Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/699 E. 2023/362 K. 27.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/699
KARAR NO : 2023/362

DAVA : Sözleşmenin Feshi ve Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/08/2016
KARAR TARİHİ : 27/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleştirilen davanın yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
ASIL DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı … Müdürlüğü dava dışı …Şti. İle … 34. Noterliğinde … sayı ile 25.09.2013 tarihinde “…” işi ilgili olarak bir sözleşme imzaladığını, bu sözleşmenin Kurbağalı deresi ıslah çalışmaları {2+633 km-O+OOO km) arası alanı kapsadığını, … Ltd. Şti. çalışma güzergâhını, çalışma bölgesinde bulunan yerleri “geçici işgal ve kamulaştırma nedeniyle doğacak süre matım hakkı saklı kalması” ihtirazı kaydı ile 23.10.2013 tarihinde teslim aldığını, daha sonra davalı … muvafakati ile … sayılı sözleşme, müvekkili … ile … Ştl. ile … Ltd. Şti. arasında imzalanan … tarihli … yevmiye numaralı Devir Sözleşmesi ile ..’a devredildiğini, davalı … kamulaştırma işlemlerinin müvekkilinin yapacağı çalışmaların aksatılmadan tamamlanacağına ve işgallerin kaldırılacağına dair güvence vermesi ve bu konuda müvekkilini ikna etmesiyle işe başlandığını, müvekkilinin bu sözleşme uyarınca yapacağı işin; daha önceki yıllarda başka yükleniciler tarafından inşa edilen fakat ihtiyacı karşılamadığı için taşkınlara sebebiyet veren 5 metre genişliğindeki dere kesitini 20 metre genişliğinde bir dere haline getirmek ve atık su tüneli inşa ederek derenin ıslahını yapmak olduğunu, bu arada müvekkilinin işe başlarken … talebi üzerine …’ın 12.09.2014 tarih ve … mektup nolu 3,600.000,- TL kesin teminat mektubunu ve …bank’ın 15.12,2015 tarih ve … mektup nolu 150.000,- TL kesin teminat mektubunu da verdiğini, müvekkilinin devraldığı ve sözleşme gereğince yapım işini üstlendiği sözleşmeden doğan tüm vecibelerini yerine getirmek için çalışmalarını sürdürürken, davalının uygulamalarından kaynaklanan birçok olumsuzluklarla karşılaştığını, işin yapımı sırasında ortaya çıkan hafriyatların atılacağı yerin davalı … tarafından gösterilmemesi ve hafriyatların atımı için döküm sahası tahsis edilmemesi, geçiş güzergâhındaki taşınmazların kamulaştırmalarının yapılamaması ve işgallerin kaldırılmaması, kanalın geçiş güzergâhında bulunan … hatlarının kaldırılmaması (Deplaselerinin yapılmaması) yine geçiş güzergâhında bulunan bir parsele dokunulmamasına yönelik davalının talimatı nedeniyle kanal güzergâhının ilgisiz yerlerden geçirilmesi zorunda kalınması, ayrıca buna bağlı ve diğer nedenlerle ortaya çıkan (20) metre genişliğindeki derenin doğrudan (5) metre genişliğindeki dereye bağlanması taleplerinin yarattığı mansap sorunları, müvekkilinin edimini yerine getirmesinde fiili ve hukuki imkânsızlığı da beraberinde getirdiğini, bu sorunların ortadan kaldırılması zımmında müvekkilinin daha önce yaptığı yazışmalara ilaveten 11.04.2016 tarih ve … sayılı yazı davalı …’ne ile bir kere daha başvurarak, sözleşme eki kabul edilen Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 6. Maddesinin 4. fıkrasında düzenlendiği üzere … her türlü toprak işlerine ait olup sözleşme veya eklerinde belirlenmiş veya sonradan idarece tespit edilmiş olan ariyet ve depo yerlerini bedelsiz olarak teslim etmekle yükümlüdür, sözleşmemiz ekindeki düzenlemeler ve işin niteliği gereği, taraflarınca hafriyat döküm ücreti ödenmemesi gerektiğini, zira firmalarınca özel mülkiyete ait ticari bir faaliyette bulunmadığını, dere ıslah çalışması ile kamu hizmeti görmek olduğunu, … ihalesi ile alınan kurumsal hizmet görülürken …’nin bağlı bulunduğu …’nin diğer kuruluşuna hafriyat döküm ücreti ödendiğini, açıklanan nedenlerle hafriyat bedeli olarak ödedikleri 1.504.310-TL’nin taraflarına iadesi ve işin katan kısmına ait hafriyat için taraflarına döküm sabası tesis edilmesi talebinde bulunduklarını, ancak davalı … müvekkilinin bu talebine ve diğer başvurularına olumsuz {Ret} cevap verdiğini, müvekkili …, 20 metre genişliğindeki dere ıslah işlerini yaparken; Davalı …Müdürlüğü kanal geçiş güzergâhında bulunan ve kamulaştırılması gereken taşınmazları kamulaştıramadığını ve işgalleri kaldıramadığı için bu parselleri atlayarak daha sonraki parsellerden işe devam etmesi için müvekkilini yönlendirdiğini, müvekkilinin buna razı olmadığını ve bu yönlendirmenin teknik yönden sakıncalarını anlatarak bu uygulamayı yapamayacağını bildirdiğini, işin bu şekilde yapılmasına rıza gösterilseydi, 20 metre genişliğindeki derenin suyunun 5 metre genişliğindeki dereye bağlanması nedeniyle meydana gelebilecek ilk taşkında can ve mal kaybının söz konusu olacağını, müvekkilinin yaptığı ikazların karşılıksız kalması üzerine … tarih ve … sayılı ve içme suyu ve elektrik hatları deplaseleri ve derç güzergâhı konulu yazısı ile … Müdürlüğüne yeni bir başvuru yaptığını, Sözleşmenin feshi ve teminat mektuplarının nakde tahvili sebebiyle ticari itibarının zedelenmesinden çekinen müvekkilinin bu süreç içerisine teminat mektuplarının karşılığını nakit olarak yatırmak üzere … tarih ve … sayılı yazı ile başvuruda bulunduğunu, … 12.09.2014 tarih ve … no.lu 3.600.000,- TL bedeli kesin teminat mektubu İle … 15.12.2015 tarih ve … no.lu 150.000,- TL kesin teminat mektubunun müvekkili şirkete iade edilerek, karşılığında teminat mektup tutarlarının … hesabına nakit olarak yatırma talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin tamamıyla ticari itibarini korumak amaçlı ve ihtilafın sulhen çözümü İçin yaptığı ve davalı … için hiçbir sakıncası olmayan nakit bloke/depo talebi … tarafından hiçbir gerekçe gösterilmeden … tarih ve … sayılı yazısı ile reddedildiğini, bunun üzerine, söz konusu teminat mektuplarından; … 12.09.2014 tarih ve … nolu 3,600.00,- TL bedeli kesin teminat mektubu karşılığı 3.600.000 TL 31.05.2016 tarihinde banka teminat mektubunun tarih ve sayısı da bildirilmek suretiyle … hesabına yatırıldığını, ayrıca …bank 15.12.2015 tarih ve … no.lu 150.000,- Tl kesin teminat mektubu karşılığı 150.000 TL 31.05.2016 tarihinde banka teminat mektubunun tarih ve sayısı da bildirilmek suretiyle … hesabına yatırıldığını, teminat mektubu karşılıklarının nakit olarak yatırılması üzerine … tarihine … sayılı dilekçe ile … Müdürlüğü’ne müracaat edilerek …ve …’a ait teminat mektuplarının karşılıksız kalması nedeniyle müvekkili şirkete iadesinin talep edildiğini, iade talebine rağmen, davalı …, teminat mektuplarını iade etmediğini, daha sonra idare, … tarih ve … sayılı yazısı içeriğinde belirttiği yazı ile müvekkilinin sözleşmeyi devraldığı tarihin de öncesine geçerek sözleşmeden sorumlu olmadığı dönemi de kapsayacak şekilde ceza tahakkuk ettirilmek suretiyle, teminat mektuplarını nakde tahvil etme konusunda harekete geçildiğini, bu süreçte ve bu arada davaya konu sözleşme … tarafından (EK-15: 23.06.2016 tarih ve … sayılı kararla) fesih edildiğini ve teminat mektuplarının nakde tahvil edilmemesi için yatırdığı 3.750.000,- TL tutarındaki nakdi teminatı … tarih ve … sayılı makbuzla irat kaydedildiğini ve ayrıca teminat mektuplarının nakde tahvil edilmesi için çalışmalara başlanıldığını, nakit teminatın irat kaydedilmesi ve açıkta kalan teminat mektuplarının nakde tahvil edilmesine tevessül edilmesi üzerine… 8. Asliye Hukuk Mahkemesine …Değişik İş. sayılı dosya ile müracaat edilerek banka teminat mektuplarının nakde tahvil edilmemesi için ihtiyati tedbir verilmesini talep ettiklerini, … 8. Asliye Hukuk Mahkemesi de bu talebi uygun görerek gerekli ihtiyati tedbir kararını verdiğini, işin icrası için gerekli olan kamulaştırma işlemlerinin ve işgallerin kaldırılması işlerinin işbu davanın tarihi itibariyle bile yapılmadığının ortada olduğunu, bu husus ilgili tapu dairelerine yazılacak müzekkerelerle de ortaya çıkacağını, açıklandığı üzere, idarece kamulaştırma İşlemleri yapılmadan, çalışma yapılacak alanlardaki işgaller sonlandırılmadan ihaleye çıkarıldığını, ilgili mülkiyet sorunlarının işbu dava tarihine kadar devam ettiğini, davalı idareye verilmiş bulunan …12.09.2014 tarih ve … sayılı ve 3.600.000 TL bedelli kesin teminat mektubu ile … 15.12.2015 tarih ve … sayılı ve 150.000- TL bedelli teminat mektubunun karşılıksız kalması nedeniyle … 8. Asliye Hukuk Mahkemesinin …D. iş sayılı dosyasından teminat mektuplarının paraya çevrilmemesine dair verilen ihtiyati tedbir kararının hüküm kesinleşinceye kadar devamına, karşılıksız kalan teminat mektuplarının müvekkiline iadesine, iadenin mümkün olmaması halinde iptaline, banka teminat mektuplarının nakde tahvil edilmesini engellemek ve ticari itibarını korumak amacıyla müvekkilinin teminat olarak … veznesine nakden yatırdığı ve 13.07.2016 tarihinde davalı tarafından haksız olarak irat kaydedilen toplam 3.600.000 TL + 150.000 TL = 3.750.000 TL’nin davalı idareden ticari işlerde uygulanan en yüksek ticari temerrüt faizi ile birlikte istirdadına, müvekkili ile davalı arasında imzalanan … Islahı İnşaatı sözleşmesinin sözleşme kurulması sırasındaki geçersizlik, sözleşme sonrasında davalının sözleşmeye aykırı davranışına bağlı ifa imkansızlığı nedeniyle geriye yönelik olarak feshine, müvekkilinin gerek bu sözleşmenin kurulmasından önce ve gerekse sözleşmenin ifası sırasında yaptığı harcamalardan ve maruz kaldığı zararlardan şimdilik 50.000 TL’nin ticari işlerde uygulanan en yüksek temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, dava dilekçesinde sözleşmenin haksız yere fesih edildiği iddialarına dayanak gösterilen sebeplerin hiç birini kabul etmediklerini, … İKN’ li … Tlc. Ve San Ltd, Şti. firmasının taahhüdü altında iken; yapım İşleri Genel Şartnamesi 19. Maddesi yapım işleri Genel Şartnamesi 47-2. maddesi ve taraflarca imzalanan yapım işlerine ait sözleşmenin 27. Maddesine istinaden Kamu İhale Sözleşmeleri Kanununun 20. Maddesine göre nedenleri açıkça belirtilen ihtara rağmen aynı halin devam etmesinden dolayı, … sayılı … Kurulu Kararı gereği feshedildiğini, fesih kararının hukuka uygun olduğunu, davacı yanın dava dilekçesinde iddia ettiğinin aksine bu feshe sebep olanın davacı yan olduğunu, müvekkili idare ile yükleniciye teslim edilen projelerin geçtiği güzergâhlarda kamulaştırma sorunu bulunmadığını, onaylı imar planlarında dere bandı olarak gösterilen kısımlarda dere ıslah projesi hazırlandığını ve genelde kamu arazisi ve kamu vakalarının mülkiyetinde bulunan parsellerden proje planlandığını, Kamu vakıf arazilerinin üzerindeki parselden geçen kısımların tahsis işlemlerinin ise …yapıldığını, kaldı ki yüklenici firmanın gerek işgal gerekse kamulaştırma işlemlerinden kaynaklanan herhangi bir aksaklık yaşanmadığı gibi 12 nolu hak ediş itibari İle onaylı iş programına göre işin %53,23 olması gerekirken rıakdi olarak %30,66 tamamlanmış olduğunu ve proje kapsamında çalışmaya başladığı noktalarda işleri tamamlamayıp eksik bıraktığını, hafriyat döküm sahasının bedelsiz olarak idareden temini ve 24 saat çalışma izni için …tarih… sayılı yan ile detaylı bir şekilde cevap verildiğini ve süre sonu olan 08.05.2017 tarihine kadar işlerin tamamlanması akabinde süre uzatma talebinin idarece değerlendirileceğinin belirtildiğini, müvekkili idarenin yüklenici firmadan projenin +1.700-30 metresinden başlanılmasını İstediğini, ancak yüklenici firmanın Beton Santralini proje güzergâhı üzerine kurması ve bu beton santralinin iş ile ilgisi bulunmayan ticari faaliyetlerde bulunarak asıl isi olan dere ıslah projesine »1.400-00 metresinden 4 av sonra çalışmalara başlayabildiğini, yüklenici firma proje güzergâhı üzerine kurmuş olduğu işgal durumundaki beton santralin başka firmalara… tarih … sayılı yazıda belirtildiği üzere ticari faaliyette bulunmaması ve dere ıslah sahası içinde kalması nedeni ile beton santralinin kaldırılmasının yüklenici firmadan istendiğini, …tarih … sayılı yazıda alt yapı tesislerinin deplaseleri için İnşaat İşleri Genel Teknik Şartnamesi 3.5.1 maddesine “servislerin daimi veya geçici alarak yönlerinin değiştirilmesi gerekirse bu işlerin ilgili kuruluşlar tarafından yapılması için başvurulacak, ilgili kuruluşlar tarafından bu işlemler yapılmazsa servislerin daimi veya geçici olarak yönlerinin değiştirilmesi işleri idare tarafından yükleniciye yaptırılacaktır,” denilmekte olup yüklenici firmanın İlgili kurumlarla temas kurularak işlemlerin hızlandırılması ve gerekli koordinasyonun sağlanmasının istendiğini, dava dilekçesinde 21 den fazla proje çizilerek idareye sunulduğunun belirtildiğini ancak idarelerinde yüklenici firmanın proje revize güzergâhını gösteren resmi yazılı herhangi bir belge bulunmadığını, … tarih … sayılı yazı ile yüklenici firmanın teminat mektuplarına karşılık idaremiz hesabına yatırdığı 3.750.000,00 TL tutarındaki nakit irat olarak kaydedildiği ve yapım İşleri teknik şartnamesinin 47. Maddesinin 5. Bendinde “4735 Sayılı Kanunun 19. 20 ve 21. Maddelerine göre söyleşmenin feshedilmesi halinde kesin teminat ve varsa ek kesin teminatlar alındığı tarihten gelir kaydedileceği tarihe kadar Devlet İstatistik Enstitüsünce yayımlanan aylık toptan eşya fiyat endeksine göre güncellenir güncellenen tutar ile kesin teminat ve varsa ek teminatların tutan arasındaki fark yükleniciden tahsil edilir* amir hükmüne binaen teminatların alındığı tarihten gelir kaydedildiği tarihe kadar DİE tarafından yayınlanan TEFE endeksine göre güncellenmesi gerektiğinden hesaplanan fark tutarının 15 gün içinde hesaba yatırılması aksi halde fark tutarın teminat mektuplarından teshil edileceğinin yüklenici firmaya bildirildiğini, yüklenici firmanın 3.750,000.-TL nakit tutan irat kaydedilmesi için idareleri hesabına kendi isteği ile yatırması da yapılan fesih ve irat işlemlerini kabul ettiği anlamına geldiğini, bu durumda basiretli bir tüccar olarak Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 47/5 maddesinde bahsedilen farkın yatırılmasının müvekkili idare tarafından talep edileceğinin öngörmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
BİRLEŞTİRİLEN …4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN … ESAS SAYILI DOSYASI
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı ile davalı arasındaki …. yağmursuyu kanalı ve dere ıslahı inşaat işinin davalının ihale sözleşmeleri kanunun 20. Maddesi uyarınca feshedildiğini ve toplam 3.750.000 TL’lik teminat bedelinin idare hesaplarına irat kaydedildiğini, ancak Yapım işleri genel şartnamesinin 48. Maddesine göre güncellenen tutar ile kesin teminat ve varsa ek kesin teminatların tutarı arasındaki farkın yükleniciden tahsil edilmesi gerektiği, bu nedenle hesaplanan 669.525,21 TL fark bedelin ihtar tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında … 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dosyasında davacı aleyhine açtıkları davayı kazandıkları taktirde işbu davanın dayanaksız kalacağını, davalar arasında bağlantı bulunduğunun açık olduğunu, bu nedenle her iki davanın birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İşbu davada davacının sözleşmenin feshine ve teminat mektuplarının iadesi ile yatırdığı nakit teminatın istirdadını istediği ve sözleşmenin davalı tarafından ihlal edilip üzerinde düşen yükümlülüklerini yerine getirmediği, gerekli kamulaştırmaların yapılmadığı, dolayısıyla davalının kusurlu olması nedeniyle yüklenici olan davacının edimlerini yerine getiremediğini ileri sürdüğü, davalının ise kamulaştırma sorunu olmadığını, işe +1700-30 metreden başlanılmasının istendiğini, kusurun davacıda olduğunu, işin bir kısmına hiç başlamadığını, bir kısmının tamamlamadığını, fesihle birlikte idarenin kamu ihale yasasına göre teminatları irat kaydedebileceği gibi yine aynı yasa gereğince teminatların güncellenmiş bedeline göre fark varsa bu bedeli de tahsil edebileceğini, davanın haksız olup fesihte haklı olduklarını ileri sürdüğü anlaşılmakla sunulan tüm deliller tarafların iddia ve savunmaları, sunulan deliller, tüm dosya kapsamı ve kamu ihale yasası, sözleşme hükümleri ve tarafların ticari defter ve kayıtları incelenerek tarafların edimlerin yerine getirip getirmediğini, ne kadarını yerine getirdiğin, hangi tarafın kusurlu olduğu ve davalının fesihte haklı olup olmadığı davacının teminat mektuplarının iadesini ve gelir kaydedilen nakdi teminatın istirdadını isteyip isteyemeyeceği konusunda Mahkememizin 21.09.2017 tarihli duruşma ara kararı gereğince resen seçilecek 3 teknik bilirkişi ve 1 muhasip bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişiler …,…, … ve … tarafından sunulan 03.05.2018 havale tarihli raporda özetle, davacı yüklenici firmanın hafriyat bedeli olarak ödedikleri 1.504.310-TL’yi talep edemeyeceği, 4734 sayılı Kanun hükümlerine göre, teminat mektupları karşılığının tedavüldeki Türk Parası ile değiştirilebilmesinin mümkün olduğu, bu nedenle teminat ve ek teminat karşılığının nakit olarak yatırılması ile birlikte Banka teminat ve ek teminat mektuplarının davacı firmaya iade edilmesi gerektiği, … tek taraflı olarak yapılan fesih işleminin haklı bir nedene dayanmadığı ve fesih işleminin mevzuata uygun olmadığı yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizin 05.07.2018 tarihli duruşma ara kararı gereğince dosyanın aynı bilirkişi heyetine tevdi ile tarafların rapora karşı itirazlarının değerlendirilmesinin istenilmiş, bilirkişiler…,…, … ve … tarafından sunulan 06.02.2019 havale tarihli ek raporda özetle, davacı yüklenici firmanın kök raporda belirtildiği gibi hafriyat bedeli olarak ödedikleri 1.504.310-TL’yi talep edemeyeceği, … tek taraflı olarak yapılan fesih işleminin haklı bir nedene dayanmadığı ve fesih işleminin mevzuata uygun olmadığı yönündeki görüşlerinde bir değişikliğin olmadığı, … tarafından yapılan feshin usul ve yasaya uygun olmadığı yönündeki kanaatlerinin mahkemece benimsenmesi halinde irat kaydedilen 3.600.000 TL ile 150.000 TL tutarlı nakit teminatın iade edilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Dosyada mevcut bulunan kök rapor ve ek raporda taraflar arasındaki sözleşmenin davalı … tarafından feshedilmesinin haksız bir fesih olduğunun belirtildiği ancak yargılama sırasında davalı tarafın savunmalarında davacının işi geciktirdiği ve bıraktığının ileri sürüldüğü, taraflar arasındaki sözleşme çerçevesinde davalı … tarafından davacıya 12 adet hakediş ödemesinin yapıldığı, sözleşmeye konu olan ve davacının yükümünde bulunan bir kısım imalatların davalı tarafından kamulaştırmaların yapılmaması ve işgallerin çözüme kavuşturulmaması nedeniyle yapılamadığının belirtildiği anlaşılmakla öncelikle davalı tarafından davacıya 12 adet hakediş ödemesinin yapıldığı, buna göre yapılan imalatların olduğu, hakedişe konu olan imalatlarda bir gecikmenin olup olmadığı, yahut bu imalatlar nedeniyle davacının bir kusurunun bulunup bulunmadığı konusunda bilirkişilerce değerlendirme yapılarak açıklayıcı rapor düzenlenmesine, bunun dışında irat kaydedilen nakdi teminatın davacıya iadesi gerektiğinin kök ve ek raporlarda ifade edildiği, ayrıca ek raporda teminat mektuplarının da iade edilmesinin açıklandığı, ancak taraflar arasındaki sözleşmede yapım işleri genel şartnamesinin sözleşmenin eki olduğunun kararlaştırıldığı ve kesin teminatların ne şekilde iade edileceğinin de şartnamede açıkça gösterildiği dikkate alınarak Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 45. maddesi (kesin teminatların iadesine ilişkin düzenleme) çerçevesinde mektupların iadesi koşullarının tartışılarak ek rapor düzenlenmesinin istenmesine, ayrıca birleşen davadaki taleplerin de istenebilir olup olmadığı hususunun değerlendirilmesine, bilirkişi heyetine mahkememizce resen seçilecek kamu ihaleleri sözleşmeleri konusunda uzman bir bilirkişinin dahili suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş bu kez bilirkişiler …, …, …,… ve … tarafından sunulan 01.07.2020 havale tarihli 2. ek raporda özetle, asıl davada davacı yüklenici firmanın hafriyat bedeli olarak ödediği 1.504.310,00 ‘TL ‘yi talep edemeyeceği (kök rapordan) hakedişlere konu imalatlarda bir gecikme olduğu ancak bu gecikmeden dolayı davacının bir kusurunun olmadığı, kamulaştırma işlemleri tamamlanmadığı ve mansap şartı oluşmadığı için işin yapılamadığı, kök raporda da belirtildiği üzere, davalı idarenin dava konusu iş ile ilgili olarak kamulaştırma yapması gerektiği halde bunu gerçekleştirmediği, deplaselerin yapılmaması, işgallerin kaldırılmaması vb. yani kendine düşen hazırlık fiillerini gerçekleştirmediği, davalı idarenin halihazırda alacaklı temerrüdünde olduğu ve bu nedenle sözleşmeyi feshetmiş sayılamayacağı/ haklı nedenle sözleşmeyi feshetmediği, bu nedenle davalı idarenin teminatları irat kaydetmesinin uygun olmadığı, birleşen davada asıl dava bakımından davalı-karşı davacı yüklenicinin ifa imkansızlığında kusuru olmadığı teknik inceleme ile tespit edildiğinden davacı-karşı davalı idarenin kesin teminat mektuplarının irat kaydedilmesinden fark bedeli talep etmesinin uygun olmadığı, davalı -karşı davacı yüklenicinin idareden 13- Fesih Numaralı Yapım İşleri Hakediş Raporuna göre 891.460.14 TL alacağı olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Asıl dosyada davacı vekilinin birleştirilen dosya yönünden de davayı takip ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Asıl dosyada davacı dava dilekçesinde sözleşmenin geriye dönük feshi ve uğradığı zararların (menfi zarar 50.00,00 TL) tahsilini talep etmesine rağmen bilirkişi heyetince müspet zarar kapsamında kalan kâr kaybının hesaplandığı anlaşılmakla dosyanın önceki bilirkişi heyetine borçlar hukukunda uzman bir bilirkişi de dahil edilerek taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulmamış olması halinde yapmaktan kurtulacağı masraflar nazara alınarak davacının sözleşmeye güvenden doğan zararının dosyaya sunulan belgeler kapsamında tespitinin yapılmasının istenilmesine karar verilmiş ve bilirkişiler …, …, …, …, …ve … tarafından sunulan 22.09.2022 havale tarihli 3. ek raporda özetle, önceki raporlardaki hesaplamalar ve teknik görüşler doğrultusunda, daha önceki teknik görüş ve hesaplamalara ilişkin ekleme yapılacak bir husus olmadığı kanaatiyle, 02.05.2018 tarihli kök rapordaki, tabloda belirtilen, 11.806.339,33 TL’nin, menfi zarar kapsamında istenebilecek imalat bedeli olarak değerlendirilmesi hususunda nihai takdirin Mahkemede olduğu, davacı yüklenici firmanın hafriyat bedeli olarak ödedikleri 1.504.310-TL’nin, yine Yargıtay kararlarında (menfi zararın tanımına/kapsamına yönelik olarak yer verilen) ”uygulanacağına ve yerine getirileceğine inanılan bir sözleşmenin yerine getirilmemesi sonucu güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan, sözleşme yapılmasaydı uğranılmayacak olan zarar” şeklindeki tanım kapsamında değerlendirilebileceği ve talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat belirtildiği anlaşılmıştır.
Asıl dosyada davacı vekili tarafından sunulan 08/10/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile menfi zarara konu dava değeri ıslah edilerek teminatların iadesine ve 12.191.598,48 TL zararın tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Asıl dava, eser sözleşmesi kapsamında davalıya verilen teminat mektuplarının iadesi, teminat mektuplarının nakde çevrilmesinin önlenmesi amacıyla davalı hesabına depo edilen aynı miktarda nakit teminatın iadesine ve sözleşmenin geriye dönük olarak feshine karar verilmesi ayrıca sözleşmenin kurulmasından önce ve sözleşmenin ifası sırasında yapılan masrafların tahsili istemine ilişkin olup, birleştirilen dava ise taraflar arasında akdedilen sözleşmenin feshi nedeniyle Yapım İşleri Genel Şartnamesinin 48. maddesine göre güncellenen teminat tutarı ile irat kaydedilen teminatlar arasındaki farkın tahsili istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 470 inci maddesinde , “Eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir” şeklinde tanımlanmıştır.
Eser sözleşmeleri iki tarafa karşılıklı borç yükleyen bir tür iş görme sözleşmesi olup, “eser” ve “bedel” olmak üzere iki temel unsuru bulunmaktadır. Bu sözleşmelerde yüklenici, iş sahibine karşı yüklendiği özen borcu nedeniyle eseri yasa ve sözleşme hükümlerine, fen, teknik ve sanat kurallarına uygun olarak yaparak ve zamanında tamamlayarak iş sahibine teslim etmekle; iş sahibi de bu çalışma karşılığında ivaz ödemekle yükümlüdür.
Somut olayda, … Islahı İnşaatı İşinin 22/08/2013 tarih ve …Sayılı Yönetim Kurulu Kararı ile dava dışı ”…” ne … tarafından ihale edildiği ancak işin … tarih … Sayılı Yönetim Kurulu kararı ile asıl dosyada davacı-birleştirilen dosyada davalı …ŞİRKETİ’ne devredildiği, iş süresinin 730 gün olarak belirlendiği , 08/09/2015 tarihli karar ile iş süresinin 579 gün uzatıldığı, davalı-birleştirilen dosya davacısı tarafından yapılan ihtarlara rağmen sözleşme kapsamında dere ıslahı faaliyetine devam edilmediğinden bahisle sözleşmenin … tarafından alınan karar ile feshedildiği ve 3.750.000,00 TL tutarlı teminatların irat kaydedilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davalı-birleştirilen dosyada davacı … tarafından yapılan fesih işleminin geçerli ve haklı olup olmadığı buna bağlı olarak asıl dosyada davacının menfi zarar talebi ile teminatların iadesi talebinin; birleştirilen dosyada iş sahibi …’nin ise teminat farkı taleplerinin yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmıştır.
Davalı-birleştirilen dosya davacısı tarafından yüklenici davacının çalışmaya devam etmediği gerekçesine dayanılarak sözleşmenin feshedildiği, tanzim ettirilen bilirkişi raporları ile dosya kapsamından anlaşıldığı üzere sözleşme konusu dere ıslahı güzergahında özel mülkiyete ait taşınmazların bulunduğu, Kamu İhale Kanunun 62. maddesi uyarınca ihaleye çıkılmadan önce özel mülkiyete konu bu taşınmazların kamulaştırılması gerektiği, sözleşme konusu iş güzergahında özel mülkiyete konu taşınmazların kamulaştırılmamış olması nedeniyle ıslah çalışmalarına devam edilemediği, kamulaştırma işlemlerini yerine getirme yükümlülüğü kendisine ait olan … tarafından sözleşmenin feshi işleminin haklı olmadığı, haklı nedenle yapılmış bir fesih bulunmadığından sözleşme gereği alınan teminatların irat kaydedilemeyeceği , birleştirilen dosya yönünden davacının Yapım İşleri Şartnamesinin 47. maddesi kapsamında teminatları irat kaydedebilmesi için taahhüdün yerine getirilememesinin yükleniciden kaynaklanması gerektiği buna karşılık taahhüdün gerçekleştirilememesinde yükleniciye atfedilebilecek kusur bulunmadığı anlaşılmakla birleştirilen dosyada teminat farkına ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiştir.
6098 sayılı TBK m.106″ Yapma veya verme edimi gereği gibi kendisine önerilen alacaklı, haklı bir sebep olmaksızın onu kabulden veya borçlunun borcunu ifa edebilmesi için kendisi tarafından yapılması gereken hazırlık fiillerini yapmaktan kaçınırsa, temerrüde düşmüş olur…”
Türk Borçlar Kanunu’nun 125. maddesine göre karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde temerrüde düşen borçlu, verilen süre içinde, borcunu ifa etmemişse veya süre verilmesini gerektirmeyen bir durum söz konusu ise alacaklı, her zaman borcun ifasını ve gecikme sebebiyle tazminat isteyebileceği gibi (m. 125/1) borcun ifasından ve gecikme tazminatı isteme hakkından vazgeçtiğini hemen bildirerek, borcun ifa edilmemesinden doğan zararın giderilmesini isteyebilir veya sözleşmeden dönebilir (m. 125/2). Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir (m.125/3).
Menfi zarar , sözleşmenin kurulmamasından yahut geçersiz olmasından doğan zarardır ve bu bağlamda sözleşmenin kurulduğuna veya geçerli olarak kurulmuş bulunduğuna duyulan güvenin boşa çıkmasından doğan bir zarar söz konusudur. Alacaklının malvarlığının hâlihazır durumu ile sözleşme yapılmamış olsaydı arz edeceği durum arasındaki fark, menfi zararı meydana getirir. Menfi zarar da tıpkı müspet zarar gibi fiili zarar ve yoksun kalınan kâr yani kaçırılan fırsattan oluşur. Bu bağlamda yapılan sözleşmenin geçerliliğine güvenerek başka bir sözleşme yapmamak suretiyle kaçırılan fırsatlar da menfi zararın bir türünü oluşturur (Fikret EREN: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Ankara 2019, s.1186).
Açıklanan ilkeler çerçevesinde , sözleşmenin haklı neden bulunmaksızın feshedilmiş olması nedeniyle asıl dosyada davacının TBK 125/2 maddesi uyarınca menfi zararını talep edilebileceği, asıl dosyada davacının 13 nolu hakediş nedeniyle …’den 891.460,14 TL alacaklı olduğu ve …’ye verilen teminat mektuplarının iade koşullarının oluştuğu, irat olarak kaydedilen nakit teminatın da davacıya iadesinin gerektiği, imalat bedeli ile hafriyatın kaldırılmasına ilişkin masrafların menfi zarar kapsamında kaldığı, asıl dosyada davacı yüklenicinin sözleşmenin fesih tarihine kadar yaptığı imalat bedelinin 26.416.558,62 TL olduğu ve davalı … tarafından yapılan ödemeler toplamının 19.796.029,11 TL olduğu, davacının bakiye 6.620.529,50 TL imalat bedeli ile 1.504.310,00 TL hafriyat kaldırma bedelini talep edebileceği, dava tarihinden önce sözleşmenin idare tarafından feshedilmiş olması sebebiyle sözleşmenin feshinin tespitini talep etmekte hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi heyeti tarafından hakedişlerden yapılan nakit teminat kesintileri de imalat bedeline dahil edilerek hesaplama yapılmış ise de asıl davada aynen ifa talep edilmediğinden mahkememizce imalat bedeli hesaplamasına ilişkin bilirkişi heyeti görüşüne kısmen itibar edilmemiş ve imalat bedeli mahkememizce 26.416.558,62 TL- 19.796.029,11 TL= 6.620.529,50 TL olarak hesaplanmış ; menfi zarar talebi yönünden asıl davanın kısmen kabulüne, menfi zarar kapsamında kalan (1.504.310,00 TL hafriyat kaldırma bedeli + 6.620.529,50 TL ödenmemiş imalat bedeli) 8.124.839,50 TL’nin …’den alınıp davacıya verilmesine, menfi zarar kapsamında kalmayan fazlaya ilişkin tazminat talebinin reddine, 12/09/2014 tarih, 3.600.000 TL bedelli …’a ait teminat mektubu dava tarihinden sonra iade edilmekle teminat mektubunun iadesi istemi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, Denizbank tarafından düzenlenen 15/12/2015 tarih, … sayılı, 150.000 TL bedelli teminat mektubunun davalıdan alınarak davacıya iadesine,
… tarafından haksız şekilde irat kaydedilen nakit teminat tutarı 3.750.000,00 TL’nin …’den alınıp davacıya verilmesine, birleştirilen dosyada teminat farkına ilişkin istemin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-ASIL DOSYA YÖNÜNDEN
1-Davanın kısmen KABÜLÜ ile;
3.750.000 TL’nin 13/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
8.124.839,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
12/09/2014 tarih, 3.600.000 TL bedelli …’a ait teminat mektubu dava tarihinden sonra iade edilmekle teminat mektubunun iadesi istemi konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Denizbank tarafından düzenlenen 15/12/2015 tarih, … sayılı, 150.000 TL bedelli teminat mektubunun davalıdan alınarak davacıya iadesine,
Davacının fazlaya ilişkin tazminat isteminin reddine,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 1.067.332,79 TL olduğundan peşin alınan 64.894,50-TL ile tamamlama harcı olarak yatırılan 64.040,62 TL harç ile ıslah harcı 208.202,02 TL’nin mahsubu ile bakiye 730.195,64-TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan ve mahsubuna karar verilen harçlar toplamı 337.137,15-TL harcın davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan posta ve tebligat ücreti 400,00-TL bilirkişi masrafı 18.800,00-TL olmak üzere toplam 19.200,00-TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre 15.234,76-TL’sinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Asıl dosyada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 394.248,40-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Asıl dosyada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 269.335,18-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
7-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
BİRLEŞTİRİLEN İSTANBUL … 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN… ESAS SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
1-Davacının davasının reddine,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 179,90 TL harcın davacı …’den tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Birleştirilen dosya yönünden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin (100,00 TL posta ve tebligat masrafı ile 5.200,00 TL bilirkişi masrafı) davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Birleştirilen dosya yönünden davalı tarafından yapılan posta ve tebligat masrafı 180,00 TL yargılama giderinin davacı …’den tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Birleştirilen dosya yönünden davalı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 91.647,77-TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak davalıya verilmesine,
6-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, asıl dosyada davacı, birleşen dosyada davalı vekili yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/04/2023

BAŞKAN …

ÜYE …

ÜYE …

KATİP …