Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/138 E. 2022/723 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/138
KARAR NO : 2022/723

DAVA : Konkordato Tasdiki
DAVA TARİHİ : 16/10/2018
KARAR TARİHİ : 15/09/2022

Mahkememizin 13/06/2019 tarih 2018/943 E. 2019/567 K. sayılı kararına ilişkin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesinin 17.06.2020 tarih 2019/2570 E. 2020/1056 K. sayılı istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararın Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20.12.2021 tarih 2021/2108 Esas 2021/2386 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş olmak ile dosya yukarıda belirtilen sıraya kaydedildi ve yapılan yargılama sonunda ;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketlerin grup şirketi olup, … Şirketi’nin 5.000.000,00 TL sermayeli iki ortaklı, … Şirketin 6 ortaklı 950.000,00 sermayeli, … Anonim Şirketi’nin 50.000,00 TL sermayeli tek ortaklı şirket olduğunu, müvekkili …’ın ise … Anonim Şirketi’nin tek ortağı diğer iki şirketin hakim hissedarı olup, şirketlerin borçlarına müteselsil kefil olduğunu, her bir şirketin faaliyet konusunu da belirterek mali durumları hakkında ve konkordato başvurusunda bulunulmasına dayanak nedenlerin açıklanarak şirketlerin borca batık olduğunu, borçlarının tasfiyesinin müvekkili … Şirketi yönünden tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren üç buçuk yıl içinde 3’er aylık eşit taksitlerle ve %35 tenzilat ile, … Limited Şirketi tasdik kararının kesinleşmesinden itibaren üç buçuk yıl içinde 3’er aylık eşit taksitlerle ve %20 tenzilat ile, … Şirketi üç buçuk yıl içinde 3’er aylık eşit taksitlerle ve %50 tenzilat ile vade konkordatosu talep edildiği bu nedenle yasada tanımlandığı şekilde 3 aylık geçici mühlet verilmesine, konkordato komiseri atanmasına, daha sonra kesin mühlet talebinin kabul ile konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava İİK. 286 ve devamı hükümlerinden kaynaklanan konkordatonun tasdiki talebine ilişkindir.
Konkordato isteminde bulunan şirketlerin muamele merkezinin bulunduğu yer ve davacı gerçek kişinin yerleşim yeri adresinin mahkememizin yargı çevresi içinde olduğu anlaşıldığından mahkememizin bu davaya bakma konusunda kesin yetkili olduğu, İİK. 286. maddesi çerçevesinde yapılan inceleme sonucu davacılar yararına 17.10.2018 tarihinden itibaren 3 ay geçici mühlet verildiği, geçici konkordato komiser heyeti tayin edildiği, ilgili kurumlara bildirimler ile ilanların yapıldığı, İİK. 287. maddesi çerçevesinde konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin olup olmadığının tespiti bakımından geçici komiser heyetince ara ve nihai raporun dosyaya ibraz edildiği bu çerçevede mahkememizce İİK. 289. maddesi uyarınca duruşma açılmak suretiyle davacılar yararına 07.01.2019 tarihli kararla 1 yıl kesin mühlet kararı verilerek komiser heyetinin görevinin devamı ile yasada tanımlanan işleri yapmaları konusunda yetkilendirildikleri ve yine ilgili kurumlara bildirimler ile ilanların yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kesin mühletin verilmesine dayanak geçici komiser heyetince düzenlenen 03.01.2019 tarihli nihai raporda özetle; ”likidite sıkışıklıkları ve borçların ödenmesindeki sorunların konkordato müracaatından önce gerçekleştiği nazara alındığında şirketin finansal sorun yaşaması kaçınılmaz olduğundan bu gerekçeyle yapılan konkordato müracaatının samimi olduğu, her üç şirketin de rayiç değerlerle mühlet tarihi itibariyle ve 29.12.2018 tarihi itibariyle borca batık olduğu, satışların geçmişe oranlar %30 düştüğü, faaliyetler nedeniyle kar elde edilemediği, proforma gelir tablolarındaki kara ulaşamadıkları, şirketin komiserlik talimatlarına uygun hareket ettiği, davacılar tarafından sunulan ön projelerin revize edilmesi ve İstanbul Havalimanı kapsamında bulunan antrepo ve depo projesi için yatırımın başlaması durumunda revize edilecek projelerin uygulanabilir nitelikte olduğu, konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin bu koşula bağlı olup kesin mühlet verilmesi halinde ve bu süre içinde yukarıdaki koşulların gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması durumunda ön projenin gerçekleşme ümidinin olmadığı, ancak şirketlerin somut adım attığı, geçici mühlet içinde alacaklıları zarara uğratacak hiçbir işlemde bulunmadığı, tasarruf tedbirleri kapsamında … tahliyesiyle ibra edilerek önemli bir borç yükünden kurtulduğu, halen şirkette 250 kişinin istihdam edildiği, havalimanı projesi için ortak bulunması konusunda somut girişimler yapıldığı ve ciddi bir gelir beklentisinin doğduğu, konkordato süreci ile birlikte çalışmayı bırakan müşterilerin kesin mühlet verilmesi halinde yeniden davacılarla çalışmaya başlayacaklarına ilişkin olumlu mesaj verdikleri ve şirketlerin iflasına karar verilmesi halinde adi alacaklıların neredeyse hiçbir tahsilat yapamayacakları durumda olmaları şirketin faaliyetine devam etmesinde tüm alacaklıların, çalışanların açısından yarar olduğu” ifade edilmiştir.
Kesin mühletin içinde komiser heyetince 06.02.2019, 13.03.2019, 15.04.2019 ve 13.05.2019 tarihli raporlar ibraz edilmiştir. En son ibraz edilen 13.05.2019 tarihli komiser heyeti raporunda ”davacı şirketlerin rayiç değer bilançosuna göre mühlet tarihi itibariyle ve 30.04.2019 tarihi itibariyle borca batık olma durumlarının devam ettiği, faaliyetlerinden kar elde edemedikleri, satışlarının geçmişe oranla 2019 yılında ciddi oranda düşürdükleri, konkordato ön projesinde proforma gelir tablosunda öngörülen aylık ortalama net satışlarının ancak 1/3’ünü yakalayabildikleri, Mart ayından itibaren faaliyet gelirleri konusunda beklenti olmasına karşın bu hususun gerçekleşmediği aksine özellikle Nisan ayında satışların olağanüstü düştüğü, zararın dramatik olarak yükseldiği, kesin mühlete geçişle birlikte ilk dört ayın sonunda kara geçilemediği, satışların tatminkar seviyenin çok gerisinde kaldığı, zararın her geçen ay büyüyerek devam ettiği, likidite sıkışıklığının devam ettiği, acil kaynak gereksiniminin olduğu İstanbul havalimanı kapsamında bulunan antrepo ve depo projesi için … Ltd. Şti. tarafından dosyaya ibraz edilen taahhüdün somutlaşmamış olduğu, komiser heyetince bu projenin yerinde bizzat yapılan fiili incelemede herhangi bir işlemin ya da inşaat faaliyetinin başlatılmadığı, bu taahhütnameyi veren şirket yetkilileriyle herhangi bir temas kurulmadığı, ön projedeki kaynakların sağlanabilmesi ve öngörülerin tutturulabilmesinin mümkün olmadığı” açıklanmıştır.
İİK. 292. maddesinde, iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması halinde ve bu konuda komiser heyetince sunulan yazılı rapor üzerine mahkemece kesin mühletin kaldırılarak borçlunun iflasına resen karar verileceği belirtilmiştir.
Davacılar yararına İİK. 287. maddesine dayalı olarak geçici mühlet verildiği ve bu mühletin içinde komiser heyetince ibraz edilen nihai raporda konkordatonun başarıya ulaşmasının ihtimali dahilinde olduğunun belirtilmesi karşısında davacılar hakkında 1 yıl kesin mühlet verilmiş ise de, kesin mühletin verildiği 07.01.2019 tarihinden itibaren davacıların faaliyetlerinin izlenmesi suretiyle oluşturulan 14.05.2019 tarihli rapor içeriğinde şirketlerin her geçen gün zararlarının artmaya devam ettiği, borca batık halde bulundukları, ön projede dayanılan gelir projeksiyonunun yakalanamadığı, aksine hedeflerin çok çok altında kalındığı, Nisan ayında önceki aylara nazara satışların ciddi anlamda düştüğü, şirketlerin yüksek oranda gelir elde etmesine dayanak teşkil eden ve konkordato projesinin başarıya ulaşmasının tek dayanağı olan “…” gerçekleştirilemediği, bu konuda anlaşma yapılması beklenen … Ltd. Şti.’nin taahhüdüne uymadığı, çalışanların ücretleri ve diğer faaliyet giderlerinin ödenemediği, şirketlerin iyileşme ihtimalinin kalmadığı gibi konkordatonun tasdik ihtimalinin de bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
İİK. 292. maddesinde açıkça kesin mühlet içinde konkordatonun başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığının belirlenmesi durumunda kesin mühletin derhal kaldırılarak iflas kararı verilmesi gerektiği ifade edilmiş olmakla, somut olayda davacıların konkordato projelerinin başarıya ulaşma ihtimalinin olmadığının net bir şekilde tespit edilmesi nedeniyle kesin mühletin kaldırılması ve iflasa tabi olan davacı şirketlerin iflaslarına karar verilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
Esasında konkordatonun başarı ihtimalinin olmadığının anlaşılması nedeniyle kesin mühletin kaldırılması durumunda iflasa tabi borçlunun borca batık olup olmadığı gözetilmeksizin iflas kararı verilmesi gerektiği, İİK. 292. maddesinde bu hususun açıkça düzenlendiği sabit olduğundan davacı şirketlerin iflasına, davacı … yönünden ise konkordato talebinin reddine dair hüküm kurulmuş ancak mahkememizce davacı şirketlerin tasdik taleplerinin reddine, davacı şirketlerin iflasına dair verilen karar, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 20.12.2021 tarih 2021/2108 Esas 2021/2386 Karar sayılı ilamı ile ve “… İİK 287/5. maddesinin yollaması ile 292/ son fıkrası gereğince “Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder” hükmüne uygun şekilde davetiye tebliğ edilmeden ve borçlu şirket yetkilileri dinlenmeden karar verildiği ..” gerekçesiyle bozulmakla dosya yeniden esasa kaydedilmiş bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir.
Borçlu şirketlerin yetkilisinin duruşmada hazır bulunması amacıyla borçlu şirketlere de ayrıca duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmiş ancak davacı şirket yetkilileri ihtara rağmen duruşmaya katılmamışlardır.
Dosya kapsamından, davacı şirketler yönünden konkordatonun başarı şansının bulunmadığı, teklifin borçlunun malvarlıkları ile orantılı olmadığı, borçlunun mal varlığının korunması açısından iflasın açılmasında bu yönüyle yarar bulunduğu dosya kapsamından anlaşılmakla davacıların konkordatonun tasdiki talebinin reddine, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … nosunda kayıtlı …ŞİRKETİ, … nosunda kayıtlı … ŞİRKETİ ve … nosunda kayıtlı … ŞİRKETİ’nin AYRI AYRI İFLASINA, iflasın 15.09.2022 saat 16:05 itibariyle açılmasına, kararın derhal … Nöbetçi İflas Müdürlüğüne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine, iflas kararının, iflas müdürlüğü tarafından İİK m.166 Maddesi çerçevesinde ilan olunmasına, İİK. 288.maddesi gereğince iflas kararının ilgili yerlere bildirilmesine ve ilanına, davacı şirketler tarafından depo edilen iflas avansının İstanbul İflas Müdürlüğüne gönderilmesine, dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların konkordato tasdiki talebinin REDDİNE,
2-Davacılar, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … nosunda kayıtlı … ŞİRKETİ, … nosunda kayıtlı …ŞİRKETİ ve … nosunda kayıtlı … ŞİRKETİ’nin AYRI AYRI İFLASINA,
Her bir şirket yönünden iflasın 15.09.2022 saat 16:05 itibariyle açılmasına,
Kararın derhal … Nöbetçi İflas Müdürlüğüne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
İflas kararının, iflas müdürlüğü tarafından İİK m.166 Maddesi çerçevesinde ilan olunmasına,
İİK. 288.maddesi gereğince iflas kararının ilgili yerlere bildirilmesine ve ilanına,
Davacı şirketler tarafından depo edilen iflas avansının … İflas Müdürlüğüne gönderilmesine,
3-Bu dava nedeniyle alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 35,90 TL’den mahsubu ile kalan 44,80 TL’nin davacılardan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacılar tarafından harcanan giderlerin davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde artan gider avansının iadesine,
Dair, hazır bulunan taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Yargıtay temyiz yasa yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/09/2022

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP