişiklikleri (fuarın kısmen veya tamamen iptali dahil) peşinen kabul eder. Bu durum sözleşmenin fesih sebebi değildir, KATILIMCI’nın ücret ödeme yükümlülüğü devam eder. KATILIMCI, ancak DÜZENLEYİCİ’nin yazılı teyidi ile fuar dan çekilme hakkına sahiptir. DÜZENLEYİCİ, Fuardan 3 gün öncesine kadar, hiçbir sebep göstermeksizin yazıli bildirimde bulunarak Sözleşmeyi tek taraflı olarak feshedebilir ve KATILIMCI’yı Fuardan çıkarabilir. DÜZENLEYİCİ, Fuar katılım bedelini fesih/çıkarma/fuar iptali bildiriminden itibaren 30 (Otuz) gün içinde KATILIMCI’ya iade eder. Sözleşmenin bu şekilde feshi, Fuardan çıkarma ve Fuarın kısmen veya tamamen iptali durumunda KATILIMCI, fuar katılım bedelinden başka, masraf, gecikme faizi ya da zarar ziyan adıyla bir talepte bulunma hakkına sahip olmadığını önceden beyan, kabul ve taahhüt eder. ” hükmünün bulunduğu görülmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.06.2022 tarih ve 2021/(23)6-901 Esas 2022/837 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; hukuki işlemden doğan borç ilişkilerinin başlıca kaynağı sözleşmedir. Her sözleşme, taraflar arasında bir hukuki ilişki meydana getirir, bu ilişkiye “sözleşmeye dayalı-akdi ilişki” denir. Sözleşme; hukuki bir sonuç doğurmak üzere, iki veya daha ziyade kişinin karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarının uyuşmasını ifade eder. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 12/1. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip olduğu düzenlendiği gibi, 48/1. maddesinde de herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetinin bulunduğu kabul edilerek kişilerin irade özgürlüğüne sahip olduğu temel ilke olarak benimsenmiştir. Borçlar Hukukumuza hakim olan “Sözleşme serbestliği” ilkesinin kaynağı da irade özgürlüğüne dayanmaktadır.
Sözleşme serbestliği ve özgürlüğünün; sözleşme yapıp yapmama, sözleşmenin karşı tarafını seçme, sözleşmenin içeriğini, tipini ve şeklini belirleme, sözleşmenin içeriğini değiştirme ve sözleşmeyi ortadan kaldırma gibi biçimleri bulunmaktadır.
Somut olayda uygulanması gereken ve sözleşmenin imzalandığı tarih ile dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun “Sözleşme özgürlüğü” başlığı altında düzenlenen 26. maddesinde; “Taraflar, bir sözleşmenin içeriğini kanunda öngörülen sınırlar içinde özgürce belirleyebilirler” şeklindeki hüküm ile tarafların kanunda öngörülen sınırlar içinde, sözleşmenin içeriğini özgürce belirleyebilecekleri kabul edilmiştir.
Sözleşmenin içeriği kavramından anlaşılması gerekenin ne olduğu Kanunda açıkça belirtilmemiş olmakla birlikte doktrinde tarafların yapmış oldukları sözleşme kapsamında, üzerinde anlaşmaya vardıklari her şeyin sözleşmenin içeriğine dahil olduğu ifade edilmektedir. Tarafların belirlediği edim veya edimler, bu edimlerin nerede ve ne zaman yerine getirileceği, yan edim ve yükümlülükler, sözleşmenin şekli, tarafların yapmaması gereken fiil ve davranışlar ile pek çok şey sözleşmenin içeriğine dahildir. (Hukuk Genel Kurulumun 15.04.2021 tarihli ve 2017/15-259 E., 2021/486 K. sayılı kararı).
Tarafların özgür iradeleri ile oluşturup, içeriğini serbestçe belirledikleri sözleşmenin kurulmasından sonra sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kararlaştırılan şekilde ve zamanda yerine getirmek zorunda olmaları temel kural olup, bu kurala “Ahde vefa (söze bağlılık)” ilkesi denilmektedir. Latince “…” olarak ifade edilen ahde vefa ilkesi, insanların verdikleri sözleri tutması gerektiğini dile getiren ahlaki bir prensiptir. Herkes sözleşme ile verdiği sözde durmalıdır ve sözleşme yapıldıktan, bir takım haklar ve yükümlülükler doğduktan sonra, tarafların özel durum ve ilişkilerinde ortaya çıkan değişikliklere bakılmamalıdır bu değişiklikler sözleşme ile verilen sözü etkilememelidir. Yani taraflar değişikliklere karşın, kendileri için zor da olsa verdikleri sözü yerine getirmelidirler. Aynı zamanda dürüstlük kuralının da bir görünümü olan “ahde vefa” ilkesi gereğince kişilerin serbest iradeleriyle sözleşme ile verdikleri sözleri ve karşılıklı taahhütlerin, bu kişiler arasında bağlayıcı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan davanın taraflarının ticari şirket olup tacir oldukları görülmektedir. TTK.nin 18/2. maddesinde; “Her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.” hükmü bulunmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davalı şirketin Covid-19 pandemesi nedeniyle fuar tarihini değiştirdiği, bunun üzerine davacı şirketin gönderdiği ihtarname ile sözleşmeden döndüğü, başka fuarların yapıldığını bu nedenle kendilerine ait fuarın pandemi nedeniyle ertelenmesinin kabul edilemez olduğunu ileri sürmüştür. Davalı ise; her fuarın dinamiklerinin farklı olduğunu, davacının yapıldığını bildirdiği fuarların daha çok ulusal nitelikte fuarlar olduğunu, ertelenen dava konusu … fuarının ise 2005 yılından beri toplamda 25 defa düzenlenmiş bir fuar olduğunu ve uluslararası bir fuar olduğunu,ülkemize en fazla yabancı misafir ve yatırımcı çeken fuarlardan biri olan … fuarınin, diğer fuarlar ile karşılaştırılmasının doğru olmadığını belirtmiştir.
Davalı düzenleyeci şirketin taraflar arasındaki sözleşmenin 2. maddesi kapsamında fuar tarihini ileri bir tarihe erteleme hakkının bulunduğu anlaşılmıştır. Fuar tarihinin ileri bir tarihe ertelemenin geçerli ve kabul edilebilir bir sebebinin bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Bilindiği gibi 2020 yılında Covid-19 salgını bütün dünyayı etkisi altına almış ve Mart ayından itibaren de ülkemizde görülmeye başlanmış ve bu kapsamda hastalığın yayılmasının önlenmesi için diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde bir takım kısıtlamalar ve tedbirler alınmıştır.
Davalı şirket tarafından ileri tarihe ertelenen fuarın, uluslararası fuar olması, yabancı misafirlerin ilgi gösterdiği fuar olması, fuarın yapılacağı tarihteki kısıtlamalar, seyahat kısıtlamaları, karantina süreleri gibi hususlar dikkate alındığında davalı şirket tarafından fuar tarihinin değiştirilmesinin geçerli ve haklı bir sebebinin bulunduğu Mahkememizce kabul edilmiştir.
Davacı sözleşmeden döndüğünü belirterek sözleşme geri ödediği bedelin iadesini talep etmiş ise de; Sözleşme özgürlüğünü düzenleyen TBK.nin 26. maddesi, basiretli tacir gibi hareket etmeyi düzenleyen TTK.nin 18/2. maddesi ve taraflar arasındaki Fuar Katılım Sözleşmesinin 2. maddesi göz önüne alındığında; davacı şirketin ödediği bedeli talep etme hakkının bulunmadığı anlaşılmıştır.
Diğer taraftan Fuar Katılım Sözleşmesinin 2. maddesi hükmünün, genel işlem koşulu kapsamında TBK.nin 20 ve 21. maddeleri gereğince geçersiz olmasının mümkün olmadığı, zira tarafların tacir olduğu, TTK.nin 18/2. maddesine göre basiretli tacir gibi hareket etmeleri beklendiği, tacirlerin genel işlem koşullarının hüküm ve sonuçlarını öngörebilecek konumda olmasının gerektiği, kaldı ki sözleşmenin 2. maddesinde fuar tarihini değiştirme hakkı ancak belirli şartların gerçekleşmesi halinde kullanılabileceğinden başlı başına karşı tarafın menfaatine aykırı olarak kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 179,90 TL karar harcının peşin yatırılan 692,86 TL harçtan mahsubu ile bakiye 512,96 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/05/2023
Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 692,86 TL
Karar Harcı : 179,90 TL
Bakiye Harç : 512,96 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.440,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 100,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 3.000,00 TL
Posta Giderleri : 109,00 TL