Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/851 E. 2021/940 K. 24.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/851 Esas
KARAR NO : 2021/940 Karar

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 17/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı … Ticaret Limited Şirketi arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca davalı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine … tarihi itibariyle hesabın kat edilerek davalı borçluya … 11. Noterliği’den … yevmiye numara ile hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ancak davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, davalı şirketin … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğunu ve konkordato dosyasında komiserlikçe davalı şirketten alacaklı olanların alacaklılarını bildirmeleri için yapılan ilan neticesinde müvekkili banka tarafından fazlaya ve işlemiş faize ilişkin haklar saklı tutularak alacağa dayanak evraklarla birlikte 653.395,51-TL. alacağın konkordato komiserliğine bildirildiğini, verilen tasdik kararı sonrasında yapılan incelenme; konkordato komiser heyetince 14/10/2020 tarihli raporda; müvekkili bankanın 498.251,67-TL. ve 50.000,00-TL. olmak üzere 2 (iki) kalem halinde toplam 548.251,67-TL. alacağının konkordato nisabına dahil edildiğini, böylece müvekkili bankanın 105.143,84-TL. tutarındaki alacağının çekişmeli hale geldiğini, müvekkili bankanın davalı şirketten olan bu alacağının … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında konkordato nisabına dahil edilmesinin gerektiğini belirterek ve dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenlerle, konkordato devam ettiği sürece konkordato tasdik koşullarına göre 105.143,84-TL.’nin davalıdan tahsiline, konkordato ortadan kalktığı takdirde ise 653.395,51-TL. alacağın tam olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ise davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin konkordato başvurusu üzerine davaya bakan … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce … E. sayılı dosyada müvekkili şirkete 3 (üç) aylık geçici mühlet verildiğini, İİK.’nun 288/1. maddesi uyarınca geçici mühlet içerisinde müvekkili şirketin mal varlığının muhafazası için gerekli tedbirlerin alınmasına karar verildiğini, ön projede yer alan ve konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının, bu kapsamda konkordato teklifinin tasdiki için gerekli olan şartların yerine gelip gelmeyeceğinin incelenmesi amacıyla mahkemece geçici konkordato komiser heyeti görevlendirildiğini, davacı tarafın dilekçesinde yer alan “29/04/2019 tarihinde alacaklılar toplantısı yapıldığı, bu toplantıda alacaklarının kabul edilip edilmediği hususunda bir bilgilendirme yapılmadığı, mutabakat için yeniden alacaklılarla iletişime geçileceğinin beyan edildiği, ancak taraflarına kısmi kabul yönünde yazılı ya da sözlü bir bildirimde bulunulmadığı” yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını, … 3.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından … E. – … K. sayılı kararla müvekkili şirketin konkordato projesinin tasdikine yönelik talebinin kabulüne karar verildiğini, davacı yanın çekişmeli kalan bir alacağının bulunmadığını, bu sebeple çekişmeli alacağa isabet eden payın da depo edilmesi yönünde mahkemece hüküm tesis edilmediğini, davacı tarafın dilekçesinde iddia ettiği soyut nitelikteki iddialarının yasal dayanaktan yoksun olduğunu ve somut hiçbir bir delile dayanmadığını, davacı tarafın iddia ettiği hususları ispatla yükümlü olduğunu belirterek, davacı tarafın haksız, kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ise davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, konkordato aşamasında itiraza uğrayan alacağın tespiti davasıdır.
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı …Ticaret Limited Şirketi arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca davalı şirkete kredi kullandırıldığını, davalı tarafından kredi borcunun ödenmemesi üzerine 30/11/2018 tarihi itibariyle hesabın kat edilerek davalı borçluya … 11. Noterliği’den … yevmiye numara ile hesap kat ihtarnamesi gönderildiğini, ancak davalı şirket tarafından ödeme yapılmadığını, davalı şirketin … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunduğunu ve konkordato dosyasında komiserlikçe davalı şirketten alacaklı olanların alacaklılarını bildirmeleri için yapılan ilan neticesinde müvekkili banka tarafından fazlaya ve işlemiş faize ilişkin haklar saklı tutularak alacağa dayanak evraklarla birlikte 653.395,51-TL. alacağın konkordato komiserliğine bildirildiğini, verilen tasdik kararı sonrasında yapılan incelenme; konkordato komiser heyetince 14/10/2020 tarihli raporda; müvekkili bankanın 498.251,67-TL. ve 50.000,00-TL. olmak üzere 2 (iki) kalem halinde toplam 548.251,67-TL. alacağının konkordato nisabına dahil edildiğini, böylece müvekkili bankanın 105.143,84-TL. tutarındaki alacağının çekişmeli hale geldiğini, müvekkili bankanın davalı şirketten olan bu alacağının … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E. sayılı dosyasında konkordato nisabına dahil edilmesinin gerektiğini belirterek ve dilekçesinde ileri sürdüğü diğer nedenlerle, konkordato devam ettiği sürece konkordato tasdik koşullarına göre 105.143,84-TL.’nin davalıdan tahsiline, konkordato ortadan kalktığı takdirde ise 653.395,51-TL. alacağın tam olarak davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ise davalı şirkete yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Tevzi neticesinde davanın … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt görmesi neticesinde … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/07/2021 tarih ve …Karar sayılı kararı ile; “Konkordatoda alacağının miktarı ya da niteliği borçlu tarafından çekişmeli hale getirilen alacaklı, alacağını maddi hukuk hükümlerine göre hüküm altına aldırmak için İİK.’nun 308/b maddesi hükmüne göre tasdik kararının ilânından itibaren 1 (bir) ay içinde çekişmeli alacak hakkında dava açabilir.
Somut davada talebin ileri sürülüş biçimine göre taraflar arasındaki davanın; davacı bankanın … 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasındaki konkordato sürecinde kabul edilmeyen çekişmeli alacağının, İİK.’nun 308/b maddesine göre çekişmeli olduğu ileri sürülen alacağın belirlenmesi amacıyla açılmış “konkordatoya ilişkin” alacak davası olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı vekili 07/07/2021 tarihli duruşmadaki beyanında; huzurdaki davanın konkordato sürecinde kabul edilmeyen alacağa ilişkin ve İİK.’nun 308/b maddesine dayalı olarak aşılmış konkordatoya ilişkin bir dava olduğunu açıkça ifade etmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK,’nun) 285. maddesinin 3. fıkrasına göre “Yetkili ve görevli mahkeme; iflâsa tabi olan borçlu için 154 üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflâsa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki asliye ticaret mahkemesidir.”
Yine 6102 sayılı TTK.’nun 5/1 maddesine göre “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.”
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi’nin … tarihli ve … nolu kararı ile; 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununa eklenen geçici 14. maddesi uyarınca “9) Adi konkordatodan kaynaklanan taleplerden (İcra ve İflâs Kanunu 285 ilâ 308/h maddeler) kaynaklanan davalara 3 (üç) ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde (1) numaralı asliye ticaret mahkemesinin, 3’ten (üçten) fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise (1), (2) ve (3) numaralı asliye ticaret mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine” karar verilmiştir.
Somut davada; konkordato dosyasında 105.143,84-TL. tutarındaki alacağı çekişmeli hale gelen davacı banka, varlığını iddia ettiği alacağının İcra ve İflâs Kanunu’nun 308/b maddesine göre belirlenmesini talep ettiğinden ve dava niteliği itibariyle konkordatoya ilişkin bir dava olduğundan, uyuşmazlığın görüm ve çözüm yerinin yukarıda değinilen yasal düzenleme ve HSK kararı gereğince İstanbul 1., 2. ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne ait olduğu, öte yandan İstanbul 1., 2. ve 3. Asliye Ticaret Mahkemeleri ile mahkememiz arasındaki ilişkinin ise görev ilişkisi olmayıp, iş dağılımı ilişkisi olduğu anlaşıldığından, aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.” şeklindeki gerekçe ile dava dosyasının 6102 sayılı TTK.’nun 5/2. maddesi, 7101 sayılı yasanın 46. maddesi ve HSK.’nun 03/04/2018 tarih – 538 sayılı kararı uyarınca dosyanın “iş dağılımı nedeni ile” İstanbul 1, 2 ve 3 no’lu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nden birine tevzi edilmek üzere İstanbul Adliyesi Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar verilmiş olduğu ve bu karar akabinde tevzi bürosu tarafından yeniden tevziye tabi tutulan dosyanın mahkememize tevzi edilmesi neticesinde davanın mahkememizin 2021/851 Esas sayılı dosyası üzerinden kayıt gördüğü görülmektedir.
28/02/2018 tarih ve 7101 sayılı yasanın 13. Maddesi ile değişik İİK m.285/3’ün “Yetkili ve görevli mahkeme; iflasa tabi olan borçlu için 154 üncü maddenin birinci veya ikinci fıkralarında yazılı yerdeki, iflasa tabi olmayan borçlu için yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesidir. ” şeklindeki hükmü ile konkordato davaları bakımından asliye ticaret mahkemelerinin görevli kılınmış olması ve 28/02/2018 tarih ve 7101 sayılı yasanın 46. Maddesi ile İİK’ya eklenen geçici 14. Maddenin 2. Fıkrasının; “Hakimler ve Savcılar Kurulu, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler. ” şeklindeki hükmü ile Hakimler Ve Savcılar Kurulu’na yetki verilmesi akabinde kurul tarafından alınan 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı karar ile iflas yoluyla adi takipten doğan iflas davası, itirazın kaldırılması ve iflas davası (İİK m.156), kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipten doğan iflas davası (İİK m.173) ve itirazın kaldırılması ve iflas davası (İİK m.174), doğrudan doğruya iflas davalarında alacaklı tarafından talep edilen iflas davaları (İİK m.177), borçlu tarafından talep edilen iflas davaları (İİK m.178), sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflas davaları (İİK m.179), sıra cetveline yönelik davalar (İİK m.235), takasa itiraz davaları (İİK m.201), iflasın kaldırılması talepleri (İİK m.182), iflasın kapanması talepleri (İİK m.254) itibarın yerine gelmesi talebi (İİK m.313-314), adi konkordatodan kaynaklanan talepler (İİK m.285-308-h), iflastan sonra konkordatodan kaynaklanan talepler (İİK m.309), malvarlığının terki suretiyle konkordatodan kaynaklanan talepler (İİK m.309a-309/1), sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması talepleri (İİK m.309m-309ü) hususlarından kaynaklanan davalara üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 nolu asliye ticaret mahkemesinin, üçten fazla asliye ticaret mahkemesinin bulunduğu yerlerde 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin ihtisas mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmiş olması nedeniyle kararda öngörülen dava ve talepler bakımından İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nin yargı çevresi itibariyle İstanbul 1, 2 ve 3 nolu Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğu görülmektedir.
Hakimler Ve Savcılar Kurulu’nun anılan kararına bakıldığında kimi hallerde doğrudan “dava” kavramına yer verildiği halde kimi hallerde ise “talepleri” kavramına yer verildiği görülmektedir. Bu kapsamda iş bu davaya konu ihtilaf itiraza uğrayan alacağın tespitine yönelik bir talep olduğundan İİK m.308/b-1’in “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilanından itibaren bir ay içinde dava açabilirler.” şeklindeki hükmü ile … Esas ve …Karar sayılı ilamı ile mevcudiyeti kabul edilen 450.530,25 TL miktarındaki alacağın haricinde davalı şirketten 217.634,75 TL nakdi alacaklı olduğunun tespitine,” şeklinde dile getirdiği talebinin 6100 sayılı HMK m.106 kapsamında kalan bir tespit davası olduğu görülmektedir. Bu nedenle davacı talebinin HKS’nın 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı kararında öngörülen, adi konkordatodan kaynaklanan talepler (İİK m.285-308-h) şeklinde öngörülen herhangi bir talep niteliğinde olmadığı, başka bir deyişle talebin mahkememizce tasdik edilen konkordato projesinin uygulanmasından kaynaklanan ve m.285-308/h’nin uygulanmasını gerektirir bir talep olmaktan öte konkordato aşamasında ileri sürülmüş olmasına rağmen konkordato talep eden borçlu tarafından kabul edilmeyerek itiraza uğrayan alacağın 6102 sayılı HMK m.106 kapsamında genel hükümlere göre tespiti davası olduğu görülmektedir.
Nitekim öğretide de İİK m.308/b kapsamında açılacak olan davanın genel hükümlere tabi bir dava olduğu ve yargılama usulünün (yetki, görev ve davanın tabi bulunduğu yargılama usulü) davanın niteliğine göre belirlenmesi gerektiği genel anlamda kabul edilmektedir. (Selçuk Öztek-Alican Budak-Müjgan Tunç Yücel-Serdar Kale-Bilgehan Yeşilova (2018) Yeni Konkordato Hukuku, Ankara Adalet Yayınları, s.414; Hakan Pekcanıtez-Güray Erdönmez (2018), 7101 Sayılı Kanun Çerçevesinde Konkordato, İstanbul Vedat Kitapçılık, s.153) Nitekim Bölge Adliye Mahkemelerince de konkordato davası aşamasında borçlu tarafından kabul edilmeyerek çekişmeli hale getirilen alacaklar bakımından tasdik sonrası açılan davaların iflas veya konkordato davası olmadığı ve genel hükümlere tabi olduğu kabul edilmektedir. (Ankara BAM 23. HD’nin 23.10.2019 tarih 2019/2220E. Ve 2019/1731K. ve İstanbul BAM 17. HD’nin 27.5.2021tarih 2021/592E. 2021/638K.)
Kaldı ki Türk Hukuku’nda mühlet içinde kural olarak davaların durmasına veya yeni bir dava açılmasına engel bir hüküm bulunmadığı gibi (Doç. Dr. Müjgan Tunç Yücel, 2020, Konkordato Mühletinin Alacaklılar Bakımından Sonuçlar, İstanbul onikilevha yayınları, s.171) tasdik sonrası açılacak davalı farklı bir usule tabi kılan herhangi bir hüküm bulunmamaktadır.
İİK m.302/6’da öngörüldüğü üzere mahkemenin çekişmeli alacaklara yönelik kararı maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmadığı gibi (Selçuk Öztek-Alican Budak-Müjgan Tunç Yücel-Serdar Kale-Bilgehan Yeşilova (2018) Yeni Konkordato Hukuku, Ankara Adalet Yayınları, s.408) tasdik kararı da herhangi bir şekilde borçlunun kabul etmediği ve bu nedenle çekişmeli hale gelen alacakların mevcut olup olmadığı hakkında herhangi bir hüküm içermemektedir. (Selçuk Öztek-Alican Budak-Müjgan Tunç Yücel-Serdar Kale-Bilgehan Yeşilova (2018) Yeni Konkordato Hukuku, Ankara Adalet Yayınları, s.408) Bu nedenle tasdik kararı da herhangi bir şekilde herhangi bir alacağın varlığı veya yokluğu bakımından kesin hüküm niteliğinde değildir. İİK m.308/c-c.2 gereği tasdik kararıyla birlikte bağlayıcı hale gelen konkordato projesi sadece konkordato talebinden önce doğmuş olan ve komiserin izni dışında mühlet içinde doğan bütün alacaklar bakımından (Talih Uyar( 2019), Yeni Konkordato Hukukumuzun Temelleri, Ankara, s.142 ) ve tasdik edilen konkordato projesinde ret oyu vermiş olan ve hatta konkordatoya hiç yazılmamış olan alacaklar bakımından bağlayıcı hale gelmekte ve konkordatoya tabi bu alacakların konkordato projesi kapsamında ödenmesi gerekmektedir.(Baki Kuru (2013),İcra Ve İflas Hukuk El Kitabı İkinci Baskı, Ankara Adalet Yayınevi, s.1503/Hakan Pekcanıtez-Oğuz Atalay-Meral Sungurtekin Özkan-Muhammet Özekes (2019), İcra Ve İflas Hukuku Ders Kitabı, Altıncı Bası, İstanbul onikilevha yayınları, s.507) Bu nedenle konkordato sürecinde alacağı tamamen veya kısmen kabul edilmeyerek itiraza uğrayan alacaklı, konkordatonun tasdikinden sonra genel hükümlere göre dava açmak suretiyle alacağını tespit ettirdikten sonra tespit edilen alacağın konkordato projesi kapsamında ödenmesini talep etme hakkına sahip olur. Bu şekilde tespit edilen bir alacağın konkordato projesi kapsamında ödenmemesi konkordato projesine aykırılık teşkil edeceği için alacaklı İİK m.308/e ve 308/f kapsamında konkordatonun feshi isteminde bulunabilir.
2004 sayılı İİK m.308/b düzenlemesi ile her ne kadar konkordato sürecinde alacakları itiraza uğramış alacaklılara tasdik kararının ilanından itibaren bir ay içinde dava açma hakkı verilmiş ise de bu hükümde öngörülen süre alacağın esası bakımından açılacak dava açısından hak düşürücü süre niteliğinde olmayıp sadece çekişmeli alacak sahibinin çekişmeli alacaklar için ayrılacak paydan istifadesi için öngörülmüş bir süredir. (Selçuk Öztek-Alican Budak-Müjgan Tunç Yücel-Serdar Kale-Bilgehan Yeşilova (2018) Yeni Konkordato Hukuku, Ankara Adalet Yayınları, s.410) Değilse bu hüküm itiraza uğramış olan alacak bakımından açılacak davayı bir konkordato işlemine dönüştürmeye yönelik bir hüküm değildir. Bu nedenle de bu madde kapsamında itiraza uğrayan alacak bakımından açılacak olan davaların (İİK m.285-308-h) kapsamında kalan bir konkordato talebi niteliğinde olduğu ve bu nedenle de açılan olan davalarda mahkememizin görevli olduğu sonucuna varılamaz.
Bu nedenle açılmış olan dava her ne kadar konkordato kapsamında kalan bir talep olarak değerlendirilerek tevzi bürosuna iade edilmek suretiyle mahkememize tevzi edilmiş ise de açılmış olan dava bakımından mahkememiz görevli olmadığı gibi verilen karar zımni olarak görevsizlik kararı niteliğinde olmakla birlikte şeklen görevsizlik kararı niteliğinde olmadığından bu karara karşı karşı görevsizlik kararı verilmesi olanağı da bulunmadığından, dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmek üzere tevzi bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Dosyanın kararı veren … 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmek üzere tevzi bürosuna İADESİNE,
Mahkememiz esasının bu şekilde KAPATILMASINA,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize veya bulunulan yer asliye ticaret mahkemesine dilekçe ile başvurmak koşuluyla İstanbul BAM nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 24/12/2021

Katip

Hakim