Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/312 E. 2023/690 K. 09.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/312
KARAR NO : 2023/690

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2022
KARAR TARİHİ : 09/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili … AŞ. Sözleşmeyi devralmadan önce dava dışı … Aş. … şubesi ile davalı arasında 03.12.2019 imza tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesi imzalandığını bu sözleşme kapsamında davalı şirketin bodrumdaki … abone numaralı tüketim noktasına sabit birim fiyat üzerinden elektrik enerjisi satmayı taahhüt ettiği sözleşmenin 2.maddesinde birim satış fiyatının aynı sözleşmenin 10.maddesinde belirlendiğini sözleşme süresince davalının birim satış fiyatını değiştiremeyeceğini sözleşmenin 10.maddesinde birim satış fiyatının 0,417 TL / kWh olarak ve 01/01/2020 -31/12/2020 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde belirlendiğini daha sonra taraflar arasında 02/12/2020 tarihinde imzalanan ek protokol-1 ile sözleşmenin süresinin 31/12/2021 tarihine kadar uzatıldığını bu ek protokolün ekinde yer alan satış bilgileri formunda uzatılan sürede yine sabit ve 496 TL / MWh(0,496 TL /kWh) olacağının kararlaştırıldığını ek protokolün ekindeki satış bilgileri formunun ek-1’de yer alan tabloda da sabit birim fiyatı kutucuğunun işaretlendiğini, … AŞ.’nin bölünmesi sonrası … AŞ.’nin kurulduğunu bölünme işlemine istinaden sözleşmenin müvekkili şirkete devredilmesine dair davalının da taraf olduğu 01/02/2022 tarihli protokolün imzalandığını bu protokol ile aynı yerde elektrik sağlanmak üzere sözleşmenin dava dışı … tarafından müvekkiline devredildiğini müvekkilinin yukarıda belirtilen sözleşme ve ek protokolün tarafı haline geldiğini 01/02/2022 tarihli protokolün 4.maddesinin 3.paragrafında sözleşmenin ve ek protokolün tüm hüküm ve şartlarının müvekkili ile davalı arasında aynen uygulanmasının devam edileceğinin kararlaştırıldığı dolayısıyla ek protokol ile kararlaştırılan sabit birim fiyatın müvekkili bakımından da 31/12/2021 tarihine kadar geçerli olduğunu davalının protokole aykırı olarak birim fiyatı arttırmak istediğini, muhtelif zamanlarda hukuki dayanağı olmaksızın sabit birim fiyatları 01/07/2021- 31/12/2021 tarihleri arasında 3 defa arttırdığını müvekkilinin arttırım taleplerine ilişkin yazılara itiraz ettiğini buna rağmen davalının 2021 yılı temmuz ayı ve sonrasında elektrik enerjisi bedelli faturalarının ek protokol ile kararlaştırılan birim fiyattan daha yüksek fiyatları üzerinden düzenlediğini, müvekkilinin ilgili faturalara süresi içinde noter kanalı ile keşide ettiği ihtarnameler ile itiraz ettiğini müvekkilinin ihtirazi kayıtla faturaları ödemek zorunda kaldığını fazladan ödenmek zorunda kalının 805.575,13 TL’nin ödenme tarihlerinden itibaren işlemiş faizleriyle birlikte davalıdan tahsili için takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğine itirazın iptali ile alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı tarafın iddialarının kabul edilmediğini, davacının dilekçesinde kamu otoriteleri tarafından enerji krizine ve mücbir sebebe ilişkin bir belge bulunmadığının iddia edilmesinin kabul edilmediğini söz konusu enerji krizinin tüm dünya tarafından bilindiğini herkesin hayatında artık “somut olgu seviyesine gelmiş bir durum olduğunu, kamu otoritelerinden alınmış bir belgeye dahi gerek bulunmadığını, … tarifelerinin resmi sitelerinde yayınlanmasıyla birlikte temmuz ayında %20 ile başlayan tarife zamlarının ocak 2022 ye gelindiğinde sanayiye %50 oranında uygulanan zamla birlikte, hidroelektrik santrallerindeki kuraklık ve termik santrallerdeki ithal kömür maliyetinin dolar ve kur artışıyla birlikte arz talep kesişiminde yaşanan sorundan dolayı eşleşmeyen hacimle birlikte güniçi piyasasındaki … artışının rakamsal verilerle de gözlenen bir artış içerdiğini özellikle temmuz 2021 öncesi …’ın tarifeye uygulanan zam yüzdesi %5 iken temmuzla birlikte %20 artış gerçekleştiğini maliyet artışından dolayı da PTF fiyatının arttığını mevzuat değişikliklerinin Türkiye’de her gerçek kişiye ve tüzel kişiye uygulanacağı açık olduğundan davacının bu yöndeki iddiasına itiraz etme gereği dahi duyulmadığını fiyat revizyonunun ve bunun kabul edilmemesi halinde fesih sebeplerinin öngörülemezlik olgusu bakımından objektif nitelik taşımadığına ilişkin iddiaların kötü niyetli olduğunu, gün öncesi piyasası eşleşmesinin olmadığına ilişkin iddianın mesnetsiz olduğunu zira eşleşmelerin saatlik değişiklik gösterebildiğini, Mail Order sisteminde sisteme giren hacme göre kesişime göre fiyat belirlendiğini, arz talep kesişimininde …’yi belirlediğini kesişmediği noktada güniçi piyasada işlem görüldüğünü, güniçi piyasasında yukarıdan işlem görerek şirketin belli bir zararı uğradığını söz konusu eşleşmelerin saatlik anlık eşleşme olduğunu ayrıca kuraklık olgusunun her bölge ve havza bakımından farklılık gösterdiğini, SFK ve PFK fiyatlarında temmuz ayı itibariyle artan maliyetlerden dolayı artış gözlemlendiğini enerji piyasalarının yönetiminin … tarafından yapıldığını müvekkilinin artan fiyatlara müdahale edemediğini davacının tüm dünyayı etkileyen enerji krizini yok saydığını olağanüstü aylık PTF fiyat artışı olduğunu bu durumun piyasadaki tüm tedarik ve üretim şirketlerinin yaşadığı bir sorun olduğunu, müvekkilinin kar gütmeye değil zararını minimize etmeye yönelik artış yaptığını, temmuz 2021 döneminde aylık ortalama 0,518 TL/ kWh olduğunu ve bu fiyat üzerinden üç ay daha davacıya fatura kesildiğini müvekkili şirketin kar etmediğini sözleşmenin yapıldığı sırada taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi beklenmeyen olağanüstü bir durum ortaya çıktığını, fiyat artışı yapılmadan sözleşmenin devam etmesi halinde sözleşmeyi sürdürmenin müvekkili şirketten beklenemeyeceğinin, sözleşmenin ilgili maddelerine göre fiyat artışının davacı tarafından kabul edilmemesi halinde davacı tarafa sözleşmeyi fes etme yetkisinin tanındığını, tüm dünyayı global olarak etkileyen enerji krizi nedeniyle aşırı ifa güçlüğü varolduğundan davanın reddine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
Dosyaya sunulan, davacı ve davalı ile dava dışı …AŞ. … şubesi arasında 01/02/2021 tarihinde düzenlenen “Protokol” başlıklı sözleşmenin 2.maddesinde; … A.Ş bünyesindeki otel faaliyetinde bulunan işletmenin Türk Ticaret Kanunu uyarınca bölünerek yeni kurulan grup şirketi … Şirketine devredildiği, bölünmenin sonucu olarak otelin işletilmesi için … tarafından akdedilen tüm sözleşmelerin devralan … şubeye devredildiği aynı sözleşmenin, 3.maddesinde; protokolün tedarikçi ve devreden arasında imzalanan ve protokol ekinde yer alan 04/04/2019 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin, sözleşmeye ek olarak imzalanan 02/12/2020 tarihli protokolde yer alan tüm hak ve yükümlülüklerin devralana devredilmesi konusunda tarafların mutabakatını içerdiğinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Davacının tarafı haline geldiği 04/04/2019 tarihli Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin “Birim Satış Fiyatı ve Tedarik Tarihleri” başlıklı 10.maddesinde birim satış fiyatının 0,417 TL/ kWh olarak kararlaştırıldığı ve tüketim noktalarının …, …, … abone nolu adresler olarak belirlendiği, yine davacının taraf haline geldiği 02/12/2020 tarihli “ek protokol-1 başlıklı sözleşmede Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesinin süresinin satış bilgileri formunda belirtilen şartlarla 31/12/2021 tarihine kadar uzatılması hususunda anlaşmaya varıldığı, 03/08/2020 tarihli satış bilgileri formu ek-1’de tedarik başlangıç tarihinin 01/01/2021, sözleşme bitiş tarihinin 31/12/2021 olarak kararlaştırıldığı “sabit birim fiyat” yazılı satırın işaretlendiği ve birim fiyatın 496 TL/ MWh olarak kararlaştırıldığı sayaç bilgileri formu ek-2’de tüketim noktasının Göltürkbükü mahallesi 314 sokak no:10 Bodrum/ Muğla adresi olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Dava, fazladan ödendiği iddia olunan enerji hizmet bedelinin iadesi istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, 03/12/2019 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesi ile 02/12/2020 tarihli ek protokolde belirlenen sabit birim satış fiyatının, aşırı ifa güçlülüğü nedeni ile arttırılıp arttırılamayacağı, davalı tarafından ek protokoldeki sabit birim fiyata uygun düzenlenmeyen fatura bedellerinin ihtirazi kayıtla ödenmiş olması sebebiyle davacı tarafından ne kadarlık kısmının iadesinin talep edilebileceği, aşırı ifa güçlüğü bulunup bulunmadığı, aşırı ifa güçlüğü bulunması halinde artış yapılacak oranın davalı tarafından tek taraflı belirlenip belirlenemeyeceği davacının takip tarihi itibari ile fazladan ödediğini iddia ettiği enerji bedelinin ve ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının ne kadar olduğu konularında toplanmıştır.
… 21 İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasının tetkikinden davacı tarafından davalı aleyhine 09/02/2022 tarihinde 31/12/2021, 31/07/2021, 31/08/2021, 30/09/2021, 31/10/2021, 30/11/2021 tarihli faturalardan kaynaklanan fazla ödemenin iadesi hukuki sebebine bağlı olarak işlemiş faizlerle birlikte toplam 852.861.46 TL alacağın genel haciz yoluyla tahsili için takip başlatıldığı, takibe davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine işbu davanın ikame edildiği anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması sonucunu doğurabilmesi için işlem temeline ilişkin hususların esaslı suretle farklılaşması gerekmektedir. Sözleşmenin temelini oluşturan unsurlar sonradan ortaya çıkan esaslı değişiklikler nedeniyle taraflardan biri için katlanılamaz şekilde bozulmuşsa ya da ortadan kalkmışsa bu durumda işlem temelinin çökmesinden bahsedilir. Sözleşmenin değişen şartlara uyarlanması ile ilgili doğrudan hüküm 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 138.maddesinde düzenlenmiştir. 6098 sayılı kanunun 138.maddesi gereğince aşırı ifa güçlüğünde sözleşmenin uyarlanmasının istenebilmesi için bazı şartların birlikte bulunması gerekmektedir. Öncelikle sözleşmenin kurulduğu andaki şartların önemli ölçüde değişmiş olması, değişen şartların taraflarca öngörülmeyen ve öngörülmesi de beklenmeyen olağanüstü bir durum oluşturması ve bu durumun oluşmasının da borçludan kaynaklanmamış olması gerekmektedir. Bu şartlardan bir tanesi dahi bulunmazsa sözleşmenin uyarlanması söz konusu olmayacaktır.
Taraflarca belirlenen sözleşme hükümlerinde sonradan değişen şartlara yönelik bir uyarlama hükmü varsa ya da kanunda özel olarak o sözleşmenin uyarlanması düzenlenmişse bu halde yapılacak uyarlama gerçek anlamda yapılacak bir uyarlama değildir ancak gerek sözleşmede gerek kanunda uyarlamaya ilişkin düzenleme bulunmuyorsa bu durumda değişen şartların sözleşmeye etki edip edemeyeceği, etki edecekse hangi şartların sözleşmenin uyarlanması sonucunu doğuracağı hususları gerçek anlamda sözleşmenin uyarlanmasını ifade etmektedir.
03/12/2019 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesi ile 02/12/2020 tarihli ek protokolde belirlenen sabit birim satış fiyatının, aşırı ifa güçlülüğü nedeni ile arttırılıp arttırılamayacağı, davalı tarafından ek protokoldeki sabit birim fiyata uygun düzenlenmeyen fatura bedellerinin ihtirazi kayıtla ödenmiş olması sebebiyle davacı tarafından ne kadarlık kısmının iadesinin talep edilebileceği, aşırı ifa güçlüğü bulunup bulunmadığı, aşırı ifa güçlüğü bulunması halinde artış yapılacak oranın davalı tarafından tek taraflı belirlenip belirlenemeyeceği davacının takip tarihi itibari ile fazladan ödediğini iddia ettiği enerji bedelinin ve ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz tutarının ne kadar olduğu konularında taraf defterleri incelenerek rapor düzenlenmesi için dosya bir mali müşavir ve üç elektrik mühendisi bilirkişiden oluşan heyete tevdi edilmiş ve mali müşavir …, elektrik mühendisleri …, … ve… tarafından düzenlenen 22/11/2022 tarihli raporda; altı adet elektrik faturası içerisinde bulunan aktif enerji bedelinin birim fiyatının 0,496 TL/ mWh olduğu fakat davalı tarafın birim fiyatın Temmuz, Ağustos, Eylül ayları için 0,569 TL/ mWh ve Ekim ayı için 0,696 Tl/ mWh olarak Kasım ve Aralık ayları için 0,950 TL/ mWh olarak hesapladığı bundan dolayı sözleşmede kararlaştırılan birim fiyat bedeli ile fark tutarının 390.328 TL olduğu işlemiş faiz miktarının takip tarihi itibari ile 11.588,77 TL olduğu yönünde görüş belirtildiği tespit edilmiştir.
Davacı tarafından bilirkişi raporundaki hesaplamalara itiraz edildiği ve 02/12/2022 havale tarihli uzman görüşünün sunulduğu, Elektrik mühendisi … ve KTO Karatay Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi … tarafından düzenlenen uzman görüşünde sonuç olarak tedarikçi aboneliğin elektriği vermesinde problem yaşanması veya EPDK DUY Yönetmeliğindeki tavan fiyat olan 2000 TL/ mWh aşılırsa piyasadaki olağanüstü koşullardan söz edilebileceği, bu güne kadar böyle bir şey yaşanmadığı, çeşitli sebeplere bağlı olarak elektrik piyasasındaki fiyat dalgalanmalarının olağan bir durum olduğu , tedarikçi tarafından ileri sürülen sebeplerin öngörülebilir hususlar olduğu, tedarikçi tarafından ileri sürülen fiyat revizyon sebeplerinin öngörülmez durumlar ve mücbir sebep olmadığı TBK 138.maddesindeki olayların somut olayda gerçekleşmediği yönünde görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Tarafların rapora itirazlarının değerlendirilmesi ve uzman görüşü ile raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişiler 13/01/2023 tarihli ek raporda özetle; 6 adet elektrik faturası yönünden tekrar hesaplama yapılarak alacak tutarının hesaplandığını, sözleşme kapsamında bulunan aktif enerji bedelinin birim fiyatının 0,496 TL/ mWh olduğu fakat davalı tarafından birim fiyatın Temmuz, Ağustos Eylül ayları için 0,569 TL/mWh, Ekim ayı için 0,696 TL/ mWh, Kasım, Aralık ayları için 0,950 TL/ mWh olarak faturalandığı bundan dolayı fark tutarının 808.204,92 TL olduğu, ödeme tarihlerinden takip tarihine kadar her bir fatura yönünden işlemiş faiz hesabının yapıldığı ve davacının takip tarihi itibariyle toplam 808.204,92 Tl asıl alacak ile 36.490,31 TL işlemiş faiz talep edebileceği yönünde görüş ve kanaat belirtildiği görülmüştür.
Dosya içine celp edilen faturalar, tüketim ekstreleri, tarafların ticari kayıtları ve bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamından; elektrik piyasasında sözleşme dönemi için olağanüstü koşulların gerçekleşmediği, mevzuatta öngörülen tavan fiyat artışının mevcut olmadığı , sözleşmenin yapılması sırasında elektrik fiyat dalgalanmalarının öngörülebileceği ve dolayısıyla TBK 138.maddesi kapsamında aşırı ifa güçlüğünün söz konusu olmadığı, davalının sözleşmede kararlaştırılan sabit birim fiyat yerine tek taraflı tespit ettiği birim fiyat üzerinden hesaplama yaparak düzenlediği altı adet faturaya istinaden davacı tarafından ihtirazi kayıtla 808.204,92 TL fazladan ödeme yapıldığı, davacının fazladan ödemek zorunda kaldığı asıl alacağı ve alacağın işlemiş faizini talep edebileceği kanaatine varılmakla takip talebindeki asıl alacak talebiyle bağlı kalınarak 805.575,13 TL asıl alacak ve 36.490,31 TL işlemiş faiz yönünden davanın kabulüne, fazla ilişkin talebin reddine alacak likit ve itiraz haksız olduğundan itirazın iptaline , alacağın %20’si oranında inkar tazminatının davalıdan alınıp davcıya verilmesine, davacının reddedilen kısım yönünden kötü niyetli takip başlattığı ispat edilemediğinden kötüniyet tazminat talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
-Davalının … 21. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına vaki itirazlarının 805.575,13 TL asıl alacak ve 36.490,31 TL işlemiş faiz için iptaline, takibin asıl alacak 805.575,13 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık (%15,75 oranını aşmamak kaydıyla) ticari avans faizi işletilmek suretiyle devamına,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
-Alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %20’si oranında 168.413,08 TL inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre alınması gereken 57.521,49 TL harçtan peşin alınan 10.300,44 TL’nin mahsubu ile bakiye 47.221,05 TL’nin davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsup edilen 10.300,44 TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 16.000,00 TL bilirkişi ücreti, 440,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 16.440,00 TL yargılama giderinin kabul oranına göre takdiren 16.231,89 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 122.627,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/11/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP