Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/95 E. 2021/865 K. 08.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/95 Esas
KARAR NO : 2021/865 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 08/02/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 01.09.2012 düzenleme tarihli, 6.000,00 TL, 29.09.2012 düzenleme tarihli, 6.000,00 TL, 23.02.2013 düzenleme tarihli, 6.000,00 TL, 23.03.2013 düzenleme tarihli, 5.000,00 TL, 20.04.2013 düzenleme tarihli, 6.000,00 TL ve 18.05.2013 düzenleme tarihli, 3.000,00 TL bedelli çeklere ve cari hesap ilişkisine dayalı olarak davalı aleyhine … 30. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğunu, davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamını, davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinde belirtilen şekilde borçları olmadığını, takip konusu edilen 6 adet bononun çek vasfını yitirdiğini, takibe konu çeklerin vade tarihinden itibaren 3 yıl geçmesi nedeniyle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davanın reddine karar verilmesini, müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak takip yapılması nedeniyle davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67’de düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dava dosyasına celp edilen … 30. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı/ borçlu aleyhine 16/07/2020 tarihinde ilamsız yolla, 30/06/2020 tarihli 21.658,07 TL tutarlı, 01/09/2012 vade tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 29/09/2012 vade tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 23/02/2013 vade tarihli 6.000,00 TL tutarlı, 23/03/2013 vade tarihli 5.000,00 TL tutarlı, 20/04/2013 vade tarihli 6.000,00 TL tutarlı ve 18/05/2013 vade tarihli 3.000,00 TL tutarlı çeklere dayalı olarak, 21.656,07 TL asıl alacağa işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etttiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/ borçlunun süresinde olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak davacı vekili tarafından “6 adet çekin temelindeki asıl borç ilişkisine ve cari hesaplara dayalı olarak” iş bu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır.
Yargıtay 19. HD.sinin 22.04.2010 trh. 2009/6373 E. ve 2010/4915 K. sayılı kararında “Oysa, takip ve dava konusu olmayan faturanın bu davada dikkate alınamayacağı hakimin iddia ve savunmayayla bağlı olduğu kuralının bir gereğidir.”, HGK.nun 14.12.2011 tarih 2011/19-617 E. ve 2011/749 K. sayılı kararında “… özellikle itirazın iptali davasında takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılığın asıl olmasına, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılmasına olanak bulunmamasına takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılmayan belgenin itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılmasının mümkün bulunmamasına(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 03.05.2006 gün ve 2006/19-260 E. 2006/251 K. sayılı ilamı) …” ve 3. HD.sinin 12.09.2018 tarih 2017/3545 E. ve 2018/8369 K. sayılı kararında “İİK’nın 67. maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasında, takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılmasına olanak bulunmamaktadır. Takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılmayan belgenin itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılması da mümkün bulunmamaktadır. Buna göre, itirazın hükümden düşürülmesi ana başlığı altında düzenlenen itirazın iptali davası, takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınması gerekmekte olup sonucuyla da takibin devamına etkili bir dava türüdür ve takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Öyle ki, genel hükümlere göre harca tabi olan itirazın iptali davasında alacaklı taraf isterse takip talebinde bulunurken yatırmış olduğu binde beş harcı geri alabilir ve itirazın iptali davası harcına mahsubunu isteyebilir. (YHGK’nın 14.12.2011 tarih 19-617 E, . 2011/749 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.)” şeklindeki ve 19. Hukuk Dairesi’nin 29/11/2018 tarih, 2017/5168 Esas ve 2018/6211 Karar sayılı kararının “Kabule göre, itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardır. Davacılar tarafından 2 adet faturaya dayalı takip yapıldığı halde bilirkişice cari hesaba göre alacağın belirlenmesi ve mahkemecede bu bilirkişi raporunun benimsenmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.” şeklindeki içtihatları birlikte değerlendirildiğinde, itirazın iptali davasında, takip talepnamesinde dayanılmayan bir sebep veya belgeye dayanılarak vaki itirazın iptalinin sağlanamayacak olduğu görülmektedir.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında davacının takip talepnamesinde takip sebebini, 6 adet çek olarak beyan ettiği ve ancak dava dilekçesinde ise alacağının cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacak olduğunu beyan etmiş olması karşısında takip sebebine bağlılık ilkesine aykırı olarak dava açmış olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu karar harcının, peşin yatırılan 261,56 TL harçtan mahsubu ile bakiye 202,26 TL harcın kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/12/2021
Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 261,56 TL
Karar Harcı : 59,30 TL
Bakiye Harç : 202,26 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 250,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Posta Giderleri : 54,40 TL