Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/261 E. 2022/792 K. 06.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/261 Esas
KARAR NO : 2022/792

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/03/2022
KARAR TARİHİ : 06/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili alacaklı şirket tarafından davalı borçlu aleyhine … 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi yapıldığını ve davalı borçlu tarafından takibe, borca, faize, tüm ferilerine ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edilmesi üzerine icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, davalı borçlu borca itiraz dilekçesinde adreslerinin ekli vekaletnameden ve mersis kayıtlarından da anlaşılacağı üzere yetkili icra müdürlüğünün İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü yetki sınırları içinde olduğunu iddia ettiğini, ancak gerek icra dosyasında mevcut vekaletname incelendiğinde gerek davalı tarafın borca itiraz dilekçesi gerek vergi dairesi kayıtları ve gerekse de takip tarihi itibari ile davalı borçlu şirketin ticari sicil kayıtları incelendiğinde adresinin “…” adresi olduğunu, bu nedenle davalı borçlunun yetki itirazının yerinde olmadığını, icra takibi usule uygun olarak davalı borçlunun ikametgahının bulunduğu yer icra müdürlüğünde açıldığını, davalı borçlu tarafından müvekkili aleyhine … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından 13/01/2022 tarihinde menfi tespit davası açılmış olup davanın derdest olduğunu, iş bu davanın tarafları ve dava konusu alacak ile davalı borçlu tarafından açılan menfi tespit davasının tarafları ve konusu alacağın aynı olması nedeni ile ve bu davayı açmada müvekkilinin hukuki menfaatinin olması nedeni ile iki dosyanın bağlantılı olması ve usul ekonomisi açısından birleştirilmesi gerektiğini, müvekkili şirket ile davalı taraf arasında 20/03/2021 tarihinde Taşeron/Yüklenici Sözleşmesi imzalandığını, iş bu sözleşmenin konusu sözleşme kapsamında ve sözleşmenin ekinde yer alan iş takip formlarında detayları belirtilen inşaat işlerinin tamamlanarak davalı tarafa teslim ettiğini, davalı taraf, müvekkili tarafından eksiksiz olarak tamamlanarak kendisine teslim edilen 4 adet şube mağazasını kesin kabullerle teslim alıp dava tarihi itibarı ile işletmeye devam ettiğini, müvekkili alacaklı şirketin sözleşme gereği yapılıp davalı tarafa teslim edilen şube mağazalarının yapım işlerinden kaynaklanan işler nedeni ile davalı borçludan KDV dahil 838.227,40-TL alacağı bulunduğunu, söz konusu alacağın faturaları düzenlenerek davalı borçluya gönderildiğini, ancak davalı borçlu tarafından faturalara itiraz edilerek söz konusu alacak müvekkil şirkete ödemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından davalı borçlu aleyhine … 35. İcra Müdürlüğü’ nün …Esas sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, söz konusu takibe davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durduğunu, davalı borçlunun icra takibine yaptığı itiraz hukuki dayanaktan yoksun olduğu gibi kötü niyetle yapılmış ve haksız itiraz olduğunu, bu nedenle öncelikle huzurdaki davanın … 12. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında birleştirilmesine karar verilmesini, akabinde davalı borçlunun … 35. İcra Müdürlüğü’nün …-Esas sayılı dosyasında icra takibine yönelik haksız ve kötüniyetli itirazlarının iptaline ve takibin devamına, davalı borçlu şirketin alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davanın itirazın iptali davası olduğunu, taraflarınca açılan davanın ise, aynı konudaki alacağın mükerrer takip yapılarak kesinleştirilmesi sonucu oluşan hukuki duruma ilişkin açılmış olduğundan ispat yükü ve içeriklerinin farklı olduğunu, bu nedenle davaların birleştirmesine muvafakat etmediklerini, … 1. İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasında alacaklı görünen davalı tarafça iki faturaya işletilen toplam 55.776,57 TL’nin faizi ile birlikte takibe konu edildiğini, aynı faturaların … 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen ödeme emri ile mezkur takibe konu edildiğini, ödeme emrinde fatura tarihleri, seri numaraları, tarafları ve bedellerin bire bir örtüştüğünü, … 35. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasından gönderilen 18.08.2021 tarihli ödeme emri müvekkiline 04.09.2021 tarihinde tebliğ olduğunu ve takibe 08.09.2021 tarihinde yapılan itirazı ile takibin durduğunu, iki takibinde konusunu teşkil eden faturalara müvekkili tarafından … 17. Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile takiplerden önce TTK hükümleri doğrultusunda faturalar eklenerek ihtarname ile itiraz edildiğini, icra takibi açısından derdestlik bir takip şartı olduğunu, ilk takipten feragat etmeksizin açılan ikinci takibin mükerrer nitelikte olduğunu ve ikinci takipte geçerli bir borçtan söz edilemeyeceğini, ilk yapılan takipte süresinde itiraz ile takibin durduğunu, sonrasında ki takipte usulsüz yapılan tebliğ sonrasında itiraz süresi kaçırıldığını ve takibin şeklen kesinleştiğini, şeklen kesinleşen dosyaya ilişkin 13.01.2022 tarihinde …. 12. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Esas sayılı menfi tespit davası açılmak zorunda kalındığını ve bu dava ve takiplerde toplam 1.182.101,00 TL teminat yatırılmak zorunda kalındığını, müvekkili şirketin … TC kimlik numaralı … ve … TC kimlik numaralı … tarafından müştereken kullanılan çift imza ile temsil edilebildiğini, davacı tarafça sunulan sözleşmenin tek imzalı olduğunu ve imzanın müvekkili şirket yetkililerinden hiçbirine ait olmadığını, aynı sahte sözleşme huzurdaki itirazın iptali davası dosyasına davacı tarafça 29.03.2022 tarihli delil dilekçesi ekinde de sunulduğunu, davacının delili olan sözleşmenin sahteliğine ilişkin olarak … Cumhuriyet Başsavcılığında suç duyurusunda bulunulduğunu, davacının iş yaptığını iddia ettiği …, …, …. ve …’ de bulunan 4 adet işyeri müvekkili şirkete ait olmadığını, franchise işletmeleri olduğunu, davacı şirket tarafından müvekkil şirket aleyhine konu edilen faturaların içerik ve bedelleri aynen müvekkilin franchise firması olan … vergi numaralı …Şirketi’ne de ihdas edildiğini, davacının aynı bedelleri müvekkilin franchise firmasından da istemesinin müvekkilinin bu tarz bir sözleşmede taraf olamayacağının da kanıtı niteliğinde olduğunu, bu nedenlerle davacı tarafın hukuki ve pratik fayda içermeyen birleştirme talebinin mezkur davalarındaki talep ve konuların farklı olmaları nedeniyle reddine, dosyaya sunulan sahte sözleşmedeki müvekkili şirket yetkililerinin imzasının bulunmaması ve dolayısıyla iddia edilen yetki sözleşmesinin de geçersiz olması ve müvekkili şirket adresinin de İstanbul Anadolu Adliyesi yetki sınırlarında bulunması nedeniyle davanın öncelikle yetkisizlik nedeniyle reddine ve dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Adliyesi Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, aksi kabul halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu davanın 25/03/2022 tarihinde ikame edildiği anlaşıldı.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Davanın, eser sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık , taraflar arasında akdedildiği iddia edilen 20/03/2021 tarihli “Taşeron/Yüklenici Sözleşmesi” kapsamında eserin davalıya teslim edilip edilmediği, eksik iş olup olmadığı, eksikliklerin giderilip giderilmediği, davacının takip tarihi itibari ile eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağının ne kadar olduğu, eser sözleşmesinin davalı şirket yetkilileri tarafından imzalanıp imzalanmadığı, yetkisiz temsilci tarafından yapılan işleme sonradan onay verilip verilmediği, icra dairesinin ve mahkemenin yetkili olup olmadığı, takip ve dava tarihi itibari ile davalının sicil kaydında görünen adresinde değişiklik olup olmadığı konularında toplanmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydının tetkikinde 10/01/2022 tarihli ticaret sicil gazetesinde davalı şirketin … adresinden … adresine taşındığının tescil ve ilan edildiği anlaşılmaktadır.
HMK’nın 6/1. maddesinde “(1) Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Bu yetki kuralı kesin olmadığından HMK’nın 19. maddesinde belirlenen süre ve yöntemle yetkisizlik itirazında bulunulmaz ise davanın açıldığı mahkeme yetkili hale gelir ve mahkemece kendiliğinden yetkisizlik kararı verilemez. ” düzenlemesi yer almaktadır.
Davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresinin “…” HMK 6.maddesi kapsamında yetkili mahkemeninn davalının yerleşim yeri mahkemesi olan İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla davanın mahkememizin yetkisizliği nedeniyle HMK. 114/1-ç ve HMK. 115/2. maddeleri gereği davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin yetkisizliği nedenile HMK. 114/1-ç ve HMK. 115/2. maddeleri gereği davanın usulden reddine,
2-HMK. 20. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içinde mahkememize yazılı olarak başvurulması halinde dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesine, süresi içinde başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılacağının davacı vekiline ihtarına (İHTARAT YAPILDI)
3-HMK. 331/2 maddesi gereği yargılama giderlerinin yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/10/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …