Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/863 E. 2022/390 K. 20.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/863 Esas
KARAR NO : 2022/390 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/02/2015
KARAR TARİHİ : 20/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 27/06/2012 tarihinde meydana gelen … marka cihazın arızalanmasıyla ilgili olarak, dava dışı ve müvekkili şirketin sigortalısı … A.Ş ekspertiz tarafından yapılan hasar tespit raporundaki açıklamalar ve mahalde yapılan kontrollere göre cihazın davalı şirkete ait trafoda elektriklerin yanlış bağlanması neticesinde bölgede iş yapan tüm işletmelerde sorun yaşandığı gibi sigortalıya ait klimanın da bu sebeple zarar görüp onarımının mümkün olmadığının tespit edildiğini ve bu hasar sebebiyle sigortalı dava dışı şirkete 31/07/2012 tarihinde 15.291,00 TL hasar ödemesi yapıldığını, bu alacağın tahsili amacıyla … 13.İcra Müdürlüğü’nün… E. sayılı dosyasında sigortalıya ödenen bu alacağın hasara sebep olan davalı şirketten rücuen tahsili amacıyla yapılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek anılan icra dosyasındaki davalı itirazının iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, zira 6098 sayılı TBK m.73 uyarınca rücu isteminin 2 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, itirazın iptali davasının bir yıllık hak düşürücüsü süre içinde açılmaması nedeniyle bu sebeple davanın reddinin gerektiğini, bunun dışında 12/09/2006 tarihli resmi gazetede yayınlanan Elektrik Piyasasında Dağıtım Sisteminde Sunulan Elektrik Enerjisinin Tedarik Sürekliliği, Ticari ve Teknik Kalitesi Hakkındaki Yönetmeliğin Geçici 1. maddesinin 11. bendine göre, tazminata ilişkin başvuruların, elektrik enerjisinin tekrar tesis edildiği günden sonraki 5 gün içinde yapılması ve başvuruların dağıtım şirketi tarafından 20 iş günü içinde değerlendirilerek işleme konulması gerektiğinin açık olduğunu, ancak müvekkili şirkete süresinde herhangi bir müraacatın olmadığını, aynı maddenin 12.bendine göre de zarar gören teçhizatın tamir masrafını belgeleyen faturanın ibraz edilmesi ve bu zararın elektrik kesintisi ya da dalgalanmadan kaynaklandığının belgelenmesi halinde tazmin edileceğinin belirtildiğini, dava konusu hasar bedelinin müvekkili şirketin dağıtım şebekesinin işletilmesinden kaynaklanmadığını, herhangi bir kusurlarının bulunmadığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67 kapsamında itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizin 09/10/2017 tarih 2015/170 Esas ve 2017/778 Karar sayılı kararı ile; “Davaya esas … 13.İcra Müdürlüğü’nün … E.sayılı dosyası, davacı ile dava dışı … A.Ş arasında akdedilen sigorta poliçesi, hasar dosyası, sigortalıya yapılan ödemeye ilişkin belgeler, ekspertiz rapor, ve dayanılan diğer deliller celbedilip incelenmiş hasarın meydana geldiği yer ve elektrik tesisatı da görülmek suretiyle uzman bilirkişilerden rapor ve ek rapor alınmış ve tüm deliller toplanmıştır.
Davaya dayanak … 13. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası incelendiğinde; davacının dava dışı sigortalısına ödediği hasar bedeli olan 15.291,00 TL asıl, işlemiş faiziyle birlikte toplam 16.188,35 TL alacağının rücuen tahsili amacıyla davalıya ve dava dışı … A.Ş.ye karşı ilamsız icra takibi yaptığı, ödeme emrinin davalıya tebliği üzerine süresinde borca itiraz edildiği, bu nedenle takibin durdurulduğu ve davacının İİK 67.maddesinde belirtilen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde takibin devamını sağlamak amacıyla bu davayı açtığı anlaşılmaktadır.
Davalı taraf, davanın İİK 67.maddesinde belirtilen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını ileri sürmüştür.
İİK 67.maddesinde ifade edildiği üzere, icra dosyasında borçlu tarafından yapılan itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 yıllık süre içinde itirazın iptali davasının açılmasının gerektiği, icra dosyasında borçlu tarafından yapılan itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ya da belgenin olmadığı dolayısıyla davanın süresinde açıldığı kabul edilmiş davalının aksi yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir.
Davalı taraf, TBK 73.maddesinde belirtilen 2 yıllık zamanaşımı süresinden sonra huzurdaki davanın açıldığını ileri sürerek zamanaşımı def’inde bulunmuştur. Rücuya esas hasarın 24/06/2012 tarihinde oluştuğu, icra takibinin de 28/03/2013 tarihinde yapıldığı görülmekle zamanaşımı süresi dolmamış olmakla 27/02/2017 tarihli celsede zamanaşımı def’inin reddine karar verilerek davanın esasına geçilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve hasarın meydana geldiği yerin de görülmek suretiyle uzman bilirkişilerce düzenlenen 14/11/2016 tarihli raporda özetle; dava dışı sigortalıya ait cihazın arızalanmasının nedeninin davalı tarafından düzenlenen tutanakta tespit ediliği gibi davalıya ait trafo içinde veya aidiye çıkışlarının devamında kablolarda yapılan arıza giderme işlemi sırasında, ek yapılan kabloların faz sıraları kontrol edilmeden yanlış sırada bağlanmaları nedeniyle meydana geldiği, bu durumda doğru elektrik bağlantısıyla tek yönde sağlanan soğutucu gazın iletiminin sağlanamadığı, motorun aşırı yüke maruz kaldığı ve motor koruma sistemi devreye girene kadar sargıların zarar gördüğü ve aşırı ısıdan kompresör içindeki yağın niteliğinin bozulduğu ve arızanın bundan kaynaklandığı açıklanmış aynı bilirkişi heyetinden alınan 05/09/2017 tarihli ek raporda özetle; dava dışı sigortalı şirketin ana bilgisayarlarının bulunduğu odada ve kompresörlerde gerekli incelemelerin yapıldığı, … marka klimanın bilgisayar odasının hassas sıcaklık kontrolü amacıyla tasarlandığı, klima santralinin inceleme sırasında normal bir şekilde çalıştığının tesit edildiği, ancak alt tarafta arızalı kompresörlerinin yenileriyle değiştirilmesi suretiyle çalışır hale getirildiğinin anlaşıldığı, arızalı kompresörlerin de incelendiği ve hali hazırda çalışamaz oldukları, zira içindeki bobinlerden halen yanık kokusunun geldiği bu tür kompresörlerin içindeki motorların tamirlerin yanmış bobinlerin yeniden sarılması mümkün olmadığı, kompresörlerin değiştirilmesi gerektiği, kompresörün arızalanmış şekilleri, içindeki salgıların aşırı akım neticesinde yanması olarak ortaya çıktığı, elektrik sisteminden kaynaklandığı arızaların eş zamanlı olarak bölgede başka işletmelerde de meydana geldiği, bu hususun 24/06/2012 tarihinde tutanakla tespit edildiği, davalı şirketin trafosu içinde ve kablolarda yapılan arıza giderme işlemleri sırasında ek kabloların faz sıralarının kontrol edilmeden yanlış sırada bağlanmaları sebebiyle oluştuğu, bu durumun davalı şirkete rapor edilmesinden sonra kabloların faz sıralarının düzeltilerek sistemin normal çalışır hale getirildiği, kompresörde doğru faz sırası ile tek yönde sağlanan soğutucu gazın iletiminin, faz sırasının değiştirilmesi neticesinde sağlanamadığı, bu nedenle motorun aşırı yüke maruz kaldığı ve motor koruma sistemi devreye girene kadar motor sargılarının izolasyonlarının kavrularak zarar gördüğü ve aşırı ısıdan kompresör içindeki yağın niteliğinin bozulduğu, zararın şirketin iç elektrik tesisatından kaynaklanmadığı, arızanın nedeninin …’ın arıza ekibinin kendi kusuruyla fazları yanlış bağlanmasından kaynaklandığı ve tüm kusurun davalıya ait olduğu, hasarın da bundan kaynaklandığı dava dışı sigortalının elektrik iç tesisatından kaynaklanmadığı kısa devre akımına karşı role ve kaçak akım rölesi ile korumanın bulunduğu, davalı tarafın itirazında belirttiği şekilde koruma sağlanması durumunda arızanın meydana gelmeyeceği şeklindeki iadenin gerçeği yansıtmadığı, arızanın nedeninin tamamen davalının kusuruna bağlı olduğu açıkça ifade edilmiş ve davacının sigortalısıyla arasında akdettiği sigorta poliçesinde % 65 oranında teminat verdiği ve bunun karşılığının 7.747,55 USD olduğu, bu bedelin kadri maruf bulunduğu ve davacının ödediği hasar bedelini davalıdan isteyebileceği açıklanmıştır.
Mahkememizce konusunda uzman bilirkişilerce hasarın meydana geldiği mahal ve zarar gören cihazın da incelenmesi suretiyle düzenlenen ve birbirini tamamlayıcı ve doğrulayıcı nitelikte olan kök ve ek rapordaki teknik açıklamalara itibar edilmiş ancak davacının isteyebileceği hasar bedeli yönünden bilirkişilerce TL bazında hesaplama yapılmadığı, icra takibinin ise TL üzerinden yapıldığı anlaşılmakla sigorta poliçesindeki düzenlemeler çerçevesinde mahkememizce hesaplama yapılmıştır.
Dava, dava dışı sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı ile dava dışı … A.Ş arasında 15/06/2012 – 2013 vadeli Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesinin akdedildiği ve sigorta bedelinin 939.614,00 USD olduğu, makina ve cihaz başında 100 USD’den az olmamak kaydıyla hasarın% 10′ u karşılığında tenzili muafiyetin ön görüldüğü, 02/10/2011 – 02/10/2012 vadeli Ticari Paket Sigorta Poliçesi ile de poliçede adresi yazılı büroda bulunan bilimum demirbaşlar, tesisat, tertibat, dekorasyon bilgisayarlar, klimalar, sigortalının yapmış olduğu tüm masraflar üzerine 650.000,00 USD müşterek sigorta esası ile davacı sigorta şirketinin % 65, dava dışı … Sigorta A.Ş.nin de % 35 oranıyla sigortalandığı anlaşılmaktadır.
Elektronik Cihaz Sigorta Poliçesi Genel Şartlarının teminatının kapsamına ilişkin 1.maddesinde, “………elektronik makina, teçhizat veya bilgi işlem sistemlerinin deneme devresinden sonra normal çalışır haldeyken … veya aynı işyerinde temizleme, bakım, revizyon veya değiştirme esnasında veya dururken önceden bilinmeyen ani veya beklenmedik her türlü sebepten doğan hasarların teminat dahilinde olduğu belirtilmiş ve genel şartlar gereğince işletme personelinin veya 3.kişilerin ihmali, hatası, kusuru, dikkatsizliği veya sabotajından, kısa devre, yüksek voltaj ve endüksiyon akımının etkilerinden … husule gelen maddi zarar ve hasarların gerektirdiği tamirat masraflarının ve ikame bedellerinin bu poliçe kapsamında temin edildiği somut olayda sigortalı klima cihazının hasarının yine sigortacının teminatında olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı sigorta şirketine yapılan ihbarı üzerine hasar dosyasının düzenlendiği, ekspertiz incelemesinin yaptırıldığı ve dava dışı sigortalıya 8.397,55 USD ödendiği ve davacı vekilinin 06/03/2017 tarihli beyan dilekçesine göre 8.397,55 USD’nin TL karşılığının fatura tarihi 24/06/2012 ‘deki 1 USD’nin 1.8065 TL karşılığı üzerinden hesaplama yapıldığı ve icra takibinde buna göre talepte bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı sigorta şirketi, sigortalısına hasar bedelini ödemek suretiyle 6102 sayılı TTK 1481. maddesi uyarınca ( Eski TTK 1273 md) sigortalının haklarına halef olmuştur. Buna göre, sigortalı şirketin maruz kaldığı bu hasar bedelini hangi hükümlere göre davalıdan isteyebilecek ise sigortalına haklarına halef olan davacının da aynı hükümler çerçevesinde talepte bulunabileceği açıktır. Sigortalıya ait işyerinde klima cihazının zarar gördüğü tespit edilmiştir, buna göre TBK.nın 49 ve devamındaki maddelerde düzenlenen haksız fiil hükümlerine dayalı olarak davalıdan talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır.
Dosyada mevcut bulunan ve mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda açıklandığı şekilde …yetkililerin düzenlendikleri 24/06/2012 tarihli tutanakta özetle; 23/06/2012 gününü 24/06/2012 gününe bağlayan gece, sıralı elektrik kesintisi sonrasında güvenlikten gelen ihbar üzerine serbest bölgeye gelen elektrik şefi …’ın ilk kontrolde o sırada çalışmakta olan yangın pompalarının ters döndüğünü farkettiği ve bunun üzerine yapılan kontrolde şebeke enerji faz sırasının ters olarak bölgeye geldiği ve asansör UPS ve bölge kullanıcı firmalarından sigortalı olan …AŞ’nin bilgisayar odasında bulunan klimaların çalışmadıklarının tespit edildiğinin açıklandığı ve bu hususun davalı şirkete derhal bildirildiği ve aynı bölgede faaliyette bulunan başka bir şirketin de makina motorlarının ters döndüğü, hava kompresörlerinin arıza yaptığı ve tüm makinaların durdurulmak zorunda kalındığının öğrenildiği, daha sonra .. ekibi tarafından arızanın giderilerek faz sırasının normal hale getirilmiş olduğu, teknik ekiple jeneratörlerin sırayla devre dışı bırakılıp şebekenin normal duruma getirildiği ve arıza sırasında yapılan tespitlerde klima kompresörlerin çalışmasıyla bilgi işlem odası içinde sıcaklığın 21-22 derece olması gerekirken 40 derecelere ulaştığı ve duruma acilen müdahele edilip yedek kompresörün değişimi yapılıp odanın soğutulmaya devam edildiği, ancak bu arada kompresörler üzerinde teknik elenanlarca yapılan kontrollerde, 3 faz motror sargısından yanık kokusunun geldiği, ölçü aletiyle yaılan ölçümde sargı uçlarının kısa devre gösterdiği ve klima içindeki yağın bozulmuş olduğunun belirlendiği görülmektedir.Hasar ihbarı üzerine davacı sigorta şirketi tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesinde de kompresörlerin test edilmesi üzeirne sargı uçlarının kısa devre yaptığı, yağ ve borularından yanık kokusunun geldiği, yağın bozulmuş olduğu, mekanik aksan ve pistonların bozulduğu … personelinin trafo merkezinde fazların yanlış sıralamayla bağlaması nedeniyle motorların ters döndüğü ve mekanik aksanlarda hasar oluştuğu açıklanmıştır. Dosyada mevcut bulunan bilirkişi raporundaki teknik açıklamalarında hasar gören klimanın kompresör motorlarının 3 fazlı olup, kompresörlerin ilk kurulmaları sırasında elektrik bağlantıları kontrol edilerek, doğru bağlantının sırasıyla, kompresörlerin doğru değerde ve doğru yönde basınç değeriyle çalışacağı, bağlantılarda kontrol edildikten sonra cihazın montajının tamamlanması gerektiği, sigortalıya ait klima kompresörlerinin mekanik aksanından kaynaklı bir arızanın oluştuğu, aynı arızanın başka işletmelerde de meydana geldiğinin dosyadaki delillerle sabit bulunduğu, cihazın ve arızalı kompresörlerin incelenmesi neticesinde klimadaki hasarın davalı şirket personelinin yine davalıya ait olan trafoda fazları yanlış bağlamasından kaynaklandığı, sigortalıya ait işyerinin iç elektrik tesisatından kaynaklanmadığı, elektrik enerjisi dağıtımında süreklilik ve kalitenin önem arz ettiği ve davalı şirketin elemanlarının kusurlu işlemi neticesinde hasarın oluştuğu ve tüm kusurun davalıda olduğu kabul edilmekle davacı tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelini davalıdan rücuen isteyebileceği kabul edilmiştir.
Mahkememizce itibar edilen bilirkişi raporunda, hasar bedelinin servis ve işçilik bedeliyle birlikte toplam 12.919,32 USD olup, poliçedeki 1.000,00 USD muafiyet tenzili sonrası hasarın 11.919,32 USD olarak belirlendiği, poliçede davacının zararın % 65 ‘ine teminat verdiği zira geri kalan % 35 ‘lik kısmının dava dışı … sigorta şirketi tarafında müşterek sigorta esasına göre sigortalandığı, bu durumda davacı sigorta şirketinin % 65 oranındaki hissesine tekabül eden miktarın 7.747,55 USD olduğu, poliçede hasarın müşterinin isteğine bağlı olarak ödeme tarihindeki Merkez Bankası döviz satış kuru karşılığı TL veya USD olarak ödeneceğinin açıklandığı, davacı tarafından ödemenin TL olarak yapıldığı, bu durumda 7.747,55 USD hasar bedelinin ödeme tarihindeki Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden TL olarak belirlenmesi gerektiği, ayrıca poliçede esas alınacak döviz kurunun 1 USD’nin 1.8198 TL olarak kararlaştırıldığı, oysa, davacı tarafından daha düşük kur esas alınarak 24/06/2012 tarihinde 1 USD’nin 1.8065 TL olarak kabulüyle hesap yapıldığı, buna göre taleple bağlılık ilkesi gereğince ! USD’nin 1.8065 TL olarak dikkate alınması gerektiği, 7.747,55 USD X 1,8065 TL şeklindeki hesaba göre hasar bedelinin 13.995,94 TL olarak tespit edildiği, davacının isteyebileceği miktarın 13.995,94 TL olduğu kabul edilmiştir.
Hasar bedelinin ödendiği tarihten itibaren faizin istenebilir olduğu, bu durumda ödemenin yapıldığı 08/08/2012 tarihinden icra takip tarihi olan 28/03/2013 tarihine kadar geçen sürenin 231 gün olup, davacı tarafça yıllık % 9 oranında yasal faiz istendiği dikkate alınarak ve anılan dönemde yasal faizin yıllık % 9 olduğu da tespit edilmekle 13.995,94 TL’nin 231 gün için % 9 oranından hesaplanan faizinin 808,26 TL olduğu, buna göre asıl alacak 13.995,94 TL ve işlemiş faiz 808,26 TL olmak üzere toplam 14.804,20 TL’nin davalıdan istenebilir olduğu, davalının icra dosyasındaki itirazının bu miktar için haksız olup iptali gerektiği kabul edilmekle davanın tespit edilen miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı taraf icra inkar tazminatı isteminde bulunmuşsa da alacağın hasar bedeline ilişkin olup likit bulunmadığı ve yargılama neticesi belirlendiği açık olduğundan icra inkar tazminat istemi yerinde görülmemiş ve bu talebin reddine karar verilmesi gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile davanın kısmen kabulüne, davalının … 13.İcra Müdürlüğü’nün …Esas sayılı dosyasındaki itirazının 13.995,94 TL asıl, 808,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.804,20 TL için iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, asıl alacak 13.995,94 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık % 9 oranını geçmeyecek şekilde değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına, davacının icra inkar tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
Bu karar aleyhine istinaf kanun yoluna başvurulması neticesinde İstanbul BAM 45. Hukuk Dairesi’nin 07/11/2021 tarih 2020/513 Esas ve 2021/1166 Karar sayılı kararı ile; “Taraflar arasındaki uyuşmazlık; dava konusu hasarın hangi nedenden kaynaklandığı, oluşan zarardan davalının kusur ve sorumluluğunun ya da kusursuz sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve zararın miktarı noktalarında toplanmaktadır.
Elektronik cihaz sigortaları genel şartlarının teminat kapsamı başlıklı 1. Maddesinde ”sigortacı bu poliçe ile bu poliçenin ayrılmaz cüzünü teşkil eden ekli cetvelde cinsi, sayısı, yapım yılları, niteliği ve sigorta kıymetleri yazılı, münferit ünite veya muhtelif birimler halinde belirtilmiş olan elektronik makine, teçhizat veya bilgi işlem sistemlerinin deneme devresinden sonra normal çalışır halde iken veya aynı işyerinde temizleme, bakım, revizyon ve yer değiştirme esnasında veya dururken, önceden bilinmeyen ani ve beklenmedik her türlü sebepten ve ezcümle
-işletme personelinin veya 3. Kişilerin ihmali, kusuru, hatası, dikkatsizliği veya sabotajından
-sigortalı kıymetlerinin bulunduğu mahallelerde yapılan hırsızlık veya hırsızlığa teşebbüsten
-hatalı dizayn ve malzemeden
-kısa devre, yüksek voltaj ve endüksiyon akımının etkilerinden
-yangın, yıldırım, her nevi infilak ve bunlar sebebiyle yapılan söndürme, yıkıma ve kurtarma ameliyelerinden
-kavrulma, kararma, duman ve isten
-deprem hariç fırtına, sel, seylap, yer kayması, toprak çökmesi gibi bir afetlerden
-su ve rutubet etkisi ve bunlardan doğan korozyon hasarından
-istisna edilmeyen diğer hallerden, husule gelen maddi ziyade hasarların gerektirdiği tamirat masrafları ve ikame bedellerini temin eder. ”Hükmü yer almaktadır.
Davaya konu somut uyuşmazlıkta hükme esas alınan bilirkişi heyetince düzenlenen rapor ve diğer bilgi ve belgeler nazara alındığında, kompresörlerin incelenmesi sonucunda içlerindeki bobinlerden yanık kokusunun geldiği, kompresörlerin arızalanış şeklinin içindeki sargıların aşırı akım neticesinde yanması olduğu, olay sırasında elektrik sisteminden kaynaklı arızaların eşzamanlı olarak bölgede birbirinden uzakta başka işlerle meşgul olan ve o sırada motor çalıştıran tüketicilerde de meydana geldiği, meydana gelen olayın Bedaş’a rapor edildikten sonra kabloların faz sıralarının düzeltildiği ve sistemin normal çalışır hale getirildiği, kompresörde doğru faz sırası ile tek yönde sağlanan soğutucu gazın iletiminin faz sırasının değiştirilmesi neticesinde sağlanamadığı ve motoru aşırı yük eklendiği, meydana gelen olayda da motor koruma sisteminin devreye girene kadar motor sargılarının izolasyonları kavurarak zarar gördüğü, aşırı ısıdan kompresör içindeki yağ niteliğinin bozulduğu , her ne kadar davalı tarafından arızalarının dava dışı sigortalının sorumluluğu nedeniyle meydana geldiği ve binanın iç tesisatından kaynaklandığı itirazı yapılmış ise de meydana gelen arızanın …’ın arıza ekibinin kendi kusuru ile fazları yanlış bağlamasından kaynaklandığı, ve bu nedenle …’ın %100 kusurlu olduğu yönünde tespitte bulunulmuş ise de; dava dışı sigortalının elektrik enerjisinin olumsuz etkilerinden korunmaya yarar kaçak rölesi taktırıp taktırmadığı, bu durumun müterafik kusura etkisi araştırılarak bilirkişi heyetinden denetime açık, hükme esas teşkil edecek ek rapor tanzim edilmesi istenerek oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekmektedir.
Kabule göre de; Elektrik Piyasasında Dağıtım Sisteminde Sunulan Elektrik Enerjisinin Tedarik Sürekliliği, Ticari ve Teknik Kalitesi hakkındaki yönetmeliğin geçici 1. maddesinin 11. bendi ”…tazminata ilişkin başvurular elektrik enerjisinin tekrar tesis edildiği günden sonraki 5 iş günü içinde yapılmalıdır. Başvurular dağıtım şirketi tarafından 20 iş günü içerisinde değerlendirilerek işleme konulur. Ödemeler tazminatın kesinleşmesini takip eden ilk elektrik faturasının toplam meblağında indirim yapılmak suretiyle tüketiciye ödenir. Tazminat bedelinin elektrik faturasının toplam meblağını geçmesi durumunda, artan kısım bir sonraki elektrik faturasına yansıtılır” hükmü yer almakta ise de; düzenlemenin emredici bir hüküm olmayıp, madde metninden de anlaşılacağı üzere zarar görene verilmiş bir ödev değil hak niteliğindedir. Zararın tazmini için başvurulmamış olması hakkın kaybı anlamına gelmediğinden davalının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK 353.1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yapıldıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklindeki gerekçe ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstinaf kararı akabinde mahkememizin 2021/863 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gören davada istinaf kararı doğrultusunda önceki bilirkişi heyetinden alınan 22/03/2022 tarihli ek bilirkişi raporu ile; dava dışı sigortalının elektrik tesisatında kaçak akım rölesi bulunduğu, kaldı ki tesisatta kaçak akım projesi bulunmamış olsaydı dahi bunun durumu değiştirmeyecek olduğu, ancak hasarın davalı …’ın faz sırasına yanlışlıkla değiştirerek vermesinden kaynaklandığı, bu nedenle daha önceki raporlarda belirtildiği üzere davalı …’ın %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmşitir.
Tüm dosya kapsamı, istinaf kararı, istinaf kararı doğrultusunda alınmış olan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde davanın kısmen kabulü ile, davalının … 13. İcra Müdürlüğününün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 13.995,94 TL asıl alacak, 808,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.804,24 TL toplam alacak bakımından iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına, fazlaya ilişkin kısmın reddine, alacak likit olmadığından İİK m.67/2 kapsamında davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
Davalının … 13. İcra Müdürlüğününün … Esas sayılı takip dosyasına konu alacağa yönelik itirazının 13.995,94 TL asıl alacak, 808,26 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 14.804,24 TL toplam alacak bakımından iptali ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa yıllık %9 oranında yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin kısmın REDDİNE,
Alacak likit olmadığından İİK m.67/2 kapsamında davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.011,28 TL nispi karar harcından, peşin yatırılan 276,46 TL harcın mahsubu ile noksan kalan 734,82 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 1.384,13 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 3.032,05 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 2.772,80 TL yargılama gideri ile 276,46 TL peşin harç ve 27,70 TL başvurma harcı toplamı 3.076,96 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan toplam 35,00 TL yargılama giderinden davanın kabul red miktar ve oranı göz önüne alınarak hesaplanan 2,99 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.20/04/2022

Katip

Hakim

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 276,46 TL
Karar Harcı : 1.011,28 TL
Noksan Harç : 734,82 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 3.182,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 50,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.700,00 TL
Posta Giderleri : 367,05 TL