Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/101 E. 2022/174 K. 25.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/101 Esas
KARAR NO : 2022/174

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ : 05/09/2018
KARAR TARİHİ : 25/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Okul Taksit Sistemi ile vermiş olduğu kredi hizmetinden yararlanmış olan borçlu ve davalı …, …, … ve …’un bu sistemden yararlanarak … Okulu’nda eğitim almalarını sağladığını, fakat daha sonra … Bankası A.Ş ile aralarında akdedilmiş olan anlaşma gereğince ödenmesi gereken taksit tutarlarının ödenmediğini, bu nedenle taraflarınca ödenmeyen taksitlerin tahsili amacıyla … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, fakat davalı tarafın takibe itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, tüm bu nedenlerle davalının … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının yetkili yerde icra takibi yapmadığını, yetkili icra dairelerinin … İcra Daireleri olduğunu, ortada para borcunun yerine getirilmesine ilişkin bir ihtilaf bulunmadığını, taraflar arasında uyuşmazlık esnasında … Okulunun vermesi beklenen eğitim hizmetini, faaliyetlerin sonlandırılması nedeniyle verememesinden kaynaklandığının görüldüğünü, uyuşmazlık okulun vereceği hizmet karşılığı bankadan kullandırılan kredinin ödenmemesinden kaynaklandığını, okulun vereceği hizmet karşılığında alacağı ödemeleri kendisinin kabul etmediğini, bankadan kredi kullandırarak ödemeleri kabul ettiğini, davalı bankanın birçok şubesi bulunduğunu, müvekkilinin bizzat gidip alacaklının genel merkezinde ödeme yapmakla yükümlü olmadığını, müvekkilinin kredi çektiği yerdeki şubeye ödeme yapmakla yükümlü olduğunu, davacının kısmi dava açtığını, ancak itirazın iptali davasının kısmi dava olarak açılamayacağını, dava şartları gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, okulda bir sonraki yıla ilişkin alınacak eğitim hizmeti için ödenecek ücretin bankadan çekilecek kredi ödemeleri ile kabul edildiğini, sonraki yılda alınması beklenen eğitim hizmeti için kredilerin bir kısmı ödendikten sonra ancak yeni eğitim ve öğretim yılı başlamadan okulun faaliyetlerinin sonlandırılması nedeniyle müvekkilinin çocuklarının eğitim almadığı halde okul taksitlerinin birkaç taksitinin ödendiğini, davacı tarafın hiç alınmayan bir hizmet için ödeme yapmalarını istediğini, bunun hukuken mümkün olmadığını, davacının yasal olarak alacaklı olduğunu ispat etmesi gerektiğini, müvekkilinin davacı tarafa borcu bulunmadığını, müvekkillerinin çocuklarının …Okulunda okudukları için bu okulun … Bankası A.Ş ile olan anlaşması gereğince okul taksitlerini bankaya ödemekle yükümlü olduğunu, müvekkillerinin çocuklarının eğitim gördüğü süre zarfında okul taksitlerini bankayla okulun yaptığı anlaşma gereğince ödemeleri bankaya yaptığını, yani okul taksitlerinin okulun hesabına ödenmesi gerekirken dava dışı okul idaresi …ile yapılan anlaşma gereğince kredi şeklinde taksitlerin ödenmesini istediğinden dolayı taksitlerinin bankaya yapıldığını, okulun faaliyetleri sonlandırılınca müvekkilinin bankaya olan taksitlerini ödemediğini, söz konusu okulun eğitim ve öğretim faaliyetine başlamadan müvekkilinin kedinin birkaç taksitini ödediğini, eğitim başlamadan taksitler ödendiğinden dolayı müvekkilinin okulun eğitim hizmeti sunamayacağını bu nedenle ödemiş olduğu taksitleri … Bölümünden geri istediğini, ancak defterdarlığın söz konusu olayla ilgili olarak birçok kişinin mağdur olduğunu, eğitim almadığı halde taksit ödeyen kişilerin ödemelerinin yapılacağını belirttiğini, ancak ödemelerin müvekkiline yapılmayınca tekrar defterdarlıktan bilgi istendiğini, ilgili bölümün ise söz konusu kredilere ilişkin herkes hakkında icra takibi yapılacağını, yapılacak icra takibine ödemelerin yapıldıktan sonra Bakanlık tarafından güvenlik soruşturmasından başarıyla geçen kişilere ödemelerin geri iade edileceği, ancak güvenlik soruşturmasından geçmeyen kişilere ödemenin yapılmayacağının belirtildiğini, dava dışı okul tarafından kredi borcuna esas teşkil edecek eğitim hizmeti verip vermediğini ve davacı tarafın alacak hakkının olup olmadığının araştırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddini, davacının haksız ve kötü niyetli olduğundan davacı aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67. maddesinde düzenlenen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, okul taksitlerinin ödenmesine ilişkin davacı müflis banka ile akdedilen tüketici işlemi niteliğindeki “Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” uyarınca taksitlerin ödenmemesinden kaynaklanan alacağın tahsili için davacı-takip alacaklısı banka tarafından … 9. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından takibe konu edilen alacak yönünden, davalının, davacı yana borcunun bulunup bulunmadığı ve % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilip edilemeyeceği hususlarından kaynaklanmaktadır.
Görev hususu kamu düzenine ilişkin olduğundan öncelikle mahkememizce görev hususunda inceleme yapılması gerekmektedir.
5411 sayılı Bankacılık Kanununun 142. maddesinde “Fon, fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesince bakılır. O yerde birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemelerinde görülür” düzenlemesi vardır.
Ancak, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve Tüketici Kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir. Aynı Kanunun 73/1. maddesinde “tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken; 83/2.maddesinde de “taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili DİĞER KANUNLARDA DÜZENLEME OLMASI, BU İŞLEMİN TÜKETİCİ İŞLEMİ SAYILMASINI VE BU KANUNUN GÖREV VE YETKİYE İLİŞKİN HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASINI ENGELLEMEZ” hükmüne yer verilmiştir. 6502 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, Tüketici Mahkemeleri olacaktır.
Somut olayda, okul taksitlerinin ödenmesine ilişkin davacı müflis banka ile akdedilen “Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” uyarınca taksitlerin ödenmemesinden kaynaklanmakta olup, dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra, 05/09/2018 tarihinde açılmıştır. Davalı, tacir olmayıp 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 3/1-k maddesi uyarınca tüketicidir. Bu haliyle uyuşmazlığın, anılan kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca, Tüketici Mahkemesi tarafından çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Bu nedenle, mahkememizin görevsizliğine ve dava şartı – görev yönünden davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 04/06/2021 gün ve 2020/2108 E., 2021/902 K. Sayılı ilamı ; T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 12/02/2021 gün ve 2021/216 E., 2021/304 K. Sayılı ilamı ; T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 37. Hukuk Dairesi’nin 21/12/2020 gün ve 2020/1222 E., 2020/2297 K. Sayılı ilamı ,T.C. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi’nin 05/07/2021 gün ve 2021/1659 E., 2021/1442 K. sayılı ilamı benzer niteliktedir.)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davanın DAVA ŞARTI – GÖREV YÖNÜNDEN USULDEN REDDİNE,
2-)Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
3-)Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli mahkemeye gönderilmek üzere başvurulması halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-)HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
5-)Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına,
6-)Süresi içinde gönderilmesi için başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak ve istinaf başvurma ve karar harcı ile istinaf gider avansı yatırılmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi İlgili Hukuk Dairesince incelenmesi için tarafların istinaf kanun yoluna başvuru hakkı açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/02/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır