Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/624 E. 2023/623 K. 20.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/624
KARAR NO : 2023/623

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 21/09/2021
KARAR TARİHİ : 20/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile davalı kredi lehtarı …Şti. arasında Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, taraflar arasında taşıt rehni sözleşmesi akdedildiğini, bahse konu sözleşmelere istinaden taşıt kredisi için … plakalı araç üzerine rehin tesis edildiğini, … 3. ATM’nin … E. sayılı dosyası üzerinden kredi lehtarı asıl borçlu şirketin 05.03.2021 tarihi itibariyle iflasına karar verildiğini, müvekkili banka adına iflas masasına alacak kayıt talebinde bulunulduğunu, İflas İdaresi tarafından alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ret kararı verildiğini, rehin tutarının müvekkili bankanın tüm alacağını kapsadığını, müvekkili banka alacağının çek taahhüt bedelinden ve chargeback işleminden kaynaklandığını belirterek 49.490,50 TL alacağın iflas masasına kaydının yaptırılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti:Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… 24. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası,
2-… 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı dosyası,
3-… Bankası A.Ş.’den gelen …şirketin’e ait bankacılık hizmet sözleşmesi, genel kredi sözleşmesi, çek taahhütnamesi, hesap hareketleri,
4-Bilirkişi kök ve ek raporları,
5-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Davacının davası kayıt kabul davasıdır.
Davacı taraf, davalı müflis şirket ile imzaladığı genel kredi ve çek taahhüt sözleşmesinden doğan alacağın iflas masasına kaydedilmesi için yapılan başvurunun reddedildiğini beyan ederek alacağın iflas masasına kaydedilmesini talep etmiştir.
Davacının müflis şirketten varsa alacağının tespiti için dosya bankacı ve nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 24.03.2022, 27.07.2022 tarihli raporlarda, istenen bir kısım belgelerin dosyaya sunulmaması nedeniyle uyuşmazlığa ilişkin rapor tanzim edilemediğini bildirilmiştir.
Mahkememizce, 28.10.2022 tarihli celsede, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulması gereken belgeleri sunmak üzere davacı vekiline kesin süre verilerek, kesin sürenin sonuçları duruşmada hazır bulunan davacı vekiline ihtar edilmiştir.Mahkememizce, 28.10.2022 tarihli celsede, bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulması gereken belgeleri sunmak üzere davacı vekiline kesin süre verilerek, kesin sürenin sonuçları duruşmada hazır bulunan davacı vekiline ihtar edilmiştir.
04.01.2023 tarihli bilirkişi ek raporunda, davacı tarafın kök raporda istenen delilleri dosyaya sunmadığı, daha önce sunulan belgelerin alacağın hesaplanmasına yeterli olmadığı bildirilmiştir.
İspat, bir olayın veya hukuksal durumun varlığı veya yokluğu hakkında hâkimde kanaat uyandırmak için girişilen, ispat yükü üzerinde olan tarafın deliller vasıtasıyla yürüttüğü inandırma faaliyetidir.
İddia ve savunmaya dayanak gösterilen ve mahkemenin karar vermesinde etkili olacak olgulardan hangisinin kim tarafından ispat edileceği hususu ispat yükü kavramıyla ilgilidir. İspat yükünün ne şekilde dağılacağına ilişkin genel kural 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 6. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre: “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguları ispatla yükümlüdür.”
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İspat yükü” başlığını taşıyan 190. maddesinin 1. fıkrasında, ispat yükünün belirlenmesine ilişkin temel kural vurgulanmış; 2. fıkrada ise, karinelerin varlığı hâlinde ispat yükünün nasıl belirleneceği düzenlenmiştir. Buna göre
“(1)İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
İspat yükü üzerine düşen taraf ancak ispata “elverişli” deliller ile iddiasının haklılığını kanıtlayabilir. Kanun koyucu HMK’nın 200. maddesinde belli miktarın üzerindeki uyuşmazlıklar yönünden bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukukî işlemlerin senetle ispatını zorunlu kılmış ve bu miktar dâhilinde kalan bir alacağın takdiri delillerle ispatına imkân vermemiştir. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.09.2021 tarihli ve 2017/(19)11-936 E., 2021/1090 K. sayılı kararında da değinilmiştir.
İspat yükü ilk önce kural olarak davacıya düşer; yani davacı davasını dayandırdığı olguları ispat etmelidir. Hâkimin kendisine ispat yükü düştüğünü bildirdiği taraf, uyuşmazlık konusu olguyu ispat edemezse davayı kaybeder. O taraf davacı ise davası reddedilir, davalı ise mahkûm edilir.
Kendisine ispat yükü düşmeyen taraf, karşı (kendisine ispat yükü düşen) tarafın iddiasını (olguyu) ispat etmesini bekleyebilir. Kendisine ispat yükü düşen taraf iddiasını ispat edemezse, diğer (kendisine ispat yükü düşmeyen) tarafın onun iddiasının aksini (hilafını) ispat etmesine gerek yoktur; o olgu ispat edilmemiş (yani dava bakımından yok) sayılır. (İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/859 Esas 2022/1199 Karar)
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre davacının iddia ettiği alacağını ispata elverişli, bilirkişi heyeti tarafından bildirilen delilleri kesin süreye rağmen dosyaya sunmadığı, bu haliyle davacının iddialarının sübut bulmadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 269,85 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 59,30 TL harçtan mahsubu ile noksan kalan 210,55‬ TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
Davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/10/2023

KATİP
¸e-imzalıdır

HAKİM
¸e-imzalıdır

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 59,30 TL
Karar Harcı : 269,85 TL
Noksan Harç : 210,55 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.450,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 00,00 TL

Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 2.200,00 TL
Posta Giderleri : 165,35 TL