Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/51 E. 2023/278 K. 31.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/51
KARAR NO : 2023/278

DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : 03/09/2018
KARAR TARİHİ : 31/03/2023

Mahkememizin 2018/777 E. 2019/948 K. sayılı 28/11/2019 tarihli kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45.Hukuk Dairesinin 14/12/2020 tarih 2020/1524 E 2020/327 K sayılı kararı ile kaldırılmakla dosya yukarıda belirtilen sıraya kaydedilmiş ve yapılan açık yargılama sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketlerin pasif malvarlıkları toplamının, aktif malvarlıkları toplamını aştığı, şirketlerin bilançoları ve öz varlıklarının zarara dönüştüğünü, borçlarını ödeyemez duruma düştüğünden müvekkillerinin doğrudan iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekilince ibraz edilen vekaletnamede davacıların iflasını isteme konusunda özel yetkinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı şirketlerin sicil adreslerine göre mahkememizin iş bu davaya bakma konusunda kesin yetkili olduğu sonucuna varılmıştır.
İİK 166. maddesinde usulle iflas talebine ilişkin ilanlar yapılarak gazeteler dosya içine celp edilmiştir.
Yapılan ilan neticesinde müdahale dilekçeleri sunulmuş ve müdahiller ve vekilleri, davacı şirketlerden alacaklı olduklarını beyan etmişlerdir.
Davacı şirketlerin gerçek malvarlığı bilançosunun çıkarılması bakımından ilgili kurum ve kuruluşlara yazılar yazılarak cevapları dosya içine sağlanmış ve şirketlerin borca batıklık bilançosunun çıkarılması bakımından malvarlığındaki unsurlar dikkate alınarak teknik bilirkişiler ve mali müşavir bilirkişiler vasıtasıyla yaptırılan inceleme neticesinde rapor ve iki ayrı ek rapor alınmıştır.
Dosyada mevcut bulunan 30/01/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle, “davacı … A.Ş.’nin rayiç değer bilançosuna göre 7.711.182,13 TL, davacı …A.Ş.’nin 15.720.833,49 TL, davacı … A.Ş.’nin ise 8.897.377,21 TL miktarında borca batık olduğu” açıklanmıştır. Davacı şirketlerin … dışında muhtelif il ve ilçelerde taşınmazlarının bulunduğu anlaşıldığından, anılan taşınmazların mahallinde görülerek keşfen yapılacak inceleme neticesinde güncel rayiç değerinin tespiti için bulundukları yer mahkemelerine ayrı ayrı talimatlar yazılmış ve rayiç değerlere ilişkin raporlar dosya içine sağlanmıştır. Bu aşamadan sonra kök raporu düzenleyen aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınma yoluna gidilmiş ve 16/07/2019 tarihli ek raporda, gerçek malvarlığı bilançolarına göre “davacı … A.Ş.’nin 6.654.701,75 TL, davacı … A.Ş.’nin 14.709.272,66 TL, …A.Ş.’nin 687.769,95 TL borca batık bulundukları” ifade edilmiştir. Ancak bu raporda, davacı şirketlerin aktiflerinde bulunan araçların rayiç değerinin dikkate alınmayıp 0 olarak kabul edilmesi karşısında ikinci kez ek rapor alınmış ve 07/10/2019 tarihli ikinci ek raporda da, “… A.Ş.’nin 5.910.701,75 TL, … A.Ş.’nin 14.265.772,66 TL, … …A.Ş.’nin ise 687.769,95 TL borca batık oldukları” ifade edilmiştir.
Mahkememizin 21.06.2021 tarihli ara kararı ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 14.12.2020 tarih 2020/1524 E. 2020/327 K. sayılı kararında belirtilen hususlarda ve davacı şirketler açısından mevcut mali tablolar, davacı şirketlerin mevcut dönen ve duran varlıkları, stoklar,davacı şirketlerin Kurumlar Vergi Beyannameleri ve bilanço gelir tablosu mali verilerinin, firmaların faal olup olmadığının, mükellefiyetle ilgili güncel genel bilgilerin, beyanname verme yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin, işyeri adresinde yapılan son işyeri yoklama tutanağının, işyerinin, dükkan, depo, şube gibi işyeri olup olmadığının, muhtasar beyannamede yer alan toplam işçi sayısı ve fiilen davacı şirketlerin borca batık olup olmadığını tespit etmeye yarayacak tüm aktif ve pasiflerin rayiç değerleri ile ilgili inceleme yapılması, bizzat yerinde görülmek suretiyle güncel fiili batıklığın tespiti ile davacı şirketlerin borca batık olup olmadığı, batık ise hangi tutarda batık olduğu hususlarının fiili ve güncel olarak tespitinin araştırılması konularında mahkememizce resen seçilen bilirkişiler yeminli mali müşavir …, mali müşavir … ve İcra İflas Hukukunda uzman … Yardım vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor tanzim edilmesinin istenmesine karar verildiği bilirkişi heyetine SPK Lisanslı Gayrimenkul Değerleme Uzmanı …, Marka Değerleme Uzmanı … ve Makine Mühendisi …’in dahil edilmesine karar verildiği ve bilirkişiler …, …, …, …, … ve … tarafından sunulan 15.02.2022 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, Borçlu Şirketlerin KDV, Muhtasar ve Geçici Vergi Beyannamelerinin ilgili vergi dairesine verildiği; borçlu Şirketlerin gayri faal olduğu ve mevcut durum itibariyle şirketlerin herhangi bir çalışanının bulunmadığı, İİK m. 178/1 uyarınca alacakların isim ve adreslerini gösteren mal beyanının dosyaya ibraz edildiği anlaşılmakla beraber borçlu şirketlerin alacakları dahil malvarlığı unsurları, borçları ve ilgili tüm mali kayıtlarının incelenmesi suretiyle hazırlanan rayiç değer bilançoları uyarınca her üç şirketin de borca batık olduğunun anlaşıldığı; İİK m. 179 uyarınca borca batık olduğu anlaşılan sermaye şirketlerinin iflasına karar verilmesi gerektiği, borçlu şirket yetkililerinin borca batık hale gelinmesinde ihmal veya kasıtlarının bulunması halinde bu durumun İİK m. 310 vd. ve TCK’nın ilgili hükümleri çerçevesinde, taksiratlı veya hileli yargılaması sırasında incelenebileceği; borçlu şirketlerin 30.09 2021 tarihli rayiç değer bilançolarına göre; davacı …ŞİRKETİ’nin (-) 49.451592,64 TL özkaynağı ile borca batık durumda olduğu, davacı … ŞİRKETİ’nin (-) 7.547.004,55 TL özkaynağı ile borca batık durumda olduğu, davacı …ANONİM ŞİRKETİ’nin (-) 1.305.897,96 TL özkaynağı ile borca batık durumda olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Davacı şirketlerin borca batıklık bilançosunda alıcılar hesabı bakiyesindeki alacak miktarlarının davacılar vekili tarafından sunulan 17/05/2021 tarihli dilekçe ekindeki icra takip dosyalarının yalnız ….A.Ş.’ye ait olduğu, bu davacı yönünden dahi sunulan listede belirtilen alacak miktarları ile alıcılar hesabında kayıtlı alacak bakiyesi arasında önemli miktarda fark bulunduğu hususları dikkate alınarak davacı şirketlerin alacaklarının hangi sebeple tahsil edilme imkanı bulunmadığı konusunda Bölge Adliye Mahkemesi 45. Hukuk Dairesinin 14/12/2020 tarih 2020/1524 Esas sayılı ilamı dikkate alınarak yeniden rapor tanzim edilmesi istenilmiş ve bilirkişiler Finans Uzmanı…, Yeminli Mali Müşavir … ve İcra İflas Hukuku Öğretim Görevlisi Prof. … tarafından sunulan 10.08.2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle, dosyada bulunan 17.02.2022 tarihli Bilirkişi Kurulu Raporundaki verilere göre 30.09.2021 tarihi itibariyle hazırlanan Rayiç Değer Bilançolarında yer alan Alıcılar hesabı davacı şirketlerin her biri için ayrı ayrı incelenmiş ve tespit edilen hususlar değerlendirildiğinde; davacı … A.Ş.’nin Rayiç Değer Bilançosundaki Alıcılar hesabının 32.407.538,33 TL olması gerektiği, davacılar vekili tarafından sunulan 17.05.2021 tarihli dilekçe ekindeki icra takip listelerinde yer alan alacak tutarlarının 128 Şüpheli Alacaklar hesabının içerisinde yer aldığı, bu hesabın da zaten rayiç değer bilançosunda “0” olarak değerlendirilmiş olduğu, kaydi bilançoda görünen 32.407.538,33 TL’nin tahsil kabiliyetinin olmadığını gösteren somut verilerin dosyaya sunulu olmadığı, muhasebe kayıtlarında da 128 Şüpheli Alacaklar hesabına alınmamış olduğu gözetildiğinde tamamının rayiç değer bilançosunda yer alması gerektiği, bu durumda öz kaynaklarda 28.663.417,57 TL artış olacağı ancak borca batıklığın devam edeceği ve nihai borca batık tutarın -20.788.175,07 TL olacağı, … Hırdavat Ticaret ve San. A.Ş.’nin Rayiç Değer Bilançosundaki Alıcılar hesabının 18.188.790,29 TL olması gerektiği, davacılar vekili tarafından sunulan 17.05.2021 tarihli dilekçe ekindeki icra takip listelerinde yer alan alacak tutarlarının 128 Şüpheli Alacaklar hesabının içerisinde yer aldığı, bu hesabın da zaten rayiç değer bilançosunda “0” olarak değerlendirilmiş olduğu, kaydi bilançoda görünen 18.188.790,29 TL’nin tahsil kabiliyetinin olmadığını gösteren somut verilerin dosyaya sunulu olmadığı, muhasebe kayıtlarında da 128 Şüpheli Alacaklar hesabına alınmamış olduğu gözetildiğinde tamamının rayiç değer bilançosunda yer alması gerektiği, bu durumda borca batık tutarın azalacağı, bunun yanı sıra Satıcılar hesabından çıkarılan 23.274.718,76 TL’nin yukarıda açıklanan gerekçelerle borçlara eklenmesi durumunda da borca batık tutarın artacağı, nihayetinde borca batık durumun devam edeceği ve nihai borca batık tutarın -17.170.929,50 TL olacağı, davacı …A.Ş.’nin Rayiç Değer Bilançosundaki Alıcılar hesabının 5.292.860,99 TL olması gerektiği, davacılar vekili tarafından sunulan 17.05.2021 tarihli dilekçe ekindeki icra takip listelerinde yer alan alacak tutarlarından … Şti.’den alacakların 128 Şüpheli Alacaklar hesabının içerisinde yer aldığı, bu hesabın da zaten rayiç değer bilançosunda “0” olarak değerlendirilmiş olduğu, ancak 120 Alıcılar hesabı içerisinde görünen Mehmet Mehdi Özdemir’den olan 10.020,01 TL alacak tutarı icra safhasında olması nedeniyle rayiç değer bilançosunda yer almaması gerektiği, kaydi bilançoda görünen diğer alacakların ise tahsil kabiliyetinin olmadığını gösteren somut verilerin dosyaya sunulu olmadığı, muhasebe kayıtlarında da 128 Şüpheli Alacaklar hesabına alınmamış olduğu gözetildiğinde kalan kısım olan 5.292.860,99 TL alacak tutarının rayiç değer bilançosunda yer alması gerektiği, bu durumda öz kaynakların 3.338.915,29 TL olacağı ve borca batıklığın söz konusu olmayacağı yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
09/08/2022 tarihli bilirkişi raporunda güncel rayiç değer bilançosu çıkarılmadan borca batıklık tespiti yapıldığından Mahkememizin 15.12.2022 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile dosyanın bir SPK lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanı, bir makine mühendisi ve stok sayımı konusunda uzman bir bilirkişinin son bilirkişi heyetine dahil edilmesine ve dosyanın bilirkişilere teslimine, Bilirkişilerden davacı şirket defterleri incelenerek;-Davacılar vekilinin 31/08/2022 tarihli dilekçesinde yer alan itirazlarının değerlendirilmesi,-Davacı şirketlere ait malvarlıklarının güncel rayiç değerlerinin (rapor tarihi itibari ile) tespit edilerek her bir şirket yönünden TTK 376/3 maddesi uyarınca aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden ara bilanço çıkarılması ve her bir şirketin borca batık durumda olup olmadığının rapor olarak bildirilmesinin istenilmesine karar verilmiş ve SPK lisanslı gayrimenkul değerleme uzmanı …, makine mühendisi … ve stok sayımı konusunda uzman …bilirkişi heyetine dahil edilmiş bilirkişiler …, …, …, …, …ve … tarafından sunulan 25.02.2023 havale tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle, … Tic. A.Ş yönünden alacaklı oldukları ancak tahsil kabiliyeti olmayan, davacı şirketin iflas ettiği dönemde alacaklı olduğu tüm şirketlere iflas müdürlüğü tarafından borç ödeme muhtıraları tebliğ edilmiş ve hiçbir şirketin ödemede bulunmadığı da davacı beyanlarını doğrular nitelikte olduğundan rayiç değer bilançosunun hazırlanmasında Alacakların “0” olarak değerlendirildiği, davacı şirketlerin 31.12.2022 tarihli Rayiç Değer Bilançolarına göre; davacı …A.Ş.’nin -85.645.522,59 TL borca batık durumda olduğu, …San. A.Ş.’nin -89.339.338,20 TL borca batık durumda olduğu, davacı … Tic. A.Ş.’nin -22.063.103,21 TL borca batık durumda olduğu belirtilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, İİK’nın 179. madde hükümlerine dayalı doğrudan iflas istemine ilişkindir.
Dava, borca batık durumda bulunan şirketin resen borca batık durumda olduğunun belirtilerek iflasın ihbarı niteliğinde bulunan iflas davası istemine ilişkindir. Konuyu düzenleyen 2004 sayılı İİK nın 178-179 ve 6102 sayılı TTK’nın 376.maddelerinde sermaye şirketlerinin herhangi bir icra veya iflas takibine maruz kalmadan temsilcileri tarafından borca batık durumda oldukları mahkemeye yapılacak bir başvuru ile iflasını isteyebilecekleri düzenlenmiştir.
İİK’nın 178. ve 179. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir. Aciz hali borçlunun ödeme araçlarından yoksunluğu nedeniyle, derhal ödemesi gereken para borçlarını ödemek konusundaki iktidarsızlığıdır, borca batıklıkta ise, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borçlunun aciz hali ne kadar ağır olursa olsun (İİK.nun 178/III deki durum olmadıkça) kendi iflasını isteyen borçlu aciz halinde bulunduğunu ispat etmek zorundadır. İflas talebi üzerine mahkemede bilirkişi incelemesi yaparak iflas talebinin yerinde olup olmadığını belirler. Borca batıklığın tespiti için TTK’nın 324. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. TTK’nın 324. maddesine göre borca batıklık bilançonda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Bunun için mahkemeye ibraz edilen bilanço üzerinde mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Borca batıklık, TTK’nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerini belirlemek ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlemelidir. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti gerekir. Bu tespitin yapılmasında, davacının sunduğu delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporlar da değerlendirilmelidir. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir.” (Bkz. Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2013/1607-1904 E. K. sayılı ilamı)
İİK. 181. Maddesinde de, İİK. 159, 160, 164,165,166. Maddelerinin bu fasıl hükümlerine göre vukua gelen iflaslara da tatbik olunacağı ifade edilmiştir.
İflas talebinin İİK’nın 178/2 yollaması ile 166. maddesinde öngörülen usulle ilan edilmesi gerekir. İİK.nun 166/2.maddesi uyarınca yapılacak ilanın tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biri ile birlikte iflası istenen kişinin muamele merkezinin bulunduğu yerdeki bir gazetede ve Ticaret Sicil Gazetesinde yapılması gerekir. Tırajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetenin yayınladığı yer aynı zamanda muamele merkezi ise mahalli gazetede ilan yapılmaz. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren on beş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebinin, hakkındaki takipleri erteletmek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebini reddini isteyebilirler. Somut olayda, tırajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan Sabah Gazetesi ile 10/09/2018 ve Ticaret Sicil Gazetesinde 17/09/2018 tarihinde usulüne uygun ilan yapılmıştır.
Mahkememizce davacıların borca batık durumda olduklarına ilişkin 07/10/2019 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek 28.11.2019 günü saat 14:31 itibariyle davacılar yönünden iflasın açılmasına karar verilmiş, Mahkememizin 2018/777 E. 2019/948 K. sayılı 28/11/2019 tarihli kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 45.Hukuk Dairesinin 14/12/2020 tarih 2020/1524 E 2020/327 K sayılı kararı ile kaldırılmakla dosya yukarıda belirtilen sıraya kaydedilmiş ve iflas koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda yargılamaya devam edilmiştir.
İİK. 179. Maddesine dayalı doğrudan iflasa dayalı bu davada davacı şirketin gerçek malvarlığı bilançosunun çıkarılması ve borca batıklığının tespiti bakımından uzman bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak rapor alınmış ve 25.02.2023 tarihli raporda davacı şirketlerin güncel kaydi ve rayiç değerlere göre borca batık olduğu ve doğrudan iflas halinin mevcut olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce iflasın, hukuka aykırı, hileli ya da alacaklıları zarara uğratmak kastıyla yapıldığı iddiası ile ilgili dosyaya sunulan deliller de değerlendirilmiş , davacıların İİK’nın 178/1. fıkrasında belirtilen bütün aktif ve pasifi ile alacaklıların isim ve adreslerini gösteren mal beyanı da getirtilerek iflas şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda şirket merkezlerinde inceleme yaptırılmış, bu doğrultuda bilirkişilerce düzenlenen 15.02.2022 ve 25.02.2023 havale tarihli raporlar ve dosya kapsamından davacı şirketlerin malvarlıklarının güncel rayiç değerlerine göre borca batık durumda oldukları, alacaklarının tahsil kabiliyetinin bulunmadığı, davacı …A.Ş.’nin Rayiç Değer Bilançosuna göre -85.645.522,59 TL borca batık durumda olduğu, …A.Ş.’nin Rayiç Değer Bilançosuna göre -89.339.338,20 TL borca batık durumda olduğu, davacı … Tic. A.Ş.’nin Rayiç Değer Bilançosuna göre -22.063.103,21 TL borca batık durumda olduğu anlaşılmakla davacı şirketlerin iflasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulü ile, İİK 178/1 ve İİK 179/1 maddesi gereği … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı …ŞİRKETİ’nin, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı … ŞİRKETİ’nin, … Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı KEŞİF … TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin AYRI AYRI İFLASINA,
İflasın 31/03/2023 tarihi saat 14:20 itibariyle açılmasına,
İflas kararının İİK. 166. maddesinde belirtilen usulle ilanına,
Kararın derhal … İflas Müdürlüğüne ve … Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirilmesine,
2-İflas avansının suçüstü ödeneğinden karşılanmasına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin ve müdahiller tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacılar vekilinin ve hazır bulunan müdahillerin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/03/2023

BAŞKAN

ÜYE

ÜYE

KATİP