Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/521 E. 2022/592 K. 15.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/521 Esas
KARAR NO : 2022/592 Karar

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 15/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA/
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in müvekkili … ile defalarca telefon ticareti gerçekleştirdiğini, bu alışveriş süreçlerinin davalı …, vekili … ve kendisini …’in çalışanı olarak tanıtan … nezdinde gerçekleştiğini, … isimli şahıs … — … adına telefon almak üzere iş yeri idare yetkisi olan vekil … ile olan ürün satın alma talimatını içeren şirket kaşeli whatsapp mesajları ve …’in işyeri idare yetkisini içeren vekaletnamesini göstererek alışverişe konu telefonları elden teslim aldığını, bu husus ise … adına … tarafından keşide edilen … tarih ve … yevmiye no’lu ihtarname ile sabit olduğunu, işbu ihtarname ile davalı … ile … arasında organik bir bağ olduğu, …’in işyeri idaresinde yetkili olduğu ve nihayet … adına vekaletname ile vekillik yaptığını, aynı … ise davalı adına telefonları teslim alan … ile alışveriş için gereken şirket kaşesi ve müvekkiline yapılacak ödemeler ile ilgili whatsapp üzerinden mesajlaştığını, tüm bu hususlar ise Davalı …, … ve …’nın birlikte hareket ettiği ve davacı müvekkilini adeta bir tuzağa çekerek gönderilen ürünler teslim edilmemiş gibi göstermek, takip konusu faturaların karşılığı ürünlerin teslim edilmediği ve esasen böyle bir alışverişin gerçekleşmediği izlenimini oluşturma çabasından başka bir amaç taşımadığını, ürünleri ekseriyetle … isimli şahıs almış olup bazı ürünler müvekkilinin çalışanı … tarafından teslim edildiğini, gerçekleşen her bir alışverişi takip eden gün ödeme yapılmış olup yalnızca takip konusu faturalara ait ödemeler yapılmadığını, takip konusu alacak kalemlerinden… no’lu faturanın düzenlenme ve davalıya teslim tarihi 23.12.2019, … no’lu faturanın düzenlenme ve davalıya teslim tarihi 30.01.2020 ve nihayet … no’lu faturanın düzenlenme ve davalıya teslim tarihi 30.01.2020 tarihli olup TTK Md. 21/2 kapsamında herhangi bir itrazda bulunulmadığını, son olarak davalı yan faiz hususunda temerrüde düşürülmedikleri ve bu nedenle takip öncesi işlemiş faizi kabul etmediklerini ifade ettiğini, ancak takip konusu alacakların fatura teslim tarihinin 23.12.2019-30.01.2020 olduğu ve bu nedenle bu tarihten itibaren temerrüde düşmüş olduklarını, kaldı ki; en kötü ihtimalde dahi davalı yanın, işbu tarihlerde faturaları teslim almadıklarını, vekil …’in talimatı ile …’nın ıslak imzalarına rağmen beyan etse dahi faturaları teslim aldıkları yani faturalardan haberdar olduklarını beyan ettikleri … yevmiye no’lu ihtarnamelerini keşide ettikleri tarih olan 13.04.2020 tarihinde temerrüde düştüklerinin kesin olduğunu beyan ederek; … 29.İcra Müdürlüğü’nün….Esas sayılı dosyasına yapılan itirazının iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahküm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE/
Dava, İİK m.67’de düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Dava dosyasına celp edilen … 29. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklının, davalı/ borçlu aleyhine 16/06/2020 tarihinde ilamsız yolla, üç adet faturaya dayalı olarak, 53.000,00 TL asıl alacak, 3.347,71‬ TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 56.347,71 TL’nin takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %15 faizi ile birlikte tahsilini talep etttiği, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine davalı/ borçlunun süresinde olarak borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi neticesinde icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği ve süresinde olarak iş bu itirazın iptali davasının açılmış olduğu görülmüştür.
İhtilaf, davacı alacaklının davalıdan takip sebebi itibariyle alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarının tespiti konularından kaynaklanmakta olup ispat yükü davacıda bulunmaktadır. Ancak alacak miktarının tespiti için takip konusu faturalar ve taraf defter ve belgelerinin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektiren hal olduğundan mahkeme 6100 sayılı HMK m.222 gereği resen taraf ticari defter ve belgelerinin incelenmesine ve taraf ticari defter ve belgelerinin incelenmesi hukuk dışında özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden mahkeme m.266 gereği resen bilirkişi incelemesi yaptırma yetkisine sahiptir.
Mahkememizin 02/03/2020 tarihli duruşmasında verilen 3 nolu ara kararı doğrultusunda taraf defter ve belgelerin 29/03/2020 tarihinde saat 14:00’da incelenmesi için inceleme günü verildiği ve mali müşavir …’dan alınan 12/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile; davalının defterlerini ibraz etmediği için incelenemediği ve ancak defterlerini ibraz ettiği, davacının ibraz edilen 2019 yılına ilişkin ticari defterlerinden yevmiye defterinin kapanış tasdikine haiz olmadığı nedeniyle davacı lehine delil olma özelliğine sahip olmadığı ve ancak 2020 yılına ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, 31/12/2019 tarihi itibariyle davacının davalıdan 21.200,00 TL alacaklı olduğu, 2022 yılı ticari defter kayıtlarına göre ise 16/06/2020 takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 42.400,00 TL alacaklı bulunduğu, bu alacağın takip dayanağı faturalardan kaynaklandığı ve ancak davacı defterleri usulüne uygun tutulmadığı için alacağın ispata muhtaç olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, takip dosyası ve alınmış olan bilirkişi raporu ve bilirkişi raporu ile davacı defterlerinin davacı delil olacak şekilde usulüne uygun tutulmamış olması nedeniyle bu defterlerin ancak davacı aleyhine delil olma özelliğine haiz olacağı, buna mukabil lehine delil olma özelliğine haiz olmadığı anlaşıldığından ve de takibe konu alacak faturaya dayandığından ve dosya kapsamıyla davacı tarafından takibe dayanak faturalara konu mal ve hizmetin davalıya teslim edildiği ispat edilememiş olduğundan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 80,70 TL maktu karar harcından, peşin yatırılan 962,28 TL harçtan mahsubu ile bakiye 881,58 TL harcın kararın kesinleşmesi halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu m.18/A gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, tahsilat ve gereği için Mahkeme Yazı İşleri Müdürlüğünce ilgili vergi dairesine müzekkere yazılmasına,
Taraflarca yatırılan bakiye gider avansının kararın kesinleşmesi halinde yatırana iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’nde İSTİNAF yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/06/2022

Katip …

Hakim …

Harç/ Masraf Dökümü
Peşin Harç : 962,28 TL
Karar Harcı : 80,70 TL
Bakiye Harç : 881,58 TL
Davacı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 1.500,00 TL
Davalı Gider Avansı
Yatırılan Avans : 0,00 TL
Yargılama Gideri Detayları
Bilirkişi Ücreti : 1.250,00 TL
Posta Giderleri : 143,50 TL