Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/7 E. 2021/523 K. 09.07.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/7 Esas
KARAR NO : 2021/523

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili)
DAVA TARİHİ : 06/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan Semenin Tenzili) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … ile müvekkili … arasında davalıya ait kafeye müvekkilin ortak olması konusunda anlaşmaya varıldığını, bu anlaşmada taraflarca kararlaştırıldığı şekilde davacı müvekkili tarafından, davalıya … kaporası olarak banka havaleleri vasıtasıyla, … iban numaralı … hesabına 28.02.2018 tarihinde 10.000 TL, 05.03.2018 tarihinde 5.000 TL, 15.03.2018 tarihinde 2.500 TL, 26.03.2018 tarihinde 15.000 TL, 05.04.2018 tarihinde 5.000 TL, 09.04.2018 tarihinde ise 9.984,25TL olmak üzere toplamda 47.484,25 TL kapora bedeli gönderildiğini, bu bedellerin ödenmesinden sonra davalının ortaklık anlaşmasını feshettiğini müvekkiline bildirdiğini, davalının ortaklık sözleşmesini feshettiğini bildirmesi üzerine müvekkilini, kapora bedeli olarak ödemiş olduğu 47.484,25 TL’yi davalıdan istediğini, davalının bu bedeli ödemeyi kabul etmediğini, davalıdan alacağını alamayan müvekkili alacağını tahsil amacıyla … 6. İcra İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 47.484,25 TL miktarında icra takibi başlattığını, davalıya ödeme emri 14.07.2020 tarihinde tebliğ edildiğini ve davalı 21.07.2020 tarihinde hiçbir borcunun bulunmadığından bahisle borca itiraz ettiğini, tüm bu nedenlerle itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmesilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle tarafların tacir olmadığını, işbu davanın konusunun ödüncün iadesine ilişkin olduğunu, bu sebeple görevli mahkeme Asliye Hukuk mahkemesi olduğunu, dava konusu icra takibinin … yetki sınırlarında olduğu da gözetildiğinde yetkili mahkemenin … Asliye Hukuk Mahkemeleri olması gerektiğinin açık olduğunu, davacının bir ceza dosyasında sanık olarak yargılanması nedeniyle müvekkilin eşi …’ye vekalet verdiğini, bu vekaletle yargılama devam ederken ödemelerini parası olmadığı için yapamadığını, akabinde ise 2018 yılında kendisine borcu olan bir kişinin borcunu ödediğini, bu sebeple de borcunu ödeyebileceğini belirttiğini, davacı, müvekkilin eşine (…) olan borcunu ödemek istediğini, bununla birlikte müvekkil o tarihlerde … isimli kafenin işletmeciliği için paraya ihtiyaç duymuş ve kaparo bedelini de denkleştiremediğini, davacı, müdafii …’ye olan borcunu geç ödemiş olması nedeniyle mahcubiyetini hafifletmek hasebiyle borç para vermeyi teklif ettiğini, bu teklifi de müvekkilce kabul edilmiş ve davacının verdiği borç para ile müvekkil, bahsedilen işletmeye kaparo ödeyebildiğini, davacının, dava dilekçesinde iddia ettiği ortaklık ilişkisini sadece bir cümle ile açıklayarak bu hususlara değinmemiş olmasının sebebi de esasen bir ortaklığın bulunmaması olduğunu, davacının verdiği para tamamen borç vasfında olduğunu, dava konusu ödemelerin bir kısmı, davacının vekalet ücreti borcuna ilişkin ödeme, bir kısmı da müvekkile gönderdiği borç para olduğunu, dava konusu borç para alacağına ilişkin müvekkilime … 2. İcra Dairesi’nin …E. Sayılı dosyasından gönderilen ödeme emrinin TBK 392 kapsamında iade istemi olarak değerlendirilmesi halinde ise 6 aylık zaman aşımı süresi geçtiği için zaman aşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle; görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesini, zamanaşımı yönünden davanın reddinin gerektiğini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK 67 maddesinde düzenlenen icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının davalıdan takip tarihi itibariyle adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı alacağının olup olmadığı hususundan kaynaklandığı anlaşıldı.
6102 sayılı TTK. 4.maddesine göre bir davanın ticari dava olabilmesi için uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğmuş bulunması veya anılan yasa maddesinde sayılan mutlak ticari davalardan sayılması gerekir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12. maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir.
Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır”. şeklinde düzenlenmiştir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir.
Mahkememizce taraflarca ibraz edilen deliller toplanılmış … Vergi Dairesi müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında 2018 yılı ve sonrasına ilişkin davacının herhangi bir esnaf kaydının bulunmadığının tespit edildiği, … Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen yanıtta …’nin gerçek kişi ticari işletme kaydının bulunmadığı sicil kayıtlarına göre halen ortağı olduğu şirket kaydının bulunmadığının bildirildiği, … Bankası A.Ş.’den ilgili dekontlar celbedilmiş, … Esnaf ve Sanatkar Odaları Birliği’ne yazılan müzekkere cevabında tarafların esnaf kaydına rastlanmadığının beyan edildiği görülmekle, Adi ortaklık sözleşmesi iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olup somut olayda davalı yana kafe ortaklık kaporası olarak banka havaleleri ile davalı yan hesabına gönderilen paraların iadesinin istenilmesine dair talep değerlendirildiğinde taraflar arasındaki ilişki TTK m. 4 kapsamında da ticari dava olmadığı, tarafların tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Hal böyle olunca, Mahkememizin taraflar arasındaki uyuşmazlığa bakmakla görevli olmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde, genel görevli mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemelerince görülüp, sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
İddia, savunma ve dosya kapsamından anlaşıldığına göre davacı ile davalı arasında kafe ortaklık ilişkisinin son bulması kapsamında taraflar arasındaki ilişki TTK m. 4 kapsamında da ticari dava değildir. Sözleşmenin tarafları da tacir konumunda olmayıp davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan, mahkememizin görevsizliği yönünde aşağıda ki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-)Davacı tarafın davasının; davaya bakma görevinin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDE olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliği ile; 6100 sayılı kanunun 114/1c ve 115/2f maddeleri uyarınca dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2-)Görevsizlik kararının kesinleşmesine müteakiben 2 hafta içerisinde başvurulması halinde DOSYANIN GÖREVLİ İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-)HMK 331/2 maddesi gereğince yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
4-)Görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi için başvurulmadığı taktirde harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda ek karar yazılmasına,
5-)Süresi içinde dosyanın gönderilmesi için mahkememize başvurulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği hususunun ihtarına,
6100 Sayılı HMK.’ nın 345./1Maddesi uyarınca ilgililere kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize vereceği bir dilekçe ile İSTİNAF YOLU açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar alenen okunup usulen tefhim kılındı.
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır