Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/574 E. 2023/80 K. 14.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/574
KARAR NO : 2023/80

DAVA : MENFİ TESPİT (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 20/11/2014
KARAR TARİHİ : 14/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1) Davacı Tarafın İddialarının Özeti:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … plakalı dava konusu araç satın aldığını, devamlı olarak bakımlarının yetkili serviste yapıldığını, aracın alındığından beri radyosunda, araç alınırken takılan park sensöründe, radyatör soğutucu fanında arızalar çıktığını, yolda giderken titreme yaptığını, bu konularla ilgili olarak Düzce ve İzmit Volkswagen servisine götürüldüğünü ancak sonuç alınamadığını, aracın ayıpları nedeniyle … 2. Sulh Hukuk Mahkemesinde tespit yaptırılmış uzman bilirkişi heyetince yapılan incelemede aracın gizli ayıpları olduğu belirtildiğini, müvekkili şirketin yaklaşık 72.000,00 TL verilerek almış olduğu aracın ayıpları çıkmış olup aracın ana ve esaslı bölümü olan şanzımanın da değiştirilmesi gerektiğini, bu durumun yeni alınan sıfır olarak alınan bir araçta beklenmeyen bir durum olduğunu, tüm bu hususları ve taleplerini bildirir bir ihtarname … 16. Noterliği aracılığıyla davalıya gönderildiğini, ancak davalıdan harhangi bir geri dönüş olmadığını, fazlaya ilişkin talep ve sair talep ve dava haklarının saklı kalmak üzere tespit dosyasında bilirkişilerce de üretim hatalı/gizli ayıplı olduğu belirlenen aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
(2) Davalı Tarafın Savunmalarının Özeti:Davalı vekili dava dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araçta ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, davacı taleplerinin kabulü için gerekli teknik ve yasal koşullar oluşmadığını, müvekkilinin uyuşmazlık konusu aracın satıcısı, bayiisi, acentesi, imalatçı-üreticisi veya ithalatçısı olmadığını, araç müvekkilinin faaliyetleri çerçevesinde Türkiye’de satın alınmadığını, dilekçe ekinde yer alan fatura örneğinde dava konusu aracın … AŞ’den satın alındığını, tedarik zinciri içerisinde yer almayan müvekkilin araç dolayısıyla sorumluluğu bulunmadığını, derhal ihbar şartı yerine getirilmediğini, yokluklarında yapılan tespite ve bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, şüpheye yer vermeyecek şekilde açık, gerekçeli ve denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınmasını, araçta ayıp/gizli ayıp veya üretim hatası bulunmadığını, yasal mevzuata göre davacının seçimlik haklarını kullanma koşullarının gerçekleşmediğini, davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde haksız ve mesnetsiz davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER:
1-… 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosya sureti,
2-Türkiye Noterler Birliği’nden gelen … plakalı aracın tüm takyidatlarını da gösterir şekilde ilk alımından itibaren trafik tescil kayıtları,
3-Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nden gelen … plakalı aracın ilk alımından itibaren tüm hasar bilgilerini gösterir şekilde belge suretleri (hasar bilgisi, eksper rapor bilgisi, kaza tespit tutanağı bilgisi),
4-… plakalı aracın Uyap sistemi üzerinden alınan takyidat bilgisi,
5-Bilirkişi kök ve ek raporları,
6-Tüm dosya kapsamı.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE DEĞERLENDİRİLMESİ, SABİT GÖRÜLEN VAKIALAR, ÇIKARILAN SONUÇ VE HUKUKÎ SEBEPLER:
Mahkememizin 2014/1684 Esas 2017/576 Karar sayılı kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi’nin 08.07.2021 tarih ve 2020/300 Esas 2021/795 Karar sayılı kaldırma kararı ile;
Davacı tarafın 23/12/2013 tarih ve 150246 sayılı fatura ile … plakalı aracı 71.556,52 TL’na … A.Ş.’den satın aldığı, faturada … lehine rehinli olduğu kaşesinin vurulduğu, referans numarasının belirtildiği, … tarih ve … iş emri ile 26.637 kilometrede iken, kalkışlarda titreme olduğu, aracın teybinin CD’yi çizdiği, park sensörünün düzensiz çalıştığı, göstergede cam suyu ikazının yandığı şikayetleri ile yetkili servise getirildiği, servis tarafından teybin ve park sensörünün, titreşim yapan parçanın değişmesi gerektiğinin tespit edildiği, araç sahibinin işlem yaptırmadığı, … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin…D.İş sayılı dosyasındaki rapor ve ek rapor ile park sensörünün üretici tarafından takılmadığı, belirtilen arızaların doğrulandığı, aracın ayıplı olduğunun belirtildiği tespit edilmiştir.
Mahkemece alınan 20/01/2016 tarihli rapor ve ek raporlar ile; dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, özellikle 1.viteste kalkışlarda oluşan titremenin arızanın debriyaj mekanizmasının kavrama sırasındaki silkelemesi olup, sürücünün inisiyatifi dışında otomatik olarak çalıştığından sürücüye
yüklenemeyeceği, sistemden kaynaklandığı, aracın teybinin CD’yi çizmesi, park sensörünün düzensiz çalışmasının, parça değişimi ile giderilebilecek iken 1.viteste kalkışlarda oluşan titreme arızasının, değişecek parçanın uyumuna bağlı olduğu, en az bir kez onarılarak denenmesi gerektiği, onarıma rağmen arızının giderilememesi halinde gizli ayıplı mal olarak kabulü gerektiği, bu arızaların imalat hatasından kaynaklanan ayıp olup, kullanım ile ortaya çıktığından gizli ayıp niteliğinde olduğu, 25/04/2017 tarihli heyet raporunda; onarım için servise götürülmesinin ayıp ihbarı olarak kabul edilmesi gerektiği, 1.viteste kalkışlarda oluşan titreme arızasının debriyaj kavrama mekanizmasından kaynaklandığı, sürücünün inisiyatifi dışında otomatik olarak çalıştığından sürücüye yüklenemeyeceği, en az bir kez onarılarak denenmesi gerektiği, onarıma rağmen arızanın giderilememesi halinde gizli ayıplı mal olarak kabulü gerektiği, araçta … şanzıman olduğu, … şanzımanın niteliği gereği, yoğun trafikte çok fazla dur-kalk yapıldığında ısınma olabileceğinden ikaz lambasının yanacağı bildirilmiştir.
TBK 212. maddesi uyarınca, satıcının temerrüdü halinde, borçlunun temerrüdüne ilişkin hükümler uygulanır.
TBK 112. maddesi uyarınca, borç hiç veya gereği gibi ifa edilmezse borçlu kendisine hiçbir kusur yüklenemeyeceğini ispat etmedikçe alacaklının bundan doğan zararlarını gidermekle yükümlüdür.
TBK 219. maddesi uyarınca, satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini veya alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki yada ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumludur.
TBK 223/1.maddesi gereğince alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir durum görür ise bunu uygun bir süre içinde bildirmekle yükümlüdür,
TBK 227. maddesi gereğince satıcının, satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcı; satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme seçimlik hakları yanında genel hükümlere göre tazminat talep etme hakkı vardır. Alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hakim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinden indirilmesine karar verebilir. Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise, alıcı, ancak sözleşmeden dönme ve satılanın ayıpsız benzeriyle değiştirilmesini talep edebilir.
TTK 23/1-c maddesi gereğince, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değil ise alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.
TBK 223/2.maddesi gereğince alıcı, gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir, bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.
1-Davacı tarafın, dosya içerisinde mevcut… tarih ve … sayılı fatura ile … plakalı aracı 71.556,52 TL’na …A.Ş.’den satın aldığı, faturada … lehine rehinli olduğu kaşesinin vurulduğu, referans numarasının belirtildiği tespit edildiğinden, aracın Türkiye’de satın alındığı sübuta ermiştir. Her ne kadar araç davalıdan satın alınmamış ise de; davalı … A.Ş’nin … marka binek ve ticari araçları Türkiye’ye ithal ederek sattığı, servis, yedek parça hizmeti verdiği, kamu tarafından bilinen bir olgu olup, kamu tarafından bilinen olgunun kanıtlanması gerekmediği gibi, davalının kendi internet sitesinde yayınladığı … bağlı tüm markaları çatısı altında bulunduran dünyadaki tek şirket olduğunu belirtir beyanları ile de sabit olduğundan, davalı tarafın ithalatçı olarak ayıptan sorumlu olması sebebiyle husumet itirazına ilişkin istinaf sebebinin reddi gerekmiştir.
2-Tarafların tacir olması sebebiyle Türk Ticaret Kanunu’nun 23/1-c maddesi uyarınca satış sırasında açıkça belli olan ayıplarda iki gün içinde, muayene ile ortaya çıkan ayıplarda teslim alındıktan sonra 8 gün içinde incelenerek veya inceletilerek aynı süre içinde satıcıya bildirilmesi zorunlu olup gizli ayıp halinde, TBK 223. maddesinin uygulanacağı yasa gereğidir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin yerleşmiş kararlarında kabul edildiği üzere ayıp ihbarının yapılması şekle tabi değildir, her türlü delille kanıtlanabilir.
Aracın, … tarih ve … sayılı fatura ile satın alındığı, 03/06/2013 tarih ve … iş emri ile 26.637 kilometrede iken, kalkışlarda titreme olduğu, aracın teybinin CD’yi çizdiği, park sensörünün düzensiz çalıştığı, göstergede cam suyu ikazının yandığı, şikayetleri ile yetkili servise getirildiği tespit edilmiştir. Araçtaki titremenin gizli ayıp niteliğinde olduğu bilirkişiler tarafından belirtilmiştir. Davacı tarafça aracın arıza bildirimi ile servise götürüldüğü …tarih ve …iş emri ile sabit olup, davalı tarafça da onarılması gerektiği tespit edildiğinden, yerleşmiş Yargıtay uygulamaları uyarınca arıza bildirimi ayıp ihbarı niteliğinde olduğundan, arıza bildirimi ile ayıp ihbarının süresinde yapıldığı sübuta erdiğinden, davalı tarafın süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davanın usulden reddi gerektiğine ilişkin istinaf sebebi yerinde olmadığından reddi gerekmiştir.
3- Davacı taraf ayıp iddiasını … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş sayılı delil tespitine dayandırmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın 400. maddesindeki; “Taraflardan her biri, görülmekte olan bir davada henüz inceleme sırası gelmemiş yahut ileride açacağı davada ileri süreceği bir vakıanın tespiti amacıyla keşif yapılması, bilirkişi incelemesi yaptırılması yada tanık ifadelerinin alınmasını talep edebilir, ve HMK 403. maddesindeki; “Talep sahibinin haklarının korunması bakımından zorunluluk bulunan hallerde, karşı tarafa tebligat yapılmaksızın delil tespiti yapılabilir.” düzenlemeleri karşısında, davacı tarafın davalının yokluğunda tespit yaptırması ve tespit raporuna dayanmasında hukuka aykırılık bulunmadığından, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2010/7-450 Esas 2010/461 Karar sayılı 06.10.2010 tarihli ilamında; mahkemece zarar miktarının belirlenmesi için ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmamış, davacı tarafça… Asliye 1.Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında yaptırılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilmiştir. Ne varki, davalı taraf cevap dilekçesinde, davacı tarafın yaptırdığı tespiti ve zarar miktarını kabul etmediğini açıklayarak tespit raporuna açıkça itiraz etmiştir. Davacı tarafça tek taraflı olarak yaptırılan delil tespiti sonucu düzenlenen rapora itiraz edildiğinden, zarar miktarının belirlenmesi için ayrıca bilirkişi incelemesi yaptırılmadan itiraz edilen tespit bilirkişi raporu benimsenerek hüküm verilemez.) şeklindeki daire bozma ilamını haklı bularak direnme kararını bozmuştur. Karardan açıkça görüldüğü üzere, mahkeme yargılama aşamasında tespit raporuna itiraz edilmesine rağmen başka rapor almadan karar vermiştir. İstinaf konusu dosyada mahkemece 29/01/2016 tarihli rapor ve 27/05/2016 tarihli ek rapor ile 28/04/2017 tarihli heyet raporu alınmış olup, tespit raporu ile karar verilmediğinden, HGK kararının dosyada uygulama yeri olmadığından, davalı vekilinin savunma hakları kısıtlanarak alınan bu raporun kabulüne usulen imkan bulunmadığı yönündeki istinaf sebebinin reddine karar verilmiştir.
4-Dava konusu aracın geçmişinin incelenmesinde; aracın 14.03.2014’de şikayetlere yönelik kesin teşhis yapılabilmesi için, park sensörlerinin sökülüp radyo/CD çaların test edilmesi gerektiğinin iletildiği ve ayrı bir zaman belirlenmiş olmasına rağmen davacının onarım için aracı servise getirmediği, 03.06.2014 tarihinde servise getirildiğinde, aracın VW uzmanı tarafından incelendiği, radyo/CD çaların, şanzıman kavrama mekanizmasının, park sensörü kontrol ünitesinin değişmesi gerektiği tespit edilerek, davacının isteği ile işlem yapılmadığı, davacı kesin tespit ve onarım için izin vermediğinden şikayetlerin giderilemediği, dosya içerisinde mevcut 29/01/2016 tarihli rapor ve 27/05/2016 tarihli ek rapor ile 24/05/2017 tarihli rapordan, 1. viteste kalkışlarda oluşan titremenin, onarımının değişecek parçanın uyumuna bağlı olduğu, en az bir kez onarılarak denenmesi gerektiği, onarıma rağmen arızının giderilememesi halinde gizli ayıplı mal olarak kabulü gerektiği, aracın teybinin CD’yi çizmesi, park sensörünün düzensiz çalışmasının, parça değişimi ile giderilebileceği, bu arızaların imalat hatasından kaynaklanan ayıp olup, kullanım ile ortaya çıktığından gizli ayıp niteliğinde olduğu belirtildiğinden, araçtaki titreme arızasının gizli ayıp olarak kabul edilebilmesi için en az bir kez onarılması gerektiği, rapor ve ek raporların alınmasından sonra aracın 07/11/2015 tarihinde … iş emri ile götürüldüğü serviste “çoklu kavrama söküldü takıldı, çoklu kavrama değiştirildi, şanjıman söküldü takıldı” ve 27/05/2016 tarihli … sayılı iş emrinde ” mekatronik söküldü takıldı” açıklaması ile işlem yapıldığı, bu işlemlerden sonra araç üzerinde bilirkişiler tarafından fiziki inceleme yapılarak arızanın devam edip etmediği konusunda rapor alınmadığı anlaşıldığından, davaya konu araç üzerinde giderilemeyen bir arıza veya gizli ayıbın söz konusu olup olmadığı, bilirkişi tespit raporunda davacının ileri sürdüğü şikayetlerin bir çoğunun araç üzerinde görülmediğine, ilişkin istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir.
5-Malın ücretsiz değiştirilmesi seçimlik hakkının kullanabilmesi için, aracın gizli ayıplı olduğunun şüpheye yer vermeyecek şekilde tespiti gerekip, bilirkişi raporları ile; gizli ayıbın tespiti için en az bir kez onarılarak denenmesi gerektiği belirtildiğinden, onarım hakkının kullanılması mevcut
davanın ön koşulu olup, davacının onarıma onay vermemesi nedeniyle araçta, onarım ve/veya parça değişimi gerçekleşmediği 03/06/2014 tarihli … sayılı iş emri ile sübuta ermiştir.
Mahkemece; “bilirkişilerin en az bir kez onarılması, fayda edilmemesi halinde ayıplı mal sayılması gerektiği yönündeki görüşüne, davacının onarım için servise gittiğinden katılınmadığı” görüşü ile bilirkişilerin onarım yaptırılması gerektiğine ilişkin beyanlarına itibar edilmemiş ise de; aracın davadan önce servise götürüldüğü 03/06/2014 tarihli … sayılı iş emrinde belirtilen şikayetler yönünden “davacının onarıma onay vermemesi nedeniyle” işlem yapılmadığı, işlem yapılan 07/11/2015 tarih ve … sayılı iş emrinden sonra ise araçta bilirkişiler tarafından fiziki inceleme yapılarak arızanın devam edip etmediği konusunda rapor alınmadığından, davacı vekilinin, araçta yasanın tanımlandığı araç değişimini gerektirir mahiyette tekrarlayan/ giderilemeyen ve araçtan faydalanmayı ortadan kaldıran bir kusur/ayıp/ gizli ayıp veya üretim hatası olup olmadığı ve davacının seçimlik hakkını kullanma koşulunun gerçekleşmediğine ilişkin istinaf sebebinin kabulü gerekmiştir.
6-Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2020/13-35 Esas ve 2021/317 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere; ayıplı mal satışında bazı durumlarda ise ayıba bağlı seçimlik haklar yönünden satın alanın tercihi, ayıbın şekli, malın değeri, ayıbın ileri sürülüş süreci gibi her somut olayda farklılık taşıyan kıstaslar çerçevesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2/2. maddesindeki hakkın kötüye kullanılması hâli olarak değerlendirilebilir. Yine aynı kararda belirtildiği üzere alıcının kötü niyetinin tespit edilebilmesi için, dava konusu araçtaki arızanın, onarım ile giderilebilir olması, onarımdan sonra araçta değer kaybı yaşanmaması, onarımın parasal değerinin aracın değerine oranı gibi kıstasların değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece alınan raporlarda bu konuda bir değerlendirmenin bulunmadığı tespit edilmiştir. Ayıplı aracın misli ile değiştirilmesi talebi TBK 227. maddesinden kaynaklanan alıcıya tanınmış bir haktır. Sadece 1 yıl gibi uzun sayılabilecek bir süre aracın kullanılması, yasadan doğan hakkını misli ile değiştirilmesi yönünde kullanan daacının kötü niyetinin varlığını göstermeyeceğinden, davacı tarafın talebinde kötü niyetli olduğuna ilişkin istinaf sebebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
7-Davalı vekili, B.K’nun 227. maddesinde; alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkimin, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceğinin belirtildiğini, davacı taleplerinin kabulü halinde, aracın teslimi ile bedel iadesinin müvekkili şirket aleyhine doğuracağı sakınca ile davacı aleyhine doğuracağı fayda kıyaslandığında, dengeyi davacı yararına bozacak mahiyette olduğunu, araç üzerinde kapsamlı bir onarımın gerçekleşmediği ve Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 22.10.2009 tarih 2009/8128 E. Ve 2009/9772 K. sayılı kararı gözetilerek, satış bedelinin indirilmesi veya onarım yönündeki diğer seçimlik hakların değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
6102 Sayılı TTK’nın 23/1. maddesinin göndermesi ile 6098 Sayılı TBK’nın 227. maddesinde satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hallerde alıcının sayılan seçimlik haklardan birini kullanabileceği, buna göre alıcının satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, ücretsiz onarım isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini istemesinin mümkün olduğu, düzenlendikten sonra maddenin dördüncü fıkrasında alıcının sözleşmeden dönme hakkını kullanması halinde durum bunu haklı göstermiyorsa hakimin satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
Davada TBK’nın 227/4. maddesinin uygulanabilmesi için davacının sözleşmeden dönme hakkını kullanması gerekip, davacı satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirip sözleşmeden dönme hakkı yerine, aracın misli ile değiştirilmesini talep ettiğinden, mahkemenin 227/4 maddesi gereğince müdahalesi mümkün olmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebebi yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.
8-Davanın kabulüne karar verildiği taktirde, davacı elindeki aracın müvekkiline iadesi yönünde hüküm kurularak, araç iadesine bağlı olarak; araç uzun süre kullanıldığından Türk Borçlar Kanunu’nun 192. maddesindeki; ‘Satış sözleşmesinden dönen alıcı satılanı ondan elde ettiği yararları ile birlikte satıcıya geri vermekle yükümlüdür.’ hükmü uyarınca kullanım bedeli ile araçta (kayıtlı veya kayıt dışı) varsa gerçek değer kaybının düşülmesi gerektiği, dava konusu araç üzerinde bulunan/sonradan ortaya çıkabilecek ve yükümlüsünün davacı olduğu; rehin, haciz, vergi borcu ve sair tahditlerin davacı tarafça kaldırılmasına ve takyidatlardan ari olarak iade edilmesine karar verilmesi gerektiği halde bu yönde karar oluşturulmadığı istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
TBK 192.maddesi sözleşmeden dönme hükümlerini düzenlemekte olup, davacı taraf ayıp sebebi ile sözleşmeden dönmeden ayıpsız misli ile değiştirilmesi seçimlik hakkını kullandığından, 192.maddedeki hüküm uygulanmayacağından davalı vekilinin istinaf sebebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Dosya içerisine aracın trafikteki güncel bilgileri getirtilmemiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre, mahkemece ayıpsız misli ile değişimine karar verilen araçta takyidat bulunup bulunmadığı araştırılıp araç üzerinde takyidat bulunması halinde misli ile değişim kararı verilemeyeceği gözetilerek, davacı tarafa kaldırılması ihtar edilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekip, mahkemece aracın trafikteki güncel kaydı getirtilip üzerinde satıştan sonra oluşan davacıdan kaynaklı takyidatın varlığı denetlenmeden, karar verilmesi usule aykırı olduğundan, davalı vekilinin bu yöndeki istinaf sebebinin de kabulü gerekmiştir.
9-Dosya içerisinde mevcut raporlardan sadece, davacı tarafça dosyaya sunulan … 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş dosyasındaki rapor ve ek rapor araç üzerinde inceleme yapılarak düzenlenmiş, diğerleri tespit dosyası esas alınarak fiziki inceleme yapılmaksızın düzenlenmiştir.
Davacı tarafça yargılamanın devamı sırasında, rapor ve ek raporların alınmasından sonra aracın 07/11/2015 tarihinde … iş emri ile götürüldüğü serviste garanti kapsamında “çoklu kavrama söküldü takıldı, çoklu kavrama değiştirildi, şanjıman söküldü takıldı” ve 27/05/2016 tarihli … sayılı iş emrinde ” mekatronik söküldü takıldı” açıklaması ile işlem yapıldığı, bu işlemlerden sonra araç üzerinde bilirkişiler tarafından fiziki inceleme yapılarak arızanın devam edip etmediği konusunda rapor alınmadığı tespit edilmiştir. Aracın satış tarihinden itibaren halen davacı kullanımında olduğu ve kullanıma bağlı olarak kilometresinin arttığı, yapılan işlemlere rağmen davacı tarafın şikayetinin sürdüğü de dikkate alınarak, davaya konu araç üzerinde dava dilekçesine konu arızanın halen devam edip etmediği, bu hali ile açık veya gizli ayıbın söz konusu olup olmadığı, tespit edilmeden karar verilmesi yasaya aykırı olduğundan bu yöndeki istinaf sebebinin de kabulü gerekmiştir. ” gerekçeleri ile kaldırılmıştır.
Mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda Türkiye Noterler Birliği’ne yazılan müzekkereye verilen yazı cevabına göre dava konusu araç üzerinde hak mahrumiyeti olduğunadair kayıt olmadığı anlaşılmıştır.
Yine kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişi heyetince fiziki inceleme yapılmak suretiyle dava konusu araca ilişkin rapor alınmıştır.
Dosyaya ibraz edilen 30.06.2022 tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle ;
” 29.06.2022 tarihinde Anadolu Adliyesi Açık Otoparkta davalı ve davacı vekillerinin hazır
bulunmaları ile dava konusu … plaka sayılı araç üzerinde yapılan fiziki incelemede ;
Söz konusu aracın sensörlerinin iptal edilmesi ile aracın teybinin CD çizme sorunun ortadan kalkmış olduğunun davacı tarafından beyan edildiği, söz konusu aracın park sensörlerinin hiç çalışmadığı, ( Menfi)
Dava konusu araçta ilk kalkışlarda titreme olduğu ve sorunun devam ettiği, dosya muhteviyatında daha önce göstergede cam suyu ikazının yandığının şikayet
edildiği, ancak davacı tarafından söz konusu ikazın tamir atölyesinde yapılan işlem
ile devre dışı bırakılmış olduğunun beyan edilmiş olduğu,
bu kapsamda “…..Aracın teybinin değiştirilmesi, ilk kalkıştaki titreme nedeni ile aracın
cihaza bağlanmasında aracın titreme yaptığının tespit edildiği, kavramanın değiştirilmesi gerektiği, park sensörü kontrol ünitesinin değiştirilmesi gerektiği, bu nedenle mevcut sorunların giderilemeyen / sürekli tekrarlanan ve araçtan faydalanmayı
ortadan kaldıran üretim hatası olarak değerlendirilmesi gerektiği,” bildirilmiştir.
Mahkememizce Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararında işaret edilen hususlara uygun, somut ve görgüye dayalı fiziki gözleme dayanan bilirkişi ek raporuna Mahkememizce itibar edilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tümö dosya kapsamına göre, davacının davalıdan satın aldığı … plakalı dava konusu aracın kavrama mekanizmasından kaynaklı AYIPLI MAL niteliğinde olduğu ve ayıbın GİZLİ olduğu, ayıbın yargılama sırasında da devam ettiği, davalının davacıya sattığı aracın GİZLİ AYIPLI MAL olarak kabulü ile davacının talebi gözetilerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM/ Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
Davacının davasının KABULÜNE,
1-Dava konusu aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesine,
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.888,02 TL nispi karar harcının 1.222,05 TL peşin harçtan mahsubu ile noksan kalan 3.665,97 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 11.449,04 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.766,35 TL yargılama gideri ile 1.222,05 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı toplamı 4.013,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Taraflarca yatırılan bakiye gider ve delil avanslarının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF YOLU açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 14/02/2023

Katip
e-imza

Hakim
e-imza

Harç / Masraf Dökümü
Peşin Harç : 1.222,05 TL
Karar Harcı : 4.888,02 TL
Noksan Harç : 3.665,97 TL

Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 2.850,00 TL

Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.900,00 TL

Yargılama gideri detayları
Bilirkişi Ücreti : 4.300,00 TL
Posta Giderleri : 312,35 TL