Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/567 E. 2022/196 K. 03.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/567
KARAR NO : 2022/196

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 02/09/2021
KARAR TARİHİ : 03/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … Şubesi ile davalı … arasında …Şti. ile akdedilen 29/03/2018 tarihli 7.900.000 TL tutarlı kredi çerçeve sözleşmesi … A.Ş. ile akdedilen 29/03/2018 tarihli 7.900.000 TL tutarlı kredi çerçeve sözleşmesi, … ile akdedilen 29/03/2018 tarihli 7.900.000-TL tutarlı kredi çerçeve sözleşmesi, …Tic. Ltd. Şti. ile akdedilen 30/03/2018 tarihli … Başvuru Formu uyarınca kredi kullandırıldığı, kullandırılan bu kredilerin hepsinde müflis …’ın asaleten borçlu olmasının yanı sıra diğer firmalara da kefil olduğunu, kullandırılan kredinin geri ödemesini gereği gibi yerine getirmeyen borçlu firma kredi hesapları kat edilerek … 17. Noterliğinin … tarih … yevmiyeli ihtarnamesi ve eki hesap özeti, … 17. Noterliğinin … tarih … yevmiyeli ihtarnamesi ve eki hesap özeti, … 4. Noterliğinin … Tarih … Yevmiye nolu İhtarnameleri ve eki hesap özeti keşide edildiğini, … 1. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu firma iflas talebinde bulunduğunu, firma hakkında 28/01/2021 tarihinde iflas kararı verildiğini, firma hakkında yürütülen iflas sürecinde alacaklıların alacaklarını bildirmeye davet edildiğini, müvekkili bankanın 16/02/2021 tarihli alacak bildirim dilekçesini ekleri ile birlikte teslim ettiğini, işbu alacak bildirim dilekçesi ile iflas tarihi olan 28.01.2021 tarihi itibariyle müvekkili banka alacağının 9.572.528,87 TL olduğunun bildirildiğini, firma tarafından müvekkili banka tarafından bildirilen alacağın 1.756.601,97ç TL’lik kısmının reddedildiğini, müvekkil bankanın müflis firmadan 9.572.528,87 TL alacaklı olduğunu iflas idaresi tarafından İİK 206-207 maddesi uyarınca sıra cetveli düzenlendiğini, yasal süresi içinde … Arabuluculuk Bürosu’na müvekkili bankanın ticari alacağından dolayı başvuruda bulunulduğunu, … Arabuluculuk Bürosunun … Büro başvuru nolu dosyası üzerinden yapılan müzakerelerde borçlu firma ile anlaşma sağlanamadığını, müvekkili bankanın iflas tarihi itibariyle bildirilen 9.572.528,87 TL tutarındaki alacağının sıra cetveline kaydını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı talepleri ile müflis şirket ticari defter ve kayıtlarının uygunluk arz etmediğini, iflas idaresince alınan kararın hukuka uygun olduğunu, işbu davanın reddinin gerektiğini, alacaklı tarafından talep edilen işlemiş faiz, fahiş oranda hesaplanarak iyi niyet kurallarına aykırı davranıldığını, iflas idaresince alınan kararın hukuka uygun olduğunu, faizler hususunda Bankalar Kanunu’na göre kredilere uygulanacak faiz oranlarını belirlemeye Bakanlar Kurulunun yetkili olduğunu, Bakanlar Kurulunun bu yetkisini kullanarak kredilere uygulanacak faiz oranlarını serbest bıraktığını, bankaların dilediği faiz oranı ile kredi kullandırabileceklerini, uygulamada söz konusu sözleşmeler imzalanırken kredi faizi ve temerrüt faizine ilişkin kısımlar ya boş bırakılmakta ya da faiz oranları bankalar lehine fahiş oranlarda belirlenmekte olduğunu, davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, İİK 235.maddesi uyarınca davacı banka alacağının iflas masasına kayıt ve kabul istemine ilişkindir.
İflas idaresine yazılan müzekkere cevabından,iflas sıra cetvelinin 28/07/2021 tarihinde ilan edildiği, ret kararının davacıya 26/07/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 10/08/2021 tarihinde arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu, arabuluculuk görüşmelerinin 25/08/2021 tarihinde sona erdiği, işbu davanın 02/09/2021 tarihinde ve 15 günlük süresinde ikame edildiği anlaşılmıştır.
Yargılama sırasında davacı vekili tarafından alacağın tamamının ödendiği, davanın konusuz kaldığı yönünde dilekçe sunulduğu ve davacı alacağının ödenmiş olduğu anlaşılmıştır.
İlke olarak her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanır (28/11/1956 tarih ve 15/15 sayılı İBK). Ne var ki, dava açıldıktan sonra meydana gelen bir nedenle dava konusunun ortadan kalkması halinde işin esası hakkında infaz kabiliyeti olan bir hüküm kurulmamaktadır.
Dava konusu hakkın davacıya ödenmesi, verilmesi ya da müdahalenin kaldırılması, davacı ve davalı sıfatının birleşmesi, yeni çıkan bir kanun ya da Anayasa Mahkemesi kararı ile ya da kişiye sıkı sıkıya bağlı ve mirasçılara geçmeyen bir hakka ilişkin davalarda taraflardan birinin ölümü gibi nedenlerle artık dava konusu edilen talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesine gerek ya da neden kalmıyorsa, burada davanın konusuz kalmasından söz edilebilir. Bu durumda, mahkemenin, bir tespit hükmü niteliğinde olmak üzere esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmesi gerekmektedir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Esastan Sonuçlanmayan Davada Yargılama Gideri” başlıklı 331.maddesinin birinci fıkrasında; davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği düzenlenmiştir. Bu durumda, mahkemenin yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit etmesi ve tutumuyla dava açılmasına sebep olan tarafı yargılama gideri ile mahkum etmesi gerekmektedir.
Somut olayda; yargılama sırasında dava konusu alacağın davacıya ödenmiş olması nedeniyle, dava konusu muaraza ortadan kalkmıştır. davacının, davanın açıldığı andaki duruma göre dava açmakta haklı olduğu gözetilerek, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin ve bu giderlere dahil olan maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava konusuz kaldığından esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Peşin harcın mahsubu ile başka harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat masrafı 11,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesi kapsamında hesap ve takdir edilen 2,550 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Gider avansının kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/03/2022

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP