Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/193 E. 2022/229 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/193
KARAR NO : 2022/229

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 01/03/2022
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato Tasdiki davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Konkordato talep eden vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili … Tic. Ltd. Şti.’nin cari hesaptan kaynaklı olarak davalı … A.Ş.’den sunulan cari hesap ekstresinde de görülebileceği üzere 53.334.769,09 TL alacaklı olduğunu, bu alacağına karşılık tarafına alacağın tahsili amacıyla girişimlerde bulunulmuş ise de borçlu tarafından sözlü olarak borcun ödeneceği ifade edilmiş ise de bu zamana kadar hiçbir ödeme gerçekleştirilmediğini, alacaklıya borçlusu hakkında konkordato işlemlerini başlatma yetkisi verilmesinin gerekçesi alacaklılar arasında eşitliği sağlamak olduğunu, borçlu tarafından sunulacak belgeler ve mahkemece atanacak komiser ve bilirkişi değerlendirmeleriyle konkordato yargılamasında imtiyazlı ve adi alacakların bedelleri tespit edilebilecek, alacaklılar arasında eşitlik ilkesi gereğince müvekkili şirketin de alacağının mümkünse tamamına ulaşabileceğini, aksi halde müvekkilinin de dahil olmak üzere davalı alacaklılar tarafından yakın zamanda cebri icra tehdidi yöneltilmesi halinde borçlunun söz konusu borçlarının tamamını ödeyebilmesi ve müvekkilinin alacağının tamamını tahsil etme imkanı kalmayacağını, müvekkilinin alacağını sırasıyla rehinli alacaklar, eşya ve taşınmazın aynından doğan kamu alacakları, işçi alacakları ve eşya ve taşınmazın aynından doğmayan kamu alacakları için ödeme yapıldıktan sonra alabileceğini, bu alacaklara işleyecek faizlerle birlikte alacağını alamama ihtimali bulunduğunu, borçluya ait taşınmazlar üzerinde bankalar lehine ipotekler, taşınır mallar üzerinde taşınır rehni mevcut olduğunu, finansal kiralama konusu malları finansal kiralama şirketleri geri alabileceğini, bu durumda müvekkilinin alacağına kavuşabilmesi için borçlu şirketin faaliyetine devam ederek hazırlanacak ön proje kapsamında yapacağı ödemelerle müvekkili şirket alacağına kavuşma imkanını elde edeceğini, mali durumunun bozulması nedeniyle alacaklılarına ödeme yapmakta zorlanan borçlu şirketin ödemelerini tatil etme durumuna geldiğini, borçlu şirketin tacir olup, müvekkili şirket tarafından iflası istenebilecek kişilerden olduğundan müvekkilinin davacı sıfatına sahip bulunduğunu, borçlunun akaryakıt ve hayvan yemi toptan ticareti sektöründe faaliyet göstermekte olup ticaret sicil kayıtlarında da merkez adresinin … olarak görüldüğünü, ayrıca davalı borçlu şirketin işletme faaliyetlerinin bir süre için aksamadan devam etmesi halinde tüm borçlarını ödeyebileceğini ve konkordato projesinin başarıya ulaşması ile tüm alacaklıların alacağını tahsil etmesinin sağlanacağı öngörüldüğünü belirterek borçlu şirket için konkordato işlemlerinin başlatılmasını, borçlu şirketin İİK’nın 286 maddesinde belirtilen belgeleri ve kayıtları sunmaya davet edilmesini, borçlu şirkete belgeleri sunması için İİK 287.maddesi uyarınca makul bir süre verilmesini, borçlu şirket tarafından İİK’nın 286. maddesindeki belgelerin sunulması halinde borçlu şirket hakkında geçici mühlet kararı verilmesini, borçlu şirket tarafından konkordatonun amacına ulaşması için gerekli tedbirlerin talep edilmesi halinde bu tedbirlere hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Talep , İİK 287/2 maddesi kapsamında alacaklı tarafından ikame edilen adi konkordatonun tasdiki istemine ilişkindir.
İİK 285/3. maddesinde “yetkili ve görevli mahkeme, iflasa tabi olan borçlu için 154. maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazlı yerdeki, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir” denilmiştir.
Davanın 01/03/2022 tarihinde açıldığı, borçlu şirketin sicil kaydı incelendiğinde 25.02.2022 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan karar gereğince … adresinde kurulu olan şirketin merkez adresinin … adresine nakline karar verildiği , kararın ticaret siciline tescil edildiği anlaşılmıştır.
Alacaklı tarafından yapılan başvuru üzerine mahkememizce 03/03/2022 tarihli ara karar ile borçlu şirkete İİK 286.maddesinde belirtilen belgelerin sunulması ve konkordato gider avansının depo edilmesi hususunda ihtar yapılması üzerine borçlu şirket tarafından 04/03/2020 tarihli tedbir talepli dilekçe ile İİK 286.maddesinde sayılan belgelerin sunulduğu, tedbir talepli dilekçede ;borçlu şirket tarafından daha önce … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame edilen … E sayılı dosyada görülen konkordato tasdiki talebine ilişkin davanın usul ve yasaya aykırı şekilde reddedildiğinin ve gerekçeli kararın yazılması halinde yasal yollara başvurulacağının belirtildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame edilen … E sayılı dosyası UYAP üzerinden celp edilmiş, tetkikinde Hazine ve Maliye Bakanlığının müdahale dilekçesinde borçlu şirketin 04/10/2021 tarihinde sicile tescil edildiğinin, borçlu şirketin …A.Ş adlı şirketi 08/11/2021 tarihinde devraldığının, iki şirketin birleştiğinin, … A.Ş tarafından … 2.Asliye Ticaret Mahkemesinde ikame edilen … E sayılı dosyasında 09/09/2021 tarihli tasdik kararından feragat edildikten sonra … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde konkordato istemli dava ikame edildiğinin bildirildiğinin anlaşılması üzerine mahkememizce … 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E sayılı dosyası celp edilmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında borçlu şirket ile birleşerek infisah olan …A.Ş tarafından konkordatonun tasdikinden sonra davadan feragat edildiği, anılan dosyaya sunulan komiser heyeti raporundan borçlu şirketin borçlarının önemli kısmının vergi borcuna ilişkin olduğu anlaşılmakta yine borçlu şirket tarafından mahkememize sunulan imtiyazlı borçlar listesinde vadesi geçmiş ve takside bağlanmış vergi borçlarının toplamının 770.370.076,63 TL olduğu, davacının vergi borcunun ödenmesinde yaşanan ekonomik sıkışıklık nedeni ile yeniden mahkememizde adi konkordatonun tasdiki talebinde bulunduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık, alacaklı tarafından ikame edilen adi konkordatonun tasdiki talepli davada İİK 286. maddede sayılan belgelerin sunulması halinde derhal geçici mühlet kararı verilmesi gerekip gerekmediği ve yine borçlu şirket tarafından adi konkordatonun tasdiki istemli başka bir davada verilen ret kararına karşı kanun yoluna başvuru hakkı bulunmasına rağmen yeni bir dava ve mühlet talebinde hukuki yarar bulunup bulunmadığı hususlarında toplanmıştır.
Borçlu şirket tarafından sunulan dava dilekçesinde; borçlunun daha önce adi konkordatoya başvurduğu, mahkemece talebin reddine karar verildiği, verilen karara karşı kanun yoluna başvurulacağı belirtilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde dava şartları sayılmıştır. Dava şartı, davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi ve karar verilebilmesi için varlığı veya yokluğu mutlaka gerekli olan şartlardır. Dava şartları gerçekleşmeden davanın esası incelenemez. Bu nedenle davanın incelenip karara bağlanabilmesi, dava şartlarının varlığı yada yokluğuna bağlıdır. Hakim dava şartı eksikliğini kendiliğinden dikkate alır, tarafların bu konuda talepte bulunmasına gerek yoktur. (Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez / Prof. Dr. Oğuz Atalay / Prof. Dr Muhammet Özekes, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Hükümlerine Göre Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, sayfa 290).
HMK’nun 114.maddesinde düzenlenen dava şartları mahkemeye, taraflara ve dava konusuna (müddeabihe) ilişkin olmak üzere, üçe ayrılır. Mahkemeye ilişkin dava şartları; “yargı hakkı, yargı yolu, görev, kesin yetki”, taraflara ilişkin dava şartları; “davada iki tarafın bulunması, taraf ehliyeti, dava ehliyeti, davaya vekalet ehliyeti ve geçerli vekaletname, davayı takip yetkisi”, dava konusuna ilişkin dava şartları ise; “davacı tarafından gider avansının yatırılması, teminat gösterilmesine ilişkin kararın yerine getirilmesi, kesin hüküm bulunmaması, hukuki yarar (menfaat) bulunması, davanın derdest olmaması” olarak sıralanmaktadır. Yine HMK’nun 114/2 maddesinde ise diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu ifade edilmiştir.
HMK’nun 114/1.h maddesi ile davacının, dava açmakta hukuki yararının olması dava şartları arasında sayılmıştır. Dava konusuna ilişkin dava şartları arasında yer alan “hukuki yarar”, diğer dava şartları gibi Mahkemece re’sen nazara alınarak değerlendirilecek, davacının hukuki yararının olmaması halinde dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilecektir.
Davacının dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli olmayıp davacının dava açmakta hukuki bir yararının bulunması gerekmektedir. Yani dava hakkı, hukuki yarar ile sınırlıdır. Dava açmakta hukuki yararı olmayan kişi, Devletin mahkemelerini gereksiz yere uğraştıramaz. Bu, hukuki korunma (himaye) ihtiyacı olarak da adlandırılmaktadır. Yani, davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde, korumaya değer bir yararı olmalıdır. Bilindiği ve 07/12/1964 gün ve 3/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere; dava, mahkemeden verilecek bir hükümle, bir iddia üzerinde hukuki korunmanın sağlanması dileğidir (Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 07/06/2021 tarihli 2020/1812 E. 2021/3073 K. sayılı ilamı). Dava açmaktaki yarar ideal veya ekonomik değil korunmaya değer hukuki bir yarar olmalı, davacı hakkına kavuşmak için mahkemenin kararına ihtiyaç duymalıdır. Dava yolu ile ulaşılmak istenen amaç, aynı güvenle ve fakat daha basit bir yol ile gerçekleşebilecekse, o konuda dava açılmasında hukuki yarar yoktur. Dava şartları, dava açılması anından hükmün verilmesine kadar mevcut olmalıdır.
… 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame edilen … Esas sayılı dosyasında borçlu şirket hakkında önce geçici mühlet kararı verilmiş, borçlu şirketin kesin mühlet isteminin ise reddine karar verilmiş, borçlu vekili tarafından anılan karara karşı kanun yoluna başvurulacağı belirtilmiştir. Anılan karara karşı kanun yoluna başvurulması halinde borçlunun kesin mühlet talebinin reddi kararının onanmasına karar verilebileceği gibi borçlu şirket hakkında kesin mühlet kararı verilmesi ihtimali de bulunduğundan borçlu şirketin geçici mühlet talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığı kanaatine varılmakla alacaklı tarafından ikame edilen iş bu davanın HMK 114/1-h ve HMK 115/2 maddeleri gereği usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın usulden REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcı peşin alınmış olmakla yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davacı tarafça yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi/İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/03/2022

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP