Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/665 E. 2022/242 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/665
KARAR NO : 2022/242

DAVA : Ticari Şirket ( Genel Kurulun Toplantıya Çağrılmasına İzin Verilmesi İstemli )
DAVA TARİHİ : 09/10/2021
KARAR TARİHİ :17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket( Genel Kurulun Toplantıya Çağrılmasına İzin Verilmesi İstemli ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin şirketin %31 payına sahip olarak 2013 yılında kurduğunu, müvekkilinin şahsi teşebbüs olarak devam eden bu girişimin daha profesyonel bir şekilde büyütülmesi için finans sağlayacağı taahhüdünde bulunan dava dışı … ile 14.08.2017 tarihinde davalı şirketi kurarak %70’lik pay oranı ile şirketin hâkim hissedarı olduğunu. müvekkilinin şahıs firması olarak yarattığı marka tamamen aynı organizasyonun devamı olarak … Şirketinde vücut bulmaya devam ettiğini, dava dışı … A.Ş … Şirketinin borçlarını ve … markasının yaratım sürecinin temelini oluşturan müvekkilin şahıs firması zamanından kalan borçlarını ödeyeceğini taahhüt ederek şirketten pay almak istediğini, müvekkilinin 17.12.2018 tarihli Pay Alım Sözleşmesi ile paylarının %39’unu … Şirketine bedelsiz olarak devrettiğini, … Şirketi aynı zamanda …’nun da %20 payını alarak %59 payla … Şirketinin hâkim ortağı olduğunu, müvekkiline ait paylar bedelsiz olarak devredilmesine rağmen yapılan sözleşmede … Şirketi tarafından ödenecek olan borçların da faiz karşılığında müvekkiline borç olarak verildiğinin belirtildiğini, müvekkili … Şirketinin kurucu ortağı ve yönetim kurulu üyesi olmasına ve ortada hiçbir sebep olmamasına rağmen genel müdürlükten azledildiğini, yerine yeni bir genel müdür atandığını, kurumsal e-posta adreslerine el konulduğunu, şirket merkezinin anahtar kilitleri değiştirilerek şirkete dahi sokulmadığını, müvekkilinin dava dışı … Şirketi’nin ortaklığından önce açmış olduğu …’deki fabrikanın kapatılarak tüm ekipmanların satıldığını, şirketin boş bir adrese taşındığını, müvekkilinin yarattığı … markası tek pay sahibi … Şirketi olarak 19.10.2020 tarihinde kurulan …Şirketine devredildiğini, … markasının ürün gamı tamamen değiştirilerek … Şirketinin asıl işi olan kuruyemiş ürünlerinin satışına … Şirketi üzerinden devam edilmeye başlandığını, bu yeni şirket üzerinden …, … gibi marketlere ürün verilerek … Şirketinin haksız kazanç ve davalı şirketin zarar etmesi sağlandığını, davalı şirkete keşide edilen … 59. Noterliğinin…tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile TTK 411. maddesi uyarınca genel kurul çağrısı yapılmasının talep edildiğini, şirket yetkililerince herhangi bir genel kurul çağrısı yapılmadığını, TTK 412. maddesi gereğince genel kurul işlemlerini yapmak üzere kayyım atanmasını, genel kurul çağrısının bu şekilde yapılması gerektiğini, TTK 412. maddesi uyarınca davalı şirkete kayyım atanarak genel kurul işlemlerinin yapılmasını, dilekçemizde bahsettiğimiz maddelerin eklenmesini, kesin olarak karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin karşı tarafa tahmil edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin olağan genel kurulu 2022 ocak ayı içerisinde yapılması planlandığını, davacının iddia ettiği üzere genel kurul toplantılarının yapılmaması gibi bir durumun bulunmadığını, Covıd-19 salgını nedeniyle müvekkilinin de pandemi sürecinden büyük oranda etkilendiğini, müvekkilinin planlamasını yaptığı genel kurulun pandemi nedeniyle ertelenmesi zorunluluğu vuku bulduğunu, yönetim kurulunun mevcut ve görevinin başında olduğunu, kayyım yoluyla genel kurulun toplanmasına yol açacak hukuki ve fiili bir durum söz konusu olmadığını, davacının genel kurulun yapılması için kanunda belirtilen yollara başvurmadan ihtar çekmek suretiyle genel kurul yaptırmak istemesinin kötü niyetli olduğunu, davacı tarafça çekilen ihtar yönetim kurulu başkanına yapılmamış olduğunu, içeriğinin de birçok açıdan gerçeği yansıtmadığını, davacının genel kurulda görüşülmek üzere gündeme eklenmesini talep ettiği 7 maddeden oluşan liste incelendiğinde sıralı olarak 4, 5 ve 6 numaralı maddeler genel kurul toplantılarının konusu olmadığını, davacının kötü niyetli ve tamamen müvekkili firmayı karalamaya yönelik ithamlarını kabul etmediklerini, işbu davanın esastan reddini, tüm yargılama ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, TTK. 412. maddesi kapsamında genel kurulun toplantıya çağrılmasına izin verilmesi istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık, davalı şirketin 2020 yılına ait Olağan genel kurul toplantısının yapılıp yapılmadığı, 2020 yılına ait Olağan Genel Kurul Toplantısının yapılmamış olması halinde TTK 617,411 ve 412. maddeleri kapsamında davalı limited şirket genel kurulunun toplanması amacıyla çağrıya izin verilmesi ve kayyımın tayini için gereken koşulların oluşup oluşmadığı, dava tarihinden sonra genel kurul toplantısının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği konusundan ibarettir.
TTK Madde 411:
(1) Sermayenin en az onda birini, halka açık şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri, yönetim kurulundan, yazılı olarak gerektirici sebepleri ve gündemi belirterek, genel kurulu toplantıya çağırmasını veya genel kurul zaten toplanacak ise, karara bağlanmasını istedikleri konuları gündeme koymasını isteyebilirler. Esas sözleşmeyle, çağrı hakkı daha az sayıda paya sahip pay sahiplerine tanınabilir.
(2) Gündeme madde konulması istemi, çağrı ilanının Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanmasına ilişkin ilan ücretinin yatırılması tarihinden önce yönetim kuruluna ulaşmış olmalıdır.
(3) Çağrı ve gündeme madde konulması istemi noter aracılığıyla yapılır.
(4) Yönetim kurulu çağrıyı kabul ettiği takdirde, genel kurul en geç kırkbeş gün içinde yapılacak şekilde toplantıya çağrılır; aksi hâlde çağrı istem sahiplerince yapılır.
TTK Madde 412 :
(1) Pay sahiplerinin çağrı veya gündeme madde konulmasına ilişkin istemleri yönetim kurulu tarafından reddedildiği veya isteme yedi iş günü içinde olumlu cevap verilmediği takdirde, aynı pay sahiplerinin başvurusu üzerine, genel kurulun toplantıya çağrılmasına şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi karar verebilir. Mahkeme toplantıya gerek görürse, gündemi düzenlemek ve Kanun hükümleri uyarınca çağrıyı yapmak üzere bir kayyım atar. Kararında, kayyımın, görevlerini ve toplantı için gerekli belgeleri hazırlamaya ilişkin yetkilerini gösterir. Zorunluluk olmadıkça mahkeme dosya üzerinde inceleme yaparak karar verir. Karar kesindir.
TTK. 413. maddesi:
(1) Gündem, genel kurulu toplantıya çağıran tarafından belirlenir.
(2) Gündemde bulunmayan konular genel kurulda müzakere edilemez ve karara bağlanamaz. Kanuni istisnalar saklıdır.
(3) Yönetim kurulu üyelerinin görevden alınmaları ve yenilerinin seçimi yılsonu finansal tablolarının müzakeresi maddesiyle ilgili sayılır.
Davalı şirketin sicil kayıtlarının tetkikinden, davacının davalı şirkette pay sahibi olduğu, davalı şirketin 2020 yılı genel kurul toplantısının yapılmamış olduğu, dava tarihinden sonra 2020 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısının 14/01/2022 tarihinde yapıldığına dair tutanak sunulduğu, 2020 yılına ait genel kurul toplantısının icra edildiği, davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
İlke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır (28/11/1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK). Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir nedenle dava konusunun ortadan kalkması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır.
Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Bu durumda, mahkemenin, bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesi gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin birinci fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemenin yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
Somut olayda; yargılama sırasında dava konusu genel kurul toplantısının icra edilmiş olması nedeniyle dava konusu çekişme ortadan kalkmıştır. Davacının, davanın açıldığı andaki duruma göre dava açmakta haklı olduğu gözetilerek konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davalıdan alınıp hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan 28,10 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesi kapsamında hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
TTK 412. maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/03/2022

BAŞKAN
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
ÜYE
¸e-imzalıdır
KATİP
¸e-imzalıdır