Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/626 E. 2022/693 K. 12.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/626 Esas
KARAR NO : 2022/693
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2020
KARAR TARİHİ : 12/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı/borçlu müvekkillerinin ödeme güçlüğüne düşmesi üzerine davalı/ alacaklı tarafından düzenlenme şekliyle 27/01/2020 vadeli 1.000.000,00 TL bedelli bono için ….İcra Müdürlüğünün 2020/… icra dosyasından kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yapıldığını, bunun üzerine davacı taraf olarak … İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/… Esas sayılı dosyasından takibe konu bononun kambiyo vasfını taşımadığı, borçlulardan davacı müvekkili …’un düzenleme şekli itibarıyla bono kapsamı dışında kaldığı ve borçlu bulunmadığını, icra takibi için İstanbul değil Mersin İcra Dairelerinin yetkili olduğu konulu dava açıldığını, bu davanın açıldığını gören davalı/alacaklı davacı müvekkilinin adreslerinde haciz ve muhafaza işlemlerini tatbik ettiğini, haciz baskısı ile bu defa da davacı/borçlu müvekkillerinden yeniden 25/02/2020 vadeli 25/02/2020 tanzim tarihli 1.005.000,00 TL bedelli bonoyu ve 2 adet müşteri çeklerini protokol ile aldığını, bu işlemler sonucunda davacı/borçlu müvekkillerinin hacizler esnasında 200.000,00 TL nakit ve 35.000 TL banka hesabına havale, gününde ödenen çekler ile de 200.000 TL olmak üzere toplam 435.000,00 TL’sini protokol ile yeniden alınan 25/02/2020 vadeli 1.005.000,00 TL bedelli bonoya karşılık ödediğini, borçlarını ödeme niyetinde olan davacı müvekkillerinin banka yetkilileri ile görüşmelerinde yaklaşık 615.000,00 TL borcu olduğunu öğrendiğini, davalı/alacaklının elinde halen ilk başta alınan ve halen icra takibi devam ettirilen, iadesi yada iptali gereken 27/01/2020 vadeli 1.000.000,00 TL bedelli bono, yine son alınan 25/02/2020 vadeli 1.005.000,00 TL bedelli bononun olduğunu farkettiğini ve haciz baskısının önüne geçmek için kendince tedbirler alarak ödemelerini durdurduğunu, gelinen son durum itibarı ile 615.000 TL bakiye alacağı kalan davalı/alacaklının elinde toplamda 2.005.000,00 TL tutarında aktif halde 2 adet bono ve iade etmesi gereken bono için halen yürüttüğü icra takibinin bulunduğunu, davalı/alacaklının düzenlediği protokolde yer alan hususların ….İcra Müdürlüğünün 2020/… icra dosyasının ödenmesine ilişkin olduğunu belirtmiş ise de; TBK’nin 133. Maddede düzenlenen “Yeni bir borçla mevcut bir borcun sona erdirilmesi” iradesini açıkça ortaya koyduğunu, icra takibine konulan bononun şüpheli durumunun açtığı dava ile gündeme geldiğini, davalı/alacaklı da icra takibinin iptal edileceği endişesi ile hacze gelerek haciz esnasında alacağının tamamını hatta fazlasını kapsayan yeni borç ilişkisine konu bono ve çekleri davacı müvekkillerinden sözde protokol ile haciz baskısı ile aldığını, diğer taraftan davalı/alacaklı icra takibine konu edilen geçerliliği şüpheli bono için ilk başta ihtiyati haciz talep ettiğini, ancak ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/ … D.İş dosyasında talebi reddedildiğini, davalı/alacaklı yaptığı icra takibine ilişkin duyduğu endişeleri gidermek adına haciz baskısı ile davacı müvekkillerinden aldığı kambiyo senetlerini protokolle güya icra dosyasına yönelik ödemeler olarak gösterme niyetine girdiğini, ancak esas iradesi olan borcun tamamını hatta fazlasını kapsayan yeni ve sorunsuz kambiyo senetlerini almakla TBK borcun yenilenmesi iradesini ortaya koyduğunu, bunlara göre davalı/alacaklı yaptığı protokol ve bu protokole aldığı ödemeler ile önceden aldığı icra takibine konu edilen 27/01/2020 vadeli 1.000.000,00 TL bedelli bonoyu bertaraf ederek bedelsiz hale getirdiğini, diğer taraftan davacı/alacaklı yaptığı bu tahsilatları iptali istenen bonoya ilişkin yapılan icra doyasına beyan da etmediğini, davacı müvekkillerinin davalı banka ile görüştüğünü, kendisine yaklaşık 615.000,00 TL borcunun olduğu şifaen söylendiğini, davalı/alacaklının elinde toplamda 2.005.000,00 TL tutarında aktif halde 2 adet bono ve iade etmesi gereken bono için halen yürüttüğü icra takibi ve nakit tahsilatlarının bulunduğunu, müvekkillerinin gerçek borçlarının kendilerinden alınan bonolardan daha düşük olması nedeni ve yapılan tahsilatların da beyan edilmemesinden dolayı belirsiz bir borçla karşı karşıya kaldıklarını, davacı müvekkillerinin bağımsızca ne kadar borcu, nereye ödemesi ve borçtan kurtulması hususları davalı/alacaklının filleri ile belirsizlik kazandığını, buna göre davacı müvekkillerinin gerçek borçlarının tespitinin de gerektiğini, tüm bu nedenlerle, öncelikle ….İcra Müdürlüğünün 2020/… icra dosyasının tedbiren durdurulmasına, … İcra Müdürlüğünün 2020/… icra dosyasının ve 27/01/2020 vadeli 1.000.000,00 TL bedelli, bedelsiz kalan bononun iptallerine, davacı müvekkillerinin belirsiz kalan gerçek borçlarının tespitine, gerek görülürse davalı müvekkillerinden alınan 25/02/2020 vade ve tanzim tarihli 1.005.000,00 TL bononun kısmen iptaline, bedelsiz kalan bonoya ilişkin icra takibini devam ettiren davalı/alacaklının haksız eylemlerine karşılık kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, davaya konu 27/02/2020 düzenleme tarihli protokol incelendiğinde …. İcra Müdürlüğü 2020/… E. Sayılı dosyasında borçlu ve aynı zamanda borçlu şirket yetkilisi … , mezkur dosyadaki ve …. İcra Hukuk Mahkemesi 2020/… E. Sayılı dosyalarında bulunan tüm itiraz ve sürelerden hem şahsı hem de şirketi adına feraget ettiğini bu nedenle de konusuz kalan davanın usulden reddinin gerektiğini, belirterek öncelikle HMK md 72 gereğince iş bu davada yetkili mahkeme İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine , arabuluculuk başvurusu yapılmadan açılan iş bu davada dava şartı eksikliği olduğundan usulden reddine , davacı tarafın derdest borca itiraz davası olduğundan ve borçlu olduğu bakiye borç miktarını icra müdürlüğünden talep ederek öğrenebileceği gözetilerek hukuki yararı bulunmadan açılan iş bu davanın usulden reddine ,aksi halde İİK MD 72/3 gereğince icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında takibin durdurulmasına karar verilemeyeceğinden davacı borçluların usul ve yasaya aykırı tedbir taleplerinin reddine, bono ve ödeme aracı olan bono tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla icra takibine konu borcun ödenmesine ilişkin düzenlendiğinden ve borcu üstlenme niteliğinde olup mükerrer tahsilat amacı taşımadığından davanın esastan reddine , davacı aleyhine %20’den az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, davalı tarafından …. İcra Müdürlüğünün 2020/… esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibi nedeniyle davalıya borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacılar vekiline harç ikmali için muhtıra tebliğ edildiği, eksik harcın duruşma günü olan 17/03/2022 tarihine kadar ikmal edilmediği bu sebeple dosyanın 17/03/2022 tarihinde işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 150. Maddesi “usulüne uygun şekilde davet edilmiş taraflar gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.
İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar süresinin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükümlerini ihtiva etmektedir.
Dosya kapsamından davacının dosyanın işlemden kaldırıldığı 17/03/2022 tarihli duruşmadan itibaren 3 aylık yasal süre içerisinde talebini yenilemediği anlaşılmakla HMK 150 maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK 150 Maddesi gereği yenilenmeyen davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesine göre tahsili gereken harç 80,70-TL olduğundan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansından yargılama sırasında yapılan masraflar ile karar tebliğ giderlerinden geriye kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oy birliği ile karar verildi. 12/09/2022

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …